9 Soruda Evlilik Psikoloğu Ne Yapar?
Evlilik terapisi, bireysel psikoterapiler gibi bireylerle değil evli çiftle yürüyen bir ruhsal değişim sürecidir. Evli çift terapi seansları esnasında evlilik ile ilgili sorunlarını ele alma fırsatı sunar.
Hiçbir evlilik mükemmel değildir ve evlilik terapisi de mükemmel evliliği elbette amaçlamaz. Evlilik zaman zaman sorunların yaşanabileceği bir süreçtir.
İki insanın aynı evi paylaşması dahi tartışmaların kaçınılmaz olabileceği anlamına gelir. Aksine, hiç tartışma olmayan evliliklerde bir iletişim sorunu olabileceği düşünülebilir.
Evlilik tartışmalarla güzel olarak kabul edilebilir ancak tartışmaların da nasıl gerçekleştiği çok önemlidir. İşte evlilik terapisi de bu noktada önem kazanmaya başlar.
Evlilik psikoloğu da bu noktada devreye girmeye başlar. Psikoloğu çağrıştıran süreç bu noktada belirleyici olmaktadır. Evli çiftin tartışmaları nasıl yaşadığı ve nasıl yürüttüğü önemlidir.
Eğer tartışmalar sağlıklı bir şekilde ilerlemiyorsa psikoloğu ziyaret etme zamanı gelmiştir. Yazımızın devamında evlilik psikoloğu ve evlilik terapisi ile ilgili bazı önemli konuları inceleyeceğiz.
Evlilik Psikoloğu Kimdir?
Evlilik psikoloğu evlilik terapisi yapmaya uygun olan psikoterapisttir. Ancak her psikoterapist de evlilik terapisi uygulayıcısı değildir. Bazen tercih bazen de uygun eğitimleri almadığı için böyle bir yetkinliği söz konusu olmamaktadır.
Bazı terapistler bu konuda daha ileri düzeydedir ve evlilik terapisini derinlemesine uygularlar. Psikoterapistler, herhangi bir psikoterapötik yaklaşımda psikoterapi konusunda eğitim aldıklarında, yaklaşımın evlilik terapisine bakış açısını öğrenirler.
Sistemik aile terapisi gibi terapilerde çiftler, aileler ve çocuklar yoğun bir şekilde incelenir. Genellikle bir kadın ve bir erkek olmak üzere iki evlilik terapisti çiftlerle çalışabilir.
Bu sayede terapiye gelen çiftler kendilerini daha rahat hissedebilirler. Ancak evlilik psikoloğu tek başına da çiftle çalışabilir. Aslında daha sık gördüğümüz yöntem de budur.
Evlilik psikoloğu olan kişi öncelikle üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olmalıdır. Ardından yüksek lisansını psikoterapiyi uygulayabilmek için klinik alanda gerçekleştirmelidir.
Uzmanlık alanından sonra psikoterapist olabilmek için aile terapisi eğitimlerini de almalı ve danışanlarını görerek tecrübe kazanmalıdır. Psikoloğu seçerken özellikle bu yetkinliklere dikkat etmeniz gerekmektedir.
Evlilik Terapisti Ne İşe Yarar?
Evlilik terapisti ne işe yarar sorusu psikoloğu neden aradığınızı sorgularken sıkça zihninizde karışıklıklara neden olabilir. Bunun için evlilik terapistinin ve evlilik terapisinin amaçlarını inceleyelim.
Evlilik terapisi sayesinde kişiler hem kendi hem partneri hem de ilişkiyi sorgulayabilir ve daha iyi anlama konusunda kendinize yardım edebilirsiniz.
Evlilik psikoloğu ile görüşmeleriniz sırasında hem kendiniz hem de eşinizin gereksinimlerini ve endişelerini daha iyi anlayabilir ve nasıl daha güvenli bir ilişki oluşturulabileceğini öğrenebilirsiniz.
Çiftler ilişkilerini gözden geçirerek evlilik kalitesini arttırabilmektedirler. Evlilik terapisi sayesinde çiftlerin kendilerini ve birbirlerini daha iyi tanımaları sağlanabilmektedir.
Partnerler birbirlerine zaman zaman elbette öfkeleneceklerdir. Ancak partnerler terapi sürecinde öfkelerini doğru ve sağlıklı şekilde ifade edebilmeyi öğrenebilirler.
