3 Soruda Psikolog ve Psikiyatri Farkı
Vücudumuzun herhangi bir yerinde fiziksel bir ağrı hissettiğimizde tedirgin oluruz. Her yıl atlattığımız basit soğuk algınlığı için bile doktora gidebiliyoruz. Peki ruhumuzun vücudumuzdan ne eksiği var? Elle tutup gözle göremediğimiz için mi bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmekten bazen kaçınıyoruz?
Peki bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmeye karar verdik diyelim. Hangi uzman ile görüşeceğiz? Psikolog mu psikiyatri uzmanı mı benim ihtiyacımı karşılayacak? Yazımızın devamında psikolog ve psikiyatri farkı ve bu iki uzmanın sorumluluklarını inceleyeceğiz. Eğer bir psikolog ile görüşmek ve sorunlarınıza çözüm bulmak isterseniz, bizden destek alabilirsiniz.
Psikolog Kimdir?
Psikolog ve psikiyatri farkı değerlendirilirken ilk önce iki meslek grubunu da incelemek gerekir. Psikolog, doktor değildir. Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünü 4 yıllık süre zarfında bitiren ruh sağlığı uzmanıdır. Psikolog ve psikiyatri farkı da en açık şekilde buradan gelmektedir. Psikologla psikoterapist birbirinden çok farklı şeyler olarak görülmelidir.
4 yıllık psikoloji bölümünü bitiren ve psikolog unvanı alan herkes psikoterapi yapamaz. Psikoterapi yapabilmek için psikoloğun uzmanlık eğitimini klinik psikoloji yüksek lisansı üzerine yapmış olması gerekir. Yalnızca bu eğitim de yeterli değildir. Aynı zamanda klinik psikolog en az bir psikoterapi yönelimini seçmeli ve bu konuda gerekli eğitimleri almalıdır.
Bu eğitimleri gerçekleştirmeden psikoterapist olarak danışan görmesi etik hususa aykırıdır. Psikologlar hakkında ne yazık ki hala bilinmeyen çok fazla şey vardır. Örneğin; psikologlar ilaç tedavisi düzenlemez ancak birçok kişi psikoloğun ilaç tedavisi uygulamaması nedeniyle psikiyatri uzmanına başvuru yapmak istemektedir. Ancak psikologla psikiyatri uzmanı birbirinin alternatifi değildir.
Psikoloğun görevi daha çok ruhsal süreçlerle ilgilenirken psikiyatrist ise bu durumun altında yatan biyomedikal nedenlerine odaklanır. Ayrıca psikoloğunuz arkadaşınız da değildir. Zaten arkadaşınız olsa bu durum size yarar sağlamaktan ziyade oldukça büyük zarar verebilirdi.
Özetle, psikologla psikiyatrist birbirinden farklı ancak aynı alanda çalışan ruh sağlığı çalışanlarıdır. Psikolog ve psikiyatri farkı olan ve birbirinden ayrılan ancak birbirlerini de tamamlayan uzmanlardır.
Psikiyatri Uzmanı Kimdir?
Psikiyatri uzmanı ise üniversitelerin Tıp fakültesi bölümlerini 6 yıllık süre sonunda bitiren ve ardından Tıpta uzmanlık sınavı sonucunda Psikiyatri bölümünü tercih eden hekimdir. Psikiyatrist bir doktordur ve tıp doktoru olduğu için biyomedikal seçenekleri tedavi yöntemi olarak kullanabilmektedir.
Her psikiyatrist psikoterapist olarak görülemez ve aynı psikologlar için geçerli olduğu gibi psikiyatri uzmanı da gerekli psikoterapi eğitimlerini almalıdır. Psikolog ve psikiyatri farkı denilince ilk akla gelen ilaç yazabilme yetkisidir.
Hiçbir psikolog ilaç tedavisi düzenleyemez çünkü olabilecek fiziksel bazı komplikasyonlar hakkında fikir yürütebilecek tıbbi donanıma sahip değildir. Bir psikoloğun patolojik ruhsal sorunların tedavisinde üstlenebileceği rol psikoterapi yapabilmek olacaktır. Psikiyatrist ise tıbbi müdahaleleri gerçekleştirebileceği için farmakolojik destek uygulayabilir. Psikolog ve psikiyatri farkı bu noktada çok önemli hale gelebilir.
Psikolog ve Psikiyatri Farkı Nedir?
Psikolog ve psikiyatri uzmanı arasında bir hiyerarşi söz konusu dahi değildir. Psikolog psikiyatri uzmanının yardımcısı değildir. Benzer şekilde, psikiyatrist de psikoloğun amiri değildir. Bu iki ruh sağlığı profesyoneli de farklı misyonlar üstlenen ve birbirlerine destek olan kişilerdir.
Biri ilaçların etki mekanizmasına daha fazla odaklanırken diğeri ise duygu, düşünce ve davranış değişimlerine terapötik olarak yaklaşımı tercih eder. Birçok ruhsal sorun için psikolog ve psikiyatri uzmanı birlikteliği oldukça verimlidir. Biri diğerinin alternatifi olmadığı için ruhsal sorunları olan bireylerin de ikisi arasında bir seçim yapmak yerine ikisinden de aynı oranda faydalanmak gerekmektedir.
Psikoterapi uygulanmadan yalnızca ilaç tedavisi eksik kalabileceği gibi bazı durumlarda da sadece psikoterapi yeterli etkiyi veremeyebilir. Majör depresyon için yapılan bir araştırma bize iki sürecin de çok önemli olduğunu göstermektedir.
100 majör depresyon hastası üzerinde yapılan uzun soluklu bir araştırmaya göre yalnızca antidepresan tedavisi alan 100 kişiden 75’inin yaşamının geri kalan kısmında en az bir kez depresyon atağı daha yaşadığı görülmüştür. Bu da her dört kişiden üçünün en az bir kez daha depresif döneme girdiğini göstermektedir.
Buna karşılık hem psikoterapi hem antidepresan desteği alan 100 kişiden yalnızca 25’i hayatının ilerleyen dönemlerinde en az bir kez daha depresif dönemler yaşamıştır. Bu da her dört kişiden yalnızca birinin depresyonu tekrar yaşadığını göstermektedir. Bu araştırma bize ilaç tedavisi ve psikoterapi uygulamalarının bölünmez bir bütün olduğunu ve birlikte gerçekleşmesinin verimi sağladığını göstermektedir.
