5 Maddede Aile İçi İletişim Sorunları
Aile içi iletişim sorunları aile terapisi alanında çalışan uzmanların en sık karşılaştığı problemlerden birisidir.
Aile içi iletişim önemi büyük bir gündem maddesidir çünkü sadece aileyi değil daha büyük toplumsal sorunları da beraberinde getirebilir.
Aile üyeleri birbirlerini çok sevseler dahi aile içi etkili iletişim konusunda zorluk yaşayabilirler. Peki aile içi etkili iletişim nasıl olmalı?
Aile içi iletişim nasıl arttırılır? Her şeyden önemlisi, ailede iletişimin önemi nedir?
Ailede iletişim sorunları hakkında merak ettiklerinizi yazımızda bulabilir ve Mentalium Psikoloji uzman psikolog kadrosundan aile terapisi alabilirsiniz.
Aile İçi İletişim Sorunları
Aile içindeki etkileşimler çocuklara “Ben değerliyim” veya “Ben değersizim” gibi düşünceleri kazandırabilir.
Ailede bu ihtiyaç karşılanmazsa çocuk çeşitli yollarla bu duyguyu sağlamaya çalışır.
Ergenlik çağındaki erkekler arasında, genellikle çete oluşumu yoluyla ölümle sonuçlanan çatışmalar, benliğe önem vermeyen bir aile ortamına tepki olarak da yorumlanabilir.
Kendini aşırı değerli gören kişilerin kendilerini çok fazla kanıtlamaları gerekmez.
Aile üyeleri, aile içinde güvende oldukları ve aileyi hiçbir tehlikeli dış olayın istila etmediği hissini iletmek isterler.
Bu duygu da ailede edinilmesi gereken duygudur. Hatırlanması gereken bir şey, evdeyken çocukların güvenliğidir.
Ev ortamları, özellikle şiddete maruz kalma söz konusu olduğunda, yaşa uygun olmayan TV ve internet ortamlarının tehlikelerini dikkate alacak şekilde tasarlanmalıdır.
Televizyon karşısında yemek yemek, ev ortamını televizyona göre dekore etmek, çocukları ve gençleri özendiren aşırı şiddet haber programları ve magazin programları izlemek çocukların ev güvenliğini etkileyen bir etken olabilir.
Aile içi iletişim sorunları sadece medya eliyle dahi körüklenebilir. Kendilerini güvenceye alamayan çocuklar evlerinden kaçabilir ve aileleriyle bağlarını kesebilir.
Aile içinde temel bir güven ve dayanışma duygusu varsa, aile dışında stres yaratan olumsuz olaylar daha az yıkıcıdır.
Bu aile tipindeki insanlar kendilerine ve çevrelerindeki insanlara güvenirler.
Aile içinde güven ve dayanışma sağlanamazsa bu kişiler yoğun stres ve gerginlik yaşarlar. Böyle bir insan kendine bile güvenemez.
Bu nedenle kendi çevrelerinde samimi ilişkiler kuramazlar. Aile içi iletişim sorunları biraz önce de belirttiğimiz gibi toplumu da bu nedenle etkileyebilir.
Aile sisteminde sorumluluk duygusu oluşmaya başlar. Ebeveynler sorumluluklarını eylemler ve kelimelerle gösterirler.
Evde, sadece ebeveynler değil, herkes bir sorumluluk duygusunu paylaşır. Elbette çocuklar yaşlarına göre sorumlu olmalıdır.
Tüm sorumluluğu kendi üzerine alan ve çocuklarını bunun dışında tutan ebeveynler, kendi hayatlarını organize etmekte zorlanan ve her zaman başkalarının yönlendirmesi altında olan insanlar yetiştirir.
Böylece hayatımızda olanlardan dolayı hep başkalarını suçlarız. Sorumluluk, erken çocukluk döneminde çocuğun yaşına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun görevler verilerek başlar.
2 buçuk yaşından itibaren çocuğu tek başına beslemek, oyuncakların toplanmasını beklemek, kendi yatağında yatabileceği bir ortam yaratmak veya kendi başına uyuyabileceği bir ortam yaratmak teşvik edicidir.
Böyle bir ortam, çocuğun bağımsız ve kendi kendini motive etmesine izin verdiği için kendine güvenini arttırır.
Daha doğrusu koruyucu bir yaklaşım haline gelir. Çocukların kendi kendine yeterli ve bağımsız bireyler olmalarını engeller.
Çocukları ve gençleri fazla korumak ve kollamak yarardan çok zarar getirir. Sorumluluklar devredildiğinde, benlik saygısı tomurcukları büyür.
Aile içindeki etkileşimler çocuğa “Ben değerliyim” veya “Ben değersizim” gibi hissettirir.
Aile içi iletişim sorunları da kendisini değersiz hisseden çocukların ailelerinde daha fazla görülür.
Çocukların kendilerini ‘ben değerliyim’ olarak algılamaları ve önemli hissetmeleri için öncelikle yakın çevrelerinin sosyal olarak kabul edilebilir olması gerekir.
Bu ortamı yaratmak için çocuğunuza uygulama fırsatı vermelisiniz.
