4 Soruda Erteleme Hastalığı Nedir?
Herkes belki de en az bir kez daha sonra gerçekleştireceği bir görevi erteler ve bunun yerine öncelikli olmayan görevlere odaklanır.
Öğrencilere bu, ödevlerini son teslim tarihinden bir gün önce ertelemek gibi görünebilir. Ev hanımı, çocuğun okulundan birkaç dakika önce kıyafetleri ütüleyebilir.
Erteleme hastalığı her ne kadar bu davranışlarla örtüşse de her erteleme davranışı görülen kişide hastalığı düşünmeyiz. Yumurta kapıya dayanana kadar iş askıya alınır.
Ancak bu durum, zaman zaman olduğundan daha sık oluyorsa, insanların yaşamlarında fonksiyonlarını yerine getirme yetilerini bozuyor, yaşam kalitelerini düşürüyorsa sorun var demektir.
Ayrıca yaşanan süreç dayanılmaz hale geliyorsa, sorunlu erteleme olarak da bilinen erteleme hastalığı söz konusu olabilir. Peki nedir erteleme hastalığı ? Bir insan neden sürekli erteler ?
Erteleme Hastalığı Nedir?
Sorumluluk almanın ve bir görevi tamamlamanın üç aşaması vardır. Bu aşamalar aşağıdaki gibidir: Yapılan işi başlatmak, devam ettirmek ve tamamlayabilmek bu üç aşamayı temsil eder.
Bu nedenle, büyük ve küçük tüm görevlerin aşamaları aynıdır.
Bu duruma bağlı olarak sorumlulukların yerine getirilmesi, görevin boyutuna veya büyüklüğüne bağlıdır ve kişinin farklı düzeylerde stres ve kaygı süreçleri yaşamasına neden olabilir.
Erteleme ile, bu sürecin zorlayıcı duyguları, erteleme sonrası işlerin, yapılan işlerin ve işi tamamlamak için gereken zamanın birikimi ile daha da artar.
İşler üst üste geldikçe, artan stres ve kaygı işleri halletmeyi zorlaştırdığından, insanlar kendilerini ayrılmaz bir erdemli döngünün ortasında bulabilirler.
Erteleme hastalığı işte tam olarak böyle bir döngüyü temsil eder. Ancak her erteleme davranışı olan kişiye erteleme hastalığı ile ilgili bir tanı koymak da doğru olmayacaktır.
Ne yazık ki, erteleme davranışının çözümü, herhangi bir zamanda ertelemeyi durdurmak için yeterince kolay değildir.
Bunu bu kadar basit hayal ederseniz, her zaman kişinin sosyal çevresinden ipuçları, tavsiyeler ve eleştirel yaklaşımlar olabilir.
Fakat bu doğrultuda, çevreden gelen çalışmayan çözümlerin bir çıkmaz gibi olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle, erteleme yaşayanlar için her şey başkalarının eleştirdiği kadar kolay olmayabilir.
Kısacası, erteleme döngüsünü kıramayanlar, kendi zorluklarının yanı sıra çevresel baskıları da yaşarken kendilerini kızgın, çaresiz, yetersiz ve çaresiz hissedebilirler.
İşte bu kişilerde erteleme hastalığı olabilir. Hastalığı tabiri çok doğru olmasa da hastalıktan ziyade bir erteleme sorunundan bahsedilebilir.
Ertelemenin asıl nedeni başarısız olmaz ve çevreden gelen önerilere göre çözülmeye çalışılır, bu da büyük bir çaresizliğe neden olabilir.
Bu durumda erteleme çözümü dış dünyaya çok basit gözükse de öncelikle çözümün zor kısımlarını düşünmeli ve değerlendirmelisiniz.
Erteleme; gerekli enerji, zaman ve fırsatla bile yapılacak işin yapılmaması, bir defa veya defalarca ertelenmesi, bilinçli veya bilinçsiz olarak kaçınılması hastalığı anlamına gelebilir.
Erteleme davranışının deneyimlenme şekli kişiden kişiye değişir. Örneğin, işinizi öncelik sırasına koyamayabilirsiniz ve bazı durumlarda zamanınızı sağlıklı yönetemeyebilirsiniz.
