6 Soruda Özgüven Eksikliği Hakkında Herşey
Başarılarımızın altında hedeflerimiz yatar. Hedeflerimizi oluştururken ise benliğimiz harekete geçer. Kendi sınırlarımız hedeflerimizin oluşumunda önemli yer tutar. Şu soru üzerinde düşünseniz cevabınız ne olurdu? Gücünüzün sınırları nedir ve bu sınırları kim belirler?
Özgüven birey için en önemli yaşamsal kavramlardan birisidir. Aşırı özgüven sorun oluşturabileceği gibi özgüven eksikliği de yaşamsal sorunlar oluşturabilir. Eğer siz de özgüven eksikliği yaşadığınızı düşünüyorsanız bizden profesyonel destek alabilirsiniz.
Özgüven Nedir?
Hayatımız boyunca defalarca duyduğumuz ozgüven kavramı, kendimizi tanımak, görmek ve kabul etmek olarak tanımlanabilir. Makul bir özgüven sahibi insanlar, kendilerine gereken saygıyı hissederler.
Ayrıca buna dayanarak kim olduklarını, neyi sevip neyi sevmediklerini veya neye inandıklarını özgürce ifade edebilirler. Ancak kendine güvenen insanlar, güçlü ve olumlu yanlarının yanı sıra zayıf ve olumsuz yanlarının da farkındadır ve bu özellikleri kabul ederler.
Sosyalleşmek ve sosyal hayatta başarılı olmak için özgüven şarttır. Kendine güvenen insanlar toplumda kendilerini daha kolay ifade edebildikleri için, genellikle ilişki kurma konusunda güvensiz insanlara göre daha az sorun yaşarlar.
Güvenin birçok farklı tanımı vardır. Ancak, bu kavram açıkça iki gruba ayrılmalıdır. Özgüven, iç güven ve dış güven olmak üzere ikiye ayrılır. İç güven, kişinin kendi eylemlerinden, görünümünden, kararlarından veya eylemsizliklerinden memnun olma durumudur.
Başka bir deyişle, kişinin kendisiyle barışık olma halidir. Bu anlamda, içsel güveni tam olan insanlar kendilerini severler ve çoğu zaman düşüncelerine daha olumlu bakarlar.
Ayrıca kendilerini daha iyi tanırlar ve daha spesifik yaşam hedefleri belirleyebilirler. Daha detaylı bir tanım vermek istersek; özgüven konusunu iki alt kavrama ayırabiliriz. Bu kavramlara dış güven ve iç güven denir.
Aşırı Özgüven Nedir?
Genel olarak, özgüven olumlu bir şeydir. Ancak diğer birçok duygu gibi, özgüven duygusunu aşırı kullanmak veya bu duyguyu en aza indirmek kişinin hayatında çeşitli sorunlara neden olabilir.
Bu durumda aşırı özgüven eksikliği veya güvensiz kişilik tipleri ortaya çıkabilir. Aşırı özgüven aslında tam olarak gelişmemiş bir özgüven eksikliğinin belirtisidir. Kendine aşırı güveni olan insanlar genellikle bir yarışta çevreleri ile rekabet içersinde hissederler.
Bu nedenle, başkalarını çevrelerinde kendileri için rakip olarak görürler ve rakiplerini farklı alanlara göndermenin yollarını bulurlar. Bu durumda insanlar genellikle başkalarına karşı daha iyi performans gösterme eğilimindedir.
Bu durumun bir sonucu olarak, genellikle yaptıkları hataları kabul etmeyi reddederler. Diğerlerinin eleştirileri, bu kişilerde aşırı reaksiyonlarda bulunmalarına neden olabilir.
Aşırı özgüvenli olmak ilk başta iyi bir şey gibi görünse de; aslında kişinin iç huzurunun ve sosyal ilişkilerinin bozulmasına yol açabilecek bir sorundur.
Özgüven Eksikliği Nedir?
Özgüven eksikliği, genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkan ve ele alınmadığı takdirde kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilen bir sorundur.
