10 Maddede Mobbing Karşısında Ne Yapmalı?
Mobbing, kelimesi ingilizceden gelmektedir, türkçe karşılı yıldırmadır. Kökü mob sözcüğünden gelir ve bu da ingilizcede yasal olmayan şiddet uygulayan çete demektir. Vakalar günümüzde git gide daha fazlalaşmakta ve mağdurların sayısı artmaktadır.
Eylem olarak tanımı ise psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir. Bu oldukça yıpratıcı bir ruhsal süreçtir ve uzman psikolog desteği almayı gerektirir. Size yardım edebilmemiz ve bu süreçten kurtulmak için bize ulaşabilirsiniz.
Mobbing Kavramı
Türkiye’de mobbing iş yerinde uygulanan zorbalık, duygusal taciz ya da yıldırma anlamında kullanılmaktadır. Özellikle bir hiyerarşinin olduğu ve denetimin zayıf olduğu kurumlarda, gücü elinde bulunduran kişilerin ya da grupların diğerlerine ruhsal yollardan uzun süreli ve sistemli baskı uygulaması, duygusal olarak saldırı yapması ve yıpratmaya çalışması bu kavramı açıklar.
Bu kavramı ayrıca haksız yere suçlama yapmak, dedikodu yoluyla saygınlığı zedelemeye çalışmak, küçük düşürmek ve doğrudan veya dolaylı şiddet uygulamak olarak da tanımlayabiliriz.
Bu kavramı anlatmak için daha fazla ifade kullanmak gerekirse, yokmuş gibi davranmak, şirketin etkinliklerine çağırmamak, alt düzeyde çalışan görevlilerden daha düşük ücret vermek ve kişiyi işi bırakmaya zorlamak amacıyla yapılan her türlü kötü girişimde bulunmak mobbing olarak sayılabilir.
Bu kavram gittikçe ilginin arttığı bir kavram haline gelmiştir. Özellikle hukuk, sosyoloji ve psikoloji gibi bir çok disiplinin üzerine konuştuğu bir olgu olmaya başlamıştır.
Mobbing Nedenleri
Mobbing sadece bireysel düzeyde ele alınabilecek bir sorun değildir. İş yerinde kişiler arası uygulunan ve sınırlı bir sorun olarak ele almak doğru olmayacaktır.
1970’lerden sonra yaşanan ekomik değişimin, iş yerlerinde çalışma ortamlarının değişmesinin, özellikle kapitalizm artmasının, bu anlayışla rekabetin artmasının ve esnek üretim biçimlerinin yarattığı güvencesiz istihdam biçiminin etkisini göz önüne almamız gerekir.
Ekonomik ve politik anlamda yaşanan krizler, işsizlik, aşırı çalışma saatleri çalışanların kendi aralarında yada işverenlerin çalışanlar üzerinde bu davranışı yapma olasılığını arttırmıştır.
Araştırmalar, yüksek işsizlik oranlarının ve çalışanların değersiz görülmesinin bu davranışın artmasına olan etkisini gözler önüne sermiştir. Neo liberalizm dediğimiz ekonominin devletten ayrılmasını ve özelleşmesini savunan anlayış mobbingi ortaya çıkarmakta ve arttırmaktadır.
Mobbing’in en çok aşırı iş yükünden kaynaklanan doyumsuzluk ve çalışma ortamının demokratik olmayışı, liderlik biçimleri, çoğul rollerden kaynaklı ortaya çıkan rol belirsizliği ve rol çatışması sebebiyle oluştuğu gözlemlenmiştir.
Böyle bakacak olursak; kapitalist kültürün getirdiği toplumsal değerlerin mobbing davranışını tetiklediğinini ve giderek artan bir şekilde fiziksel ve duygusal tahribat oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Dolayısıyla, bu olumsuz davranışın sınıfsal bir karakteri olduğunu, ırksal, sınıfsal ve cinsiyete dayalı eşitsizlikleri içerdiğini belirtebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü mobbing’in ortaya çıkmasına zemin hazırlayan iş ortamlarının özelliklerini tanımlamıştır.
Rol tanımlarının iyi yapılmadığı, iş birliği ve dayanışmanın tam olarak kurulamadığı ortamların özellikle mobbing’e yatkınlık yarattığı ortaya konmuştur.
Buna ek olarak, sorunların ve çatışmaların uygun problem çözme becerileriyle çözülememesi hatta ve hatta gizlenmesi mobbing’i arttıran faktörler arasında bulunmuştur.
Mobbing Ne Kadar Yaygın?
Yaygınlığının tüm dünyada artmakta olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Sınırlı verilere rağmen mobbing’in artık sıra dışı bir eylem olmadığını rahatlıkla görebiliyoruz. ABD’de yaklaşık 6 çalışandan birinin işyerinde mobbing mağduru olduğu, bu sayının %11 olduğu belirtilmiştir.
