3 Maddede Evcil Hayvan Kaybı Çocuğa Nasıl Açıklanır?
İnsanın bir yakınını kaybetmesi, karakteri nasıl olursa olsun çok önemli, yıkıcı ve zor atlatılan bir durumdur. Yas süreci herkese göre değişkenlik gösterir ve bu sürece herkesin yüklediği anlam farklıdır.
Birisi içine kapanık bu durumu atlatmaya çalışırken bir diğeri daha kendini dışa vurarak bu süreçten geçmeye çalışır. Evcil hayvan kaybı da bir çeşit yas sürecini yansıtabileceği için bu durumun çocuğa nasıl açıklanacağı oldukça önemlidir.
Yas sürecimizi belirleyen faktörler vardır; kaybedilen kişinin kim olduğu, kişi ile olan yakınlık derecesi, ölüm şekli, kişi ile iletişimi, kişinin hayatındaki rolü ve önemi, beklenen veya ani bir şekilde hayattan ayrılışı gibi bir çok faktör mevcuttur.
Bu durumların hepsinden bir parça ortaya konduğunda kişinin yas süreci şekillenir. Olgun yaşlara ulaşmış insanların çocuklara nazaran yas sürecini idrak ediş ve atlatışları daha hızlı ve yumuşak geçişli olabiliyor.
Yetişkin olgun kişi ölümle daha aşina veya daha bilinçli olduğundan çocuklara göre daha tolere edilir bir durumda kalır. Fakat çocukların hem ölüm kavramı ile yetişkinler kadar iç içe olmayışı hem de hayatlarında birini kaybetmenin anlamını belki de henüz anlamayışlarından dolayı yakın kaybetme durumunu anlamaları daha zordur.
Her çocuğun çok sevdiği bir yakını, arkadaşı hatta evcil hayvanı ani veya beklenen bir şekilde ölebilir. Önemli olan çocuğun bunu doğru ve sağlıklı şekilde, yetişkinliğine yönelik kalıcı bir hasar bırakmayacak biçimde anlaması, idrak etmesi ve kabullenmesidir.
Çocuk her zaman ölümün var olduğunu abartısız ve korkutmayan bir açıklama ile bilmeli, bu konuda bilgi eksiği olmamalı. Asla ölümün ne olduğunu anlatmaktan kaçınılmamalıdır. Ölümü çocuğa olağanüstü bir sonuç olarak ve abartarak anlatmak da kesinlikle yanlışlıktır.
Yakının Kaybı Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?
Öncelikle şunu hiç unutmamalısınız ki çocuklara sırf üzülmesin veya kolay atlatsın diye yalan söyleyip, senaryolar uydurmamalısınız. Çocuklar yetişkinler kadar olayları kolay sindiremeyebilir fakat bu gene de onlara yalanlar uydurmalısınız anlamına gelmemeli.
Çocuklar zaten televizyonlardan, kitaplardan ve etrafta duyduğu kadarıyla ölüm kavramına aşinadırlar yalnızca bu konuda yetişkinler kadar derinlemesine bilgileri yoktur.
Kaybettiği kişi temel ihtiyaçlarını karşılayan bakım verenlerinden yani birinci derece yakınlarından ise durum diğer yakınındaki kişilerin olası kayıplarına göre daha ciddidir.
Kişi öldüğünde bakım verme durumu ortadan kalktığı için durum çocuk için sıkıntı yaratabilir. Çocuğa bakım verme konusunda eksikliğini hissettirmeden yaşamına devam etmesi sağlanarak duruma bir açıklık getirilmelidir. Bu açıklamalar dürüstçe ama korkutmadan olmalıdır.
Yalan söylenmemeli veya “tatile gitti, uzaklara gitti, melek oldu, uzun bir uykuya daldı” gibi soyut, anlamayı zorlaştıracak, umut besletecek kavramlar kullanılmamalıdır. Bu çocuk için daha beklentiye sokucu bir durum haline gelir.
Çocuk, kaybettiği yakının bir gün tatilden döneceğini, uykudan uyanacağını ve bir gün yanına tekrar geleceğine umut bağlayabilir. Bu durum çocukta çok ciddi oranda travmatik bir hayal kırıklığına sebep olur.
Çocuklar somut düşünme konusunda daha başarılıdırlar. Ölüm durumuna bizzat çocuğu maruz bırakmamalı ama ona somut şekilde “o artık yaşamıyor, aramızdan ayrıldı, artık bizimle olamayacak.” gibi somut kavramlarla çocuğa bu durumu anlatmalısınız.
Bu nedenle belirsizlikler yaratmadan çocuğun bu durumu algıladıktan sonra sorularını cevaplamalısınız. Temel ihtiyaçlarının karşılanması için her zaman yanında birilerinin olacağını, eksil hissetmeyeceğini ve yanında onunla kalanların istediği zaman orada olacağını da ona hissettirmelisiniz.
Çocuk ölüm kavramını kafasında somutlaştırırken ve doğal olarak bu durumla acı şekilde yüzleşirken üzerine bir de yalnız kalmışlık, terk edilmişlik ve artık tek kalmışlık hissini de benimsememelidir.
Çocuk her ne kadar yakınının öldüğünü öğrense de yeniden yakınlık kuracağı kişiler olacaktır ve bu durum atlatmasını kolaylaştıracaktır. Çocuğa bu süreçte baskı yapılmamalıdır, bir şeyleri eskisi gibi yapmak istemiyorsa, eski aktivitelerine yoğunlaşmayı reddediyorsa bir süre çocuğun üzerine gidilmemelidir.
