Bağımlılık tedavisi uzun ve zor bir süreçtir. Tedavinin başlayabilmesi ve uzun soluklu olması için öncelikle kişinin değişime hazır olması gerekir. Bağımlının kendisi eğer bırakmayı istemiyorsa o zaman çevresindekilerin zorla herhangi bir şeyi yaptırabilmesi mümkün değildir. Zorla hastaneye yatırmak, tehdit ederek tedaviye zorlamak veya kandırıp da başka bir yere getiriyormuş gibi terapiste götürmek ailelerin en sık yaptığı yanlışlardandır. Ancak bu cümlelerden ailelerin bağımlı tedaviye istemediğinde yapabileceği herhangi bir şeyin olmadığı anlamı çıkmamalıdır.
Bir Uzmandan Destek Alınmalı
Aileler öncelikle bir bağımlılık uzmanından profesyonel destek almalı ve bir plan doğrultusunda bu sürece başlamalıdır. Böylece bir bağımlıya nasıl doğru yaklaşılacağını ve onu tedaviye motive edeceğini öğrenecektir. Bağımlı ailesi ile gerçekleştirilecek ilk şey bağımlının ailesini bağımlılık hakkında bilgilendirmektir. İkincisi, bağımlı kişinin tedavi için değil danışmanlık için gelmesi yönünde konuşulması gerekir. Ayrıca ailede tek bir kişinin ve özellikle de bağımlının kolaylıkla manipüle edebileceği kişinin bağımlı ile motive etmeye yönelik konuşma yapması işe yaramayacaktır. Bunun için aile üyeleri arasından özellikle de bağımlının sözüne itibar edeceği akrabaların konuşması ve kişi sayısının 3-4 olması oldukça önemlidir. Ülkemizde aile yapısı göz önüne alındığında genellikle dayı, amca ve dede gibi akrabaların bu konuşmayı yapmasının daha etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bağımlının hayatını zorlaştırmak ve alanını daraltmak da motivasyonu arttırmaya yarayacaktır. Ailenin daha önceki işe yaramayan ikna çabaları öğrenilmeli ve mutlaka bunlar yapılacaklar listesinden çıkarılmalıdır.
Bağımlı Davranışlarını Öğrenin
Bağımlıların birbirine benzer davranışları vardır. Aile üyeleri bu davranış özelliklerini bilirse bağımlıyı anlamaları kolaylaşır. Birincisi, bağımlı olduklarını kabul etmek istemezler. Kendilerini sürekli bağımlılık şiddeti daha yüksek kişilerle karşılaştırırlar. Örneğin, bazı alkol bağımlıları kendilerini sokaklarda yatan şarapçı ile kıyaslar. Bazen de bıraktıkları zamanları örnek gösterir ve istedikleri zaman bırakabileceklerini ve böylece bağımlı olmadıklarını söylerler. Ayrıca, tedavinin kurallarına uyum sağlamayı reddederler. Mesela, doktorun uyguladığı ilaç tedavisini yine doktorun verdiği dozlarda ve sıklıkta kullanmazlar. Tedavinin seyrini değiştirme eğilimleri vardır.
Yalan söyler ve yakınlarını da kolaylıkla bu yalanlara inandırırlar. Bağımlılar, genellikle terapistleri ve yakınlarından daha çok kendisi gibi bağımlıların söylemlerine inanabilirler. Bağımlıların da kendi aralarında sıkı bir ağları vardır ve bu ağ sebebiyle tedavi hakkında da yanlış yargılara varırlar. Bu sözlere inanıp tedaviyi reddederler. Örneğin; hastaneye yatış ile ilgili daha önce yatış yapmış bir bağımlı arkadaşından öğrendikleri sonucu yatıştan kaçınırlar. Bağımlıların bazıları kullandıkları maddeyi tamamen kesmek istemezler. Sebebi kısa bir süre sonra tekrar kullanmaya başlama düşüncesidir. Madde kullanımını kontrol altına alabileceklerini düşünürler ancak bir bağımlının bunu yapabilmesi mümkün değildir.
Madde Etkisi Altında Konuşmayın
Ailelerin yaptığı en büyük hatalardan biri bağımlı yakınları ile alkol veya madde etkisi altındayken konuşma yapmalarıdır. Örneğin; alkollüyken eve gelen eşi ile alkolü bırakma ve tedavi konusunda konuşan kişi yanlış yapmaktadır çünkü sabah eşi konuşulanları hatırlamayacaktır bile. Bazı bağımlılar da alkol veya madde etkisi altındayken bu konuşmalara ters tepki gösterirler ve tartışma çıkar. Alkol ve madde etkisindeki kişinin öfkelenmesi bazı tehlikeli durumlara da yol açabilir. Bu yüzden aile üyelerinin bağımlı ile alkol veya madde etkisi altında değilken konuşma yapması önerilir. Bağımlı yakınlarının kişiyi tedaviye motive ederken tedavi için değil de danışmanlık almak için gidilebileceğini söylemesi daha doğru olacaktır. Bazı bağımlılar, hasta olmadıklarını düşünür, tedaviye ihtiyaçları olmadığını belirtir ve tedaviyi reddederler. Ayrıca diğer bağımlılardan duydukları olumsuz tedavi deneyimleri de kişiyi tedavi sözünden korkutur. Bu sebeple danışmanlık almak tabiri daha doğru olacaktır.
Öğüt Verme, Sürekli Konuşma
Ailelerin yaptığı çok önemli yanlış, bağımlı ile tedaviye ikna konuşmalarının içeriğidir. Kişiye sürekli öğüt verici veya onu tehdit edici tarzda konuşmak hiçbir fayda sağlamayacağı gibi tam tersine bağımlının aile ile olan iletişimini zedeleyecektir. Ayrıca bazı aile üyeleri (anne, baba, eş vb.) gün aşırı ve sürekli bağımlılık ve tedavi hakkında ikna etmeye yönelik konuşmalar yaparlar. Bir süre sonra artık bu konuşmalar bağımlıda öfkeye sebep olacaktır. Bağımlı yakınları, yaptıkları konuşmada çok fazla mesaj verirler ki bu yanlıştır. Bağımlıya mesaj az sayıda ve hızlı bir şekilde verilmelidir. Eğer kişi tedaviye ikna olmadıysa, bu konuşma 2 hafta sonra tekrarlanmalıdır.
Şartlarını Zorlaştırın
Buraya kadar anlattığımız şeyler doğru ve eksiksiz şekilde uygulanmasına rağmen başarısız olundu ve kişi hala tedaviyi reddediyorsa, aile bir sonraki aşama olan bağımlının yaşamını zorlaştırma kısmına geçmelidir. Bu aslında bir bakıma bağımlıyı köşeye sıkıştırmaya benzemektedir. Aile, bağımlı kişinin parasını kesmeli, gerekirse evi terk etmesi gerektiğini bildirmeli ve onun sorumluluklarını yerine getirmemelidir. Ancak bu noktada aile üyelerinin mutlaka tutarlı ve kararlı olmaları gerekir. Aksi takdirde, bağımlı bu durumu lehine kullanacak ve tedaviye motivasyonu daha da azalacaktır. Bunu bir danışanımdan örnek vererek açıklamak isterim. Alkol bağımlısı bir danışanım iki görüşme gerçekleştirdikten sonra bir daha görüşmeye gelmedi ancak eşi görüşmelere gelmeye devam etti ve biz kendisiyle onu tekrar tedaviye motive edebilmek üzerine çalıştık.
Eşi ile görüşme yaparken artık şartlarını zorlaştırması gerektiği konusunda anlaştık. Eşine eğer bir kez daha alkollü eve gelirse kapıyı açmayacağını belirtti ve bunu gerçekleştirdi. Ancak bir sonraki görüşmeye gelindiğinde, ancak iki gün bu davranışı sürdürebildiğini çünkü eve giremediğinde soğuk havada apartmanın karşısındaki parkta yattığını ve çocuklarının babasını o şekilde görmeye dayanamayıp eve aldığını belirtti. Bağımlılar, yakınlarını kolaylıkla manipüle edebilirler. Bu örnekte de bağımlı danışanım eşinin tutarsızlığını kullanarak alkol kullanımına devam etti. Bu süreçte aile üyelerinin tutarlı ve kararlı duruşu kişinin tedaviye başvurma oranını olumlu şekilde etkileyecektir.
Gizlice Saç, İdrar vb. Test Yaptırmayın
Son olarak, aile üyelerinin daha önceden denediği ancak işe yaramayan yöntemler mutlaka incelenmelidir. Bu işe yaramayan yöntemlerin bir daha tekrarlanmaması gerekmektedir. Herkes farklı yöntemler öne sürebilir ancak genellikle ailelerin uyguladığı yanlış yöntemlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz. Aileler bağımlının haberi olmadan onun saç telini veya idrar örneğini almaya çalışabilir ve teste götürüp kullanıp kullanmadığını öğrenmek isterler. Ancak bu yöntem hiçbir işe yaramaz çünkü testin sonucu pozitif çıksa bile kişinin haberi olmadan örneğin alındığını öğrenmesi kişide ailesine karşı güvensizliğe yol açacaktır. Ayrıca evden başka bir yere gidiyormuş gibi yapıp da uzmanın yanına getirmek de hiçbir işe yaramaz. Kişi bu şekilde ikinci görüşmeye gelmeyecektir.
Bağımlılar öğüt almayı sevmezler. Bu sebeple -meli, -malı eklerini kullanarak devamlı tavsiyeler vermek hiçbir işe yaramayacaktır. Ailelerin çok sık yaptığı bir diğer hata ise kişinin alkol veya madde alabilmesi için gereken parayı bizzat kendilerinin temin etmesidir. Birçok aile, bunu yapmazlar ise, yakınlarının maddeyi elde etmek için hırsızlık yapacağını iddia ederler. Hırsızlık yapacaklarını, karakola düşeceklerini, çevredekilere rezil olacaklarını ve herkesin bu durumu bileceğini söylerler. Aslında bu da ailenin bağımlılığı bir beyin hastalığı olarak değil utanılacak veya ayıp bir hareket olarak değerlendirdiğini düşündürür. Aile ile uzmanın bu konuda mutlaka çalışması gerekir. Özetle, aileler bağımlı kişiyi tedaviye motive edebilmek için yukarıda bahsettiğimiz yöntemleri uygulamalı ancak tedavi yine de reddediliyorsa, o zaman aile üyeleri bir ruh sağlığı uzmanından destek almalıdırlar.