Partnerlerin ihtiyaçlarını dile getirememeleri nedeniyle tartışmalar yaşanır ki evlilik psikoloğu bu noktada partnerlerin birbirlerine karşı gereksinimlerini dile getirme noktasında yardımcı olur.
Evlilik sürecinde partnerlerde sarf edilen sözlerden ve davranışlardan ötürü bazı yaralar ortaya çıkabilir. İşte bu yaraların üstünün kapatılması yerine yaranın tedavi edilmesi noktasında evlilik terapisi işe yarayacaktır.
Evlilik psikoloğu olarak bizim en çok karşılaştığımız evlilik sorunlarından birisi de eski heyecanın yitirilmiş olmasıdır. Eskisi gibi heyecan hissetmediklerini dile getiren çiftler bu nedenle birbirleriyle vakit geçirmemeye başlarlar.
Evlilik terapisti ile çalışma sürecinde tekrar bu aktiviteler sağlanmaya başlanır. Çatışmalar her zaman evlilik sürecinin içerisinde olacaktır ancak uzlaşabilmek de bir beceridir. Evlilik psikoloğu ile çalışan çiftler bu noktada başarılı olabilirler.
Güven sorunu evlilik ile ilgili önemli sorunlardan birisidir. Hayatınızın her anında yanınızda olabilecek birisine güvenmiyorsanız ona ne kadar bağlanabilirsiniz ki?
Evlilik psikoloğu partnerlerin bu güveni oluşturma noktasında yanlarındaki en büyük destekçi olacaktır. Empati de ilişkilerde önemli bir belirleyici duygudur.
Empati duygusundan mahrum bir ilişki sağlıklı bir ilişki değildir. Evlilik süreci bir hayatı kapsar. Şöyle örnek verebiliriz bu durumu anlatacak şekilde.
25 yaşındayken tanıştığınız kişiyle birkaç ay içinde evlendiniz. İnsan ömrünü ortalama 75 yıl olarak baz alırsak yarım asrı bulan bir süreyi partnerinizle geçireceksiniz.
Yarım asırlık bu süre zarfında çok güzel zamanlarınız olurken kriz zamanlarına da birlikte denk geleceksiniz. Bazen hastalıklarla karşılaşacak ve zor zamanlar geçireceksiniz.
Partneriniz veya sizin işiniz bozulacak ve ekonomik anlamda kriz yaşayabileceksiniz. Çocuğunuzla ergenlik sorunları yaşayabilecek ve bunların üstesinden gelemedikçe öfkeleneceksiniz.
Bunlar gibi kriz anlarında nasıl tepkiler verdiğiniz ve birbirinize ne kadar tahammül edeceğiniz de ilişkide önemli bir belirleyici olacaktır. Bir partnerin diğerini daha iyi dinlemesi, anlaması veya iletişim kurması da evlilik psikoloğu ile çalışılacak alanlar arasındadır.
Cinsel sorunlarda elbette cinsel terapist tedavi noktasında daha yetkindir ancak her zaman cinsel bir sorun cinselliği etkilemeyebilir. Bazen de evlilik psikoloğunun çalışma alanına girecek cinsel problemler olabilir.
Evlilik Terapisti Yorum Yapar Mı?
Evlilik psikoloğu ile alakalı en sık sorulan sorulardan birisi olduğu için bu soruyu değerlendirmek istedik. Evlilik terapisti yorum yapmaz. Evlilik psikoloğu olan kişi aynı zamanda bir psikoterapisttir.
Psikoterapistler psikoterapi sürecinde yorum yaparak ilerlemezler. Psikoterapi kişinin bireysel ya da çift halinde bir ruhsal değişim sürecidir. Ruhsal değişim sürecini gerçekleştiren kişi de zaten kendi değişim sürecinde psikoloğu ile bir ortaklık kurar.
Bu ortaklık bireysel psikoterapilerde iki kişilik bir ittifaktır. Evlilik psikoloğu ile çift de üç kişilik bir ortaklık kurarlar. Bu ortaklık süreci bir arkadaşlık ya da dostluk süreci değildir.
Arkadaşlar ya da dostlar birbirlerine tavsiye verebilir ve yorum yapabilirler ancak evlilik terapisti yorum yapmaz. Yorum yaparsa tüm objektif ve yansız taraf ortadan kalkar.
