Skip to content Skip to footer

Bonzai Bağımlılığı ve Depresyon İlişkisi

Şüphesiz ki, bağımlılık dünyada günden güne artmakta olan önemli  bir problem. Bu nedenle, bağımlılıkla mücadele etmek adına araştırmalar  yapılmakta, tedavi kurumları kurulmakta ve toplumu bilinçlendirme  programları düzenlenmektedir. Bağımlılık; madde bağımlılığı, kumar  bağımlılığı, seks bağımlılığı ve internet, bilgisayar bağımlılığı gibi  bir çok farklı alt daldan oluşmaktadır. Bu yazıda Sentetik  Kannabionid-Bonzai isimli maddenin kullanımından kaynaklanan  bağımlılığının nedenleri, yatkın bireylerin özellikleri, kullanım  sıklıkları ve tedavi yöntemleri ele alınacaktır.

Bonzaiye Eşdeğer Kelimeler:

-Bombay Mavisi

-K2

-Spice

 Bonzai Özellikleri ve Kullanım Şekilleri

Bonzai, esrara muadil olarak ortaya çıkmıştır “Madde, ilk olarak 2004  yılında Avrupa’da, “zararsız”, ” Kannabisin çeşitlerine (örneğin;  marihuana) yasal bir alternatif” ve “tasarımcı uyusturucusu” olarak  pazarlanmıştır”(Fattore ve Fratta 2011). Böylece, 2004 ten beri de  Türkiyede satışı yapılmaktadır. Genellikle, sigara kağıdına sarılarak,  nargile ya da pipo ile içilmektedir. Bazen de demlenerek içilmektedir.  Eğer nefes yoluyla vücuda alınırsa sonra beyin ve diğer organlara hızla yayılır ve etkisini birkaç dakika içinde gösterir. Ayrıca, maddenin  kokusuz olması da dikkat çeken özellikleri arasındadır. Bir kilo  hammaddeden bir ton bonzai üretilebiliyor olması, maddenin satışını  kolaylaştırıyor. Yapılan çalışamalara göre, Türkiye’deki SK’ların büyük  çoğunluğu Avrupa, Çin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC)  yasadışı yollarla getirilmiştir (Ayhan ve ark. 2014).

Bonzai Kullanım Nedenleri 

Özellikle ergenler ve genç yetişkinler arasında popüler olan bu  maddenin keyif verdiği ve rahatlatıcı etkisi olduğuna inanılmaktadır ve  bu inanışta kullanıma teşvik etmektedir.

-Yarattığı mizaç yükseltici etkiler, esrar gibi

-İnternet üzerinden temininin kolay olması

-Ucuzluğu

-Yakın zamana kadar idrar veya kan tahlillerinde sentetik bileşenlerin saptanamaması

Kannabinoidlerin  Etkileri:

Kannabinoidler  vücuttaki  etkilerini  reseptörlerini   uyararak gösterirler. SK reseptörlerini yüzlerce kat daha güçlü uyarmakta ve de bu   etkileri daha uzun sürebilmektedir.

Zararları

Sentetik Kannabinoidlerin, bireye biyolojik ve psikolojik olarak çok ciddi hasarları vardır;

  • Kan basıncında hızlı artış ve nabız yükselmesi
  • Şiddetli ağız kuruluğu
  • Göz kızarıklığı
  • Halüsinasyon, hayal görme
  • Açlık hissi
  • Ortam seçememe, nerede olduğunu hatırlayamama
  • Geçici körlük
  • Ateş yükselmesi
  • Bilinç bulanıklığı, hafıza kaybı ve nöbetlere yol açabilir
  • Geçici felç durumu
  • Bağımlılık hızla gelişir ve şiddetli bağımlılık yapar
  • Kalp ve böbrek yetmezliğine, böbrek rahatsızlığı, kusma ve karın ağrılarına sebep olur, ölüme yol açabilir.

-Bu sentetik kimyasallar ile beyindeki THC reseptörleri arasındaki  ilişki ne kadar kuvvetlenirse, kişilerin madde kullanımı ile ilişkili  anksiyete ve paranoya yaşama ihtimalleri de bir o kadar yükselmektedir  (Castellanos ve ark. 2011).

Yaygınlık

-“Kannabis türevleri, Amerika Birleşik Devletleri’nde en yaygın olarak kullanılan yasa dışı uyarıcı maddelerdir. Kannabis  kullanım yaygınlığı 12 aylık yaygınlığı 12-17 yaş aralığında yaklaşık  %3,4 ve 18 yaşından büyüklerde ise %1,5’tir. Kannabis kullanım bozukluğu  erişkin erkeklerde %2,2, kadınlar da ise %0,8 iken; 12-17 yaþ  aralığındaki erkeklerde 3,8, kadınlar da ise 3,0’dir. Erişkinlerde  kannabis kullanım bozukluğunun yaygınlık hızı yaş ile azalmaktadır,  18-29 yaş aralığında en yüksek (%4,4) ve 65 yaşından büyüklerde en  düşüktür (%0,01)” (Amerikan Psikiyatri Birliği 2013b).