ABD’de kamu çalışanlarıyla yapılan bir araştırmada, kadın çalışanların % 42’sinin, erkek çalışanların ise % 15’inin son iki yılda işyerlerinde duygusal tacize ve zorbalığa maruz kaldığı, İsveç’te ise intiharların % 15’inin bu süreçten kaynaklı gerçekleştiği ortaya konmuştur.
Bazı mesleklerde maruziyete daha sık rastlanabilir. Tayvan’da sağlık çalışanlarıyla yapılan bir araştırmada yaygınlık son bir yıl içinde %50.9 bulunmuş, ve bu sayısının sözel ve fiziksel şiddetten daha yüksek oranda olduğu belirtilmiştir.
Bosna’da yine sağlık çalışanlarıyla kişilerin %76’sı bu davranışlara maruz kaldıklarını bildirmiş ve bir kısmı bunun yineleyici ve ısrarlı olduğunu belirtmiştir. Ülkemize gelecek olursak; hemşirelerle yapılan bir çalışma son bir yıl içinde mobbinge maruz kalma oranının %86.5 olduğunu bulmuştur.
Kimler Mobbing Yapar?
Mobbing yapan kişilerin antipatik özellikler taşıdıkları görülmüştür. Aşırı denetleyici, korkak, sinirli, daima güçlü olma isteği olan, kötü niyetli ve hileli eylemlere başvurmaktan kaçınmayan kişiler oldukları belirtilmiştir.
Kendini diğer insanlardan üstün gören bir tutum ve davranış içinde oldukları, korktukları kişilerin denetimde tutmak amacıyla güç kullandıkları ve toplumsal ilişkilerinin zayıf olduğu görülmüştür.
Ayrıca, bu kişilerin tehdit altında sadece kendilerini düşündükleri ve işyerinde kendi kurallarını kural haline getirmeye çalıştıkları bunun içinde baskı ve şiddetten kaçınmadıkları aktarılmıştır.
Kısaca bu kişiler, sürekli disiplin kurarak ve korku yaratarak iş yerinde egemenlik kurmaya çalışırlar. Aynı zamanda, bu kişiler ön yargılı da olabilirler çünkü bu davranışlarının nedeni olarak karşılarındaki kişilerin sahip olduğu etnik, dinsel vb. özelliklerini gerekçe olarak öne sürebilmektedirler.
Mobbing Sonuçları Nelerdir?
Mobbing’in süresine, yoğunluğuna ve biçimine bağlı olarak bir çok ruhsal sıkıntı ortaya çıkabilir. Bunlardan bazıları; sıkıntı, öfke, karamsarlık, uyku sorunları, depresif belirtiler, anksiyete belirtileri, davranış sorunlarıdır.
Bireylerde depresyon, anksiyete ve panik bozukluk meydana gelebilir ve ya ruhsal sorunların bedende kendini ifade ettiği psikosomatik rahatsızlıklar (cilt hastalıkları, hipertansiyon vs.) görülebilir.
Bunu yanında kişi işte yaşadığı sıkıntılardan uzaklaşmak ve bir tür kendini iyileştirme çabasıyla alkol, madde ve ya ilaca yönelebilir. Böylece, alkol ve madde bağımlılığı riski geliştirebilir.
Son olarak “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” dediğimiz, insanın fizik bütünlüğünü tehdit eden, onu çaresiz ve dehşet içinde bırakan yaşantılar sonucu gerçekleşen bir durum da ortaya çıkabilir.
İnsan eliyle bilerek oluşturulan travmaların (işkence, tecavüz, savaş travması gibi) etkilerinin çok daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu davranış insan eliyle oluşturulan bir travma olarak kişinin işlevselliğini bozabilir ve yetiyitimi meydana getirebilir.
Mobbing Karşısında Ne Yapılmalı?
- Çalışma ortamında alt-üst ilişkisinin ezen ezilen hale gelmemesi için özen göstermelidir.
- Ekip çalışmasını ana çalışma yaklaşımı olarak seçmelidir.
- Rolleri ve sınırları net çizmelidir.
- Demokratik ve dayanışma içinde bir ortam oluşturmalıdır.
- Yargılanmadan özgürce ifade imkanı yaratmalıdır.
- Aşırı çalışmaya son vermelidir.
- Çalışanların özlük haklarına saygı duyulmalı ve yıldırmayı önleyici etik kurallar benimsenmelidir
- Çalışanların iletişim ve problem çözme becerileri geliştirilmelidir.
- İş yerinde koruyucu ruh sağlığı eğitimleri yapılmalıdır.
- Olması durumunda yasal girişimler engellenmemelidir.