Anlaşamayan ve çatışmalarını çözemeyen bir çift tanıyor olsanız siz onlara en iyi yöntemin boşanmak olduğunu söyleyebilirsiniz. Peki ya evlilik psikoloğu bunu söylerse bu tavır çok yersiz olmaz mı?
Evlilik terapisti yorum yaparak kendi şahsi düşüncelerini ortaya koymaz. Bunun yerine durumu bir vaka bazında değerlendirir ve şahsi düşüncelerini ve yorumlarını katmadan çözümü partnerlerin bulabilmesine yardımcı olur.
Devlet Evlilik Terapisti Sunar Mı?
Evet, devlet evlilik terapisti sunmaktadır. Devlet kurumlarında aile danışmanlığı adı altında aile ve çift terapisi hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca bazı üniversitelerin ise psikolojik danışmanlık merkezlerinde bu hizmetler yürütülmektedir.
Ancak ne yazık ki bu konuda devlet kurumlarında seansların sıklığı açısından yer bulabilmek biraz zor olmaktadır. Bunun için birçok belediyede seans aralıkları uzamaktadır.
Bu konuda her geçen gün olumlu anlamda gelişmeler gerçekleşse de henüz yeterli seans alabilmek için imkanlar her zaman ihtiyacı karşılayamamaktadır.
Son yıllarda TÜİK verilerine göre de boşanmaların artması sonucundan yola çıkarak boşanmaya yol açan aile içi sorunlarda artış görülmektedir. Bu artıştan çıkaracağımız sonuç da daha fazla evlilik psikoloğu ihtiyacının olduğu yönündedir.
Eğer evliliğiniz ve ilişkinizle ilgili acil profesyonel destek talep ediyorsanız ülkemiz koşullarında özel merkezlerden destek almanız daha çok önerilmektedir. Bu konuda özel psikolojik danışmanlık merkezleri birçok evlilik psikoloğu istihdam etmektedir.
Evlilik Terapisti Ücretleri Nedir?
Doğru psikoloğu seçerken birçok kriter göz önüne alabilirsiniz. Doğru psikoloğu bulma noktasında ilk bakmanız gereken şeylerden biri psikoloğun eğitim durumudur.
Bir psikolog en ideal şekilde üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümünden mezun olmalı ve yüksek lisans eğitimini de klinik psikoloji alanında gerçekleştirmelidir.
Ayrıca psikoloğu psikoterapist yapan en önemli detaylardan birisi de aldığı uygun ve yeterli eğitimlerdir. Psikoterapi ekolleri ve çift terapisi eğitimi bu noktada olmazsa olmaz kriterlerden olmalıdır.
Bunlara ek olarak, psikoloğu belirlerken danışan tecrübesine de dikkat etmek gerekir. Ancak günümüz şartlarında ekonomik ulaşılabilirlik de ister istemez önemli kriterler arasında olacaktır. Evlilik terapisti ücretleri de böylece psikoloğu seçerken önemli bir detay haline gelebilir.
Evlilik psikoloğu için ayıracağınız bütçe elbette önemli bir kriter olabilir. Bu noktada Mentalium Psikoloji olarak ulaşılabilir ücretlerle psikolog desteği sunmaktayız. Ücretlerimiz hakkında bize ulaşabilir ve bilgi alabilirsiniz.
Bir Partner Katılmayı İstemezse Ne Yapmalı?
Çiftlerin ilişkilerini kurtarmak için birlikte evlilik terapisine geldiklerine inanılır. Bununla birlikte, çoğu durumda, partnerlerden biri daha fazla duygusal baskı hisseder.
Eşlerden biri isteksiz olsa bile, her iki taraf da psikoterapiye devam ettiği sürece anlaşmazlıklar kabul edilebilir. Ancak partnerlerden biri psikoterapiye devam etmek istemiyorsa, eşiniz olmadan evliliğinizi değiştirmek çok zor olacaktır.
Ne yazık ki, çoğu zaman eşlerden biri tedaviye gelir ve diğer eşi değiştirmeye çalışır. Eşlerden biri psikoterapiyi kabul etmezse, diğer eş artık bu şekilde yaşamak istemediğini belirterek ilişki terapisinde ısrar eder. Ama onu ikna etmek zor olacaktır.
Evlilik Psikoloğu Nasıl Bir Yöntem İzler?
Çift terapisi terapistin anlayışına ve izlediği teorisine göre değişebilir. Bu bağlamda çift terapisi sürecini şu şekilde genelleyebiliriz. İlk olarak, evlilik psikoloğu danışanlarına kendini tanıtır ve onları bu şekilde gerçekten tanımaya çalışır.
