Bağımlılık, bir maddenin ruhsal, bedensel veya sosyal problemlere yol açmasına rağmen, kullanılmaya devam edilmesi, bırakma çabalarına rağmen girişimlerin başarısızlıkla sonuçlanması ve madde alma isteğinin durdurulamamasıdır. Bağımlılık bir irade sorunu değil, tam tersine kişinin iradesinin dışında gelişen bir beyin hastalığıdır. Kişinin bağımlılık geliştirmesine sebep olan maddeleri belirli özellikleri sebebiyle sınıflandırmayı tercih ettik. Öncelikle belirtmeliyiz ki, her ne kadar halk arasında alkol ve sigara uyuşturucu maddeler arasında yer almasa da bu maddeleri de bağımlılık yapmaları sebebiyle uyuşturucu olarak görürüz. (Bağımlılık yapan maddelerin tedavisi hakkında bilgi almak için TIKLAYIN).
Sigara
Sigara, dünyada en çok tüketilen maddedir. Sigaranın içindeki bağımlılık yapıcı madde nikotindir. Tütünde ise karbonmonoksit, katran ve nikotin gibi maddeler bulunur ki tütünün kanserojen olma sebeplerinden en önemlisi de içinde bulunan katran gibi kanserojen maddelerin varlığıdır. Sigara, ilk duman içeri çekildikten sonra 8 saniye gibi çok kısa bir sürede etki eder. İçildikten sonra, damarlarda genişleme, solunum hızında artış ve tansiyonun yükselmesi gibi belirtiler gözlemlenir. Akciğer kanserlerinin bir numaralı sebebi olmakla beraber damarlarda tıkanma, kalp hastalıkları ve beyin kanaması gibi birçok ölüme sebep olabilecek rahatsızlığın önemli sebeplerindendir. (Sigarayı bırakmak için ne yapmanız gerektiğini öğrenmek için TIKLAYIN).
Alkol
Dünya üzerinde yine en çok tüketilen maddelerden biri de alkoldür. İçinde etanol adlı kimyasal madde bulunmaktadır. Etkileri alınan miktara bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin; az miktarda alkol alındığında, haz ve hareketlerde bozulmalar daha çok görülürken, aşırı miktarlarda alımında ise koma ve hatta ölüm gözlemlenebilir. Uzun vadede ise birçok zararı mevcuttur. Siroz vb. karaciğer hastalıklarından pankreatit adı verilen pankreas iltihabına, hipertansiyondan sinir sistemi hastalıklarına kadar birçok rahatsızlık oluşabilir. Geçmişte yapılan bazı araştırmalar, düşük miktarda kullanılan kırmızı şarabın kalp sağlığını olumlu yönde etkilediğini iddia etmiştir ancak burada göz önüne alınması gereken kişinin uzun vadede yaşayacağı risktir. Her akşam bir kadeh şarap kullanımının bir süre sonra rutin kullanım sonucu bağımlılık geliştirmeyeceğinin bir garantisi yoktur. (Ramazan ayında alkol almayanlar sonra neden tekrar başlar? Öğrenmek için TIKLAYIN).
Ayrıca düzenli ve rutin şekilde alınan alkolün kalp sağlığı üzerinde olumlu bir etkisi olmadığı göz önüne alınınca bağımlılık geliştirme riskinin ağır bastığı unutulmamalıdır. Alkolün yoksunluk belirtileri arasında terleme, tremor, mide bulantısı, baş ağrısı, uykusuzluk, endişe hali, halüsinasyonlar ve epilepsi nöbetleri vardır. Alkol yoksunluğunun en ağır tablosu deliryum tremens olarak adlandırılır. Kişi bu durumda nerede olduğunu ve hangi zamanda yaşadığını bilememektedir. Dikkat ve hafıza sorunları yaşarken halüsinasyonlar da gözlemlenebilir. Deliryum tremens ölüm riski içeren ağır bir tablo olduğu için kişinin acilen bir sağlık kuruluşuna götürülmesi gerekmektedir. (Alkol bağımlılığı tedavisi hakkında bilgi almak için TIKLAYIN).
Esrar
Esrar, dünyada çok yaygın olarak kullanılan ve kimi ülkelerde yasallaşmaya başlayan bir maddedir. Ana maddesi THC dediğimiz maddedir ve beyin üzerinde yapılan araştırmalar bize beyinde özel olarak THC reseptörleri olduğunu göstermiştir. Bu reseptörlerin bulunduğu yerler ise beyinde muhakeme, bellek, ödül ve motor koordinasyon fonksiyonlarından sorumlu olan bölgelerdir. Bu ifade bize esrarın bu beyin fonksiyonları üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini bize göstermektedir. En sık kullanım şekli sigara şeklinde içimidir ki biz buna joint adını veriyoruz. Ayrıca kova denilen buharını içine çekme şeklinde içim ve keke karıştırıp içmek de bilinen diğer yöntemlerdir. Esrarın içimi ile birlikte haz veren etkisi sadece birkaç dakika içerisinde görülebilir. 30 dakika içerisinde esrarın etkisi zirveye çıkar ve bu etki 2 ile 4 saat aralığında sona erer. Esrar kullanımı sonrasında kişide kısa vadeli öfori, gevşeme, algı değişimleri, zaman algısında bozukluklar ve abartılı duygusal deneyimler görülebilir.
