Skip to content Skip to footer

3 Maddede Kızıltoprak Psikolog Hizmetlerimiz

kızıltoprak psikolog

3 Maddede Kızıltoprak Psikolog Hizmetlerimiz

Kızıltoprak psikolog ve psikiyatristlerin Bağdat Caddesi üzerinde merkezlerinin yoğunlaştığı semtlerden bir tanesidir.

Kadıköy’ün en önemli ve merkezi semtlerinden biri olan Kızıltoprak Bağdat Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Kızıltoprak günün her saati İstanbul’da yaşayan bireylerin kullandığı en işlek noktalardan bir tanesidir.

Ticari öneme sahip olmasıyla beraber Kızıltoprak Bağdat Caddesi üzerinde bulunması itibariyle ulaşımı da oldukça kolay semtlerden bir tanesidir.

Bir psikoloğun da danışanlarının kolay ulaşabildiği bir noktada seanslarını düzenlemesi danışanların ulaşımını kolaylaştıracağı gerçeğinden ötürü Kızıltoprak psikolog arayışı fazladır.

Eğer siz de Kızıltoprak veya çevresinde oturuyor ve sadece 7-8 dakika içerisinde herhangi bir toplu taşıma aracıyla bile merkezimize ulaşmak istiyorsanız Mentalium Psikoloji sizi bekliyor.

kızıltoprak psikolog ekibimiz

Kızıltoprak Psikolog Hizmetimiz

Mentalium Psikoloji Kızıltoprak psikolog ihtiyacını uzman psikolog ekibiyle karşılamak için en kaliteli desteği sunmaya çalışmaktadır.

Biraz kurumumuz hakkında bilgi vermek isteriz. Mentalium Psikoloji 2019’da Klinik Psikolog Onur Aydın’ın iştirakleriyle kurulmuş bir psikolojik danışmanlık ve terapi merkezidir.

2019 yılında yalnızca kurucumuzun seanslarını düzenlediği bir merkez olarak faaliyete geçen Mentalium Psikoloji sadece 3 yıl içerisinde danışanlarıyla beraber büyümüştür.

2021 yılında Mentalium Psikoloji bu kez Şişli Mecidiyeköy bölgesinde Avrupa yakası danışanlarına hizmet sunmaya başlamıştır.

Merkezimiz bünyesinde 7 klinik psikolog farklı alanlarda psikoterapi desteği sunmaktadır.

Kızıltoprak psikolog ekibimiz bu noktada pek çok farklı alanda destek sunmaya devam etmektedir.

Yalnızca Kızıltoprak psikolog ekibimiz değil, şubelerimizde seans alan tüm uzmanlarımız psikoloji lisans mezunudur.

University of Mary Washington, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere gerek yurtiçi gerek yurtdışı saygın üniversitelerden mezun ekibiyle öne çıkmaktadır.

Uzmanlarımız dört yıllık lisans eğitimlerinin ardından yüksek lisans eğitimlerini klinik psikoloji alanında tamamlamışlardır.

Uzmanlıklarının alınmasının ardından bazı psikoterapi ekollerine yoğunlaşarak gerekli eğitimleri tamamlamışlardır.

Seans tecrübeleriyle de ön plana çıkan Kızıltoprak psikolog ekibimiz birbirinden farklı ruhsal sorunlarla çalışmaktadır.

Yazımızın devamında Kızıltoprak psikolog kadromuzun hangi alanlarda destek sunduğumuzu detaylı inceleyeceğiz.

kızıltoprak psikolog depresyon tedavisi

Depresyon

Kızıltoprak psikolog ekibimizin sıkça karşılaştığı ruhsal problemlerden birisi depresyondur.

Kızıltoprak psikolog kadromuzda bulunan uzmanlarımızın tamamı majör depresyon ile çalışmaktadır.

Majör depresyon aslında bir kişinin ruh hali için kullanılan bir terimdir. Ancak, aynı zamanda bir duygudurum bozukluğu için bir terim olduğu için sonunda bir hastalık adı haline gelebilir.

Depresyon terimi bir kişi için kullanıldığında kişinin ruhsal bir çökkünlüğün içinde olduğu anlaşılmalıdır.

Günlük hayatımızda herkes bazen kendini mutsuz, üzgün ve hatta karamsar hisseder. Majör depresyon aslında beyni etkileyen bir hastalıktır.