Kendine güvenmeyen insanlar, kendileri kadar başkalarına da güvenmezler, başkalarıyla etkileşim kurmaktan kaçınırlar ve geleceğe yönelik beklentileri olumsuz bir atmosferde şekillenir.
Başka bir deyişle, özgüven eksikliğinin kişinin işinde, ailesinde, okul işlerinde ve sosyal yaşamında sorunlara neden olan ciddi bir sorun olduğu sonucuna varabiliriz. Benlik saygısı sorunları olanlar için en iyi karar bir psikolog veya psikiyatriste danışmaktır.
Bu sayede kişinin özgüven eksikliği sorunu olabildiğince çözülecek ve kişi genel olarak hayatında daha mutlu ve rahat hissedecektir. Özgüven eksikliği yanı sıra kişinin özgüven eksikliğinin sebebini tespit etmek de oldukça önemlidir.
Örneğin, bir kişinin düşük benlik saygısı, geçmişte ciddi bir reddedilme anısına bağlı olabilir ve başka bir kişinin düşük benlik saygısı, ciddi bir fiziksel kusur veya hastalıktan kaynaklanabilir.
Bununla birlikte, düşük benlik saygısına sahip kişilerin beyinlerinde normal insanlara göre genellikle daha az dopamin ve serotonin bulunur.
Bu hormonların eksik salınımı, özgüven sorunları, öfke, üzüntü, stres, kaygı ve karamsarlık gibi duyguları yaşamanızı çok olası kılar.
Biyolojik koşullardan tamamen bağımsız dış etkenler nedeniyle özgüven eksikliği ortaya çıkabilir. Özgüven eksikliği kişinin yaşamında oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir ruhsal sorundur.
Özgüven Eksikliği Nedenleri Nelerdir?
Düşük benlik saygısının temel nedenini bulmak için çeşitli araştırmalar yapılmış ve bu yönde birçok teori geliştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre genel olarak özgüven eksikliği nedenleri şunlardır
- Kalıtım,
- Çocukluk ve ergenlik deneyimleri,
- İnsanların sosyal ve kültürel yapıları
- Yetişkinlikte kazanılan yaşam koşulları
Yukarıda bahsedilen durumlar düşük benlik saygısının yaygın nedenleri olarak sıralansa da daha detaylı olarak baktığımızda özgüven düşüklüğünün çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini görüyoruz.
En yaygın durumlar arasında fiziksel şiddet veya cinsel istismara maruz kalanlar vardır. Bununla birlikte, şiddetli duygusal paranoyası olan kişilerin kendine güven duymaması tamamen mümkündür.
Kişinin büyüdüğü ev kültürü ve anne-babanın okulu tarafından sergilenen davranışlar da özgüven eksikliğine neden olabilir. Bazı kişilerde ilk bakışta olumlu bir durum olarak görülen “mükemmeliyetçilik” özgüven eksikliği için temel neden olabilir.
Aşırı mükemmeliyetçi bir yapıya sahip insanlar, hayattaki her şeyi ideal hale getirme arzusuna sahiptir ve bu arzu yüzünden defalarca hayal kırıklığına uğrayabilirler.
Kişi, işi iyi gitmedikçe kendini yetersiz ve işe yaramaz hissedebilir. Bu yüzden özgüvenini kaybedebilir ve özgüven eksikliği hissedebilir. Özgüven kaybı telafi edilebilir bir sorundur.
Benzer şekilde, utangaç kişiliğe sahip kişilerde de özgüven eksikliği görülebilir. Çünkü bu özelliğe sahip kişiler, birçok nedenden dolayı sosyal hayata katılmaktan, görüşlerini ifade etmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan kaçındıkları için zamanla kendilerini yetersiz ve eksik hissedebilirler.
Güven eksikliğine yol açan diğer bir faktör de kişinin ırkı, cinsiyeti veya sosyal statüsü olabilir. Örneğin, ırkçılığın yaygın olduğu bazı alanlarda, ırksal azınlıkların özgüven sorunları yaşama olasılığı daha yüksektir.