Esrar kullanan kişi madde alımından sonra özellikle tatlı olmak üzere fazla yemek yer. Çok fazla müzik dinleme ve film izleme tercihleri vardır. Kişilerin esrar etkisindeyken aşırı güldükleri ve konuştukları görülür. Uzun vadeli esrar kullanan kişilerde hafıza sorunlarının yanı sıra öğrenmede zorluklar da görülebilir. Ayrıca anksiyete ve panik bozukluk riski artış gösterir. Uzun süreli esrar kullanan kişilerde paranoid düşüncelerin arttığını görürüz. Psikoz riski hiç esrar kullanmayanlara göre 7 kat daha fazla görülür. Esrar kullanımı kesildiği zaman bazı fiziksel ve ruhsal belirtiler görülür, en son kullanımdan 4-4,5 saat sonra başlar ve zirve noktasını 4.günde görür. Huzursuzluk, gerginlik, aşırı hassas davranışlar, terleme ,titreme, alınganlık, agresyon, iştahta azalma, uyku problemleri, ateş, mide bulantısı, mide problemleri, düşüncede parçalanma, yön duygusunun yitirilmesi ve halüsinasyonlar esrar yoksunluğunda görülen bazı belirtilerdendir. (Esrar bağımlılığı hakkında daha detaylı bilgi almak için TIKLAYIN).
Uçucu Maddeler
Tiner, bali, çakmak gazı, yapıştırıcılar ve aseton bazı uçucu maddeler arasında en yaygın kullanılanlarıdır. Uçucu maddeler ortak noktaları olsa da kullanımda farklılıklar gösterebilirler. Örneğin; bali bir torbaya konur ve oradan buharını kişi içine çekerken tiner ise bir beze dökülür ve ağız veya burun yoluyla solunarak kullanılır. Çakmak gazı ise direkt olarak koklanarak kullanılır. Uçucu maddelerin kullanımı sonrası kişide bazı değişiklikler görülür. Kontrolsüz hareketler ve öforik davranışlar gözlemlendiği gibi aynı zamanda gençler uçucu kullanımlarını aileden gizlemek için sık sık evden kaçarlar. Ayrıca bali kullananların ağız çevrelerinde maddeden dolayı bazı yaralar görülebilir.
Uçucu maddelerin etkileri genellikle birkaç dakika gibi kısa bir sürede ortaya çıkarken 40-45 dakika içerisinde sona ermektedir. Uçucu kullanan kişilerde konsantrasyon sorunları sıklıkla gözlemlenir. Ayrıca yeni şeyler öğrenmekte zorluk yaşadıkları gibi hafıza sorunları da görülebilir. Özellikle madde etkisi altındayken muhakeme yetilerinde ciddi derecede bozulmalar gözlemlenir. Zihinsel süreçleri olumsuz etkileyen uçucu maddeler aynı zamanda kişide uzun süren bazı beyin hasarlarına da yol açabilir. Uçucu madde kullanan kişilerde intihar eğilimi ve suç işleme risklerinin oldukça fazla olduğunu da bilmekteyiz. Uçucu maddeler ile ilgili ilginç bir nokta ise her ne kadar kullanma isteği çok şiddetli olsa da yoksunluk belirtileri birçok madde ile kıyaslandığında daha düşük şiddetlidir.
Ekstazi
Ekstazi, oldukça sık kullanılan ve kullanım kültürü olan bir maddedir. Ekstazi kullanımının ilk olarak Hollanda kaynaklı partilerde yayıldığı belirtilmiştir. Bu partiler, elektronik müzik çalınan, lazer ışıklarve görsel efektlerin olduğu, sabahın ilk ışıklarına kadar dans edilen ve bazı durumlarda birkaç gün süren etkinliklerdir. Bu partilerde herkes oldukça fazla hareket eder ve kullanan kişiler, bu enerji ihtiyacını da ekstaziden karşılarlar. Ekstazinin ana maddesi MDMA adı verilen bir maddedir. Ekstazi haplar, etkileri açısından hem halüsinatif hem de uyarıcıdırlar. Bu hapların üstünde değişik semboller vardır ve bu semboller çok çeşitlidir. Genellikle bu semboller dönemin popüler kültür öğeleri arasından belirlenir. Rolex, Ferrari, Playboy, Temel Reis ve Superman gibi ikonlar hapların üzerine işlenebilir. Etkileri kullanımdan 20-60 dakika sonrasında görülmeye başlanır ve 4-6 saat boyunca devam etmektedir. Vücuttan atılımı ise 2 gün sonra gerçekleşir.
Biraz önce de bahsettiğimiz partilerde kullanan kişiler, maddenin enerjiyi arttırması ve uyku ve yorgunluk hislerini yaşatmamasından ötürü saatlerce dans edebilir ve yerlerinde duramazlar. Maddenin alımından sonra aşırı keyifli olma, iştahın kesilmesi, uyku ihtiyacında azalma, kas krampları, huzursuzluk, mide bulantısı, gerginlik, tansiyon yüksekliği, ateş ve kalp atışının hızlanması gibi ruhsal ve fiziksel değişiklikler gerçekleşebilir. Kişi ekstazi alımını takiben kendisini daha güvende hisseder ancak bu temelleri olmayan bir güven duygusudur. Ayrıca iletişim becerilerinin arttığını düşünerek diğer insanlarla daha kolay iletişim kurduğuna inanır. Ekstazi kullanılmadığı zaman kişide boşluk duygusu, uyuma ve beslenme problemleri, baş ağrısı ve dönmesi, yorgunluk, depresif belirtiler, aşırı endişe hali, panik atak ve paranoya bazı yoksunluk belirtilerindendir. Ekstazi aşırı miktarlarda alındığında çok ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir. Kalp krizi, beyin kanaması ve aşırı hareketlilikten dolayı vücudun aşırı su kaybı önemli ölüm sebepleri arasında gösterilebilir.