Beynin belirli bölgelerindeki kimyasal dengesizlik bu hastalığı ortaya çıkarır. Depresyon, bazılarının inandığı gibi bir kişilik özelliği veya “tembellik” ile ilgili bir durum değildir.

Kişinin kendi başına üstesinden gelebileceği kolay bir durum olarak görülmemelidir. Depresyon kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık görülür.

Bunun nedeni, erkeklerin depresyon belirtilerini çeşitli davranışlarla ifade etmeleridir. Kadınlar ise genellikle bu tür davranışlara başvurmazlar.

Bu nedenle, stresörler ortaya çıktığında kadınların daha şiddetli semptomlar sergilemesi beklenir. Diğer önemli nedenler kadın hormonları ve alışılmış rollerle ilgilidir.

Ayrıca kadınlarda meydana gelen hamilelik, doğum ve adet öncesi dönemler gibi onları depresyona yatkın hale getiren biyolojik ve psikolojik faktörler de vardır.

Majör depresyon ciddi ve tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmektedir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal belirtiler olarak kendini gösterir.

En belirgin özellikleri, yaşam için düşük coşku ve kötü bir ruh halidir. Depresif insanlar karamsar, umutsuz ve mutsuz olurlar.

Bir kişi depresyona girdiğinde her zaman yalnız ve üzgündür. Duygusal ilişkilere karşı kayıtsız kalmaya başlayanlarda huzursuzluk ve iç acı hızla öne çıkar.

Bu duygusal durumlar günlük yaşama bile müdahale edebilir ve aylarca sürebilir. Bireysel zihinsel aktivitenin yanı sıra genel sağlığı da olumsuz etkilemeye başlar.

Kızıltoprak psikolog kadromuza tedavi için başvuran bireylerde de genellikle işlevselliğin bozulmaya başladığını görmekteyiz.

Kızıltoprak psikolog ekibimizin üstlendiği majör depresyon tedavisi, kişilerin ruh hallerini etkileyen olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı amaçlayan tedavi planlarına eklenen terimdir.

Günümüzde çoğu insan zaman zaman üzülür veya depresyona girer. Zor yaşam koşullarıyla mücadelede bu normal bir durum olarak kabul edilebilir.

Ama eğer çok mutsuzsanız ve yoğun bir keder içinde kendinizi değersiz hissediyorsanız ve bu duygular günlerce devam ediyorsa durum artık tıbbi bir rahatsızlıktır.

Majör depresyon, profesyonel teşhis ve tedavi gerektiren ciddi bir tıbbi durumdur. Yapılacak ilk şey bir uzmana görünüp tedavi olmaktır.

Antidepresanlar veya alternatif ilaçlarla tedavi edilebilir. Antidepresanlar bir psikiyatri doktoru tarafından hastalara uygun dozlarda verilir.

Yaşam tarzı değişiklikleri ve yüz yüze terapi yapılabilir. İlaç ve psikoterapiyi birleştiren şiddetli depresyon tedavisi için bütünsel bir yaklaşım kullanır.

Düzenli olarak kullanılan antidepresanlar genellikle 2 ila 3 hafta sonra etkisini göstermeye başlar.

İlaç tedavisine ek olarak psikoterapi, bireyleri olumsuz düşünce ve davranışlardan uzak tutmayı ve daha aktif hale getirmeyi amaçlar.

Bu uygulamalara ek olarak kullanılan depresyon tedavi yöntemleri arasında hipnoz da yer almaktadır.

Hafif ila orta dereceli depresyonun teşhis edilmesi daha zordur. Kural olarak, semptomlar hastanın yakınlarını rahatsız etmez.

Hastalar semptomlarını görmezden gelebilirler. Etkili tedavi ile haftalar içinde kısmi iyileşme, 2-4 ay içinde tam iyileşme sağlanabilir.

Peki majör depresyondan nasıl çıkılır? İlk kez depresyonda ise tedaviye en az 6 ay devam edilir. Daha sonra hastanın durumuna göre devam edilebilir.

Depresyon öyküsü olan kişilerin uzun süreli önleyici tedaviye ihtiyacı olabilir. Majör depresyon, insanların günlük yaşamlarını etkileyerek üretkenliğin azalmasına ve ilişkilerin bozulmasına neden olur.

Aslında, genellikle birçok fiziksel rahatsızlığa da yol açabilir. Tedavi edilmeyen majör depresyonlu kişilerde kanser, astım, kardiyovasküler hastalık, diyabet ve obezite gibi hastalıkların ilerlediği bulunmuştur.

