Skip to content Skip to footer

4 Maddede Anksiyete Atağı Nedir?

4 Maddede Anksiyete Atağı Nedir?

Kaygı atağı olarak da adlandırılan anksiyete atağı sürekli hale geldiğinde kişinin yaşamını oldukça olumsuz etkiler. Kişinin bu durumda anksiyete atağı ile mücadele etmesi ve kaygı ataklarını sonlandırması için profesyonel destek alması gerekir.

Anksiyete bozukluğu, önemli ve rahatsız edici bir ruhsal bozukluktur. Görülme sıklığı açısından bakıldığında en çok rastlanan ruhsal sorunlardan biridir. Kaygı atağı yaşayan bireylerin sorun yaşamalarına sebep olan şey olumsuz düşüncelerdir.

Bu düşüncelerin profesyonel destek alarak sona ermesi hedeflenmektedir. Anksiyete atağı yaşayan kişi kendisini gerçekte olmadığı halde tehlike ve tehdit altında hisseder.

Aynı tehlike veya tehdit altındaymış gibi korkmuş, endişelenmiş ve kaygılı haldedir. Eğer siz de anksiyete atağı yaşıyor ve ataklardan kurtulmak istiyorsanız bizden psikolog desteği alabilirsiniz.

anksiyete nedir ve anksiyete atağı nasıl gelişir?

Anksiyete Nedir?

Anksiyete ya da diğer adıyla kaygı, aslında sıradan ve bizi dış tehlikelerden koruyan bir duygudurumdur. Kişi kaygılandığında emin ellerdedir ve tehlikelere karşı önlemini almıştır. Yani aslında kaygı tehlikeli değildir ancak yersiz ve aşırı kaygı tehlikelidir.

Tehlike algısı oluştuğunda beynimiz bizi savunmaya geçirir. Bu bir anlamda alarm halidir ve kendimizi korumaya alırız. Bazı elektronik eşyalar da tehlike anlarında kendisini korumaya alır ve çalışmaz. Beynimiz ise o anda çalışma eğilimi gösterir.

Tehlikeli anlarda kendimizi korumamız ne kadar normal ve sağlıklı ise gerçek olmayan tehlikeleri algılayarak alarm halinde olmak da o kadar sağlıksızdır. O zaman anksiyete dediğimiz duygudurum kişinin içinde bulunduğu koşullara ve tehlikenin varlığına göre değişmektedir.

anksiyete atağı anksiyete bozukluğu mu?

Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Anksiyete atağı gibi anların sık sık yaşandığı ruhsal soruna anksiyete bozukluğu deriz. Anksiyete bozukluğu, kişinin ortada herhangi bir geçerli tehdit veya tehlike olmadığı anlarda yaşadığı aşırı kaygı, korku ve endişe halinin süreklilik kazanmasıdır.

Her anksiyete atağı geçiren kişiye anksiyete bozukluğu tanısı elbette konulmayabilir. Atağı ne sıklıkla yaşadığı, atağı ne kadar zamandır yaşadığı, atağı yaşarken aklından geçen düşünceler ve atağı belli aralıklarla yaşayıp yaşamadığı değerlendirmede önemli ipuçlarıdır.

Her kaygılanan anksiyete bozukluğu yaşıyor diyemeyiz. Kaygı biraz önce de belirttiğimiz gibi sağlıklı bir duygudur ve bizi tehdit veya tehlikelerden korumaktadır. Şimdi kendinizi bir orman gezisinde düşünün. Arkadaşlarınızla gittiğiniz ormanda biraz yalnız yürümeye karar verdiniz ve ormanın derinliklerine daldınız.

Hava kararmaya başladı ve siz geldiğiniz yolu kaybettiniz. Derken karşınıza bir ayı çıktı. Hangimiz bu durumda korkmaz, endişelenmez veya kaygı yaşamayız? Yırtıcı ve tehlikeli bir hayvanla karşılaştığını düşünen kişi elbette korkar, kaygı ve endişe duyar.

Ayı size pençeleriyle saldırmaya çalışmadan sizin bir şey yapmanız gerekir. İşte beyniniz var olan tehlikeyi ve tehditi o anda algılar ve iki komut verebilir: Fight (Savaş) veya Flight (Kaç). Beyniniz tehlikeyi algıladığında ayının size zarar vermemesi için alarm haline geçer ve yukardaki komutları verir.

