8 Maddede Bağımlılık Terapisi Nedir?
Bağımlılık, kişinin bağımlı olduğu şey üzerindeki kontrolü yitirmesi, bırakmaya çalışmasına rağmen bırakamaması veya bıraktıktan sonra tekrar başlaması ile kendisini gösteren bir beyin hastalığıdır.
Bağımlılık terapisi ile bağımlılık düzelebilir ancak bu hastalığın kronik bir hastalık olabileceği de unutulmamalıdır. Bağımlılık tedavisi olan bir ruhsal rahatsızlıktır.
İlaç tedavisine ek olarak psikolojik destek alınması oldukça önemlidir. Bağımlılık terapisi işte bu sebeple bağımlılık tedavisinde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Yazımızın devamında bağımlılık kavramı ve bağımlılığın bileşenlerini inceleyeceğiz. Eğer siz de bağımlılık terapisi almak isterseniz, uzman psikolog kadromuzdan destek almak için bize başvurabilirsiniz.
Bağımlılık Nedir?
Bağımlılık bir hastalıktır. Daha doğrusu bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Beynin ödül mekanizmasında oluşan değişimlerle belirgin bir hastalık olan bağımlılık kesinlikle irade ile alakalı değildir.
Bağımlı olan bireylerin güçsüz irade sahip oldukları söylenemez. Fiziksel ve ruhsal anlamda güçlü ve iradeli kişiler de bağımlı olabilmektedir. Bağımlılığın birçok tanımı vardır.
Yazımızın devamında bağımlılığın bileşenleri üzerinden bağımlılığın tanımını açıklayacağız. Bağımlılık kompleks bir yapıdır ve farklı faktörlerin bir araya gelişimiyle oluşur.
Bu nedenle bağımlılık terapisi de kişiye özel olarak düzenlenen bir tedavi sürecidir. Ancak bağımlılık tedavisi için en sık kullanılan ve en etkili yöntemler ilaç tedavisi ve psikolojik destektir. Yazımızın devamında bağımlılık kriterlerini inceleyeceğiz.
Bırakma Girişimleri Başarısız Olabilir
Bağımlı olan bireyler bağımlı oldukları alkol, madde, kumar veya herhangi bir davranışsal türe karşı bağımlılık geliştirdikten sonra bırakma girişimlerinde başarısız olabilirler. Bunu bir örnek üzerinden inceleyelim.
Ahmet 35 yaşındadır ve 20 yaşından beri düzenli olarak eroin kullanmaktadır. Eroin ilk kullanımından itibaren kendisinde bağımlılık yapmıştır.
İlk başta bir arkadaşının teklifi üzerine ilk eroin kullanımını gerçekleştirir. İlk kullanımı öncesi bağımlı hale gelmeyeceğini düşünür ancak işler istediği gibi gitmez.
Kısa sürede eroine karşı bağımlılık geliştirir. Eroin almadığı zamanlarda yoksunluk krizleri yaşamakta ve hastalık olarak adlandırdığı bu krizlerden kurtulmak için tekrar eroin almaktadır.
Bir süre sonra artık hayatında bir değişime karar verir ve kullanıma başladıktan 2 yıl sonra eroini bırakma girişiminde bulunur. İlk günlerde ağır yoksunluk belirtileri yaşar ancak kararlıdır ve eroin kullanmayacaktır bir daha.
Bir süre böyle gider ve temiz kalmaya devam eder. Bağımlılık terapisi ya da ilaç desteği almamaktadır. Ancak bir yandan da eroin kullanan arkadaşlarıyla görüşmeye devam etmekte ve eroin kullanılan ortamlarda bulunmaya devam etmektedir.
Bir başka deyişle, aslında eroin ortamından kendisini uzaklaştıramamıştır. Eroin kullanımını kestiği zamandan 1.5 ay sonra arkadaşlarının kullandığı bir ortamda yapılan teklife hayır diyemez ve tekrar eroin almaya başlar.
Bu sürece relaps (kayma) denir ve Ahmet tekrar eroin kullanımına kaldığı yerden devam etmeye başlamıştır. Ahmet uzun süre daha eroin kullanmaya devam eder.