Böyle durumlarda o kişi için bir şeyler yapmanın önceliği zaman ve önem sırası değildir. Arzu, motivasyon ve korku düzeyine göre de belirlenir.
Öncelikli olmayan eylemler, önce yapılması gereken işi geciktirir ve daha sonra veya farklı zamanlarda yapılabilecek daha hızlı çalışır.
Bu durum kişinin zamanını yanlış yönetmesine neden olduğu için neredeyse tüm yaşamı olumsuz etkiler. Erteleme hastalığı adı verilen olumsuz davranışlarda da bunu net şekilde görmekteyiz.
Ertelemenin yaygın olduğu başka bir örnekte, uzun ve tutarlı bir erteleme olduğunda ve ardından işinizi bitirmek için çok az zamanınız kaldığında harekete geçersiniz.
Bu sayede insanlar az zamanda çok iş yapmaya çalışırlar. Yumurtanın kapıya dayanması deyimi de erteleme hastalığı için en iyi verilecek örneklerdendir.
Kişi bu süreçte kendini bunalmış hissettiğinde, doğal olarak yaşadığı kaygı ve stres düzeyi önemli ölçüde artar.
Sonuç, mümkün olandan çok daha yüzeysel ve yetersiz bir çalışmadır. Sonuçların kalıcı yetersizliği, zamanla kendine güveni ve benlik saygısını da azaltabilir.
Günümüz modern toplumunda oldukça yaygın olan erteleme hastalığı, her yaştan ve cinsiyetten insanda görülmektedir.
Erteleme eğiliminde olan insanlar, çevrelerindekiler tarafından tembel, rahat ve kaygısız olarak tanımlanır. Esas olarak motivasyon eksikliğinden kaynaklanan bu durumda, kişi çalışmanın önemli olmadığını hisseder.
İlgi alanı dışında kaldığını ya da beceri eksikliğinden dolayı erteleme davranışının olduğunu düşünür.
Erteleme hastalığı görülen insanlar genellikle yapmaları gereken şeyi nasıl yapacaklarını bilemezler ve çoğu zaman bunu yetersiz bulurlar.
Motivasyon eksikliğinin yanı sıra mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu, kendinden yüksek talepler ve olağanüstü beklentiler, ertelemeci insanların ortak özellikleri arasındadır.
Ayrıca, zaman yönetimi zayıf ve plansız davranışlar sergileyen kişiler, işi bitirmeyi erteleme eğilimindedir.
Erteleme Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Aşırı eleştirel yaklaşan ebeveynlere sahip olmak bir çocuğun erteleme hastalığı geliştirmesine neden olabilir.
Çocuk bazı sorumluluklarını erteleme tercihini seçer çünkü eğer o sorumluluğunu yerine getirirse ebeveynleri tarafından acımasızca eleştirileceğini bilmektedir.
Yatağını toplayan bir çocuk annesi tarafından yatağını toplarken yaptığı bir hata sebebiyle aşırı derecede olumsuz eleştiriler alırsa artık erteleme yolunu seçer.
Annenin veya babanın aşırı beklentileri ve mükemmeliyetçilik hastalığı çocukta erteleme hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Ergenliğin kilit aşamalarında sorumluluk eksikliği de erteleme davranışını çağrıştırabilir.
Sorumluluk almayan ergenler erteleme davranışına yönelebilirler. Aile, çevre ya da kişinin karşılaması zor olan yüksek beklentiler oluşturmaması da bu noktada önemlidir.
Erteleme ve sorumluluk arasındaki ilişki bunun için çok önemlidir. Sürekli yoğun strese maruz kalınması sonucu oluşan tükenmişlik belirtileri de erteleme hastalığı için bir tetikleyici olabilir.
Kendisini tükenmiş hisseden birey elini ayağını her şeyden çekerek erteleme davranışına yönelebilir.
Sorumlulukları yerine getirirken görev odaklı olmaktan çok keyif odaklı bir tavır sergilemek oldukça sık karşılaşılan erteleme hastalığı tetikleyicilerindendir.
Olumsuz duygularla baş etmede zorluk yaşanması zor ve yoğun duygulardan kaçınmayı beraberinde getirebilir. Erteleme hastalığı için önemli varoluş hikayelerinden birisidir.
Kişinin yaptığı yanlışlar veya hatalara karşı toleransının oldukça az olması da erteleme hastalığı belirleyicilerindendir.