Savaş komutuna uyarak kişi ayıya karşı kendini savunabilmek için çareler arayabilir. Bir diğer ihtimalde ise kaç komutuna göre ayıdan kaçmaya çalışabilir. Eğer kaygı duygusu var olmasaydı veya beynimiz kaygı hissini yaşamasaydı ayı bizi paramparça edebilirdi.

Aynı durum hayvanlar için de geçerlidir elbette. Hiçbir kedi kendisini tehlikede veya tehdit altında hissetmediği sürece tırnaklarını çıkarmaz. Kedinin bir insanı tırmalaması da tehlike hissettiği anlarda ancak mümkündür.

Anksiyete atağı da beynin kişiyi tehlike ve tehditlerden korumaya çalışmasıdır ancak aradaki fark ortada kaygı, korku veya endişe gibi duyguları tetikleyebilecek hiçbir tehlikenin olmamasıdır.

Anksiyete atağı bu nedenle aslında beynin tehlike veya tehdit varsayarak yanlış alarm vermesidir. Kişi kendisinde bir sorun olduğunun farkındadır ancak anksiyete atağı esnasında atağı kendi başına engelleyememektedir.

Atağı savuşturmak için kaçınma davranışı sergileyebilir ancak düşünceler kaçındıkça daha ağırlaşabilir. Bu nedenle kaçınmak da anksiyete bozukluğu için mantıklı bir yöntem olmamaktadır.

anksiyete atağı esnasında ne olur?

Anksiyete Atağı Esnasında Neler Olur?

Anksiyete atağı esnasında kişi hem ruhsal hem de bazı fiziksel belirtileri bir arada yaşayabilir. Kişi anksiyete atağı sırasında kendisini aşırı derecede huzursuz, gergin veya endişeli hissedebilir.

Atağı yaşarken kendisini huzursuz veya gergin hissettirebilecek herhangi bir olay ya da durum söz konusu değildir. Ancak algılanan ise tam tersine önemli bir olumsuzluğun gerçekleşmesi üzerinedir. Anksiyete sorunu yaşayan kişi kaçınamadığı bir huzursuzluk halini yaşamaktadır.

Kişi atağı yaşarken hep kötü bir şeyler olabileceğini düşünmektedir. Kötü şeyler çok farklı hallerde çeşitlendirilebilir. Yazımızın devamında kaygı atakları esnasında kişinin zihninden geçen ve anksiyete belirtileri olarak adlandırılan bulguları inceleyeceğiz.

anksiyete atağı sırasında kötü şeyler olacağı düşünülür

Kötü Şeyler Olabilir Düşüncesi Olur

Hastalık, ölüm, doğal afet, kayıp, iflas veya acı çekme gibi düşünceler anksiyete içeriğinde yer alabilir. Covid-19 pandemisi esnasında anksiyete atağı herhangi birinden bu virüsü kapma üzerine olabilir. Bu durumda bu düşüncelerden kurtulmak için tetikleyici olabilecek durumlardan mümkün olduğu kadar kaçınabilir.

Covid-19 virüsü bulaştığında yoğun bakıma kaldırılacağını ve bir daha hastaneden sağ çıkamayacağını düşünen kişi insanlarla iletişim kurmaktan mümkün olduğunca kaçınabilir. Bu sebeple işine devam edemeyebilir, işinden kendi isteğiyle ayrılabilir veya artık işine son verilebilir.

Kendi ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekebilir veya hep başkalarından yardım istemek zorunda kalabilir. Herkes Covid-19 virüsüyle enfekte olmaktan kaygı duyabilir ancak kişinin yaşamı çok fazla etkilenirse bu durum kaygı bozukluğu tanısı almasına da neden olabilir.

Aynı virüs herkeste aynı düşüncelere yol açmayabilir. Ölüm korkusu da anksiyete atağı esnasında kötü şeyler olacağı yönündeki önemli hislerden biridir. Kişi atağı yaşarken kalbinin duracağını, kalp krizi geçireceğini, beyin kanaması yaşayabileceğini veya nefessiz kalarak ölebileceğini düşünebilir.

Herkes ölümden çekinebilir ancak ölmekle ilgili herhangi bir tetikleyici durum yokken ölmekten aşırı kaygı duymak anksiyete işaretleri arasındadır. Kaza geçirdiğinde ağır yaralıyken öleceğini düşünmekle evde oturup televizyon izlerken öleceğini düşünmek aynı derecede kaygı tetikleyicisi değildir.

