Skip to content Skip to footer

4 Soruda Klinik Psikologlar Kimdir?

4 Soruda Klinik Psikologlar Kimdir?

Psikolog, üniversitelerin dört yıllık psikoloji lisans bölümlerinden mezun olan ruh sağlığı profesyonellerine verilen unvandır. Klinik psikologlar ise psikoloji lisans eğitimine ek olarak uzmanlık eğitimini klinik psikoloji yüksek lisans programında tamamlayan kişilerdir. Bu sadece bir uzmanlık ve yüksek lisans eğitimi farkı da değildir.

Psikoterapist olmak için de yüksek lisans eğitimini klinik psikoloji alanında yapmak gerekir. Klinik psikologlar klinik alanda uzmanlaşmak için alınan bir uzmanlık eğitiminden geçerler. Peki klinik psikologlar kimdir, ne iş yapar ve nerelerde çalışırlar? İşte bu gibi soruların cevabını yazımızın devamında bulabilir ve bizden klinik psikologlar hakkında destek alabilirsiniz.

klinik psikologlar ile psikologlar arasındaki farklar

Psikolog ve Klinik Psikologlar Arasındaki Fark Ne?

Psikolog ile klinik psikologlar arasında önemli farklar mevcuttur. Psikolog biraz önce de belirttiğimiz gibi dört yıllık psikoloji lisans eğitimini bitiren ruh sağlığı profesyonelleridir.

Psikologlar birçok alanda ve birçok kurumda çalışabilmektedirler. Psikologlar başlıca psikolojik danışmanlık merkezleri, hastaneler, cezaevleri, eğitim kurumları, huzurevleri, belediyeler vb. birçok farklı kurumda hizmet verebilirler.

Klinik psikolog da aynı zamanda psikolog unvanı alan ve psikoloji lisans eğitimini bitiren kişilerdir. Ancak ülkemizde psikoloji dışında da bazı bölümlerden mezun olanlar klinik psikoloji yüksek lisans eğitimlerini tamamlayarak klinik psikolog unvanı alabilmektedirler.

Ancak birçok ülkede klinik psikolog olmak için gereken koşullardan ilki psikoloji lisans eğitimini tamamlamaktır. Klinik psikologlar olarak adlandırılan ruh sağlığı profesyonelleri uzmanlıklarını daha çok klinik ortamda çalışmak veya klinisyen olmak için gerçekleştirmektedirler.

Klinik psikoloji, psikologların uzmanlık eğitimleri için tek seçenek değildir. Psikologlar ayrıca gelişim psikolojisi, adli psikoloji, din psikolojisi, okul psikolojisi, spor psikolojisi gibi birçok alanda da uzmanlık eğitimlerini alabilirler.

Örneğin; eğer spor psikolojisi alanında yüksek lisans eğitimi alırlarsa spor psikoloğu unvanı alırlar. Klinik psikologlar ile bu örnekte olduğu gibi spor psikologlarının uzmanlık eğitimleri sırasında aldıkları dersler de farklılık gösterir.

Böylece donanımları ve yetkinlikleri de değişiklik gösterebilir. Psikoterapist olmak yani psikoterapi yapabilmek için klinik psikolog olmanın gerekliliği de buradan kaynaklanır. Alınan dersler ve içerikleri psikoterapi yapabilmek için dizayn edilmektedir.

psikoterapist klinik psikologlar

Psikoterapist Olan Klinik Psikologlar Kimlerdir?

Yukarda psikolog ve klinik psikolog kavramlarından bahsettik. Psikolog için üniversitelerin dört yıllık lisans psikoloji eğitimlerini tamamlayan ruh sağlığı profesyonelleri tanımını kullanmıştık. Klinik psikolog ise psikologlar klinik psikoloji alanında uzmanlık eğitimlerini tamamladıkları zaman aldıkları unvandır.

Klinik psikologlar adından da anlaşıldığı gibi klinisyen olan psikologlardır. Peki psikoterapist kimdir? Bu tanımlar ve farkları özellikle psikologlardan psikoterapi desteği almak isteyen kişiler tarafından bilinmesi gerekmektedir.

Psikoterapist ise psikoloji lisans eğitimine ek olarak uzmanlığını klinik psikoloji alanında gerçekleştiren ve aynı zamanda en az bir psikoterapi ekolüne yönelik eğitim alarak kendisini geliştiren kişilerdir.

Her psikolog psikoterapist değildir ve dolayısıyla her psikolog da psikoterapi gerçekleştiremez. Psikoterapist olan klinik psikologlar kişinin ruhsal değişim süreci olan psikoterapi sürecinde rol alabilir.

klinik psikologlar ilaç yazabilir mi

Klinik Psikologlar İlaç Yazar Mı?

Klinik psikolog ifadesi ve klinisyen olmaktan bahsedince birçok kişinin zihninde klinik psikologların ilaç yazabileceği düşüncesi oluşabilir. Ancak bu düşünce kesinlikle gerçeği yansıtmaz. Klinik psikologlar klinik alanda uzmanlaşmakta olan bir ruh sağlığı profesyonelidir ancak ilaç yazabilme yetkisine sahip değildir.

Psikiyatrik ilaçların yazılması ve tıbbi tedavinin uygulanması sorumluluğu tamamen psikiyatrist adı verilen uzman hekimlere aittir. Psikiyatristler, altı yıllık tıp fakültesi eğitimlerini tamamladıktan sonra tıp doktoru olarak mezun olan ve ardından uzmanlık eğitimini psikiyatri alanında tamamlamış olan hekimlerdir.