Evlilik ile ilgili sorular bazen sistematik olarak bazen de görüşmenin doğal seyrinde ortaya çıkabilir. Seansın ardından danışanlara evlilik psikoloğu tarafından terapilerinin gidişatı hakkında bilgi verilir.
Bu adım, çiftin çift terapisine yönelik beklentilerinin çift terapisi gerçeğiyle örtüştüğü durumlarda çok önemlidir. Bir sonraki adımda, ilişkinin geçmişi değerlendirilir.
Değerlendirme, hem çiftin birliğinin başlamasını ve gelişmesini hem de insanların sosyal çevrelerine ilişkin algılarını içerir. Her iki taraf için de mevcut olan sorunlar belirlenir ve değerlendirilir.
İlişkilerde dönemsellik kavramı üzerinden problemlerin çözülmesi, problemlerin yeniden değerlendirilmesini sağlar. Konular her iki tarafça yeniden değerlendirildikten sonra, her iki tarafın da problem çözme yaklaşımını belirlemek için sistematik sorular sorulur.
Bu nedenle, problemlere insanların karşılıklı bağımlılığı yoluyla çözümler geliştirmeye çalışır. Bir sonraki adımda, yeterli veri elde edildikten sonra tedavinin hedefleri belirlenir.
Tedavi hedeflerinin belirlenmesinde başlangıç noktası, iki tarafça üzerinde anlaşmaya varılan faktörler temelinde oluşturulur. Sağlıklı çiftler için terapötik hedefler belirlenirken, hedeflerin gerçekçi ve ulaşılabilir olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Çift terapisinin amaçları belirlendikten sonra müdahale süreci başlar. Çift terapisinde müdahale süreci, belirli yöntem ve teknikleri kullanarak çözüme ulaşma aşamasıdır.
Evlilik Psikoloğu Hangi Ekolleri Kullanır?
Birçok evlilik psikoloğu tarafından sıkça kullanılan Bilişsel-davranışçı terapi, bireysel terapide olduğu kadar çift terapisinde de aktif rol oynamaktadır.
Bilişsel davranışçı yaklaşım, aile üyelerinin ne düşündüklerine, nasıl hissettiklerine ve davrandıklarına odaklanır. Bazı düşünceler sağlığı ve büyümeyi teşvik ederken, diğerleri acıya ve çatışmaya neden olanlardır.
Örneğin sağlıklı bir ilişkide eş, her iki tarafın da ihtiyaçlarının önemli olduğuna, ilişkinin çatışmadan uzak olacağına ve ilişki kurmanın çaba gerektirdiğine inanır.
Sağlıksız evliliklerde ise eşler, ilişki aramaya gerek olmadığına, bir eşin ihtiyaçlarının diğerinin ihtiyaçlarından daha önemli olduğuna ve iyi bir ilişkide çatışma olmayacağına inanırlar.
Terapinin bilişsel bileşeni, birey veya çift hakkındaki düşünce ve inançları değiştirmeyi, bireye gerekirse bu yıkıcı düşünceleri nasıl değiştireceğini ve kendilerine ve ailelerine fayda sağlayacak şekilde nasıl düşüneceğini öğretmeyi içerir.
Yapısal aile terapisi de birçok evlilik psikoloğu tarafından kullanılmaktadır. Bu yöntem ile aile üyeleri arasında aile terapisi ilişkilerinin yapılandırılması, alanlar arası etkileşimler, sınırlar ve alt sistemler açısından inceleyen ve anlayan bir aile terapisi yaklaşımıdır.
Bu teoriden yola çıkarak aile bireylerinin iletişiminin temelini oluşturan örgütsel bir yapı vardır. Bu yapıda atanan rol veya organizasyondaki sağlıksız değişiklikler veya durumlar da ailenin sağlığına zararlıdır.
Örneğin, bebeğin tüm sorumluluğunun anneye devredildiği ve babanın bebeğin sadece sevgi nesnesi olduğu aile organizasyonunda anne yardım istediğinde baba olumsuz tepki verecektir.
Dinamik Aile Terapisi ise güncel gerçeklere dayalıdır ve dinamik olarak güncellenir. Kuşaklar arasındaki sınırların tanımlandığı bir yaklaşımdır. Dinamik yaklaşıma göre ailenin kaderi, erken dönemlerde oluşan bireylerin kişilik yapıları ile şekillenmektedir.