Doğal afetler de anksiyete düşüncelerini tetikleyen koşullardan biridir. Kişi olası bir depremin her an yaşanabileceğini ve sonucunda kendisinin ya da sevdiklerinin hayatını kaybedebileceğini düşünebilir. Kötü şeylerin olacağını düşünen birey aynı zamanda bu kötü şeylerin en olumsuz sonuçlarına odaklanır.

Bu düşünceler geleceği okuma düşünceleridir ve felaket içeriklidir. Örneğin; deprem olacağını düşünen ve depremden aşırı kaygı, korku veya endişe duyan kişi depremde neler olacağını önceden okumaya çalışmaktadır.

Televizyon seyrederken deprem konusunda bir uzmanın İstanbul’da 30 sene içerisinde büyük bir deprem beklendiğini söylemesi üzerine aşırı kaygılanabilir. Deprem uzmanının İstanbul’da ortalama 100.000 kişinin hayatını kaybedebilmesi ihtimalinin olduğunu duyan kişi mutlaka o 100.000 kişiden biri olacağını düşünecektir.

İstanbul’un mevcut günlük nüfusunun 20 milyon olduğunu düşünürsek her 200 kişiden biri bu habere göre hayatını kaybedebilir. Elbette herkes deprem olma ihtimalinden kaygı duymakla beraber buna yönelik kişisel önlemlerini almaya gayret gösterebilir. Kaygısız olmak biraz önce de belirttiğimiz gibi tehlikelere açık olabileceğimizi gösterir.

Ancak anksiyete bozukluğu bulunan kişiler ise önlemlerini alsalar dahi yaşamlarını alt üst edecek şekilde aşırı kaygı, korku ve endişe yaşarlar. Geleceği okuma veya falcılık yapacak derecede ölüm düşünceleri aklından gitmez ve 200 kişiden birinin kendisi olacağını düşünür.

Depremde olası sonuçları incelediğimizde ölüm ihtimali en düşük olandır. Deprem anında oturduğu binada herhangi bir hasar olmayabilir. Bir diğer ihtimalde hasar olsa dahi bina yıkılmayabilir.

Bina kendisi tahliye ettikten sonra yıkılabilir veya yıkıldığında hemen enkaz altından çıkarılabilir. Enkaz altından saatler sonra çıkarılabileceği gibi enkaz altında hayatını da kaybedebilir.

Ancak eldeki veriler ölme ihtimalinin yaşama ihtimalinden 200 kat daha düşük olduğunu göstermesine rağmen kişi ölüm düşüncelerini zihninden silip atamaz. Özetle, anksiyete atağı esnasında kişilerin zihninde kötü şeyler olacağına yönelik düşünceler vardır ve bu düşünceler oldukça inatçı özellikler taşır.

anksiyete atağı fiziksel belirtiler de gösterebilir

Fiziksel Belirtiler Vardır

Anksiyete atağı esnasında kişide ruhsal bazı bulgular olduğu gibi fiziksel bazı semptomlar da görülebilir. Anksiyete sorunu yaşayan kişinin kalp atışları aşırı derecede hızlı olabilir. Aşırı kaygılı bireyler kalbinin yerinden çıkarcasına hızlı attığını belirtebilirler.

Ancak ortada kalp veya koroner sistem rahatsızlıklarının hiçbiri yoktur. Hatta kaygı bozukluğu sebebiyle yaşanan fiziksel belirtiler hiçbir zaman kişiye fiziksel bir zarar da vermez. Nefes alıp verişi hızlanır. Anksiyete atağı sırasında çok hızlı nefes alır ve verir.

Sanki bir şok yaşamışcasına hızla nefes almakta ve bundan büyük bir rahatsızlık duymaktadır. Anksiyete bozukluğu bulunan bireyin nefes alma güçlüğü bulunabilir. Nefes darlığı sanki nefes yetersizliği şeklinde kendisini gösterir.

Aynı zamanda kişi belirtileri anlatırken göğsünün tam ortasına bir filin oturduğunu ve nefes alıp vermesini oldukça güçleştirdiğini de ifade eder. Kişinin elleri ve ayaklarında buz gibi soğukluk ve ellerde titreme de görülebilir.

Ellerdeki titreme her zaman görülmeyebilir ancak anksiyete atağı sırasında görülmesi olasıdır. Kişi atağı yaşarken soğuk terler dökebilir. Hatta bu durumu da internette arayarak kalp krizi belirtisi olduğunu düşünebilir.

