Skip to content Skip to footer

Alkol Kullanan Alkol Bağımlısı Mıdır?

Alkol, tütünden sonra dünya üzerinde en sık kullanılan maddedir. Dünyanın çok büyük kısmında yasal olarak satılan alkol, belirli dozların ve kullanım özelliklerinin dışına çıkıldığında bağımlılık yaratmaktadır. Peki bu sınır nedir ve bu yasal sınırın üzerine çıkılması halinde kesinlikle bağımlılık gelişir mi? Bu sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz. Alkol, tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir içecek olup artık modern toplumların bir parçası haline gelmiştir. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezinin model anketi kullanılarak 15 ile 64 yaş arası 42 bin 754 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, yaşamı boyunca en az bir kez alkol kullananların oranı yüzde 22 olarak gösterilirken, bu oran erkeklerde yüzde 34,3 kadınlarda ise yüzde 10,7 olarak ölçüldü. İlk kez alkol deneme yaşı yüzde 19,94 olarak belirtildi. Son bir aylık süre zarfında alkol aldığını belirtenlerin oranı da yüzde 8,6 olarak belirlendi.

Bağımlı Değil Ancak Aday

Son cümleden yola çıkarak ülkemizde her 10 kişiden yaklaşık olarak birine alkol bağımlısı diyebilir miyiz? Büyük bir kısmı için hayır. Alkol kullanan herkes bir alkol bağımlısı adayıdır ancak her alkol alan alkol bağımlısı değildir. Bunu belirleyen ölçütlerden en önemlisi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen ve standart içki olarak bilinen değerlerdir. Şunu belirtmeliyiz ki, biraz sonra belirteceğimiz değerlerin üzerinde kullanımı olan herkesi yine de alkol bağımlısı olarak değerlendiremeyiz. Sadece bu kişilerde yüksek riskli alkol kullanımı olduğunu ve bağımlılık potansiyelinin yüksek olduğunu belirtebiliriz. Bu kullanım miktarlarının yanı sıra kişiye bağımlı tanısı koyabilmemiz için bazı diğer ölçeklerin de uygulanması gerekmektedir.

Standart İçki Kavramı

Standart içki, farklı içki türlerinin farklı miktarlarda alkol barındırması sebebiyle ortaya çıkmış bir kavramdır. 1 küçük kutu bira, 1 kadeh şarap, 1 tek rakı veya 1 tek viski bir standart içki olarak tanımlanır. Öte yandan, ekstra bira olarak adlandırdığımız biralar 1,5 standart içki olarak değerlendirilir. 1 duble rakı ise 2 standart içkiye karşılık gelir. Bir standart içkide ortalama 10 gram alkol bulunmaktadır. Standart içki üzerinden hesaplanacak kişinin toplam alkol kullanım miktarının bilinmesi oldukça önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kadınlarda haftada toplam 7, erkeklerde ise haftada toplam 14 standart içki üst sınır olarak bildirilmiştir.

Unutulmamalıdır ki, bu miktarların altında kullanımda dahi alkol bağımlılığı gelişebilir. Kişinin yalnızca bir bira alarak başladığı süreç zamanla bir kasa bira içmeye kadar gider. Şimdi içinizden bir kasa biraya gidene kadar ben DUR diyebilirim nefsime diyenler çıkacaktır. Ancak bağımlılık kişinin nefsiyle ilgilenen bir hastalık değildir. Sizi en savunmasız zamanınızda yakalar ve sinsice sizi ele geçirir. Kişi hiçbir zaman bağımlı olacağını anlayamaz ve bağımlı olur. Bu da standart içki kavramının tek bağımlılık ölçütü olarak değerlendirilmediğini gösterir. Haftalık toplam kullanım miktarına ek olarak, kişinin haftanın 5 gününden fazla kullanımı da başlı başına bir risk oluşturacaktır. İki gün ara verilmesinin sebebi ise kişinin vücudunun alkolü bu süre zarfında atabilmesidir. Yukardaki standart içki miktarlarına uyulmasına rağmen haftanın 5 gününden fazlasında kullanım ciddi bir risk oluşturacaktır.

Kimler Hiç Alkol Kullanmamalı?