Durumu ayrı yaşadığı ailesinin fark etmesiyle beraber biraz onların desteği biraz da kendi isteğiyle tekrar bırakmaya çalışır. Bu kez artık hastane yatışı almıştır ve 15 gün boyunca hastanede yatarak tedavi görmüştür.
Çıktığında her şeyin daha farklı olacağını düşünmektedir kendisi ve ailesi ancak çıktıktan 2 gün sonra tekrar bir arkadaş grubu içindeyken kullanım gerçekleşir. Yine başarısız bırakma girişimi ve yine bir hüsran süreci.
Kişi bir süre daha eroin kullanmaya devam eder ancak bu kez bırakma kararı vermesi uzun zaman alır. Üzerinden yıllar geçer ve artık eroini tamamen bırakmak için bağımlılık terapisi almaya karar verir.
Bu kez artık eroin isteğiyle mücadele etmeyi, duygu ve düşüncelerini anlamayı ve kullanım davranışını ertelemeyi öğrenebilmiştir. Ancak bağımlılık terapisi alan kişi de kayma yaşayabilir.
Terapi süreci her ne kadar kullanma ihtimalini azaltsa da kullanma riski her zaman mevcut olabilir. Bir senelik bağımlılık terapisi sonucunda ömür boyu temiz kalma oranı ciddi şekilde artacaktır.
Yoksunluk Krizleri Olabilir
Yoksunluk belirtileri, alkol ve madde kullanımını kişinin kesmesinin ardından ortaya çıkabilir. Alkol bağımlılığı geliştirmiş ve uzun süredir yoğun alkol kullanımı olan kişilerde tıbbi tedavi görülmeden alkolü kesmek ciddi riskler taşımaktadır.
Deliryum tremens tablosu bu şekilde ortaya çıkabilir ve ölümcül bazı etkilere sahiptir. Deliryum tremens geliştiren kişi acilen bir hastanede tedavi altında tutulmalı ve sıvı dengesi sağlanmalıdır.
Kişide deliryum tremens gelişmese dahi aslında birçok ciddi yoksunluk belirtisi ortaya çıkabilir. Terleme, titreme, halüsinasyonlar, karın ağrısı, baş ağrısı bunlardan bazılarıdır.
Yoksunluk belirtileriyle mücadele etme konusunda tavsiye edilen yöntemler hastane yatışı, ilaç tedavisi ve bağımlılık terapisi görmektir. Bağımlılık ciddiye alınması gereken bir hastalıktır ve fiziksel yoksunluk belirtileri bazen çok ağır şekilde seyredebilir.
Fiziksel yoksunluk belirtilerinin şiddeti ve türleri de hangi maddeye bağımlı olunduğuna göre değişebilir. Örneğin; esrarın yoksunluk belirtileri ile eroinin yoksunluk belirtileri aynı şiddette değildir.
Eroin bağımlısı kişi son eroin kullanımından sonra birkaç saat içerisinde yoksunluk krizi ile baş başa kalır. Kişide bu belirtilerden bazıları bulantı, kusma, karın ağrısı, kas krampları, eklem ağrıları, titreme, terleme ve ishal olabilir.
Bunların dışında eroin krizi diğer maddelere oranla daha ağır şekilde seyredebilir. Bu nedenle bağımlılık terapisi veya ilaç tedavisi almayan kişilerin yoksunluk semptomlarıyla mücadele etmesi de zorlaşabilir.
Bu zor süreç de kişinin tekrar eroin almasına neden olabilir. Kullanan kişilerin sadece hastalık olarak adlandırdıkları bu dönemi atlatmaya yönelik kullanımları da çok sıradan bir hal alabilir.
Sadece yoksunluk yaşamayacak kadar içtiğini söyleyen ve aslında bırakmak isteyen birçok eroin bağımlısı mevcuttur. Bu nedenle bırakma sürecinde yoksunlukla baş etmek için hem tıbbi tedavi ve hastane yatışını hem de bağımlılık terapisi almayı önermekteyiz.
Günün Çoğunda Onu Düşünür
Bir madde bağımlısı için bağımlılık demek hayat demektir. Özellikle güçlü bağımlılık yapıcı maddelerde kişi madde alarak ayakta kalabilmektedir. Eroin örneğinden devam ederek bağımlılığın yaşamı nasıl işgal edebildiğini inceleyelim.