Zaten genellikle anksiyete sorunu olan kişiler atağı hissederken internetten belirti araştırmaktadırlar. Panik atağı yaşayan kişilerde de bu tip araştırmalar ve kendisinde belirti aramalar çok sık görülür. Hazımsızlık sorunlar anksiyete bozuklukları için en karakterize özellikler arasındadır.

Mide ve bağırsak problemleri mutlaka bir gastroenteroloji uzmanı tarafından incelenmelidir. Fiziksel herhangi bir sorunun da var olup olmadığından mutlaka emin olunmalıdır. Anksiyete atağı yaşanırken hazımsızlık sorunları geğirtiler şeklinde de görülebilir.

Bunlar geğirti atağı şeklinde görülebilir. Kişi geğirmekten çok rahatsızdır ve çevresini de rahatsız etmekten çekinebilir. Hazımsızlık sorunları ilaçlarla baskı altına alınabilir ancak ilaçlar psikiyatrik bir sorun varsa çözüm olmamaktadır. Mide bağırsak sorunları sadece hazımsızlık veya geğirtiler ile karakterize değildir.

Kişinin reflü gibi bazı mide problemleri de ortaya çıkabilir. Yine reflü de fiziksel bir rahatsızlıktan kaynaklanmamalıdır. İshal ve aşırı gazın görüldüğü irritabl bağırsak sendromu gibi fiziksel sorunlar da anksiyete atağı sırasında tetiklenebilir.

İrritabl bağırsak sendromu bulunan kişinin hastalık atağı da anksiyete atağı esnasında tetiklenir. İrritabl bağırsak sendromunu tetikleme nedeni de kaygı ataklarının stres içeriğine sahip olmasıdır. Ayrıca anksiyete atağı yaşanırken kişinin ağzı kuruyabilir ve aşırı terleme görülebilir.

Fiziksel belirtiler herhangi bir fiziksel hastalıktan kaynaklı olmamalıdır. Tam tersine, kaygı bozukluğu gibi bir ruhsal rahatsızlık bu tip fiziksel belirtileri ortaya çıkarmaktadır.

anksiyete atağı karşısında kaçınma davranışı gelişebilir

Kaçınma Eylemleri Vardır

Anksiyete bozukluğu kişinin yaşayabileceği olay veya içinde bulunabileceği durumlara dair aşırı korku, kaygı veya endişe yaşamasıdır demiştik. Bu olumsuz duyguları tetikleyen bazı olaylar veya durumlar elbette var olabilir.

Örneğin; uçağa binmek bir kişinin kaygı atağı için tetikleyici olabilir. Uçağa bindiğinde uçağın düşeceğini, düştükleri yerde kimsenin ona yardım edemeyeceğini veya çaresiz bir şekilde kıvranarak acılar içinde can vereceğini düşünebilir.

Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişinin uçağa binmekten kaçınmasına neden olabilir. Uçakla seyahat etmek yerine diğer ulaşım yollarını denemekte ısrarcı olabilir. Bu nedenle sosyal yaşamı kadar iş yaşamı da etkilenebilir. Kaçınma eylemleri kişinin kaygı ataklarını azaltma yönünden kendisine göre faydalı görülebilir.

Ancak kişi kaygı duygusunu tetikleyebilecek durumlardan kaçındıkça kaygısı da artar. Kişi sürekli bu durumları düşünür ve kaçınmak için her yolu denemeye çalışır. Kaygısının üzerine gidemediği için aşırı kaygı ile mücadele de edemez. Anksiyete atağı kaçınarak mücadele edilecek türden ruhsal krizlerden değildir.

Daha çok üzerine gitmek ve psikolojik destek alarak çözüm aramak daha akılcı bir çözüm olarak nitelendirilmektedir. Kaçınma eylemleri gerçekleştikçe kaygı, korku veya endişe duyguları da artma eğilimi gösterir.

Bu duyguların şiddeti ve sıklığı arttıkça kişinin kaçınma girişimleri de artma eğilimi gösterir. Bu durum tam manasıyla bir kısır döngüyü andırır. Kısır döngüyü kırabilmek için psikolojik destek yoluyla profesyonel müdahaleye ihtiyaç duyulur.

anksiyete atağı olan bireylerin uyku sorunları vardır

Uyku Sorunları Görülür

Anksiyete atağı yaşayan kişilerde uyku sorunlarının görülmesi çok sıradan bir hal alabilir. Kişiler anksiyete atağı yaşadıkları sürece özellikle uykuya dalmakta güçlük çekmektedirler. Uykuya dalmayı engelleyen şeyler kişinin yaşadığı kaygı, korku ve endişe gibi olumsuz duygulardır.

