4 Soruda Depresyon Tedavi Yöntemleri
Hangimiz zaman zaman kendimizi mutsuz, hüzünlü, öfkeli, isteksiz ve olumsuz düşüncelerin içinde boğulurken hissetmedik ki? Hepimizin yaşantısında zaman zaman kötü deneyimler de olabilir. Ancak depresyon süreklilik arz etmektedir. Depresyon tedavi yöntemleri içerisinde yer alan psikoterapi ve ilaç desteği kişinin depresyonu yenmesine yardım etmektedir. Eğer siz de psikolog desteği almak isterseniz, size yardımcı olabiliriz.
Depresyon Nedir?
Depresyon, kişinin mutsuz, huzursuz, çaresiz, yorgun veya isteksiz hissetmesiyle kendini gösteren bir ruhsal bozukluktur. Bireye depresyon tanısı koyabilmek için yukarda bahsettiğimiz hislerin belirmesi yeterli değildir. Ayrıca kişinin depresyon tanısı alabilmesi için bu saydığımız depresyon belirtileri en az 2 hafta boyunca devam etmelidir.
Bunlara ek olarak, yaşanan ruhsal sorunun depresyon ismini alabilmesi için günün büyük kısmında bu belirtilerin kendisini gösteriyor olması ve kişinin sosyal işlevselliğini olumsuz yönde etkiliyor olması gerekmektedir. Depresyon, dünya üzerinde en sık görülen ruhsal bozukluktur.
Dünyada ortalama her 10 kişiden birinin en az bir depresyon atağı geçirdiği bilinmektedir ki birçok araştırma bu rakamın daha da fazla olabileceğini ortaya koymaktadır. Depresyon çok yaygın bir ruhsal bozukluk olmasına rağmen depresyon tedavi yöntemleri oldukça gelişmiştir.
Depresyon belirtileri arasında en sık gördüğümüz kişinin kendisini oldukça mutsuz ve üzüntülü hissetmesidir. Hepimiz zaman zaman kendimizi mutsuz hissedebiliriz ve bu durum yaşadığımız olaylar çerçevesinde gelişebilir. Mutsuzluk zaman zaman hepimizin başına gelebilir ve çok da doğal bir duygudur.
Hep mutlu olmamız imkansızdır. Ancak mutsuzluk süreklilik oluşturursa depresyon ihtimali üzerinde durulabilir. Günün çoğunluğunda ve iki haftadan fazla süren mutsuzluk tablosu depresyon belirtisi olarak kabul edilir. Depresyon belirtileri arasında sıklıkla görülen bir diğeri ise isteksizliktir.
Depresyon sorunu yaşayan kişi birçok konuda çok fazla isteksizdir. Eskiden zevk aldığı ve isteyerek yaptığı aktiviteler artık ona haz veremez hale gelir. Bu sebeple hiçbir aktivite yapmak istemeyebilir. Örneğin; eskiden arkadaşlarıyla buluşmak, onlarla sohbet etmek veya spor yapmak en sevdiği aktiviteler iken artık bunlara karşı oldukça isteksizdir.
Hiçbir şeyden keyif almaması ve yapmak istememesi sebebiyle artık bu aktivitelerden uzaklaşmış durumdadır. Git gide içine kapanır ve mümkün olduğunca dışarı çıkamaz hale gelir. Dışarı çıktığında ise sadece zorunda olduğu şeyleri yapar.
İşe gidebilir veya market alışverişi yapabilir. İsteksiz davrandığı ve hiçbir sosyal aktivite gerçekleştirmediği için de zamanla daha da içine kapanır ve depresyon şiddeti artış gösterir.
Majör depresyon sorunu yaşayan kişide ayrıca önemli oranda kilo değişimleri görülebilir. Herkes zaman zaman kilo alıp verebilir ancak majör depresyon söz konusu ise vücut kitlesinin en az yüzde 5’inden fazla değişim vardır. Örneğin; kişi 80 kilo ise en az 84 kiloya çıkabilir veya 76 kiloya düşebilir.