– “Yapılan bir araştırmada, SK kullanımında ortalama yaşın 22.5  olduğunu ve kullananıcılarının %74.3’nün erkek olduğu tespit edilmiştir”  (Hoyte et al. 2012).

– Yapılan bu çalışmalara benzer şekilde Türkiye’de  yapılan bir çalışmada, SK kullanımı nedeniyle acil servise başvuran  hastaların yaş ortalaması 23.32 olarak bildirilirken, hastaların  çoğunluğunun (% 64,28) 18 – 24 yaşları arasında olduğu belirtilmiştir  (Küçük ve ark. 2015).

-Türkiye’de 2012-2014 yılları arasında SK zehirlenmesi sonucu acil  servise başvuran 197 olgudan 2 ölüm gerçekleştiği 141 olgunun ise 6-12  saat hastanede gözlem altında tutulduğu rapor edilmiştir (Aksel ve ark.  2015).

-Çakıcı ve ark. tarafından 2013 yılında yapılan ve KKTC genelini  kapsayan araştırmada hayat boyu SK kullanım yaygınlığını %3,0’iken, 2015  yılında tekrarlanan araştırmada %3,5’e yükseldiği görülmüştür (Çakıcı  ve ark. 2013, 2015).

Bu araştırma sonuçları gösteriyor ki, giderek artan bonzai kullanımına ergenler ve erkekler daha yatkındır.

Bonzai’nin Türkiye’de Yasaklanması

-“13 Şubat 2011’de Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklandı. Karar  kapsamında fenetilamin grubu maddelerden 2 C-B  (4-Bromo-2,5-dimethoxyphenethylamine) ve 2C-P, sentetik  kannabinoidlerden JWH-018, P 47, 497, JWH-073, HU-210, JWH-200, JWH-250,  JWH-398, JWH-081, JWH-073 methyl derivate, WH-015, JWH-122, JWH-203,  JWH-210, JWH-019, ayrıca cathinone, cathine ve catha edulis isimli  bitkiler; Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun kapsamına  alındı” (Güncel Haberleri, 2017).

– SK’ların bir kısmı 22 Mayıs 2013 tarihli karar ile yasadışı madde olarak ilan edilmiştir (Resmi gazete 2013).

-“Bunun yanında, 24 Şubat 2015 tarihinde yapılan kanun değişikliği  vasıtasıyla sentetik uyuşturucu maddeler, Türk Ceza Kanunu kapsamına  dahil edilmiş ve ‘morfin’ ifadesinden sonra gelecek şekilde ‘sentetik  kannabinoid ve türevleri’ ifadesi karara eklenmiştir” (Türk Ceza Kanunu  2015).

Bonzai ve Benzeri Madde Tedavisi

Madde bağımlılığının en basit ve kolay tedavi yöntemi madde  kullanımına hiç başlamamaktır çünkü bağımlılıkta temiz kalma  sağlanabilir ve bunu sürdürmesi mümkün olabilir. Ancak, bağımlılığı  tamamen tedavi etmek mümkün değildir, ömür boyu süren davranış bozukluğu  olarak nitelendirilen bir hastalıktır. Fakat, temiz kalmayı sağlayan  çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. “Madde kullanımının tedavisinde iki  büyük hedef amaçlanır: Birinci hedef, maddenin tamamıyla terk  edilmesinin (complete abstinence) sağlanmasıdır. İkinci hedef ise,  hastanın hem organik hem de psikolojik rahatsızlıklarının ortadan  kaldırılması, psiko-sosyo-ekonomik sorunlarının çözülmesi ve kişinin tam  bir iyilik ve sağlık haline kavuşturulmasıdır” (Tosun 2008, Ögel ve  ark. 1998, Uzbay ve Yüksel 2003).

Terapi ve Rehabilitasyon

  1. Temizleme-Arındırma Tedavisi (Detoksifikasyon)

-Tıbbi bir dönemdir

-Kişi hastaneye yatırılarak temizlenme dönemine alınır

-Madde bırakıldıktan sonar ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmayı amaçlar

  1. b) Sürdürme Tedavisi ( Maintenance Therapy) 

Madde kullanımını bırakmak istemeyen danışanlar için uygulanan bir yöntemdir.

-Bağımlı olduğu maddenin yerini tutan ancak ondan daha az etkili olan, bağımlılık yapan bir madde verilir.

  1. c) Psikoterapi

-Hasta madde kullanımın zarar ve riskleri hakkında eğitilir.

-Maddeyi bırakma süreci takip edilir ve desteklenir.

-Bireysel terapiler yapılır.

-Grup tedavileri ve aile tedavileri yapılır.

– Grup terapilerde, hastaya kişisel ve kişiler arası problemlerinde içgörü kazandırmak hedeflenir.

  1. d) İlaç Tedavisi 

-İlaçlar, madde kullanımının neden olduğu ruhsal belirtileri  azaltmak, kullandığı maddenin yerine geçmek ve madde isteğini azaltmak  içindir.

-Doğrudan madde kullanımına neden olan faktörleri tedavi etmek için ilaç kullanılmaz.

Leave a comment

0.0/5

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.