Kişinin kendisine güveninin az olması ve başarısız olacağına yönelik olumsuz hislerinin baskın çıkması kişinin erteleme davranışını benimsemesine neden olabilir.
Bu durum adeta bir hastalığı temsil eder ve git gide kişinin bu yeni davranışı benimsemesine neden olur. Beceri veya donanıma uygun olmayan görevler de erteleme hastalığı yaratabilir.
Zaman yönetimi bilgi ve becerilerinin eksikliği de kişinin kaçınırcasına erteleme yapmasına neden olabilir.
Bir görevi erteleyerek bir kişiye, sisteme veya kendine karşı bilinçli veya bilinçsiz olarak isyan etmek de erteleme sürecinde görülmektedir.
Erteleme bireyin kendisine zarar verir çünkü birey kendisini düzenleyememektedir.
Kişilik özelliklerine göre değerlendirildiğinde, öncelikle günlük dilde “sorumluluk” tanımında bulunan düşük “dikkat” düzeyi ile ilişkilendirilir.
Erteleyen insanlar, ertelenen işi yapacaklarını bildikleri için erteleme sürecinde sıkıntı yaşayabilirler ve daha sonra acele edip ertelenen işi daha düşük kalitede yaptıkları için rahatsız olabilmektedirler.
Olumsuz sonuçların olacağı bilinerek bu eyleme devam edilmesi mantıksız kabul edilir.
Bunun nedeni, yapılacak işin altında yatan stres, korku, kaygı, kendinden şüphe duyma, üzüntü gibi olumsuz duyguları yönetmenin zor olmasıdır. Olumsuz duygular erteleme hastalığı nedenleri altında yatar.
Erteleme hastalığı, çoğu zaman düşünüldüğü gibi zamanı yönetme meselesi değil, bir duygu yönetimi meselesidir. Kısa vadede olumsuz duygulardan kaçınmanın bir yolu olarak değerlendirilebilir.
Bunun nedeni, yapması gereken işe güvenmediği veya sınırları zorladığı için zor olmasıdır.
Bu yüzden işi biraz sonraya ertelemek ve erteleme hastalığı olan kişi için daha kolay veya daha rahat olan konulara bakmak rahatlatıcıdır.
Görev devam ettikçe kişide kesinlikle strese, kaygıya, kendini suçlamaya ve benlik saygısının azalmasına neden olur.
Ancak, bir kişinin kısa bir süre için erteleme davranışından dolayı yaşayabileceği huzur, erteleme için bir ödüldür.
Zamanla, kronik erteleme olan insanlar sadece daha az üretken olmakla kalmaz.
Aynı zamanda yüksek tansiyon ve kardiyovasküler hastalık gibi fiziksel sağlık semptomlarının yanı sıra kronik stres, kötü yaşam doyumu, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sağlık sorunlarına da işaret eder.
Erteleme hastalığı yaşayanların daha büyük sorunlarla karşılaşması olasıdır. Bu konunun bir başka ilginç yönü de erteleme davranışının evrimsel geçmişimizle ilgili olmasıdır.
İnsanlığın fabrika ortamında, kısa vadeli ihtiyaçlar, uzun vadeli ihtiyaçlardan daha önceliklidir. Yine, bugün bazı psikologlar tarafından yaygın olarak kullanılan “burada ve şimdi” yaklaşımı burada da geçerlidir.
Bu yaklaşımda, kişi “gelecekteki benliğini” yabancı, zor görevlerin ise başkalarının işi olduğunu düşünür. Bu noktada kişinin karşı karşıya olduğu görev, beynin risk merkezinde bir tehdit olarak algılanır.
Erteleme Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Birkaç aşama ve zaman gerektiren işleri son ana bırakmak, çok kısa sürede çok fazla iş yapmaya uğraşmak, görev ve sorumlulukları yüzeysel olarak yerine getirmek birer erteleme hastalığı belirtisidir.
Ayrıca başlangıç saatini her değiştirdiğinde, istediği işi ne zaman yapacağına karar vermek, önemli ve korkutucu işleri ertelemek, daha kolay işler yapmak da erteleme hastalığı belirtileri arasındadır.