Ahmet eroin kullanımı sebebiyle artık işsizdir çünkü kullanımı sebebiyle işine odaklanamaz hale gelmiştir. Ahmet sabah kalktığında yoksunluk krizlerini hissetmeye başlar. Hemen eroin maddesini aldığı torbacı dediğimiz satıcısına ulaşır.
Satıcıya ulaşmış ve malı istediğini söylemiştir ancak yanında eroin alacak parası yoktur. Hemen en yakın arkadaşlarını arar ve borç ister. Ancak madde kullanan bireyin arkadaşları da çoğunlukla kullanıcı olduğu için onlarda da para yoktur.
Ahmet bu kez para bulabilmek için yollar arar. Ahmet eroin alabilmek için eşyalarını satmakta, sokaklarda dilenmekte veya hırsızlık dahi yapabilmektedir.
Bu yaşananlar bir film senaryosu değildir ve sosyoekonomik durumu çok iyi olmayan bireyler madde temini için bu yolları her gün denemektedirler. Ahmet hangi yolla olursa olsun bulduğu parayla torbasına gider ve eroini alır.
Hemen eroini kullanan Ahmet artık yoksunluk krizini atlatmıştır ve rahatlamıştır. Ancak bu durum gelip geçicidir ve Ahmet birkaç saat içinde tekrar kullanma ihtiyacı hissedecektir. Yoksunluk belirtileri başlamadan para bulması gerekmektedir ve bunun için uğraşacaktır.
Para bulduktan sonra tekrar kullanacak ve tekrar para bulmaya çalışacaktır. Bu kısır döngü devam eder ve kişi maddeye bağımlı bir yaşam sürmeye devam eder.
Bu durum sadece alkol veya madde bağımlılıklarında değil kumar bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılık türlerinde de görülmektedir. Bir bahis bağımlısı için de özellikle haftasonları şu şekilde geçer.
Sabah erken saatlerde Japonya Ligi’ndeki maçlar için uyanır ve bahislerini yaparak maçları takip etmeye başlar. Sonra öğlene doğru Avustralya Ligi maçları başlar ve onlara bahis yapar. Ardından Türkiye alt liglerinden maçlar ve Almanya Ligi maçları başlar.
Almanya maçları devam ederken İngiltere’nin tüm ligleri aynı anda başlar. Bu yoğun saatlerin ardından Belçika, Türkiye, İtalya ve İspanya Ligleri ile bahis serüveni devam eder.
Gece Brezilya ve diğer Güney Amerika liglerinin maçları ve tabi ki Amerika Birleşik Devletleri’nde oynanan NBA maçları devreye girer. Sabahın ilk ışıklarına kadar yarı uykulu yarın uyanık halde NBA maçlarını takip eden bağımlı sonrasında uykuya dalar.
Yetersiz uykusunun ardından sabah tekrar aynı maraton başlar. Bir bahis bağımlısının yaşamı da tam olarak eroin bağımlısı gibi bağımlılık karşısında esir alınmıştır. Ancak bir kez yaşanabilen hayat kişinin avuçlarından kayıp gitmektedir.
Sorumlulukları Yerine Getiremez
Biraz önce davranışsal bir bağımlılık olan kumar bağımlılığı sorunu yaşayan bir bireyin ortalama bir gününden bahsettik. Sabah kalktığı andan gece yattığı ana kadar geçen zamanda tüm meşguliyeti bahis üzerindeydi.
Elbette her bağımlının yaşamı tamamen evde oturup bahis oynamak değildir. Bazıları çalışır ve gündüzleri işiyle uğraşmaktadır. Ancak aklı hep bahistedir.
Örneğin; bir toplantı esnasında işle ilgili bir konuya odaklanması gerekirken o bahis yaptığı maçı gizli gizli telefonundan takip edebilir. Kaybettiği zaman da kazandığı zaman da farklı şekilde olsa duygudurumu değişecektir.
İş yerinde çalışma sorumluluğunu bu nedenle yerine getiremeyen birçok bağımlı vardır. Bu nedenle bağımlılık bir süre sonra çalışma hayatını da etkileyecektir. Ailevi sorumluluklar da yaşamımızın vazgeçilmez parçalarındandır.