Birçoğumuz yukardaki miktarların herkes için geçerli olduğunu düşünebilir ancak bazı kişilerin kesinlikle alkol kullanmaması gerekir. Örneğin hamilelerin, bedensel veya ruhsal rahatsızlığı bulunanların hiç alkol almaması gerekir. Özellikle 25 yaş altı gençlerin de hem gelişimleri devam ettiği için hem de arkadaş çevrelerindeki risk gruplarından dolayı alkol almaları orta yaşlı bireylere göre daha risklidir. Bu nedenle gençlerin bağımlılık riskine daha ileri yaştaki yetişkinlere göre daha dikkatli olmaları gerekir. Hamilelerin alkol kullanımı bebekte Fetal Alkol Sendromu’na yol açabilir. Bu hastalık, gebelikte yoğun alkol kullanan annelerin bebeklerinde fiziksel, nörolojik ve zihinsel bozukluklara sebep olmaktadır. Zeka geriliği, iskelet sisteminde bozukluklar, büyüme geriliği, merkezi sinir sisteminde yaşanan sorunlar, motor becerilerde zayıflık, öğrenme, dikkat ve bellek sorunları, problem çözme yetilerinde, konuşma ve duymada sorunlar en bilinen etkileridir. Ayrıca bebeklerde görülen küçük gözler, kısa ve basık burun, düz yanaklar ve İnce dudaklar bu sendromda sıkça görülür.

Bedensel ve ruhsal rahatsızlığı olanların da hiç alkol kullanmaması gerekir. Örneğin; karaciğer rahatsızlığı olan kişilerin alkol kullanması hastalıklarını daha da ilerletecektir. Karaciğer yağlanması, hepatit, siroz, pankreatit vb. rahatsızlıklarda kişinin alkol kullanmaması gerekmektedir. Ayrıca ruhsal rahatsızlığı olan kişilerde alkol kullanımı kişinin ruhsal bozukluğunun seyrini ciddi şekilde olumsuz etkileyecektir. Örneğin; anksiyete atakları ile başa çıkmak için alkol kullanan kişi, bir süre sonra alkol bağımlılığı geliştirir. Kısa vadede anksiyete ataklarına iyi geldiğini düşündürse de alkol kullanımı yoğunlaştıkça anksiyete seviyesi de olumsuz yönde etkilenecektir. Bağımlıların da alkol kullanımı kesmeleri ve hiç kullanmamaları gerekmektedir. Bir alkol bağımlısı alkol miktarını denetleme becerisini yitirmiştir. Bir sosyal içici, arkadaşları ile dışarı çıkıp iki bira içeceğine dair plan yapabilir ve iki bira içtikten sonra kalkabilir ancak bir alkol bağımlısı içmeye başladıktan sonra kendini durduramaz. Bu sebeple alkol bağımlılarının hiç alkol kullanmamaları gerekmektedir. Bir yudum dahi alsa tekrardan alkolü bırakmadan önceki sıklık, miktar ve içtiğinde sergilediği davranışlara geri dönüş yapacaktır.

Ne Zaman Bağımlı Olacağını Bilemezsin

Bahis veya kumar oynayan herkesin kumar bağımlısı, sigara deneyen herkesin sigara bağımlısı olabileceği gibi alkol kullanan herkesin de alkol bağımlısı olma potansiyeli mevcuttur. Kimse bağımlı olmak, karaciğer hastası olmak, işini ve eşini kaybetmek için alkol almaya başlamaz. Gençlik yıllarında arkadaş grubundakilerin ikram etmesi veya merak ile başlayan alkol alma süreci bazılarında kontrolü yitirmeden devam ederken bazılarında kişinin öz denetimi sekteye uğrar ve bağımlılık gelişir. Bağımlılık geliştikten sonra ise kişi zevk ve haz almasa dahi yoksunluk belirtileri ile yüzleşmemek için alkol almaya devam edebilir. İşte bu noktada artık kişinin mutlaka profesyonel destek alması gerekmektedir. Bağımlı kişinin bu süreci kendi başına atlatabilmesi oldukça zordur ve destek almak işini kolaylaştıracaktır.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.