Çalışma saatleri içinde gereksiz şeylerle dikkatini dağılabilmesi ve alınan kararların uygulanmaması da erteleme hastalığı belirtileri içerisinde değerlendirilmelidir.
Yükümlülük ve sorumlulukların yerine getirilmesinde aşırı kaygı ve stres yaşanmasına ek olarak iş ve sorumluluklar hakkında düşünmekten ve planlamaktan kaçınmaya çalışmak da erteleme hastalığı olduğunu düşündürebilir.
İş ve sorumlulukları yerine getirmek için harekete geçmek yerine, planlamaya daha fazla zaman ayırmak ve sorumluluktan kaçınmak için rahatsızlıkların oluşması da erteleme hastalığı belirtisidir.
İnsanların yaşamda yarattığı tüm zor duygusal durumlara rağmen, çeşitli nedenlerle oluşan erteleme kalıcı hale gelirse bu duruma kronik erteleme denir.
Kronik erteleme erteleme hastalığı ile paralel şekilde ilerlemektedir. Bu durumda, her erteleme aslında sonraki bir ertelemenin de önünü açmasıyla sonuçlanır.
Bunun nedeni, her seferinde yerine getirilmeyen görevlerin birikmesidir. Kısacası, bir kişi yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmekte geri kaldığında, beklenenlere yeni işler eklenmeye başlar.
Bundan sonra, bekleyen görevin üstüne eklenen yeni görev de taşınacaktır. Bu nedenle, kişi ne yaparsa yapsın, hayatında gösterdiği çabaların işi yapmak için yeterli olmadığı inancını pekiştirir.
Birikmiş görevlere rağmen, erteleme, erdemli bir yaşam döngüsü olarak devam eder. Bu durum insanları her gün bir girdap gibi içine çekebilir.
Bu fırtına durumundan çıkmak isteyen birçok insan, erteleme davranışından vazgeçmek isteseler bile, genellikle nereden başlayacağını bilemez.
Erteleme hastalığı aslında kişiyi içinden çıkılması zor bir girdabın içine atar. Özellikle bu insanlar için birikmiş yükümlülükler ve sorumluluklar aşılması zor bir dağdır.
Bu durumda can sıkıntısı, isteksizlik ve umutsuzluk sorumluluklardan, yükümlülüklerden ve kararlardan kaçınarak hiç sorumlu tutulmama tutumunu pekiştirebilir.
Bu süreçte sıkışıp kalan kişiler genellikle aileleri ve sosyal çevre tarafından acımasız, sorumsuz veya kaygısız kişiler olarak eleştirilirler.
Erteleme, eldeki işe gelmeden son bir şey yapmak yerine, bilinçli ve bilinçsiz olarak yapılması gereken eylemlerden kaçınmak olarak da tanımlanabilir.
Ertelemenin toplumda çok yaygın olduğu görülmektedir. Bu kişiler harekete geçmek yerine bahaneler bularak ve kaçış yolları bularak yükümlülüklerini ertelerler.
Bu durum onların mesleki ve okul hayatlarını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkiler. Günümüz modern toplumunda oldukça yaygın olan erteleme hastalığı, her yaştan ve cinsiyetten insanda görülmektedir.
Erteleme hastalığı olan insanlar, çevrelerindekiler tarafından tembel, rahat ve tembel olarak tanımlanır. Esas olarak motivasyon eksikliğinden kaynaklanan bu durumda, kişi çalışmanın önemli olmadığını hisseder.
İlgi alanı dışında kaldığını veya beceri eksikliğinden dolayı erteleme davranışının daha avantajlı olduğunu düşünür.
Erteleyen insanlar genellikle yapmaları gereken şeyi nasıl yapacaklarını bilemezler ve çoğu zaman bunu yetersiz bulurlar.
Motivasyon eksikliğinin yanı sıra mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu, kendinden yüksek talepler ve olağanüstü beklentiler, ertelemeci insanların ortak özellikleri arasındadır.
Ayrıca, zaman yönetimi zayıf ve plansız davranışlar sergileyen kişiler, işi bitirmeyi erteleme eğilimindedir. Yukarıdaki özelliklerden bazıları erteleme hastalığı olan kişilerde görülebilmektedir.
Kronik erteleme, ertelemenin stresine ve gerginliğine rağmen bu durumu tekrar tekrar erteleyen ve sürdüren insanlar için büyük bir sorundur.