Majör depresyon tedavisi kişiye özel olmalıdır. İnsanlar depresyondan aynı şekilde etkilenmezler.

Bir kişi için işe yarayan bir tedavi, bir başkası için işe yaramayabilir. Depresyon bir psikolojik rahatsızlıktır ancak tedavi edilebilir.

Depresyonu olan kişilerin yaklaşık %85’i yeterince tedavi edilmektedir. Hemen hemen tüm hastaların tedaviden sonra semptomlarında azalma ve yaşam kalitesinde iyileşme olduğu gözlemlenebilir.

Kızıltoprak psikolog ekibimizin gerçekleştirdiği depresyon tedavisi hakkında bilgi için TIKLAYIN.

kızıltoprak psikolog anksiyete tedavisi

Anksiyete Bozukluğu

Kızıltoprak psikolog kadromuzun en sık karşılaştığı ruhsal sorunlardan bir diğeri de anksiyete bozukluğu olarak adlandırılabilir.

Kaygı (anksiyete) bozukluğu olan bireyler hafif kaygıdan günlük olaylarla ilgili paniğe kadar değişen derecelerde kaygı yaşayabilirler.

Aslında korku veya kaygı, herkesin günlük hayatta karşılaştığı bir ruh halidir ve aşırı boyutlara ulaşmadıkça insanlara bir teşvik aracı olarak yardımcı olur.

Birçok kişinin tehlike karşısında ilgisini çeker. Anksiyete kişinin günlük aktivitelerine müdahale ederek başlı başına bir sorun haline geldiğinde artık buna bir hastalık deniyor ve tedavi edilmesi gerekiyor.

Bu duruma yaygın anksiyete bozukluğu denir, çünkü insanlar sadece belirli durumlarda değil, hemen hemen tüm durumlarda (belirli yer, zaman veya olaydan bağımsız olarak) az ya da çok endişeli hissederler.

Panik bozukluk ile farkı buradadır. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler ise “sürekli, aşırı ve uygunsuz anksiyete” durumundadır.

Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir ve hatta normal yaşam aktivitelerinin devam etmesine engel olabilir.

Bu insanlar her durumda olabilecek en kötü sonucu düşünürler. Her şey kontrolden çıktı ve iyi bir yol ya da geri dönüş yok diye düşünmektedirler.

Yaygın anksiyete bozukluğunda aşırı endişe ve kaygı genellikle sağlık, aile, para ve iş gibi konularla ilgilidir.

Kontrol edilemeyen anksiyete çoğu gün en az 6 aydır mevcuttur ve gün boyu sürer. Anksiyete bozukluğunun yaşam boyu yaygınlığı %5-6’dır.

Bu, 100 kişiden 5-6’sının muhtemelen hayatlarının bir noktasında bu durumu yaşayacağı anlamına gelir. Yaşla birlikte kaygı artar.

Anksiyete hastalığı, yaşlılarda en sık görülen duygudurum bozukluğudur. Bu yaygın hastalık genellikle 20 yaşından önce başlar ve aşağı doğru ilerler.

Anksiyete bozuklukları da depresyon ve alkolizm gibi bazı bozukluklara eşlik edebilir.

Duruma uygun olmayan kontrol edilemeyen kaygı, bunun gerçek bir nedeni veya tetikleyicisi olmasa bile bu hastalığın ana belirtisidir.

Kişi genellikle endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır ancak endişelerini kontrol edemez ve sakinleşemez. Çevrelerinde “abartılı” olarak kabul edilirler.

Yaygın anksiyete, huzursuzluk veya uyarılma, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik, kas sertliği, titreme ve spazmlar, kas ve baş ağrıları, yutma güçlüğü anksiyete bozukluğu belirtileri arasındadır.

Yaygın anksiyete bozukluğuna genellikle fiziksel bir hastalık gibi görünmesini sağlayan bazı fiziksel semptomlar eşlik eder.

Bunlar açıklanamayan yorgunluk, baş ağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve spazmlar, terleme, mide bulantısı, baş dönmesi ve sıcak basması gibi fiziksel şikayetlerdir.

Bu nedenle yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler bu belirtiler için sıklıkla Kızıltoprak psikolog kadromuza başvurur veya acil servislere başvururlar.

Kaygı bozukluğu tedavi edilebilir bir hastalıktır ve hastaların çoğu tedaviden fayda görür. Psikoterapi ve ilaç tedavisi kullanılabilir.