Ya da cinsel yönelimleri nedeniyle toplum tarafından aşağılanan kişiler zamanla sosyalleşmekten, kabuğuna çekilmekten ve özgüvenlerini kaybetmekten kaçınabilmektedir.
Bu açıdan bakıldığında, sosyal olarak kötü muamele gören bireylerde düşük benlik saygısı yaşama olasılığının da aynı yönde arttığı söylenebilir. Düşük benlik saygısı ile özgüven eksikliği arasında da güçlü bir bağ vardır.
Özgüven Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
Özgüven eksikliği belirtileri gösteren insanlar, kendilerini, yapmaya karar verdikleri her şeyde başarısız olarak görürler. Bu nedenle yeni bir işe başlamakta tereddüt ederler ve birçok fırsatı kaçırabilirler.
Öte yandan cesaret toplayarak başladıkları işte karşılaşacakları engel veya olumsuz durum ne olursa olsun başarılı olamayacaklarını düşünürler veya geri çekilirler ya da bu konuda kendilerini çok iyi hissederler.
Bu durumun işi yapan kişinin nitelikleri ile ilgisi yoktur. Dolayısıyla kendine güveni olmayan bir insan kendini bu kadar iyi görmez ve aslında bir işi yapabilecek durumda olmasına rağmen kendini sürekli olarak eksik hisseder.
Kendine aşırı güvenen insanların aksine, düşük özsaygıya sahip kişiler en çok eleştiriyi kabul ederler. Zaten kendilerini sürekli eleştirme eğiliminde olduklarından, başkalarından gelen eleştiriler bu yetersizlik hissine sadece katkıda bulunur.
Bu nedenle kendine güveni olmayanlar eleştirilmemeli, güveni olmayanlara da yapıcı eleştiriler yöneltilmelidir. Yıkıcı eleştiri, bir kişinin zaten düşük olan özgüvenini daha da zayıflatabilir ve onu daha fazla geri çekilmeye zorlayabilir.
Kalıcı kararsızlık, düşük benlik saygısının bir işaretidir. Güven sorunu yaşayan insanlar, kendilerini ciddi kararlar verecek kadar yetkin görmedikleri ve kararlarında başkalarının tavsiyelerine, kararlılıklarına güvendikleri için genellikle sürekli bir ikilemle karşı karşıya kalırlar.
Düşük benlik saygısının bir diğer yaygın belirtisi, kişinin sosyal hayatında başkalarıyla sosyalleşmeye veya yeni bir ortama girme konusundaki isteksizliğidir. Özgüven eksikliği bu şekilde de kendisini gösterebilir.
Bu kişiler düşüncelerini özgürce ifade etmekte zorlandıkları için yeni arkadaşlar edinmek ve kendilerini tam anlamıyla rahat hissetmedikleri bir ortamda bulunmak onlar için oldukça stresli bir durumdur.
Özgüven Nasıl Kazanılır?
Kişi, özgüven eksikliği ile mücadele etmek için çeşitli yöntemler deneyebilir. İlk olarak, kişi uzman bir psikoloğa danışmalı ve hissettiği her şeyi net bir şekilde açıklamalıdır.
Bu sayede doktor veys psikolog hastaya uygun bir tedavi planı hazırlayacak ve kişi zamanla kendine olan güvenini yeniden kazanacaktır. Bununla birlikte, terapiye ek olarak, kişi günlük yaşamda faydalı olan bazı aktiviteler de gerçekleştirmelidir.
Uzman yardımına ek olarak, kendi başınıza deneyebileceğiniz birkaç yöntem vardır. Bunlardan ilki kişinin kendini olduğu gibi kabul etme çabasıdır. Kendinizi sürekli eleştirmeyi bırakın.
Bazı durumlarda özeleştiri elbette faydalıdır ama fazlası ile kişinin özgüven sorunları daha da kötüleşir. Bunun yerine, her şeyin mükemmel gitmeyeceğini ve bazı hatalar yapılabileceğini anlayın.
