Bipolar bozukluk, ataklar halinde ortaya çıkan ve ataklar arasında kalan dönemlerde ise kişinin işlevselliğinin normal akışına döndüğü bilinen bir ruhsal bozukluktur. Son yıllarda bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçlar hastalığın nüksetme ihtimalini azaltmakla beraber kişilerin duygudurum dalgalanmalarını da önleyebilmektedir. Bipolar bozukluk tedavisinde ilaçlar ilk ve en etkili tedavi yöntemidir. İlaç tedavisinin bipolar bozuklukta çok önemli bir yeri olmasına rağmen psikoterapi ilaç tedavisinin en büyük destekçisidir. Yalnızca psikoterapi alan hiçbir bipolar hastası tedaviyi yeterli şekilde alamaz ve yakınmaları düzelemez. Ancak tedavi sürecinde psikolojik destek ve psikoeğitim almayan bipolar hastalarının mani ve depresyon ataklarının nüksetmesi durumunda hastalıkla mücadelesi zorlaşır.
İlaç Tedavisine Destek Olur
Psikoterapi özellikle tanı koyulan bipolar bozukluk hastalığını kabul etmeyen ve ilaç tedavisine uyum sağlamakta zorlanan kişiler için gerekmektedir. Kişinin ilaç tedavisine karşı oluşturduğu direnci kırmaya yönelik amaç taşımaktadır. Hastalık sebebiyle çevresindeki kişilerle iletişim kurmakta zorlanan ve uyum sorunu var olan kişilerde psikoterapi oldukça etkilidir. Psikoterapi sürecinin başlayabilmesi için kişinin psikoterapiye başlamayı kabul etmesi gerekir. Psikoterapiye katılım konusunda rızası olmayan kişilerde psikoterapi süreci faydalı şekilde devam etmeyebilir. Psikoterapi sürecinde duygudurum dalgalanmaları ve bu dalgalanmalar yaşandığında neler yapılabileceği üzerine konuşulur. Baş etme yöntemleri tartışılır. Psikoterapi sürecine ek olarak özellikle psikoeğitim bipolar bozukluk tedavisinde çok önemli bir yer tutar.
Atak Tetikleyicilerini Önler
Psikoeğitim süreci de psikoterapi gibi ilaç tedavisini destekleme ve başarı şansını arttırma konusunda faydalıdır. Bipolar bozukluk tanısı alan kişiler ülkemizde genellikle doktorları tarafından detaylı şekilde bilgilendirilmeyebilirler. Doktor daha çok ilaç tedavisinin uygulanmasına ağırlık verebilir. Bu nedenle bir psikolog eşliğinde kişinin hastalığını öğrenmesi gerekir. Psikoeğitim sürecinde hasta duygudurum dalgalanmalarını ve depresyon ve mani evrelerini öğrenir. Bu evreleri hangi olayların veya durumların tetiklediğinin farkına varabilirler. Tetikleyici durumların farkına vararak onlardan uzak durmayı öğrenebilirler. Örneğin; bipolar bozukluk hastası alkol veya madde kullanımı sebebiyle hastalığının tetiklendiğinin psikoeğitim sürecinin yardımıyla farkına varabilir. Böylece alkol veya madde kullanıyorsa hastalığın tetiklenmemesi için bunların kullanımını kesmesi gerektiğine karar verebilir. Kesmekte zorlanıyorsa veya bağımlılık geliştiyse psikolog tarafından bağımlılık konusunda destek verilebilir. Aynı zamanda yılın hangi aylarında duygudurum dalgalanmalarının gerçekleştiği kaydedilir ve kişi böylece kendi takvimini de tutmayı öğrenir.
Yaşamı Düzenler
Bipolar bozukluk hastasının hastalığın yakınmalarıyla başa çıkma konusunda stratejiler üretmesine ilişkin çalışılabilir. Bipolar bozukluk kişinin yaşamını oldukça fazla etkileyen bir ruhsal bozukluktur. Bu sebeple kişinin yaşamının düzenlenmesine ihtiyacı vardır. Uyku saatlerinin düzenlenmesi, yeme düzeninin oluşturulması ve sosyal bazı aktivitelerin düzenlenmesi de psikoeğitim ve psikoterapi süreçlerinin birer parçasıdır. Psikoterapi süreciyle beraber bipolar bozukluk sürecinde bozulan kişilerarası ilişkilerin düzeltilmesi amaçlanır. Bu ve benzeri birçok nedenden ötürü psikoterapi ilaç tedavisine destekçi olarak mutlaka başvurulması gereken bir yöntemdir.