Çocukken başlayan bu durumun daha derin sebeplerinden biri de otoriter ebeveynlerdir. Bu tür ailelerde kurallar çok katıdır ve bu kurallara uymak her şeyden daha önemlidir.
Erteleme hastalığı daha çok bu tarz ebeveynlerin yetiştirdiği bireylerde görülür. Mükemmeliyetçi ebeveynler, çocuklarını erken yaşlardan itibaren eleştirir.
Ayrıca koşullu sevgi ve ilgi gösteren ebeveynlerin çocuklarında erteleme hastalığı görülmektedir. Sonuç olarak, çocuklar iç benliklerini düzenlemek yerine ebeveynlerinin niyetlerini okumayı öğrenirler.
Kendini kanıtlamak zorunda olan çocuklarda performans sorunları her zaman ortaya çıkar. Minnettar olan ve gençken kabul görmek için mücadele eden insanlar yetişkinliğe ertelenir.
Çocukken ayağa kalkamayan insanlar, büyüdüklerinde yapmaları gerekenleri yapmayarak tepki gösterirler. Ancak bu durum kronik erteleme olan kişilerde öfkeye neden olur.
Son teslim tarihine kadar çalışmaya başlama fikri sinir bozucu olarak algılanabilir. Zamanla artan stres ve sinirlilik, kişinin zihninde huzursuzluk ve öfke gibi olumsuz duyguları yoğunlaştırır.
Çalışmak için motive olmayan insanlar eylemlerini erteler ve zihinlerini bir yere kaydırır.
Erteleme Hastalığı Nasıl Yenilir?
Hayatımızın hemen her aşamasında erteleme davranışıyla karşılaşıyoruz. Belki de hayatımızın çoğunda bir alışkanlık haline getirmiştir. Peki erteleme hastalığından nasıl kurtuluruz ?
Erteleme hastalığı ile ilgili bilinen bir yaklaşım vardır. Bir sorunu çözmek için önce sorunu kabullenmeli, sonra çözüm aramalısınız. Önce kişinin yaşadığı erteleme davranışını sorgulamak gerekir.
Acaba gerçekten tereddütlü müyüm? Bunu ne sıklıkla yapıyorum? Hangi konuda daha sık tereddüt ediyorum? Pişmanlık hissettiğiniz durumlar ve pişmanlıklar yaşıyor musunuz?
Erteleme hastalığı nedeniyle hiç önemli/manevi kayıplar yaşadınız mı? Soruların çoğu iyi biliniyor çünkü bize devam eden, belki de ayrılmaz bir durumu hatırlatıyorlar.
Bu durumda ilk adım, bu tür sorunların varlığını bilinçli olarak tanımak ve kabul etmek olarak görülebilir. Aslında, bu en zor ve muhtemelen en çok zaman alan prosedürdür.
Harekete geçmek için ondan kurtulmak istemeniz gerekir. Bundan sonra iş için gerekli konsantrasyonu engelleyen faktörleri tek tek kaydetmeniz ve işe başlamayı geciktiren hedefleri ortadan kaldırmanız gerekir.
Erteleme hastalığı ile mücadele için böyle bir plan yapabilirsiniz. Ayrıca konsantrasyonunuzu artırdıktan sonra yaptığınız işi bölümlere ayırmalı ve bu bölümleri planlanan zaman aralığında tamamlamalısınız.
Doğru ve etkili zaman yönetimi ve doğru planlama ile başlayan bir iyileşme sürecinde, kişinin belirlediği kurallara göre yapmanız gerekenler oldukça basittir ancak karar çok önemlidir.
Erteleme hastalığı tedavisi insan zihninde başlayan bir süreçtir. Bu işe yaramazsa, bir psikolog tarafından bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Geçici dürtülere yenik düşmek, uzun vadeli hedeflerden dikkatin dağılmasına yol açar. Bu özellik sadece yapılacak olan işleri geciktirmekle kalmaz, aynı zamanda daha fazla hasara da neden olabilir.
Erteleme hastalığı kişide uzun vadede sonuçları ortaya çıkarabilmektedir. Örneğin, ödev teslim sürelerini geciktirmek, mezuniyeti geciktirmek için sınavları ve eğitimleri tamamlamak.