Başarılı insanların biyografilerini okumak bile faydalı olabilir. Çünkü kendi alanında en iyi olarak kabul edilen kişilerin bile aslında çok fazla hata yaptıkları ve mükemmel olmadıkları görülmektedir.
Kendine güvenini kaybetmemek için küçük hedefler koyması etkili olabilir. Hırslı ve ulaşılması zor hedefler belirlemek, bu hedeflere ulaşılmadığında kişinin hayal kırıklığı duygularını artırır.
Buna karşılık, hedefler küçük ve kademeli olduğunda, kişi her seviyeye ulaştığında daha tatmin edici ve daha mutlu hissedecektir. Ödül vermek gibi yöntemler etkili sonuçlar verir.
Zaman zaman kişinin içinde bulunduğu sosyal çevreden kaynaklı özgüven eksikliği yaşanabilmektedir. Her zaman olumsuz görüşlere sahip olan bir arkadaş çevresi, kişinin benlik saygısını zedeleyebilir.
Bu gibi durumlarda, zor da olsa, incindiği ortamdan uzak durmalı ve başkalarıyla yüzleşecek kadar cesur olmalıdır. Cesaret ile özgüven eksikliği birbirlerine zıttır ve birinin varlığında diğeri görülmez.
Sana hak ettiğin değeri vermeyen ve seni küçük hissettiren bir insan sana pek bir şey yapmaz. Bu nedenle, değerli olduğunu düşündüğünüz yeni bir ortama uyum sağlamaya çalışmak en iyisidir. Benlik saygısı sorununu aşmanın bir yolu, farklı meslekleri kendiniz seçmektir.
Örneğin vücut geliştirme ile ilgileniyorsanız ve bu alanda ilerleme kaydettiyseniz veya bir enstrüman çalmaya ilginiz varsa ve çeşitli müzikleri özgürce çalabileceğinizi onayladıysanız, doğal olarak kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
Mentalium Psikolojik Danışmanlık Merkezi 2019 yılında Kadıköy Göztepe bölgesinde kurulan ve tamamı klinik psikologlar ile oluşturulan bir psikoterapi merkezidir.
2019 yılında açılışının ardından iki yıl sonra Şişli Mecidiyeköy bölgesinde ikinci şubesi açılmıştır. Mentalium Psikoloji olarak amacımız danışanlarımıza yüksek standartta psikoterapi desteğini sunabilmektir.
Merkezimiz bünyesinde hem bireysel hem de aile çift terapisi desteği sunulmaktadır. Uzmanlarımızın tamamı lisans eğitimlerini dört yıllık üniversitelerin psikoloji bölümlerinde başarı ile tamamlamışlardır.
Lisans eğitimlerinin ardından psikolog unvanı alan uzmanlarımız yüksek lisans eğitimlerini ise klinik psikoloji alanında yapmayı tercih etmişlerdir. Klinik psikoloji uzmanlık eğitimlerini tamamladıktan sonra klinik psikolog unvanı alan uzmanlarımız bu nedenle danışan görebilme kriterlerini karşılamaktadırlar.
Bir psikoloğun ayrıca en az bir psikoterapi ekolünü benimsemesi ve buna yönelik kendisini eğitimlerle desteklemesi gerekmektedir. Uzmanlarımız da en az bir psikoterapi ekolüne yönelmiş ve kişisel gelişimlerini hala da devam ettirmektedirler.
Merkezimizde çalışan tüm psikologlarımız bireysel psikoterapi hizmeti sunarken bazı uzmanlarımız ise aile ve çift terapisi desteği almaktadırlar. Bu konuda bize ulaştığınızda detaylı destek verilecektir.
Bireysel çalışma alanlarımız arasında başta özgüven eksikliği olmak üzere depresyon, anksiyete, travma, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), sosyal fobi ve özgül fobi olmak üzere birçok ruhsal sorun mevcuttur.
Bireysel psikoterapi desteğinin yanı sıra aile ve çift danışanlarımız için de ruhsal destek hizmetimiz mevcuttur. Eğer siz de özgüven eksikliği yaşıyor ve bu durumdan kurtulmak istiyorsanız bizden destek alabilirsiniz.