Aile üyelerinin birbirlerine karşı tutumları, kişilik yapıları nedeniyle rekabetçiyse, taraflardan biri uyum veya kontrol için aşırı güç gibi davranış sorunları sergiliyorsa, aile çatışması kaçınılmazdır.
Sistemik aile terapisi, aile işleyişinin bireysel farklılıkların kendi içinde kurduğu dengelerden oluştuğunu savunur. Bu birlikte olma ihtiyacının ortaya çıkması ve bu dengenin kurulması için bireysellikten vazgeçilmesi çok önemlidir.
Zayıf öz ayrımcılık nedeniyle, insanlar ilişkilerde bu dengeyi kuramazlar ve bireyselliklerini tamamen kaybederler. Bu da duygusal tepki ve beklentilerinin sınırlarını aşmalarına ve aile yapısını bozmalarına neden olur.
Evlilik psikoloğu bu dinamikler üzerinden terapi sistematiğini kurmaktadır. Sistematik stratejik aile terapisinde ise çiftlerin ilişki yaşamı boyunca dönemsel olan geçişlere uyum sağlayamamaları, sorunları çözme ve aradaki farkı ortadan kaldırmaya yönelik çabalarını ifade eder.
Bu terapinin temel amacı, aile farklılıkları ve sorunların çözümü konusunda ikilemler sunmaktır. Önemli olan çiftlerin ne söylediği değil, olası çözümlere bakarak ve kötü noktaları bir araya getirerek sorunlarla nasıl başa çıktıkları ve onları nasıl gördükleridir.
Evlilik Psikoloğu İle Görüşmeden Önce Ne Yapmalı?
İlk olarak, sizin için doğru olan bir evlilik psikoloğu bularak başlayabilirsiniz. İnternetin günümüzdeki kadar yaygın olmadığı zamanlarda insanlar ancak çevrelerinden aldıkları tavsiyelerle bir çift terapistine gidebiliyorlardı.
Elbette artık sevdiğiniz birinin yardımıyla bir terapiste danışabilirsiniz, ancak artık çevrimiçi arama yapma olanağına sahipsiniz. Bu araştırmayı yapmaya başladığınızda iki şeye karar verebileceksiniz.
Böyle bir yol izleyerek, bir erkek veya kadın evlilik psikoloğu ile çalışmak isteyip istemediğiniz gibi ne isteyip istemediğiniz hakkında bir fikriniz olacak.
Bir kadın terapistle çalışmak isteseniz bile bir erkek terapist bulabilirsiniz çünkü partnerinizin çalışmayacağını bilirsiniz. Hangi terapi ekolüyle çalışmak istediğinize siz karar verebilirsiniz.
Daha köklü bir değişim için bir psikoterapi ekolünü tercih edebilirsiniz veya başa çıkma yöntemlerini uygulamak için başka bir terapi ekolünü tercih edebilirsiniz.
Siz veya eşiniz bireysel ve çift terapisi gördüyseniz, geçmiş deneyimlerinize dayanarak ne isteyip ne istemediğinize karar verebilirsiniz.
Bulduğunuz evlilik psikoloğu ile iletişime geçin. Bunu yaparken de randevu almak istediğiniz terapistin yaklaşımı ve değerlendirme süreci hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Ayrıca seans ücretini ve ne kadar süreyle randevu alabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Bu aramayı yapmadan önce bu soruları aklınızda bulundurun.
İdeal olarak, siz ve eşiniz evlilik psikoloğu ile görüşmeyi kabul ettiniz ve sorunlarınızın farkındasınız ve birlikte ilk randevunuza gittiniz. Partneriniz sizinle gelmek istemiyorsa, sizin için sadece bir kez gelip gelemeyeceğini sorabilirsiniz.
İkinizin de olup bitenler hakkında rahatça konuşabileceği güvenli bir ortamda olmanın iyi bir fikir olduğunu söyleyebilirsiniz. Birçok kişi, terapi sırasında partneri tarafından terk edilmekten veya uzun sürecek ve asla bitmeyebilecek terapiye girmekten korkar. Partnerinizi bir kez gitmeye ikna edin.
Gerisini evlilik psikoloğu ve görüşmenin ilerleyişine bırakın. Bir partnerin terapiye devam etmek ve ilişkiye çaba harcamak için daha fazla motive olması, diğer partnerin süreç hakkında daha endişeli olması ve ilişki üzerinde çalışmak için daha az motive olması oldukça yaygındır.