İnsan sosyal bir varlıktır ve çevresiyle bütün halindedir. Çevresinden bağımsız düşünülemez. Haftasonu bahis oynaması ve maçları takip etmesi nedeniyle eşi ve çocuğuyla birlikte geçirdiği zamanlar bağımlılık geliştirmediği dönemlere göre dramatik şekilde azalır.
Bir süre sonra bu sebeplerle eşiyle bazı tartışmalar da ortaya çıkabilir. Haftasonları onunla mutlu vakit geçirmek yerine bahis takibi yapmak eşinin de artık şikayet ettiği bir gündem haline gelebilir.
Madde kullanımı sebebiyle birçok öğrenci eğitim hayatını da yarım bırakabilir. Okulu dondurabilir veya tamamen akademik hedeflerinden vazgeçebilir.
Bağımlılık kişinin yaşamını ve yaşamsal sorumluluklarını olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Bağımlılık terapisi ile kişi bu sorumluluklarını tekrardan kazanma yolunda güzel adımlar atabilir.
Hedeflerinden Fazla Kullanır
Bağımlılık terapisi kişinin kullandığı alkol veya madde, oynadığı kumar üzerinde kontrolünü yitirdiğinde başvurulması gereken bir tedavi modelidir demiştik. Kontrol kaybı en önemli bağımlılık tanı kriterlerinden birisidir.
Kişi aslında kullanım konusunda kendisine bazı hedefler koyabilir ancak hedeflerini gerçekleştirmesi bu rahatsızlık nedeniyle imkansız hale gelebilir. Bir alkol bağımlısı çoğu zaman alkol almadan önce içeceği miktarı düşünür ve kendine bir kota koyar.
Ancak içmeye başladığında bu hedef artık uygulanabilir olmaktan çıkmıştır. Arkadaşlarıyla bir meyhanede iki duble rakı içme hedefi koyarak içmeye başlayan alkol bağımlısı birey gecenin sonunda ise altı duble içerek mekandan ayrılmıştır.
İçmeyi kontrol etmek bağımlılıkta oldukça zordur. Bağımlılık kontrolün kaybı gibi semptomlar gösteren bir ruhsal rahatsızlıktır. Hedeflenenden daha fazla ve daha sık kullanım bağımlılık terapisi alan kişinin önemli çalışma alanlarından biri olmaktadır.
Zararları Bilir Ama Yine De Kullanır
Bağımlılık öyle bir beyin hastalığıdır ki kişi aslında yaşadıklarının ve kullanımın kendisine verdiği zararların farkındadır ancak yine de kullanmaya devam eder. Bağımlılıkta değişim süreci zaman alabilir ve kişinin farkındalık aşamasına gelmesi uzun sürebilir.
Öncelikle kişi aslında alkol/madde kullanmanın veya kumar oynamanın kendisine zarar vermediğine inanabilir. İçkim yok sigaram yok, arada bahis yapıyorum diyen kumar bağımlısı kumar oynamanın beraberinde getirdiği zararları görmekten kaçınabilir.
Esrar kullanan birisi bunun doğal bir madde olduğunu ve dolayısıyla zararsız olduğunu söyleyebilir. Çok bilinen ottur zararı yoktur felsefesi de bu şekilde ortaya çıkmıştır. Alkol kullanan birey alkolün vücuduna hiçbir zarar vermediğini düşünebilir.
Karaciğer testleri dahi yaptırarak yakınlarına alkolün zarar vermediğini ispatlamaya çalışabilir. Ancak karaciğer değerleri alkol kullanmayı bırakamadığı ve bağımlılık terapisi görmediği sürece artış gösterecektir.
Kişi bir süre sonra farkındalık kazanır ve bağımlılık geliştirdiği şeyin kendisine zarar verdiğini kabul edebilir. Kabul etmesine ve zararları bilmesine rağmen yine de bırakmak istemez. Bir süre sonra artık kendisine zarar veren bağımlılık yapıcıyı bırakma düşünceleri gelişir.
Bırakmak ister ancak herhangi bir planı devreye sokmaz. Bırakma düşüncesi vardır ve bir süre sonra bırakma kararını alır. Bırakma kararıyla beraber artık eyleme geçmesi gerekmektedir.
