Skip to content Skip to footer

Bağımlılıkla İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Bağımlılık hakkında farkındalık oluşturulması süreci ülkemizde son yıllarda yapılan en doğru işlerden biridir. Özellikle devlet organlarının uyuşturucu bağımlılığına yönelik adımlar atması sayesinde başta sigara olmak üzere tüm bağımlılık yapıcı maddelere yönelik farkındalık gelişmeye başlamıştır. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki önümüzde çok fazla yol var almamız gereken. Bugünkü yazımızda biz de bağımlılıkla ilgili doğru bilinen yanlışları incelemeye devam etme kararı aldık.

Bu İşin Tövbesi Tedavisi Yok…

Bağımlılık, sinsi gelişen ve kronik şekilde süregelen bir hastalıktır. Bağımlılık tıpkı hipertansiyon ve diyabet gibi ömür boyu süren bir hastalıktır. Bağımlılık hastalığını diyabete rahatlıkla benzetebiliriz. Diyabet hastalığında kişinin tıbbi tedavisini düzenli olarak alması, beslenmesine ve diyetine özen göstermesi ve spor yapması kişinin diyabeti olmayan diğer sağlıklı insanlar gibi bir ömür geçirmesini sağlayacaktır. Bu durum bir süre böyle devam eder ancak belirli bir süre sonra kişi şikayetlerinin azalmasını gerekçe göstererek tedavisini aksatır, egzersizlerini aksatır ve diyabet tedavisi öncesi sağlıksız beslenme modeline geri dönerse kişi tekrardan sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır. Bağımlılıkta da aynı durum söz konusudur. Kişi, maddeden uzak durdukça ve uzak durmak için çaba harcadıkça temiz bir yaşam sürmeye devam edecektir.

Tedavisi VARDIR!

Uyuşturucu, bırakılabilir ve kişi ömür boyu da temiz kalarak maddeden uzak bir yaşam sürebilir. Kişi uygun tedaviyi gördükçe ve tedavi sırasında edindiği becerileri yaşamı boyunca uyguladıkça maddeyi bırakmış ve ondan uzak kalmış olur. Bağımlılar arasında bu maddenin bırakılamayacağına yönelik yaygın bir görüş vardır ancak bu kesinlikle yanlıştır. Bağımlılık yapan tüm maddeler başta olmak üzere alkol, tütün, teknoloji, kumar vb. tüm bağımlılık yapan şeyleri bırakılmak ve ömür boyu uzak kalmak mümkündür. Bunun gerçekleşmesi için kişinin yapması gereken şeyler vardır.

Asla Umutsuz Olmayın

Öncelikle yapılması gereken şey, mutsuzluğa kapılmamak ve bağımlılıktan kurtulmak için nasıl bir yol izleyeceğine karar vermektir. Umutsuz ve çaresiz bakış açısı, kişinin bırakma yönündeki motivasyonunu kaybetmesine sebep olacaktır. Öncelikle kişinin kendisine bir yol haritası çizmesi gerekir. Bu yol haritasında bağımlılık konusunda hizmet veren bir tedavi merkezine başvurma, tedaviye düzenli olarak devam etme, eğer ihtiyaç varsa ilaç tedavisi görme, psikolojik destek almak vb. süreçler yer alabilir. Tedavi ile ilgili detaylı bilgi zaten uzman tarafından verilecektir. Ayrıca tedavi sonrasında tekrardan madde kullandığı ortamlara dönmemek, madde kullanıcısı arkadaşlarla görüşmemek ve temiz hayata uyum sağlamak önemlidir. Bu kişinin rehabilite olduğu ve yeni hayatına ayak uydurmak için çabaladığı dönemdir. Bu ve bunun gibi önlemleri uyguladıkça kişi hayatının sonuna kadar temiz kalabilir.

Esrar Bağımlılık Yapmaz

İnsanlar arasında uyuşturucu maddeler ile ilgili en bilinen yanlış inanışlardan biri de esrarın bağımlılık yapmadığı düşüncesidir. Esrar, birçok araştırmada da gösterildiği gibi bağımlılık yapar. Ancak ilk önce birçok kişinin esrarın neden bağımlılık yapmadığına yönelik görüşü olduğundan bahsedelim. Birincisi, birçok kişi esrarın doğal bir madde olduğu için bağımlılık yapmadığını iddia eder. Esrar, cannabis sativa ismiyle bilinen hint keneviri bitkisinin çiçeklerinin karışımı, sap, tohum ve yapraklarından oluşur. Burada görüldüğü gibi esrar gerçekten de doğal bir maddedir. Doğada bulunan ve yetişen bir bitkiden elde edilmektedir ancak doğada bulunması ve doğal olması bir maddenin bağımlılık yapmadığı anlamına gelmez. Peki neden esrar bağımlılık yapar? Bir kişiye bağımlı diyebilmek için DSM V kitapçığında bulunan kriterleri kullanmaktayız. Bu kriterlerden birkaç tanesi üzerinden esrarın bağımlılık yapıp yapmadığını belirtelim. Birincisi, esrar kullanan kişiler birçok defa denemelerine rağmen esrar kullanımını bırakmada başarısızlık yaşadıklarını anlatmaktadırlar. DSM V kitapçığına göre bağımlılık kriterlerinden biri de kişinin kullandığı maddeye yönelik başarısız bırakma girişimlerinin varlığıdır.

Başarısız Bırakma Girişimleri Varsa…

Esrar kullanan birçok kişi de esrarı zaman zaman bırakabildiklerini ancak tekrar kullanmaya başladıklarını belirtir. Benzer şekilde, alkol bağımlısı olan birçok kişi de Ramazan aylarında ağızlarına bir yudum bile alkol sürmediklerini ancak bayramın birinci günü içmeye başladıklarını belirtirler. Bu da bağımlılığın bir göstergesidir. Bırakma eylemi kalıcı olmamaktadır. İkincisi ise esrar kullanan kişilerin bıraktıktan kısa bir süre sonra madde kullanmaya yönelik yoğun bir istek yaşadıklarını belirtmesidir. Bu belirti de bir bağımlılık göstergesidir ve esrarın bağımlılık yaptığının kanıtıdır. Son olarak, madde bağımlıları kullandıkları maddeyi bıraktıklarında bazı fiziksel ve ruhsal çekilme belirtileri yaşamaktadırlar. Esrar kullanan kişiler de kullandıkları maddeyi bıraktıkları zaman kendilerini alıngan hissedebilirler. Ayrıca bu süreçte huzursuz, gergin ve öfkeli olabilirler. Uyku sorunları yaşayabilirler. Bu ve bunlar gibi birkaç belirti yaşayan kişinin yoksunluk belirtileri yaşadığını söyleyebiliriz. Bağımlılığın en önemli göstergelerinden biri olan yoksunluk belirtileri esrarı bırakan kişilerde görüldüğün göre esrarın da bağımlılık yaptığını söylemek hata olmayacaktır.

Bir Kere Kullanmaktan Bir Şey Çıkmaz

Bu cümle, madde bağımlısı olan kişileri ilk denemelerinde bağımlılık döngüsüne sokan ve onları bağımlı hale getiren sihirli ve tehlikeli cümledir. Herkes bir kere denemekle bir şey olmayacağını ve bağımlı olmayacağını düşünerek başlar. Bağımlılık, ne zaman gelişeceği belli olmayan bir hastalıktır. Kişi ilk kullanımda da üç kullanım sonrasında da yirminci kullanımdan sonra da bağımlı olabilir ve bunu kişinin kendisi dahi bilemez. Özellikle bazı maddeleri kullanan kişilerde ilk kullanımdan sonra dahi bağımlılık gelişebilir. Kişi, merak ederek ilk kez maddeyi dener ve bir kez daha kullanmayacağını iddia eder ancak çoğu zaman ikinci kez kullanım gelir. İkinci ve üçüncü kullanım gelir. Bu kez de madde kullanmaya devam ederken bağımlı olmayacağını ve isterse bırakabileceğini söyler.

Birçok aile bağımlılık merkezlerine çocukları için başvururken çocuklarının bu cümleleri söylediğini belirtir. “Ben bağımlı olmam” ifadesi kişinin zaten bağımlı olduğunu ve bırakamadığını da göstermektedir. Yakınları “eğer bağımlı değilsen, bırak da görelim” dediği zaman ise bağımlı kişi “istersem bırakırım ama şu anda istemiyorum” diyecektir. Şu anda kendisini hazır hissetmemektedir çünkü bağımlı kişi her zaman değişime kendini hazır hissetme kontrolüne sahip değildir. Bırakma kararını alması ise zaman alabilir ve bir gün bırakma kararını eyleme dönüştürür. Madde kullanımını keser. İşte burada önünde iki yol vardır: Ömür boyu maddeden uzak yaşamak veya bir kere kullanırsam bir şey olmaz diyerek tekrar kullanıma başlamak. Aynen Shakespeare’in dediği gibi “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu”…

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.