Yas sürecini çocuk nasıl kolay geçirmek istiyorsa ona saygı duyulmalıdır. Bazı çocuklar bu sürece sebepler arayabilir. Neden oldu? Ne için oldu? Kim için oldu? Neden ben? Gibi soruları aklına getirebilir. Bu süreçte çocuğa bu sorular düzgünce anlatılmalı. Her sorusuna cevap verilmeli.
Her insanın zamanı gelince öleceğini ama bunun sık sık yaşanmadığını söyleyebilirsiniz. Çocuk hem bilinçlenecek hem de duruma karşı olan soru işaretlerini kafasında giderecektir.
Çocuğun duygularını, düşüncelerini, davranışlarını ve sorularını önemseyin. Her zaman yanında olduğunuzu hissettirin. Bu süreçte, eski hayata karşı yumuşak bir geçiş sağlamak amacıyla gerekirse profesyonel bir terapi desteği de alabilirsiniz.
Evcil Hayvan Kaybı Nasıl Açıklanmalı?
Evcil hayvanlar her yaş grubundan çocuk için oyun arkadaşı ve sadık bir dost görevi görür. Onlar için ayrı bir değeri ve yeri vardır hayvanların. Onları zaman zaman kendilerine has bir sevgi, gösterisiyle sevdiklerini, kucakladıklarını hatta bazı uzuvlarıyla kendilerince normal ve komik durumlarda oyunlar yaptığını göreceksiniz.
Örneğin çocuklar kedilerin kuyruklarını çekebilir, aslında bu onlar için can acıtma niteliğinde değil sevgi gösterisi niteliğindedir. Böyle giden bir dostluk ve sevgi sürecinde evcil hayvanınız ölebilir. Çocuğunuza bu durumu anlatıyor olmanız gereklidir. Evcil hayvan kaybı halinde bunu doğru şekilde anlatmak önemlidir.
Peki nasıl mı? Aile kaybı gibi bir durumda yapılması gerekenler gibi bu durumda da dürüst ve açık olunmalıdır. Hayvanın uyuyor veya gitti denmemelidir. Çocuk hem “neden beni bırakıp gitti?” diye düşünüp güvensiz bir şema oluşturabilir hem de “bir gün uyanacak” diye bir beklentiye girebilir. Biz psikoterapistler bu durumun olmasını doğru bulmayız.
Açıkça artık yaşlandığını veya hastalandığını ve bu durumdan ötürü öldüğünü, dayanamadığını, her canlının olduğu gibi onunda ölüm zamanının geldiğini korkutmadan anlatabilirsiniz. Veterinerleri suçlamaması burada çok önemlidir. Evcil hayvan kaybı halinde kimse bu durumdan dolayı suçlanmamalıdır.
Onların ellerinden geleni yaptığını belirtmelisiniz. Evcil hayvan kaybı için kimsenin bir suçu olmadığını bilmelidir. Hayvanınızın acı çekmeden öldüğünü de belirtin. Çocuk, hayvanın arkadaşından onun acı çektiğini düşünerek daha çok üzülmemeli, bu çocuğun “keşke daha fazla korusaydım onu” diye düşünüp kendini suçlamasına neden olabilir.
Ani ve feci evcil hayvan kaybı gözünün önünde olmadıysa çok fazla detaylandırarak anlatmayın fakat çocuk bu travmatik duruma maruz kaldıysa mutlaka onu bir çocuk psikoloğu ile görüştürün. Kalıcı bir durum yaratmadan çocuğun bu duruma karşı duyarsızlaşması önemlidir.
Evcil Hayvan Kaybı Varken Yeni Bir Hayvan Almalı Mı?
Elbette ki evcil hayvan kaybı ardından ardından yeni bir hayvan almayacaksınız diye bir kural yoktur. Ama buradaki önemli nokta çocuğunuza sırf yas sürecini kolay atlatması için “yenisini alırız” gibi bir cümle ile böyle bir mantık oluşturmak yanlıştır.
Hayvanınızın bir eşyaymış gibi algılanması doğru olmayacaktır. Bu noktada evcil hayvan kaybı ile bir insanın kaybı arasında hiçbir fark yoktur. Aslında çocuğunuza onun bir canlı olduğu ve eşya gibi davranılmaması gerektiğini öğretmek açısından da önemli bir dönemdir.
Evcil hayvan kaybı sonrası acı dindirmek için yeniden bir evcil hayvan edinmek yerine önce çocuğunuzun acısını dinmesini bekleyin. Acı ile başa çıkması gerektiğini, nasıl çıkılacağını öğrenmesine olanak verin.
Birçok aile çocuğun evcil hayvan kaybı sonrası bu yas sürecini daha kolay atlatabilmesi için sanki bir eşya alır gibi yeni evcil hayvan alma yoluna gidebiliyor. Evcil hayvan kaybı bir oyuncağın kaybedilmesi ile aynı şey değildir.
Ancak bu davranış kesinlikle yanlıştır. Belki çocuğun kısa bir sürede moralinin yerine gelmesine neden olabilir ancak bu şekilde ölen evcil hayvanın bir canlı değil de bir nesne olduğu algısını çocukta oluşturabilirsiniz. Evcil hayvan kaybı böylece çocukta canlı algısının da değişimine neden olabilir.
Bu şekilde başta hayvanlar olmak üzere tüm canlılara bir nesne gözüyle bakmayı öğrenebilir ki bu aslında bir insan için oldukça olumsuz bir davranıştır diyebiliriz. Evcil hayvan kaybı doğru açıklanması bu nedenle çok önemli bir olgudur.
Çocuklarımız bizim en hassas noktalarımız olmaktadır. Onların kötülüğünü katiyen istemeyeceğimiz gibi psikolojilerini de korumak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Yalnız bu süreçte bazı kötü durumlar yaşanabileceği gibi kendilerine bu durumları nasıl açıklayacağımızı da kara kara düşünürüz