Olumsuz duygulara sahip kişinin zihninden olumsuz düşünceler geçer. Bu olumsuz düşünceler kaygı içeriklidir. Olumsuz düşüncelerin tetiklediği kaçınma davranışları biraz önce de belirttiğimiz gibi kaygıyı daha da arttırmakta ve anksiyete atağı için sadece tetikleyici görevi görmektedir.

Bu duygu, düşünce ve davranış sistemi dahilinde kişinin yaşadığı kaygı sorunu sağlıklı uyku sürecini de olumsuz etkiler. Uyku sorunu yaşayan kişi bu nedenle gün içinde de zor durumlarla karşı karşıya kalabilir. Zaten anksiyete atağı sebebiyle işyerinde zorlanan bir çalışan uykusuzluk nedeniyle performans düşüklüğü de yaşayabilir.

Bu sorunlar nedeniyle kendisini daha kötü hissedebilir. Öğrenci ise eğitim hayatında zorluklar yaşar. Uyku sorunları hem psikoterapi hem de ilaç tedavisi gerektirebilir. Kişinin daha rahat uyuyabilmesi için bazı antidepresanların kullanılması önerilebilir. Bunun için mutlaka uzman bir hekimle görüşmek önerilebilir.

anksiyete atağı anksiyete bozukluğu tedavisi ile mücadele olunur

Anksiyete Bozukluğu Tedavisi

Anksiyete atağı yaşayan kişinin yaşamı olumsuz etkilenir ve bir süre sonra bu durumdan kurtulmak için bazı yollar aramaya başlar. Anksiyete bozukluğu tedavisi olan bir ruhsal rahatsızlıktır. Tedavi neticesinde anksiyete atağı yaşanmaması hedefler arasındadır.

Anksiyete bozukluğu tedavisi genellikle hem ilaç tedavisi hem de psikoterapinin birlikte uygulanması ile en iyi sonuçları vermektedir. Atağı yenebilmek için sadece ilaç tedavisi çoğu zaman yeterli olmamaktadır. Ancak bazı kişilerde anksiyete atağı yalnızca psikoterapi yöntemiyle de çözülemeyebilir.

Bu durumda psikoterapist tarafından bir uzman hekim ile görüşmesi önerilmektedir. Özellikle fiziksel belirtilerin varlığında kişi uzman hekimle mutlaka görüşmeli ve uzman hekimin reçete edeceği psikiyatrik ilaçları düzenli ve doktorun düzenlediği şekliyle kullanmalıdır.

Anksiyete atağı yaşayan kişilerin özellikle psikolog desteği almaları gerekmektedir. Atağı doğuran nedenler aslında kişinin yanlış kaygı algısıdır. Kaygı bizi tehlike ve tehditlerden koruma özelliğine sahiptir. Kaygılanmadığımız durumlarda önlemlerimizi alamaz ve tehlikelerden kendimizi koruyamayız.

Ancak bu duygu sadece gerçek tehlike ve tehdit anlarında işe yaramaktadır. İşe yaramadığı gibi zarar veren durumlar ise gerçek dışı tehlike algılarının oluştuğu anlardır. Yanlış algılama, değerlendirme ve yorumlamalar aslında bizim otomatik düşüncelerimizdir.

Anksiyete atağı da otomatik düşüncelerimizin eseridir. Otomatik düşüncelerimiz düşüncelerin bilişsel olarak çarpıtılmış halidir. Bu bilişsel çarpıtmalardan birisi de felaketleştirmedir. Anksiyete atağı yaşayan kişiler içinde bulundukları durumu felaket senaryoları dahilinde değerlendirirler.

Psikoterapi sürecinde psikolog ile yapılan seansların amaçlarından biri de kişinin biliş yapısını tekrardan yapılandırmaktır. Kişi böylece olumsuz otomatik düşüncelerin etkisinden kurtulabilir. Olumsuz otomatik düşüncelerin kaynağında ise atağı zemin haline getiren bazı köklü inanışlar mevcuttur.

Bu köklü inanışlar kişinin zihninin derinliklerinde yatan ve gerçeklik olarak kabul ettiği ve benimsediği bir takım şemalardır. Bu şemaların yıkılması ve kişinin şemalarını öğrenmesi de hedefler arasında olabilir. Psikoterapi kişinin yaşadığı sorunlara farklı pencerelerden bakabilmesini hedefleyen bir değişim sürecidir.