Ayrıca iştah sorunu da yaşanabilir. Kişinin ya iştahı açılır ve çok fazla yemek yer ya da iştahı çok azalır ve çok az yiyebilir. Bunların dışında depresyon belirtileri arasında çaresizlik ve karamsarlık duygularının ağır basması da olasıdır. Yaşadığı olaylarda veya içinde bulunduğu durumlarda kendini çok çaresiz hissedebilir.
Çaresizlik hisleri içinden çıkılamaz durumlara vardığında ise intihar yöntemleriyle canına kıymaya çalışabilir. Majör depresyon sorunu yaşayan kişi kendini o denli çaresiz hisseder ki sorunlarına hiçbir çözümü bulamayacağını düşünebilir.
Benzer şekilde, bir o kadar da karamsardır ki gelecekte de hiçbir şeyin olumlu yönde değişmeyeceğini düşünebilir. Majör depresyon ayrıca kişide öfke kontrolünün de devre dışı kalmasını sağlayabilir. Öfkesini kontrol edemediği için kendisine veya çevresine zararlar verebilir.
Majör depresyon ayrıca kişinin benlik saygısını yitirmesine de sebep olabilir. Kişi bu nedenle kendisini oldukça değersiz ve başarısız görebilir. Depresyon tedavi yöntemleri uygulanarak kişinin yaşadığı depresyon belirtileri sona erebilir.
Antidepresan Ne İşe Yarar?
Depresyon tedavi yöntemleri arasında antidepresan kullanımı etkili sonuçlar verebilir. Antidepresan kullanımı birçok depresyon hastası için ürkütücü görünebilir ancak oldukça faydalı sonuçlar verebilir. Antidepresan tedavisi önemlidir çünkü majör depresyon beyinde bazı kimyasalların değişimiyle kendisini gösteren bir ruhsal rahatsızlıktır.
Örneğin; depresyondaki kişinin beyninde dopamin ve serotonin dediğimiz mutluluk hormonlarında azalmalar görülebilir. Antidepresan dediğimiz ilaç grubu ise beyindeki dopamin ve serotonin miktarlarını arttırabilmektedir.
Bazı psikiyatrik ilaçlar bağımlılık yapabilir ve alınmadığında ciddi yoksunluk belirtileri yaşatabilir. Bu nedenle psikiyatrik ilaçların ancak uzman hekim kontrolünde kullanılması gerekmektedir. Depresyon tedavi yöntemleri içinde ilaç tedavisi etkilidir ancak dikkatle kullanımı gerekmektedir.
Uzman hekim ilaçların hangi dozda, hangi sıklıkla ve ne kadar süre boyunca kullanılacağına karar verecek kişidir. Antidepresanlar da uzman hekim kontrolünde kullanılmalı ve bırakılacaksa da uzman hekim kararı ve bilgisi ışığında bırakılmalıdır. Ancak antidepresanların diğer psikiyatrik ilaçlardan bir farkı vardır.
Antidepresanlar bağımlılık yapmayan ilaç türüne dahildir. Bu nedenle antidepresanların kullanımında tereddüt edilmemelidir. Antidepresanlar düzenli ve nispeten uzun vadeli kullanılması gereken ilaçlardır ve bu sayede düzenleyici faydaları görülmektedir.
Şunu unutmamalıyız ki birçok ruhsal bozukluk gibi depresyonda da yalnızca ilaç tedavisi çoğu zaman yeterli olmamaktadır. Bu nedenle ilaç tedavisi ile eş zamanlı olarak depresyon tedavi yöntemleri arasında yer alan psikoterapi mutlaka alınmalıdır.
Psikoterapi Ne İşe Yarar?
Depresyon tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisine ek olarak uzman psikolog eşliğinde gerçekleştirilen psikoterapi süreci çok önemli rol oynar. Depresyondaki birçok kişi ruhsal rahatsızlıklarının yaşadıkları olaylar veya içinde bulundukları talihsiz durumlar neticesinde doğrudan ortaya çıktığını düşünebilir.