İstediği gibi giyinen, kendi kıyafetlerini seçen, baskısız yemek yiyen, kişiliğine saygı duyulan, kendini özgürce ifade edebilen bir çocuk aile içi iletişim sorunları da yaşamaz.
Çocukların önemi ve değerleri onları yeni atılımlara ve başarılara götürür. Çocuğunuza her şeyi hazır vermeyin.
Sorumluluk duygusu geliştirmenin öyküsü, zorluklarla yüzleşmekle ilgilidir. Çocuğun gelişim evresi göz önüne alındığında, çocuk sorunlarını kendi haline bırakabilmelidir.
Bu yaklaşım, çocukların sorunlarla başa çıkmaları ve kendine güvenen, problem çözen bireyler olarak büyümeleri için gereklidir.
Herhangi bir zorlukta aşırı derecede yardımcı olan anne babaların çocukları her zaman başkalarına bağımlıdır ve özgüven eksikliği yaşarlar.
Böyle insanlar yeteneklerini keşfedemezler. Keşfedemedikçe ailede huzursuzluk ortamı olur ve aile içi iletişim sorunları için zemin oluşur.
Ev ortamı mutlu bir ortamdır. Yukarıda belirtilen ihtiyaçların karşılanması mutluluk getirir.
Evlerine değer veren insanlar daha mutludur, yaptıklarından memnuniyet duyar ve kendini gerçekleştirme fırsatları bulur.
Aksi takdirde çocuklarına ve kocalarına bağlı anneler, kendi gelişimlerini engellediğinde veya terk ettiğinde, mahrumiyet yaşarlar veya kendilerini veya gençliklerini feda ettiklerini düşünürler ve mutsuz olurlar.
Evdeki bir kişinin bu konuda memnuniyetsizliği diğerlerini de etkiler ve aile mutluluğuna müdahale eder.
Aile içi iletişim sorunları mutsuz aile ortamında yeşermektedir. Katı dini kurallar altında yetiştirilen bir çocuk, sürekli olarak yargılanma veya cezalandırılma korkusuyla yaşar.
Hayatını ve deneyimlerini zenginleştiren iç ve dış dünyalarını inceleyip keşfetmek yerine körü körüne takip eder.
Düşünce ve duygularından utanmayı öğrenir. Utandıkça iletişime geçmeye de utanır ki aile içi iletişim sorunları zaten iletişim eksikliğinin bir tezahürüdür.
Sağlıklı bir ruhsal yaşam, bir ailenin bir çocuğa verebileceği en önemli süreçtir. Sağlıklı bir ruhsal temele sahip insanlar, kendileriyle barışık, pozitif ilişkilere sahip, güçlü, saygılı bireyler olarak yetişirler.
İletişim, çok yönlü mesajların başkalarıyla değiş tokuşudur. Bu mesajlar sözlü veya sözsüz olabilir.
Yüz ifadeleri, jestler veya beden dili, mesajımızı başkalarına iletirken iletişimin çok önemli yönlerini temsil eder.
Aile İçi İletişim Sorunları Nasıl Çözülür?
Aile içi iletişim sorunları saygı duyarak çözülebilir.
Karşımızdaki aile üyelerine saygı duyabilmek onların varlığını kabul edebilmek, önemli ve değerli olduğunu hissettirebilmek, onları olduğu gibi kabul etmek anlamına gelir.
Ayrıca doğal davranmak gerekir. Sade ve olduğu gibi davranmak iletişim sorunları için bir ilaçtır. Aile içi iletişimin en değerli konusu empatidir.
Empatiyi tanımlarsak, dış dünyayı muhatabımızın bakış açısından görmeyi denemektir. Aile içi iletişim sorunları bu şekilde ortadan kalkabilir.
İyi dinleyiciler sadece başkalarının iletişim kurmak için ne kullandıklarına değil, aynı zamanda yüzlerini, ellerini, kollarını ve vücutlarını nasıl kullandıklarına da dikkat ederler.
Çünkü iletişim yüz ifadeleri, el ve kol hareketleri, duruş, ses tonu gibi sessiz mesajlar yoluyla da gerçekleşir.
Aktif dinleme, dinleyicinin söyleneni sadece duymadığını, aynı zamanda doğru anladığını gösterir.
Bu nedenle bu yöntem en sağlıklı iletişim yöntemi olarak kabul edilmektedir.
Aile içi iletişim sorunları da aktif dinleme yönteminin ailede uygulanmasıyla çözüm yoluna gidebilir.
Aile içi iletişim sorunları aile terapisi desteği ile çözülebilir. Hiç kimse mükemmel değildir ve bazen hepimizin tek başına üstesinden gelemediğimiz sorunlarımız olabilir.
Sorunlarımızı kendi başımıza veya aile içinde çözemiyorsak, profesyonel bir yardım almamız iyi olabilir.
Mentalium Psikoloji bu noktada uzman psikolog ekibiyle aile terapisi sağlayarak aile içi iletişim sorunları ile mücadele etmenizi kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
Eğer siz de aile terapisi almak isterseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz.