5 Soruda Panik Atak Tedavisi
Panik atak, ara sıra yinelenen, aşırı kaygı ve korku durumu olarak tanımlanabilir. Panik atak tedavisi olan bir ruhsal rahatsızlığa dönüşebilir ve bu durumda panik bozukluk adını alabilir.
Panik atak bir özelliğiyle göze çarpmaktadır. Bu da atak dediğimiz duygudurum değişiminin aniden ortaya çıkmasıdır. Panik atak ani şekilde başlar ve yaklaşık 10 dakikalık süre zarfında en üst düzeye çıkar.
10 dakika ile 30 dakika arasında sürebilir çok nadiren de olsa bir saat boyunca sürdüğü de görülmektedir. Panik atak tedavisi mevcut olan bir ruhsal rahatsızlıktır.
Yazımızın devamında panik atak tedavisi hakkında bilgi alabilir ve uzman psikolog kadromuzdan hemen destek almaya başlayabilirsiniz.
Panik Atak Nedir?
Nedensiz aniden başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes darlığı, terleme, titreme, bazen mide bulantısı veya mide ağrısı, baş dönmesi bazı panik atak belirtileridir.
Ayrıca dengesizlik, düşme ve bayılma, uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler birçok insanı korkutmaktadır. Bu belirtiler kişinin hiç beklemediği bir anda ortaya çıkabilir.
Kişi o anda panik atak nedir dahi bilmemektedir ve sorunun psikolojik olduğu aklına dahi gelmemektedir.
Bu belirtileri yaşayan kişi o anda “kalp krizi” veya felç geçirdiğini düşünür ve güçlü bir “ölüm korkusu” veya “felç korkusu” hisseder.
O anda panik atak adına hiçbir düşünce olmamakla birlikte sadece öleceğini veya felç kalacağına odaklanabilir. Zaman zaman kendisine veya başkalarına garip şeyler hissedebilir. Üzerinde bir uyuşukluk hali vardır.
Biraz önce bahsettiğimiz gibi garip duygular veya farklı hisler ortaya çıktığında kişi kendisine veya başkalarına zarar verebileceğinden, “kontrolünü kaybetmekten” korkmaya başlar.
Çıldırabileceğini ve kontrolü yitireceğini düşünebilir. Bu korku nöbeti tedavisi olan panik bozukluk için en ürkütücü yanlardan birisi olabilir birçok kişi için.
Hasta yakınları tarafından büyük bir korku ve endişe ile en yakın doktora veya acil servise götürülür. Orada birçok film, EKG, CT ve diğer testler yapılır, ancak hiçbir şey bulunamayacaktır.
Oksijen veya “sedasyon” iğneleri ile kişi eve gönderilir. Hastaya ne olduğu sorulduğunda doktorlar “hiçbir şeyi yok” veya “stresli” diyebilir.
Acil serviste haliyle birçok hekim ölüm kalım savaşı veren hastalarla ilgilendiği için panik atak ve panik atak tedavisi hakkında hastayı bilgilendirmekle uğraşmaz.
Panik haldeki kişi atak geçtikten ve sakinleştirici aldıktan sonra bir şeyinin olmadığına biraz ikna olup rahatlar. Ancak bu rahatlık gelip geçici olacaktır.
Hasta bu anda biraz rahatlar ama bir süre sonra yeni bir panik atak krizi ile beraber aynı korku ve kaygıyı yaşamaya başlar. Her yeni atak esnasında aşırı panik bir şekilde acil servise götürülür.
Kişinin sakinleştiriciler verilerek tıbbi tedavisi yapılır ve yine evine gönderilir. Her tekrar test ve tekrar teste rağmen olumsuz bir sonuç olmaz ancak hastanın panik atak tedavisi de gerçekleşmez.
Hatta kalbine veya beynine kötü bir şey olduğuna inanmaya başlar, ancak doktor herhangi bir fiziksel emare bulamaz.
Bu nedenle her ziyaretin ve çeşitli doktorlar tarafından yapılan konsültasyonların yüksek maliyetine rağmen hastanın hastalığını açıklayabilecek fiziksel bir hastalık tespit etmek mümkün değildir.
Böylece birçok panik atak hastası için panik atak tedavisi gecikmektedir.
Zaman zaman hastalara yanlış teşhis konulmakta ve antibiyotiklerden solunum tazeleyicilere, kalp ilaçlarından vitaminlere kadar çeşitli ilaçlarla tedavisi yapılmaya çalışılmakta ancak sonuç alınamamaktadır.
Panik atak adı verilen nöbetler tekrarlandığı için panik atak tedavisi görmedikçe kişi nöbetler arasında yaşamını sürdürür.
Gergin, huzursuz ve endişeli bir süreç geçiren panik atak hastası, her zaman başka bir panik atak nöbetini beklemeye başlar. Bu huzursuz beklentiye beklenti kaygısı denir.
Panik ataklar genellikle belirsiz zamanlarda ve yerlerde meydana gelir ve sadece bu durum bile kişinin yaşadığı korkularını artırır.
Atak sıklığı ne kadar yüksekse, kalp krizinden ölüm, felç veya kontrol kaybı ve delilik riskini yaşadığına yönelik korkular da o kadar yüksek olur.
Panik atak tedavisi görmesi gereken kişi evde kimse yokken kalp krizi geçirmekten korkar. Yalnız olduğu için hastaneye gelmeden ölebileceği düşüncesinden dolayı aşırı kaygı yaşar.
Panik atak esnasında kontrolünü kaybedebilirken, kendilerini veya sevdiklerini bıçaklıyor ya da davranışları yüzünden intihar etmekten korkar.
Ataklar kişide başkalarının önünde garip davranışlar sergileyeceği düşüncesini ortaya koyar. Bu düşünceler akla gelmeye devam ettikçe yoğun bir üzüntü de yaşarlar.
Bir süre sonra bazı önlemler alırlar ve panik atak sırasında meydana geleceğine inandıkları felaketlere karşı bazı eylemleri değiştirmeye başlarlar.
Panik atak tedavisi için uygun zaman artık gelmiştir ve psikolojik müdahale gereklidir.
Bu süreçte panik atak hastası ataklara neden olabileceğini düşündükleri etkinliklerden, yiyecek ve içeceklerden kaçınırlar. Panik ataklar karşısında evden çıkarken alkol veya uyuşturucu maddeler kullanırlar.
Atağa uğradıklarında olabileceklere karşı önlem alırlar.
Örneğin bir panik atak sırasında kontrolünü kaybeden ve bunun çocuğa zarar verebileceğini düşünen bir hasta tedbir olarak tüm bıçakları evde kaldırır ve çocukla yalnız kalmamayı tercih eder.
Nöbet sırasında ölmekten veya bayılmaktan korktukları için evden çıkarken bayılma veya düşme nedeniyle kişinin yaralanmasını engelleyecek kıyafetler giymeye çalışır.
Ev adresini, eşinin/aile adresini, telefon numarasını vb. birçok bilgiyi bilinçaltına yardımcı olmak için yanında notlar taşımaya çalışır.
Böylece panik atak yaşayan hastalar acil bir durumda hızlı bir şekilde yardım alabilirler.
Bütün günü hastane bahçesinde geçirmeyi veya klinikler, eczaneler ve acil servislerin olduğu bir rota seçmeyi tercih edebilirler.
Bütün bu alınan önlemler panik atak nedeniyle ne denli ciddi bir korku yaşadığını göstermektedir.
Her şeyden önce, korktuğumuz zaman vücudumuza adrenalin salınır, bu da reflekslerimizi, duyarlılığımızı, performansımızı geliştirir.
Örneğin, bir hayvan bize saldırmaya çalıştığını fark ettiğimizde bedenimiz adrenalin salgılar. Bu adrenalin vücudumuzu savaşmaya veya kaçmaya hazırlar.
Böyle bir tehlike algısında hızla nefes almaya başlarız. Boğulma, nefes darlığı veya göğüste sıkışma olabilir. Kalp atışlarımız hızlanır ve çarpıntı yaşarız.
Kan basıncı yükselir. Titreme, terleme ve baş dönmesi gibi durumlarla karşılaşabiliriz. Ancak damarlarınıza ve kaslarınıza daha fazla kan pompalamak, fiziksel zindeliğinizi ve karar verme hızınızı artıracaktır.
Deriden daha az kan pompalanır. Bu sadece cildimizde karıncalanma ve uyuşmaya neden olmakla kalmaz, aynı zamanda ağrıya karşı toleransımızı da arttırır.
Sindirim sistemimize daha az kan pompalanır. Bu vücudumuzun savunma mekanizması ile ilgilidir. Kaslarımıza daha fazla kan pompalamak, sindirim sistemimizi yavaşlatır.
Beynimize daha fazla kan pompalanır, bu da kanımızdaki oksijen oranını arttırır ve karbondioksit oranını azaltır. Bu durumdan dolayı kendimizi ve çevremizi farklı algılıyor ve kendimizi kaybetmekten korkuyoruz.
Panik atak tedavisi için başvuran pek çok kişi işte bu fiziksel belirtilerden şikayetçi olarak gelmektedir.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
- Göğüste ağrı veya göğüste sıkışma hissi,
- Çarpıntı veya kalbin hızlı çarptığını hissetmek
- Terleme,
- Nefes darlığı veya boğulur gibi olma hissi,
- Nefesinin kesildiğini hissetmek
- Baş dönmesi, sersemlik veya bayılacakmış gibi olma
- Uyuşma ya da karıncalanma hissi
- Üşüme, ürperme ya da ateş basması
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Titreme ya da sarsılma
- Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
- Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
Panik Atak Öldürür Mü?
Panik atak öldürür mü sorusu pek çok panik atak hastasının zihnini kurcalayan sorulardan birisidir. Panik atak korkutucudur ve kişi atak esnasında oldukça panik bir tablo çizer.
Ancak şu kesin olarak bilinmelidir ki panik atak sebebiyle kişi hayatını kaybetmez. Panik atak asla kardiyolojik bir sorun değildir.
Kişi panik atak tedavisi alana kadar zaten defalarca hastanelerin acil servislerine başvurmuş ancak defalarca kalp krizi geçirmediği ortaya çıkmıştır.
Kalp krizi ve panik atak arasında bazı farklılıklar elbette vardır ancak en belirgin fark panik atağın psikolojik, kalp krizinin ise fiziksel bir hastalık olmasıdır.
Panik atak tedavisi bu nedenle ağırlıklı olarak psikolojik destek sağlanarak gerçekleştirilir. Kalp krizi sanılarak ortaya çıkan panik atak öldürmez ancak kişinin yaşantısını oldukça fazla olumsuz etkilemektedir.
Kişi atak sebebiyle hayatını kaybetmez ancak iş hayatı da sosyal yaşamı da oldukça fazla etkilenir.
İşine konsantre olmakta zorlandığı gibi bazen de panik atak yaşayacağı korkusuyla tedavisi gerçekleşmedikçe evden bile dışarı çıkamayabilir.
Arkadaşlarıyla buluşmak, marketten alışveriş yapmak, toplu taşıma araçlarına binmek birçok panik atak hastası için zor aktivitelerdir.
İşte bu nedenle panik atak elbette öldürmez ancak kişinin yaşamını oldukça fazla olumsuz yönde etkiler.
Panik atak tedavisi artık kişinin yaşadığı semptomların çoğu zaman yaşamını çok etkilediği zamanlarda başvurulur ancak birçok rahatsızlıkta olduğu gibi erken müdahale çok daha önemlidir.
Kişinin atak belirtilerini yaşadığını fark ettiği anda başvurması hem psikolojik yıpranmayı azaltacak hem de tedavisi için geçecek süreyi ve emeği azaltacaktır.
Bu yönden erken panik atak tedavisi bu sorunu yaşayan kişilere karşı önerimizdir. Panik atak tedavisi nasıl olur ve panik atağı nasıl yenerim sorularının cevabını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Panik Atağı Nasıl Yenerim?
Panik atak esnasında yaşanan fiziksel belirtilerin (çarpıntı, nefes darlığı, bayılma vb.) neden olduğu kaygı, panik atak tedavisi için başvurmadaki en önemli etkenlerden biridir.
Panik atak sonrası tehlikeli olduğuna inandığımızda, daha önce fark etmediğimiz veya umursamadığımız birçok belirti çok önemli hale gelir.
Panik atak hastaları panik atak belirtileri izler ve bunlara karşı ciddi bir hazırlanma sürecine girerler. Panik olasılığından dolayı onları kontrol etmeye çalışmaya başlayabilirler.
Bir panik atak ile başa çıkmak ve ona karşı hakimiyet kurabilmek için, vücudun gösterdiği semptomların tehlikenin habercisi olmadığını ve başlı başına bir sıkıntı nedeni olarak kabul edilmediğini kabul etmek gerekir.
Panik atak tedavisi sırasında panik atağı yönetmek için kaygıya neden olan belirli fiziksel duyumları belirlemek gerekir.
Panik atak sırasında fark ettiğiniz ilk fiziksel duyumlar, endişe duyduğunuz fiziksel duyumlardır ve panik atak tedavisi için kritik rehberlik ederler.
Panik atak tedavisi esnasında da belirli durumlarla ve beden duyumlarıyla yüzleşmek kaygıyı azaltmada çok önemlidir.
Yaşadığınız fiziksel duyumlardan artık acı çekmezseniz, panik atak tedavisi tamamen başarılı olacaktır.
Panik atak tedavisi sırasında uzmanla birlikte 30-40 saniye nefes alıp verebilirler, başınızı sağa sola çevirerek başınızı döndürebilir ve kalp atışlarını hızlandırmak için birkaç kez merdiven inip çıkabilirsiniz.
Bunu yaptığınızda panik atak sırasında oluşabilecek bayılma, boğulma, kalp durması, delilik, kontrol kaybı gibi durumların olmadığını görecek ve aralarında kurduğunuz ilişkiler panik atak tedavisi için önemli olacaktır.
Yavaş yavaş vücudun hislerini görmezden gelmeye başlayacaksınız.
Fiziksel semptomlardan korkulduğu ve bunlardan kaçınmaya çalışıldığı sürece panik atak tedavisi mümkün olmaz veya panik atak hastalığının üstesinden gelmek imkansızdır.
Panik atak sırasında fiziksel duyumlardan kaçınılır, ancak fiziksel duyumlar üreten bazı aktiviteler de fark edilmez.
Bunlar arasında merdiven çıkma, egzersiz yapma, heyecan verici filmler izleme, sıcak ve kafeinli içecekler içme, aktif yürüyüş ve koşu sayılabilir. Bu aktivitelerden kaçındığınız sürece panik atak olasılığı ortadan kalkmaz.
Tedavisi mümkün olan bu rahatsızlığın tedavisi sırasında da kaçınmaktan kaçınılmaya çalışılır. Elbette bu korkular üzerine psikolog ile uzun uzun konuşulmaktadır.
Panik atak yaratan durumlarda kademeli ve sürekli çatışmalar panik atak tedavisi için önemli bir rol oynar. Ancak tedavinin son noktasının öngörülmesi de dışlanmalıdır.
Panik atak geçiren hastalar, önce kaygıyı yenmek için güvenli davranışlar geliştirirler. Daima güvenli eşyalar (su, cep telefonu, tansiyon aleti gibi) taşıyabilirler.
Dikkati dağıtabilecek davranışlar geliştirmektedirler (içeride şarkı söylemek, kulaklıkla müzik dinlemek, seyahat ederken birisiyle konuşmak gibi).
Ayrıca doktorundan veya sevdiğinden güvence isteyebilir. Hastalığıyla ilgili yalnız kalamaz hale gelebilir.
Bir refakatçiyle güvenceye ihtiyacı vardır, metro, otobüs, sinema gibi mekânların yakınında oturmak ve alkol veya uyuşturucu alarak kaygıyı gidermeye çalışmak panik atak hastaları tarafından denenen yanlış yöntemler arasındadır.
Panik atak ile yaşayan kişiler ayrıca çevreyi kontrol etmeye çalışmak (arabalarda pencereleri açık bırakmak, ışıkları yanık bırakmak) veya geceleri televizyonun açık olması da atak karşısında yanlış önlemlerden bazılarıdır.
Panik atak dediğimiz kriz anlarından tamamen kurtulmak için bu bilinçsiz savunma davranışlarının tamamen ortadan kaldırılması gerekir.
Panik atak tedavisi işte bu ortadan kaldırma işlemine de odaklanır. Panik atak önlemek, panik atak ile baş etmek, panik atakları düzenlemek, doğru nefes almayı öğrenmek panik atak tedavisi için çok önemlidir.
Panik atak ile mücadelede hiperventilasyonun önemi ve rolü yadsınamazdır. Genel olarak iki tür nefes kullanırız. Göğsün üstünden nefes almak ve göğsün altından nefes almak.
Göğüs altından nefes almak diyafram nefesi olarak da anılabilir. Göğüs solunumu sığ ve hızlıdır ve diyafram nefesi derin ve yavaştır.
Psikolojik ve psikiyatrik araştırmalar, kendine güvenen, duygusal olarak dengeli ve dirençli kişilerin diyafram nefesi, pasif, bağımlı, endişeli ve utangaç kişilerin ise göğüs solunumu kullandığını göstermiştir.
Hızlı, sığ göğüs solunumu ile nefes solumak, kaygı uyandıran tehditlere karşı kısa vadeli, yaygın bir yanıttır. Korku veya endişe bilincini kaybettiğinde, göğüsten nefes alma bir yaşam biçimi haline gelir.
Ayrıca yavaş ve derin nefes alan kişilerde kalp atış hızını düşürerek kalp sağlığını korur.
Panik atakları düzeltmek için solunumu kontrol etmek, panik atak anlarını durdurmak, solunum hızını azaltmak için diyafram nefesine geçmek ve hiperventilasyonu durdurmak önemlidir.
Aşırı nefes alma, baş dönmesi, uyuşukluk, uyuşukluk ve karıncalanma, terleme, göğüste sıkışma ve nefes darlığı gibi panik atak belirtilerini gösterebilir.
Panik atak sırasında hiperventilasyonun geliştiği ve hiperventilasyona yatkın kişilerin panik atak yaşama olasılığının daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Dakikada 10 ila 14 kez veya daha fazla nefes alma hızına hiperventilasyon denir. Normal solunum sırasında üst göğsün kullanılması sizi hiperventilasyona daha yatkın hale getirebilir.
Nefes almanın en doğru yolu diyaframdan yani karın içinden nefes almaktır.
Solunum, başparmak doğrudan boynun altındayken ve diğer elin serçe parmağı karın solunumundayken nefes alırken midenin yukarı ve aşağı hareket ettiğini gördüğünüzde diyafram nefesidir.
Diyafram solunum egzersizlerini günde iki kez 10 dakika yapmak panik atak olarak adlandırdığımız anları kontrol etmenin çok etkili bir yoludur.
Karın solunumu panik atak tedavisi için önemli ölçüde katkıda bulunduğundan, 3 saniye burundan nefes alın, 3 saniye bekleyin ve ardından 3 saniye içinde yavaşça ağızdan nefes verin.
Gün içinde kendinizi endişeli ve panik halde hissediyorsanız veya endişe yaratan durumlarla karşılaşıyorsanız bu egzersizler herkese iyi sonuçlar verecektir.
İlaçsız Panik Atak Tedavisi Nasıl Olur?
Panik atak tedavisi esnasında antidepresanlar kullanılır. Panik bozukluk, beyindeki norepinefrin ve serotonin maddelerinin dolaşımının bozulmasıyla başlar.
Bu süreç beyindeki serotonin ve norepinefrin maddeleri azaldığında ortaya çıkar. Antidepresanlar bu maddelerin tüketimini azaltır ve normal seviyelere dönmelerini sağlar.
Bu hormonların seviyeleri normale döndüğünde panik atak belirtileri geriler ve kaybolur. Birincisi, panik atak şiddeti ve sıklığı azalır. Bundan sonra, hastalığın neden olduğu gerginlik ve sinirlilik iyileşir.
Bundan sonra kaygı ve kaçınma ortadan kalkar. Semptomlar tamamen ortadan kalktıktan sonra bile tekrarlamaması için bir süre ilaç tedavisine devam edilmesi tavsiye edilir.
Ancak şunu belirtmemiz gerekir ki ne yazık ki ilaç tedavisi psikoterapi süreci ile beraber yürütülmediğinde panik atak anları tekrarlayabilir.
Özellikle ilaçların bir süre sonra kendiliğinden kesilmesi sonrasında belli bir süre sonunda panik atak belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. İlaçsız panik atak tedavisi bir diğer ifadeyle psikoterapi olarak adlandırılır.
Panik atak tedavisi en iyi şekilde ihtiyaçlar dahilinde ilaçlar ve psikoterapinin beraber alınması ile gerçekleştirilir. Panik atak tedavisi aslında ilaçsız gerçekleşmelidir.
Ancak bazı durumlarda ilaç panik atak tedavisinde gerekli hale gelebilir. Panik atak tedavisi için psikoterapi ilk tedavi seçeneği olmalıdır. Bu nedenle gerekirse psikoterapiyi destekleyecek ilaçlar kullanılmalıdır.
İlaç tedavisi gerçek sorunlara veya kişilik yapısına katkıda bulunmadığı için etkileri sınırlıdır ve etkilerinin süresi de uzun vadeli olmayacaktır. Hatta sorunu geciktirmek için orta ve uzun vadede yayılabilir.
Psikoterapi panik atak karşısında çok daha iyi ve kalıcı bir çözüm sağlayabilir.
Psikoterapi, sürekli panik ataklara neden olan, geçmişten yargılanan ve bizi inciten düşünce ve inançlar, kişilik yapısındaki düzeltmeler ve ilaçsız şekilde atak ile nasıl başa çıkılacağını keşfeder ve açıklığa kavuşturur.
Panik atak tedavisi sonlandığında psikoterapi çok iyi ve kalıcı sonuçları gösterir.
Panik atak durumunda, yetkin eller tarafından mümkünse, kalıcı çözümü ve yüksek terapötik etkinliği nedeniyle psikoterapi ilk tedavi seçeneği olarak kullanılmalıdır.
İnsanların yaşamlarını dengeleyen ve panik atak farkındalığı yaratan her türlü psikoterapi ve teknikler (nefes, mindfulness, meditasyon, yoga, spor, doğada yaşam vb.) kullanılmalıdır.
Bilişsel davranışçı terapi psikoterapi yöntemleri arasında en etkili olanlardan birisidir. Psikoterapi, insanların yaşamlarında kullandıkları gereksiz düşünce, savunma ve inanç kalıplarını değiştirir.
Gereksiz ve anlamsız yükler atılır. Kişi nefes almayı öğrendiğinde ve panik döngüsünü fark ettiğinde panik atak yaşamayı bırakır. Birkaç seansta dahi iyileşmeler görülmeye başlamaktadır.
Panik atak sırasında yaşanan semptomların zararsız olduğunu kendi deneyiminizden öğrenmenize psikoterapi yardımcı olabilir.
Terapist, panik atak semptomlarını kademeli olarak güvenli ve tekrar tekrar oluşturmanıza yardımcı olur. Paniğin fiziksel hissini panik atak hastası artık tehdit edici hissetmediğinde, ataklar da çözülmeye başlar.
Panik atak tedavisi bu noktada işe yaradığını göstermektedir. Başarılı panik atak tedavisi ayrıca panik atak nedeniyle kaçınılması zorunlu görülen durumların korkusunun üstesinden gelmeye yardımcı olur.
Tedavinin sonuçlarını görmek zaman alıcı ve emek açısından yoğun olabilir. Panik atak belirtileri birkaç hafta içinde önemli ölçüde azalır ve genellikle birkaç ay içinde kaybolabilir.
Panik atak krizlerini kontrol altına almak ve tekrarını önlemek için ara sıra takip ziyaretleri planlanabilmektedir.