Ancak depresyonu yalnızca olumsuz deneyimlerle açıklamak çok doğru olmayacaktır. Depresyon, kişinin yaşadığı olumsuz deneyimlerin neticesinde tetiklenebilir ancak asıl neden bu olaylara dair olumsuz değerlendirmeler, yorumlamalar ve algılama sürecidir. Bu düşünceler yaşadığımız olayların olumsuz yorumlanmasıdır.
Olumsuz düşünceler süreklilik oluşturduğunda kişinin otomatik düşünceleri oluşur. Olumsuz düşünceler genellikle bir veya birden çok bilişsel çarpıtma sonucu ortaya çıkar. Kişi kendisi bu düşünceleri değiştirmekte zorlandığı için psikolog ve psikiyatrist desteğine ihtiyaç duymaktadır.
Düşüncelerimiz duygularımızı ve davranışlarımızı da olumsuz etkileyebilir. Depresyon tedavi yöntemleri arasında psikoterapinin sivrilmesi de bu düşüncelerin değişimini sağlama gücünden kaynaklanabilir.
Bunu bir örnek üzerinden açıklayabiliriz. Ahmet 35 yaşındadır. 30 yaşında iken eski eşiyle evlenmiş ve iki sene geçen evliliklerinin ardından geçimsizlik nedeniyle boşanmışlardır. Boşanalı 3 sene olmuştur ancak bu süreci atlatmakta zorlanmıştır. Ahmet son zamanlarda kendisini kötü hissetmektedir.
Eskiden zevk aldığı hiçbir şey artık onu heyecanlandırmaz. Eski sosyal hayatından eser yoktur. Arkadaşlarıyla buluşsa bile artık konuşulan şeylerden keyif alamaz hale gelmiştir. Ahmet artık mutsuz, huzursuz, öfkeli veya isteksizdir. Ahmet tesadüfen eski eşine ait bir eşyayı görmüştür ve bu durumdan çok etkilenmiştir.
Yaşadıkları eski güzel anılar aklına gelmiş ve kendisini üzüntü ve karamsarlık duyguları içerisinde bulmuştur. Karamsar hissederken aklından bazı düşünceler geçmekte ve kendi kendisine bazı şeyler söylemektedir. Bundan sonra asla iyi giden bir ilişkisi olmayacağını düşünmektedir.
Bu düşüncesi aslında bundan sonra kuracağı duygusal ilişkilere dair felaketleştirme düşüncelerinin olduğunu göstermektedir. Bu duygu ve düşünceler doğrultusunda yaşantısını olumsuz etkileyebilecek davranışlarda bulunabilir.
Ahmet’in bu düşüncelerinin değişimi psikoterapi sayesinde gerçekleşebilir. İşte bu nedenle depresyon tedavi yöntemleri arasında uzman psikolog yardımıyla gerçekleşen psikoterapi önemli bir yer tutmaktadır.
Depresyon Tedavi Yöntemleri = İlaç+Psikoterapi
Depresyon tedavi yöntemleri biraz önce de belirttiğimiz gibi psikoterapi ve ilaç tedavisidir. Yapılan bir araştırmaya göre, her 100 depresyon hastasından yalnızca ilaç tedavisi alanlardan 75’i hayatının ileri dönemlerinde en az bir kez depresyon atağı geçirmiştir.
Buna karşılık, ilaç tedavisiyle beraber psikoterapi alan 100 depresyon hastasından yalnızca 25’inin hayatının geri kalanında en az bir kez depresyon atağı yaşamıştır.
Bu araştırmanın sonuçları bize depresyon tedavi yöntemleri uygulanırken ilaç ve psikoterapinin birlikte gerçekleştirilmesi gerektiğini göstermektedir.
Eğer siz de depresyon tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak ve psikoterapi sürecinden geçmek isterseniz bizimle iletişim kurabilirsiniz.