Bu yöntemlerden birinin veya bir kombinasyonunun etkili olduğu gösterilmiştir. Hangi tip tedavinin sizin için uygun olduğunu Kızıltoprak psikolog ekibimizle görüşmeniz uygun olacaktır.

Bir kişi için işe yarayan bir tedavi, bir başkası için işe yaramayabilir. Yaygın anksiyete bozukluğunun birincil tedavisi, uygun şekilde seçilmiş antidepresanlardır.

Kısa süreli tedaviye benzodiazepin grubundan bir yatıştırıcı eklenebilir. Bu grupta yer alan ilaçlar bağımlılık yapıcı olmakla birlikte “hekim tarafından önerilen doz ve sürelerde” etkili ve güvenli bir şekilde kullanılabilirler.

Yalnızca ilaç tedavisi ile başarı oranı düşer. Psikolog desteği almak bu noktada çok kritiktir.

İlaçlar bilişsel davranışçı terapi ile birlikte kullanıldığında, süreç %90’a varan oranıyla başarılıdır.

Kızıltoprak psikolog kadromuzla tanışıp tedavi sürecine girmeden önce anksiyete tedavisi hakkında bilgi almak için TIKLAYIN.

kızıltoprak psikolog panik atak tedavisi

Panik Atak

Kızıltoprak psikolog ekibimizin sıkça karşılaştığı sorunlardan bir diğeri de panik ataktır. Peki bu panik atak nedir ve Kızıltoprak psikolog kadromuz tarafından nasıl tedavi edilir?

Korkuyu yatıştıran beyin bölgelerindeki aşırı duyarlılık nedeniyle, bir düğmeye iki kez basılması vücutta alarm durumunu tetikler.

Vücudun bu alarm durumuna tepkisi, tehlikeli bir durumdaki tepkiye benzer. Bu tepkiye panik atak krizi denir.

Daha önce de belirtildiği gibi, bir krizde her şey akışkandır ve savaşta olduğu gibi uyanıklık gerektirir.

Kaslarınız gerilir, nefesiniz ve kalbiniz hızlanır, tansiyonunuz yükselir ve vücudunuz tam savunma moduna geçer.

İnsanlar bu durumu tehlikeli bir durum, ölümle burun buruna olarak algılarlar ve hemen acil servise giderler.

Aslında, tedavi edilmezse, panik atak, vücudunuzun yanlış alarm olarak algılayıp sakinleşeceği 20-30 dakika içinde kendi kendine geçer.

Ancak bu anın bazen bütün gün süren ve geçmeyen korku ve şiddeti bu fikirde işe yaramaz ve kişi durmadan acil servise koşar.

EKG, akciğer filmleri ve ekolar çekilir, analiz edilir ve “sizin kalp hastalığınız yok” dendikten sonra kişi eve gönderilir.

Ancak bir hasta psikiyatrik olarak bilgili bir acil servis personeliyle karşılaştığında, “Panik atak geçiriyorsun ve bir ruh sağlığı uzmanına görünmelisin” diyebilir.

Kişi o anda biraz rahatlayabilir ancak bu durum geçici bir rahatlamadır. Toplum içinde panik atak geçirmek panik bozukluk olarak kabul edilir.

Ancak panik atak bir bozukluk değil, bir dizi semptomdur. Panik atak her türlü ruhsal bozuklukta bulunur.

Panik bozukluk ise gelecekte yaşanacak bir panik atak korkusunu ve bunun yol açtığı kaçınma davranışını ön plana çıkarır.

Panik bozukluk en sık panik atakla başlar. Çoğu hasta ilk atak sırasında acil olarak bir hastaneye veya kliniğe gider.

Bu ataklar devam etmezse panik bozukluk gelişmez. Bununla birlikte, ataklar devam ettikçe ve giderek sıklığı ve şiddeti arttıkça, hastayı sürekli olarak meşgul etmeye başlar ve tekrarlayan atak korkusu yaratır.

Pek çok hasta ne bekleyeceklerinden korktuğu için bir kaçınma evresine girer. Kişi panik atağı tetikleyebilecek tüm yerlerden ve aktivitelerden kaçınmaya başlar.

Örneğin, kalp krizi geçirme korkusuyla egzersiz yapmaktan kaçınır. Kendimden geçebileceğimi düşünüyorum, bu yüzden bir yere gittiğimde birinin yanımda olmasını istiyorum.

Sanırım acile gitmem gerekebilir diyebilir. Tek başına veya yanına birini alarak bile uzun mesafeli seyahatlerden kaçınır.

İleride kaçınılan durum da fobiye konu olacak ve panik bozukluğu kişinin hayatını sınırlayan bir imajı haline gelecektir.

Bir panik atak hastası kişi her zaman birine bağlıdır ve bağımlı hale gelir. Panik ataklarla ilgili belki de en yaygın korku kalp krizi korkusudur. Çünkü bazı panik ataklar kalp krizine benzer.

Göğüste sıkışma, yanma ve batma ağrısı, sol kolda ağrı, uyuşma, çarpıntı ve göğüste hisler, nefes darlığı, soğuk terleme, kızarma, mide bulantısı vb. belirtiler vardır.

Bu belirtileri yaşayan kişi kalp krizi geçirmeyi ve ölmeyi düşünürler. Panik atak geçirenlerin hemen hastanelerin acil servislerine veya kardiyologlara gitmesinin temelinde bu korku yatmaktadır.

Bu durumda hasta hemen EKG’ye alınır. Kan ve idrar tahlili yapılacaktır. Hiçbir sorun bulunmaz ve genellikle sakinleştiriciler verilip ve eve gönderilir.

Ortada herhangi bir bedensel sorun olmamasına rağmen kişinin olumsuz hisleri geçmemektedir.

Aynı atak tekrarlarsa korkarlar ve doktorun söylediklerinden memnun kalmazlar ve başka bir doktora başvururlar.

Aynı testler ve testler yapılarak eve gönderiyorlar ve doktorlar herhangi bir şey olmadığını söylüyorlar.

Bir gün psikiyatrik anlamda kendini geliştirmiş bir doktora görünseniz, durumun panik atak olduğunu ve bir ruh sağlığı uzmanına gitmeniz gerektiğini söylerler.

Panik bozukluk, tedavisi en kolay ruhsal hastalıklardan biridir. Antidepresanların panik bozukluğu iyileştirme şansı %60-70’dir.

İlaç tedavisine psikoterapi de eklendiğinde bu oran %100’e ulaşabilmektedir. Etken faktörlerin neden olduğu kimyasal rahatsızlıkların neden olduğu panik bozukluğunun tedavisinde ilaçlar esastır.

İlaçlar etkileri tedavi edebilir ancak nedenleri ortadan kaldıramaz. Panik bozukluğu, nedeni ortadan kaldırılıncaya kadar tedavi edilmez.

Bu durumda, her zaman tekrarlama riski vardır. Bu nedenle ilaç tedavisi psikoterapötik bir süreçle tamamlanmalıdır çünkü psikoterapi neden odaklı bir yaklaşımdır.

Bununla birlikte, bazı durumlarda suçlu sadece bir kimyasal olabilir. Bu gibi durumlarda ilaç tedavisi panik bozukluğunu tamamen iyileştirebilir.

İşte bu nedenle kişiler Kızıltoprak psikolog ekibimize başvurmakta ve psikoterapi sürecine dahil olmaktadırlar.

Panik bozukluğu için en etkili tedavilerden biri bilişsel ve davranışsal terapidir. Kızıltoprak psikolog kadromuzun tamamı bilişsel davranışçı terapi konusunda eğitimli ve tecrübeli profesyonellerdir.

Bu tedavi, hastanın geçmişten getirdiği ve panik atağa neden olan olumsuz düşünce ve inançlarının daha faydalı olanlarla değiştirilmesini sağlar.

Davranışçı bir yaklaşım, korkulan durumlara sistematik veya doğrudan bir yaklaşım kullanır. Bu özellikle kaçınma ile uğraşırken yararlıdır.

Bununla birlikte, terapinin işe yaraması için, kişinin büyük ölçüde güçlü olumsuz duygu ve düşüncelerden arınmış olması gerekir.

Bunun için bazı ödevler verilmeden önce Kızıltoprak psikolog ekibimiz kişiyle gerekli bilişsel çalışmaları da yapmaktadır.

Panik atak tedavisi hakkında detaylı bilgi almak ve panik bozukluğa nasıl destek olduğumuzu incelemek için TIKLAYIN.

Kurumumuzda bu sorunların dışında pek çok ruhsal rahatsızlıkla da çalışılmaktadır. Eğer siz de Kızıltoprak psikolog kadromuzu incelemek ve destek almak isterseniz bize ulaşabilirsiniz.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.