Anksiyete atağı için bu nedenle psikoterapi süreci oldukça önemlidir. Psikoterapi süreci anksiyete atağı ile mücadelede kalıcı çözüm üretme hedefi güder. Bu nedenle tek seansta çözümlenebilecek ve sonlanabilecek bir süreç de değildir.

Psikolog bu noktada atağı yenebilecek çözüm önerileri sunmaz. Bir başka deyişle, psikolog tavsiye vermez. Tavsiyelerden ziyade kişinin biliş yapısını değiştirmede kişiye katkıda bulunabilir. Elbette anksiyete atağı yaşayan kişinin yapabileceği bazı egzersizler de psikoterapi sürecine dahildir.

Atağı daha kolay geçirmek ve başa çıkma yöntemleri oluşturmak da ilk hedefler arasında olabilir. Bunun için kişiye özellikle nefes egzersizleri önerilebilir. Nefes egzersizlerinin anksiyete atağı sırasında yapılması atağın sonlanması açısından olumlu etkilere sahiptir.

Kişinin atağı sonlandırması ve atak esnasında olumsuz davranışlardan kaçınması için doğru nefes tekniklerinin uygulanması gerekir. Kişi bu egzersizleri ödev şeklinde pratik yapmalıdır. Özetle, psikoterapi süreci anksiyete bozukluğu tedavisinde oldukça büyük öneme sahiptir.

Psikolog ile birlikte gerçekleştirilen bu ruhsal değişim süreci oldukça olumlu etkilere sahiptir ve birçok anksiyete bozukluğu vakasında tavsiye edilmektedir. Ayrıca bazı kaygı bozuklukları vakalarında antidepresanlar başta olmak üzere bazı psikiyatrik ilaçların da kullanılması gerekmektedir.

Bu ilaçlar bazı kişiler tarafından kullanımdan kaçınılsa da oldukça iyi destekleyici ve semptomları ortadan kaldırıcı tedavi formlarıdır. İlaç tedavisi için psikoterapist gereklilik görürse uzman hekim ile görüşmesi için yönlendirme yapacaktır.

Anksiyete atağı yaşayan kişilerin ilaç tedavisine başladığı zaman mutlaka uzman hekimin önerdiği ve düzenlediği şekilde kullanması gerekmektedir.

İlaçların düzensiz kullanılması veya hekim kontrolü dışında kesilmesi kişinin ruhsal açıdan sıkıntılar yaşamasına neden olabilir. Psikiyatrik ilaçlar hekim bilgisi dışında asla kesilmemelidir.

anksiyete atağı

Mentalium Psikoloji Kimdir?

Mentalium Psikoloji, 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın’ın girişimi doğrultusunda kurulan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. İlk merkez olarak Kadıköy ilçesi Göztepe semtinde kurulan Mentalium Psikoloji ikinci şubesini Şişli ilçesi Mecidiyeköy semtinde açmıştır.

Böylece İstanbul’un iki yakasında danışanlarına psikolojik destek hizmeti sunmaya devam etmektedir. Mentalium Psikoloji bünyesinde psikoterapi hizmeti veren tüm psikologlar lisans eğitimlerini saygın üniversitelerin psikoloji bölümlerinde tamamlamışlardır.

Ardından yüksek lisans eğitimlerini klinik psikoloji alanında gerçekleştirerek uzmanlıklarını almış ve klinik psikolog unvanı edinmişlerdir. Her bir uzmanımız en az bir psikoterapi ekolünde eğitimlerini saygın kurum ve uzmanlardan almışlardır.

Psikoterapistlerimiz başta anksiyete atağı yaşayan kişiler olmak üzere danışanlarına bireysel ve aile/çift terapisi uygulamaktadırlar. Çalışma alanlarımız arasında başta anksiyete bozukluğu, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, panik bozukluk, özgül fobi ve bağımlılık başta olmak üzere birçok ruhsal bozukluk mevcuttur.

Bireysel psikoterapi hizmetimize ek olarak bazı psikoterapistlerimiz aile ve çift danışanlarına da aile ve çift terapisi de uygulamaktadır. Anksiyete atağı için biraz önce de belirttiğimiz gibi oldukça rahatsız edici yanlış alarm hali demiştik.

Anksiyete bozukluğu bulunan bireyler atağı kendi başlarına sonlandırmakta zorlandıkları için profesyonel ruh sağlığı hizmetine ihtiyaç duyarlar. Eğer siz de anksiyete bozukluğu tedavisi almak ve aşırı kaygı, korku ve endişe gibi duygularınızdan kurtulmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.