Ayrıca sağlık sınavlarını atlamak, zaruri olmayan isteklere engel olmak, daha fazla yatırım gerektiren hedeflere ulaşamamak özellikle genç bireylerde çok daha sık görülür.
Sonuçları açısından pek çoğu için mantıksız olan bu davranış, üretkenlikle değil, öncelikle duygularla ilgilidir. İnsan beyni her zaman neşe getiren ödüller arar.
Dolayısıyla bu erteleme döngüsünü kıracak bir ödül olmadıkça aynı davranış tekrarlanmaya devam edecektir. Bu nedenle, ertelemeyi önlemek için daha büyük ve daha iyi ödüller bulmanız gerekiyor.
Bununla birlikte, ertelemenin birçok nedeni vardır, bu nedenle, kişiye bağlı olarak çözüm, dıştan ziyade içsel olmalıdır. İşte erteleme hastalığı ile ilgili psikolog desteği bu nedenle gereklidir.
Erteleme hastalığı ile ilgili bir diğer tavsiyemiz ise sonra yapılacak işi düşünmekten geçer. Bu, kaçınılan eylemi parçalara ayırmaya yönelik geleneksel yaklaşımı içerir.
Aşağıdaki eylemler sinirleri yatıştırır ve kişinin iş ile kendisinin arasındaki engelleri aşmasına yardımcı olur. Erteleme korkusunu tanımak kolay bir adımdır.
Gerçekleştirmek istediğiniz görevin başlığını yazmak gibi çok basit bir adım, bir sonraki adım için istek yaratabilir. Harekete geçmek ve başlamak genellikle motive edicidir.
Erteleme hastalığı ile ilgili bir diğer baş etme yöntemi ise baştan çıkarıcı şeyleri erişilmez kılmak veya zorlaştırmaktır. Dışarıdaki koşulları değiştirmek kendinizi değiştirmekten daha kolaydır.
Biraz korku ve rahatsızlığa neden olabilir, ancak baştan çıkarıcılarla aramızda bir engel oluşturmak bir çözüm olabilir.
Örneğin, sosyal medyaya kafayı takmış bir kişi, ilgili bir uygulamayı telefonundan kaldırabilir veya akılda kalması zor 10 haneli bir şifre oluşturabilir.
Bunu yaparken, ertelemeye bir engel oluşturur ve ertelemeyi ödüllendirmeyi zorlaştırır.
Erken kalkmayı beceremeyen ve sabahları spor yapmak isteyen kişiler, akşamları spor kıyafetleri giyerler, bu da yapmak istediklerini yapmayı kolaylaştırır.
Bir “yapılacaklar listesi” oluşturarak erteleme hastalığı ile mücadeleye başlayabilirsiniz. Birçok insanın günlük veya haftalık bir “yapılacaklar listesi” vardır.
Bu listedekiler çeşitli öneme sahiptir ve genellikle üstü çizilenler daha az önemlidir. Bu nedenle erteleme önlenemez.
Bunun yerine yapılacaklar listeleri, erteleme davranışını önleyebilir ve enerjiyi önemli konulara odaklayabilir.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
Mentalium Psikoloji 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın tarafından Kadıköy Göztepe semtinde kurtulmuş bir psikolojik danışmanlık merkezidir.
2021 yılında ise ikinci şubesi Şişli Mecidiyeköy ‘de hizmete girmiştir. Tamamı klinik psikolog olan uzmanlarımız hem bireysel hem de aile çift terapisi uygulamaktadır.
Erteleme hastalığı başta olmak üzere pek çok ruhsal sorunda psikoterapi hizmeti sunulmaktadır. Erteleme hastalığı kişinin yaşamını herhangi bir alanda ciddi anlamda zorlamakta ve olumsuz etkilemektedir.
Herkes bazı şeyleri erteleme eğilimine sahip olabilir ancak hastalığı gündeme getiren kişinin yaşamının olumsuz yönde etkilenmesidir.
İşte bu sebeple psikoterapi desteği alınması ve ruhsal yönden değişimin gerçekleşmesi oldukça önemlidir.
Eğer siz de erteleme hastalığı varlığından şüpheleniyorsanız, uzman psikologlarımızdan destek alabilirsiniz.