Bu normaldir ve terapistiniz muhtemelen bu farklılıkların farkında olacak ve bunları sürece dahil edecektir. Çoğu çift terapisti sizi ve eşinizi aynı anda görmek isteyecektir, ancak bazı durumlarda ikinizi de farklı zamanlarda özel olarak görmeyi tercih edebilirler.
Partnerinizi gitmeye ikna edemiyorsanız, evlilik psikoloğu ile görüşmeye kendi başınıza gidin. Bir kişi terapiye gittiğinde ilişkide de bir şeyler değişebilir.
İlişkilerdeki işlevsiz davranış kalıpları, problem çözmenin önünde engeller oluşturarak çözülmemiş problemlerin devam etmesine yol açar. Bir terapist, bu sorunların nasıl üstesinden gelineceğini ve daha iyi iletişim kurmayı öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Daha iyi iletişim, tartışmalarda kendinizi sağlıklı bir şekilde ifade etmenize de yardımcı olacaktır. Bunun yardımıyla partnerinizde ve kendinizde eski kinlere neden olacak ani tepkiler vermemeyi öğrenerek başlayan bitmek bilmeyen tartışmaların önüne geçebilirsiniz.
Terapiye yalnız gitmeyi de seçebilirsiniz. Bu, bir ilişkide ne istediğinize karar vermekle veya eşinizle açık olmak için ne kadar çaba sarf etmeye istekli olduğunuzu anlamakla ilgili olabilir.
Çift terapisinden beklentilerinize de bir göz atmak isteyebilirsiniz. Bunun sizin ve eşiniz için iyi olabileceğini düşünmelisiniz. Aynı zamanda ziyaret edeceğiniz psikoloğun size uygun olup olmadığını görme fırsatına sahip olacaksınız.
Bunu yalnız yapmaya karar verirseniz ve bir noktada eşinize katılmak istiyorsanız, önce evlilik psikoloğu ile konuşun. Canlı sohbetlerinizde birkaç seanstan fazla devam ederseniz, partnerinizin görüşmelere yabancı olarak dahil olduğu anlamına gelir.
Evlilik psikoloğu sizi zaten tanıdığı için, bu üçü arasında dengeli bir ilişki kurulmasını engelleyebilir. Bu gibi durumlarda terapistler, durumu dengelemek için görüşmeden önce partnerinizi bire bir görüşmeye getirmek isteyebilir.
Seanslar başladıktan sonra terapistin yaklaşımı beklediğiniz gibi değilse veya kendinizi güvende, desteklenmiş ve duyulmuş hissettiğiniz bir ortamda değilseniz, terapiden ayrılmaya karar vermeden önce birkaç gün daha bekleyin.
Bu gibi durumlarda evlilik psikoloğu ile konuşmaktan çekinmeyin. İlk başta zor gelebilir, ancak bunun sizin tedaviniz olduğunu unutmayın. Görüşmelerde zamanınızı daha verimli hale getirmek için, söylemek istediklerinizi not alarak evlilik psikoloğu ile görüşmeye gidebilirsiniz.
Psikoterapi seansları ister bireysel isterse çift terapisi olsun danışanların yargılandığı bir mahkeme süreci değildir. Tam tersine, çiftlerin kendilerini en doğal şekilde, korkmadan ve çekinmeden açabileceği ve paylaşabileceği süreçlerdir.
Terapinin tek amacı, sizi kendi problemlerinizi çözmeye teşvik etmek ve bunun için gerekli becerileri geliştirmektir. Eğer bir nedenle terapiye yalnız gitmeye karar verirseniz, terapide ihtiyacınız olan desteğin ve ilginin karşılanacağını görebilirsiniz.
Sonuç olarak, kendinizi evde kalıp ilişkiniz üzerinde çalışmaktansa seansta olmayı tercih ettiğiniz bir durumda bulabilirsiniz. Bireysel terapi alıyorsanız, bunu yaparken ilişki problemlerinizle ilgili pratik adımlar attığınızdan emin olun.
Terapi sırasında ihtiyaçlarınızın karşılandığını hissetmek normaldir, ancak terapinin amacının mevcut ilişkinizdeki ihtiyaçlarınızı karşılamanın bir yolunu bulmak olduğunu unutmayın.