Yazımızın devamında anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler hakkında birkaç ipucu paylaşacağız. Ancak anksiyetesi olanlara doğru yaklaşımı öğrenmeden önce anksiyete bozukluğu nedir sorusuna cevap bulmalıyız.

Anksiyete bozukluğu, kişinin ortada herhangi bir tehlike ya da tehdit olmamasına rağmen yine de kendisini tehlikede hissetmesi ile belirgin bir ruhsal bozukluktur. Kişi aslında çoğu zaman ortada kaygılanacak bir sorun olmadığını düşünebilir ancak yine de kaygıdan kurtulamaz.

Aksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler arasında kaygısının yersiz olduğunun belirtilmesi işte bu yüzden yer almalıdır. Bu nedenle yazımızın devamında anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler üzerine birkaç ipucu paylaşacağız.

Anksiyetesi Olanlara Söylenmemesi Gerekenler : Hiçbir Şeyin Yok

Yakınınızın anksiyete bozukluğu belirtilerini bilmeniz ve bu belirtileri yakından takip etmeniz çok önemlidir. Öncelikle ”anksiyete nedir” bunu bilmek gerekir.

Anksiyete bozukluğu ataklar halinde belirgin bir ruhsal bozukluk olduğu için kişinin bu belirtilere hakim olması kadar yakınlarının da hakimiyeti önemlidir.

Örneğin; titremeler birçok ruhsal bozuklukta meydana gelmesine rağmen anksiyete bozukluğunda bazı başka belirtiler de eşlik edebilir. Bu nedenle anksiyete bozukluğu bulunan kişilerin yakınları da bu noktada destek almalıdır.

Onların da eğitimi kaygı sorunu yaşayan kişiye olumlu sonuçlar şeklinde yansıyacaktır. Anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler arasında ilk sırada bu nedenle hiçbir şeyinin olmadığının iddia edilmesi olacaktır.

Anksiyetesi Olanlara Söylenmemesi Gerekenler : Saçmalama

Anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler arasında durumu görmezden gelerek saçmalamaması gerektiğine yönelik söylemler de vardır. O an kişi gerçekten de bir tehlike algılıyordur ve korku, kaygı, endişe gibi bazı duyguları yaşıyordur.

Böyle söylemler yerine illa ki yönlendirici bir rol üstleneceksek ne yapmalıyız? Örneğin; aktivite yönlendirmesi yapabilirsiniz. Anksiyete bozukluğunda gerçekleştirilecek aktiviteler önemlidir.

Özellikle kaygı bozukluğu olan kişinin kendisini gevşeten ve rahatlamasını sağlayan aktiviteleri yapması teşvik edilmelidir. Bu nedenle anksiyete bozukluğu yaşayan kişinin yakınlarının da bu aktiviteleri araştırması ve kişiye bu konuda fikir vermesini tavsiye etmekteyiz.

Kişiye bu aktiviteleri zorunlu tutmaktansa ona nasıl yardımcı olabileceği konusunda ona fikir vermek ve onun bu aktiviteleri yapması konusunda cesaretlendirmek oldukça önemlidir.

Anksiyetesi Olanlara Söylenmemesi Gerekenler : Seni Anlamıyorum

Anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler arasında onu anlamadığınızı açıkça ifade etmek de olabilir. Elbette onun ne hissettiğini onun kadar iyi anlayamayabilirsiniz ancak yaşadıklarını olumsuz bir tepkiyle karşılamak yerine yaşadığı huzursuzluğu anlamaya çalışabilirsiniz.

Anksiyete bozukluğunun en önemli belirtileri atakları yaşayan kişinin huzursuzluk hisleridir. Kişi kendini ataklar esnasında huzursuz ve gergin hissetmektedir. Siz bu huzursuzluğu net olarak anlayamasanız da araştırmaya devam etmelisiniz.

Kaygı sorunu yaşayan kişiye destek olmanın önemli yollarından biri de kişiyi huzursuz eden durumları tespit edebilmektir. Yakınınıza yardımcı olmak için onda huzursuzluk hissini yaratan durumları tespit etmeli ve baş etme stratejileri oluşturması konusunda ona yardımcı olabilirsin.

Anksiyetesi Olanlara Söylenmemesi Gerekenler : Kafana Takıyorsun

Kaygı sorunu yaşayan kişilerin tedavi sürecini ve hastalıkla mücadelesini zorlaştıran önemli etkenlerden biri çevresindeki kişiler tarafından yargılanmasıdır.

Anksiyetesi olanlara söylenmemesi gerekenler arasında yargılayıcı cümleler bu nedenle önemli yer bulabilir. Onu yargılayarak elinize birşey geçmediği gibi ilişkinizi de bozabilirsiniz. Artık atak anında size güvenmeyecek ve yaşadıklarını paylaşmayacaktır.

Kaygı sorununu tetikleyen bazı basit görünen ancak gerçekte kişi için zor olan durumlar olabilir. Sizin için bu durumlar oldukça basit ve başa çıkılabilecek düzeyde olmasına rağmen bozukluğu taşıyan kişi için başa çıkma süreci oldukça zor olabilir.

Bu nedenle anlayışlı olmanız ve onun yaşadıklarını anlamanız oldukça önemlidir. Hiçbir şey dışardan göründüğü kadar basit değildir. Aynı sorunu yaşamıyoruz diye başkalarını yargılama hakkını elimizde bulunduramayız.

Anksiyetesi Olanlara Söylenmemesi Gerekenler : Utanmalısın

Psikiyatrik sorunları olan insanların bir kısmı yaşadıklarını çevresindekilerle paylaşmakta zorlanırlar. Çekinceleri genellikle başkaları tarafından yargılanma, suçlanma, dışlanma veya önemsenmeme üzerinedir.

Yaşadıklarından utanç duyabilirler ve bu nedenle sorunu olduğundan daha büyük görebilirler. Böylece psikiyatrik soruna karşı daha olumsuz bakmalarına ve umutsuz yaklaşımlara neden olabilir.

Yakınınız anksiyete bozukluğu yaşıyorsa bu durumun milyonda bir gerçekleşen bir şey olmadığını ve bunun ruhsal bir hastalık olduğu vurgusunu yapabilirsiniz. Hatta tedavisi olan ve birçok kişinin yaşantısında var olan bir sorun olduğunu da ekleyebilirsiniz.