Psikiyatristler hekim oldukları için ilaç tedavisini uygulama yetkileri mevcuttur. Bu yetki ilaç tedavisinin ihtiyacının tespit edilmesine karar verme, ilacın yararları ve yan etkilerini gözlemlemek ve hangi ilaçların kullanılacağına karar verme gibi birçok mekanizmayı kapsamaktadır.

Hiçbir ruh sağlığı profesyonelinin psikiyatristler dışında psikiyatrik ilaç yazma ve tıbbi tedavi uygulama yetkisi yoktur. Bir kişi ruhsal yakınmalarının olduğuna karar verdiğinde tercihine bağlı olarak bir psikoloğa veya psikiyatriste başvurabilir.

Eğer bir klinik psikolog ile görüşmeye karar verdiyse psikoterapi planlanır ve eğer tıbbi tedaviye yönelik ihtiyacı varsa klinik psikolog psikiyatri ile görüşmesi yönünde danışanı yönlendirebilir. Kişi yakınmaları dolayısıyla ilk olarak psikiyatriye de başvurabilir ancak çoğu zaman psikoterapi için klinik psikologlar ile görüşmesi tavsiye edilir.

Psikiyatrist ve klinik psikolog birlikte çalışan, farklı misyonları olan ancak birlikte çalıştıklarında kişinin ruhsal değişimine katkıda bulunan ruh sağlığı profesyonelleridir. Biri diğerinin yardımcısı değilken diğeri de üstü ya da amiri değildir. Klinik psikolog duygu, düşünce ve davranışlarla çalışırken psikiyatristler ise daha çok beynin farmakolojik değişimi üzerine odaklanırlar.

klinik psikologlar tavsiye verir mi?

Klinik Psikologlar Tavsiye Verir Mi?

Birçok kişi ilk kez bir klinik psikolog ile görüştüğünde psikoterapi sürecinin nasıl bir değişim hareketi olduğunu bilemediği için tavsiye alabileceğini düşünebilir. Klinik psikologlar tavsiye vermez çünkü tavsiye almanın sonu yoktur.

Bunu bir örnekle biraz daha detaylı açıklamak isteriz çünkü birçok kişi klinik psikolog tavsiye vererek psikoterapi sürecini devam ettirecek diye düşünür. Yaklaşık 2 aydır hemen hemen her gün ve günün çoğunluğunda kendinizi mutsuz, huzursuz, çaresiz, karamsar veya isteksiz hissediyorsunuz.

Son zamanlarda eskiden size zevk veren ve eğlendiren hiçbir şey artık bu misyonu üstlenemiyor. Gittikçe yalnızlaşıyor ve artık kimseyle görüşmek istemiyorsunuz. Gittikçe kilo alıyorsunuz ve sanki daha mutsuz oldukça daha çok yiyorsunuz. Eskiden ağlayabiliyordunuz ancak bir süredir ağlayamıyorsunuz bile.

Göz yaşları artık gözlerinizden akmıyor ve bu durum sizi çok rahatsız ediyor. Duygusal ilişkilere kapalısınız çünkü yeni insanlarla tanışmak dahi sizin için adeta bir zulüm. Cinsellikten hiç keyif almıyorsunuz ve partnerinizle bu sebeple artık yakınlaşmıyorsunuz. Eskisi gibi kolay karar alamıyor ve bir karar alırken üzerine çok düşünüp arada kalıyorsunuz.

Yeni bir şeyler öğrenmek artık sizin için çok zor. Geleceğe ve gelecek planlarınıza yönelik eskisinden çok daha fazla karamsar düşüncelere sahipsiniz. İlerde hiçbir şeyin düzelmeyeceğini ve hatta daha da kötüye gideceğini düşünüyorsunuz.

Bulunduğunuz durumdan ve ruh halinden çıkamayacağınızı düşünüyor ve kendinizi çok çaresiz hissediyorsunuz. Bir uzman ile görüşüyorsunuz ve depresyon tanısı alıyorsunuz. İlaç tedavisine de başlıyorsunuz psikoterapi için klinik psikolog ile görüşmeye de.

Peki klinik psikolog tavsiyesi alarak iyileşebilir misiniz? Ben depresyondan çıkmak için ne yapmalıyım? En sık karşılaştığımız sorulardan birisidir. Ancak bunun herkes için geçerli tek bir cevabı var mıdır? Adeta bir reçete gibi cevap herkes için iyileştirici olabilir mi? Birçok kişi klinik psikolog ile görüşmelerinde tavsiye alabileceğini düşünür.

Tavsiye psikoterapide uygulanan bir yöntem değildir çünkü hiçbir kalıcı olumlu etkisi yoktur. Tavsiye dediğimiz şey arkadaşlar, dostlar veya aile üyeleri arasında olabilir. Kişi kendi deneyimlerinden yola çıkarak kendisinin izlediği yolu tavsiye edebilir.

Ancak altını çizmemiz gereken şey kendi deneyimleridir. Kişi eğer kendi deneyimlerini aktarıyorsa depresyonun tedavisi mi olur yoksa sadece verilen bir öğüt mü olur? Yukarıdaki belirtileri yaşadığınızı düşünün.

Birilerinin verdiği tavsiyeler, öneriler veya öğütler ne kadar sizi iyi hissettir ki psikolog tavsiyesi iyi hissettirsin? Eğer siz de klinik psikologlar ile görüşmek ve psikoterapi sürecine başlamak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Kadıköy Göztepe Şube

Göztepe Mh. Fahrettin Kerim Gökay Cd.

No: 240 D: 7 Eren Apt.

Kadıköy / İstanbul

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.