Bağımlı bırakma eylemini gerçekleştirdiğinde artık temiz kalmaya başlamıştır. Fakat bir süre sonra bağımlılık terapisi ve ilaç tedavisi almadıkça büyük oranda tekrar kullanıma dönüş ihtimali olacaktır.
Bağımlılık Terapisi Nedir?
Bağımlılık tedavisi var olan bir beyin hastalığıdır. Bağımlılık hastalığı için bilişsel davranışçı terapisi, ilaç desteği ve hastane yatışı gibi farklı tıbbi ve psikolojik destek yöntemleri mevcuttur. Bağımlı kişinin birçok durumda ilaç tedavisi alması gerekmektedir.
Bazı kişiler uzman hekim gerekli görürse ve kendi isteği de mevcutsa bağımlılık terapisi almadan önce hastane yatışına başlayabilir. Hastanede bir arınma (detoksifikasyon) süreci gerçekleşir ve kişinin vücudundan tamamen madde bu dönemde atılır.
Ardından kişi hastaneden taburcu olur ve ilaç tedavisi başlar. İlaçların alınmasıyla eş zamanlı olarak psikoterapi süreci başlamalıdır. Psikoterapi, kişinin psikolog ile görüşmesi ve psikolog destek almasıdır. Bağımlılık tedavisinde psikoterapinin çok önemli bir yeri vardır.
Psikoterapi sayesinde bağımlılık ile eş zamanlı olarak var olan başka ruhsal sorunlar için de psikolojik destek alınmış olur. Örneğin; alkol bağımlılığı ve anksiyete arasında güçlü bir bağ vardır.
Sosyal kaygı bozukluğu veya depresyon tanısı olan birisinin bağımlılık geliştirme riski daha çok vardır. Bu nedenle depresyon ve alkol bağımlılığının terapisi birlikte yürütülmelidir. Kumar bağımlılığı ile depresyon arasında da benzer bir ilişki vardır.
İster madde ister davranışsal bağımlılık olsun, psikoterapi eş zamanlı ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde önemli bir role sahiptir. Bağımlılık terapisi sürecinde kişinin istekle baş etmeyi öğrenmesi hedeflenir. Birçok bağımlı isteğin gelip geçici olmadığını o anda düşünmektedir.
İstekle baş etme yöntemleri uygulandığında ve bu durumun sadece birkaç dakika sürebileceği düşünüldüğünde bağımlılık terapisi amaçlarından birine ulaşacaktır. Kişi böylece madde kullanma isteğine yenik düşmeyecek ve madde kullanmayacaktır.
Madde kullanma isteğiyle başa çıkma aslında bir nevi bir kriz durumuyla mücadele sürecidir. Kriz anında planlı hareket ettiğinizde herhangi bir şey karşısında güçlü konuma gelebilirsiniz. Elbette isteği tetikleyebilecek bazı riskli durumları da tespit etmek gerekir.
Bu riskli durumlar kişinin madde kullanmaya yönelik düşüncelerini tetikleyebilir. Bahis bağımlısı için maç izlemek bahis oynama isteğini ve arzusunu tetikleyebilir. Madde kullanan birisi için madde kullanılan bir ortamda bulunmak çok riskli olabilir.
Alkol bağımlısı için olumsuz bazı düşünceler o an için içme isteği uyandırabilir. Bu durumlardan özellikle kaçınmak önemlidir ancak kaçınılması mümkün olmayan koşullarda baş etme stratejileri geliştirmek gerektirir.
Bağımlılık terapisi sayesinde kişi bu stratejileri geliştirme ve bağımlılık yapıcıdan uzak kalma şansı yakalar. Bazı duygular ve düşünceler alkol veya madde kullanma ve kumar oynama davranışlarına neden olabilir. Bu davranış gerçekleştiğinde de farklı olumsuz duygular ve düşünceler gelişebilir.
Bir süre sonra bu durum kronik bir kısır döngüye evrilebilir. Bu nedenle kişinin duygu ve düşüncelerinde değişim hedeflenmektedir. Bağımlılık terapisi ile bağımlılık sorunu bulunmayan kişiler gibi olumsuz duygu ve düşüncelerle başa çıkma yöntemleri gelişir.
Bağımlılık terapisi, olumsuz duygu ve düşüncelerin ortadan kalkmasını da onların varlığı halinde başa çıkılmasını da sağlamada yardımcı olur. Bağımlılık ile mücadelede yaşamsal bazı değişikliklerin gerçekleşmesi çok önemlidir.
Yaşamın değişimi bağımlılık terapisi için önemli gündem maddelerinden biridir. Kişinin uzun vadeli alkol veya madde kullanımı varsa yaşamı da o doğrultuda değişmiştir. Kişi maddeyi bıraktığında yeni bir yaşama da merhaba diyecektir.
Bu yeni yaşam beraberinde olumlu anları getirdiği gibi olumsuzlukları da getirebilir. Bu yeni yaşama adapte olma sürecinde bağımlılık terapisi kişinin büyük yardımcıları arasındadır. Bağımlılık terapisi sadece bağımlıya yardım etmez.
Aynı zamanda yakınlarına da profesyonel destek sağlar. Bağımlılık aileyi de ilgilendiren bir beyin hastalığıdır ve aile üyeleri de bu sürecin fazlasıyla içindedir. Aile üyeleri bu kadar iç içeyken haliyle birçok yanlış davranış da sergilerler.
Bu yanlış tutumların değişimi de bağımlılık terapisi ile mümkün olmaktadır. Örneğin; bağımlı yakınlarının kişinin tekrar madde kullandığına dair şüpheleri mevcut ise, davranışları bir anda çok olumsuz şekilde değişebilir.
Bağımlıya öfkelenebilir, evi terk etmesini söyleyebilir veya suçlayabilirler. Ancak bağımlının temiz kalmaya devam ettiği anlaşıldığında bağımlı ile yakınları arasındaki zaten zayıflamış olan bağ kopmuş olabilir.
Aile üyeleri ve yakınlarının da profesyonel destek alarak bağımlılık terapisi için destek olmaları önemlidir. Değişim her zaman kişinin kendi çabalarıyla sonuca ulaşmaz. Bazen de çevresindekilerin değişmesi gerekir ve bu olumlu değişimler bağımlılık terapisi ile kolaylaşır.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
Mentalium Psikoloji 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın tarafından İstanbul’un Kadıköy ilçesinde kurulan bir psikolojik danışmanlık merkezidir.
Merkezimiz bünyesinde çocuk, ergen ve yetişkin danışanlarına psikolojik hizmet verme amacıyla uzman psikolog arkadaşlarımız çalışmaktadır. Uzmanlarımızın tamamı lisans eğitimlerini psikoloji üzerine almış ve yüksek lisans eğitimlerini klinik psikoloji alanında tamamlamışlardır.
Ayrıca psikoterapi ekollerinden en az birini seçmiş ve bu ekolle ilgili eğitimlerini ve süpervizyonlarını almış tecrübeli psikoterapistlerdir. Merkezimizde çalışan psikologlarımız hem bireysel hem de aile çift terapisi alanında hizmet vermektedir.
Bireysel psikoterapide birçok farklı alanda çalışılmaktadır. Bipolar bozukluk tedavi süreci dahil olmak üzere depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, özgül fobi, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, bağımlılık, kişilik bozuklukları ve travma başlıca uzmanlık alanlarımızdır.
Merkezimizde alkol, madde, kumar, teknoloji, porno bağımlılığı başta olmak üzere pek çok bağımlılık türünün terapisi mevcuttur. Bu süreçte uzmanlarımız hem eğitim hem de gerekli süpervizyonları almış yetkin kişilerdir.
Gerekli durumda uzman psikolog kadromuz sizi tıbbi tedaviye de yönlendirebilecektir. Kurumumuzda tıbbi tedavi uygulanmamaktadır ancak gerekli görüldüğü takdirde tıbbi tedavi yönlendirmeleri yapılmaktadır.
Unutulmamalıdır ki psikolog eşliğinde sürdürülen psikoterapi süreci bağımlılık tedavisi için çok önemli bir değere sahiptir. Eğer siz de uzman psikolog kadromuzdan psikoterapi hizmeti almak isterseniz, bize başvurabilir ve randevu alabilirsiniz.