Boşanma, çiftin evliliğinin yasal anlamda sonlanmasıdır. Boşanma çifti derinden etkileyen bir süreçtir. Çiftin çocukları da varsa boşanma sürecinden en çok etkilenen ise çocuklar olmaktadır. Boşanmalar her geçen yıl daha fazla artış göstermektedir ki aslında boşanmanın artık bir toplumsal sorun olduğu söylenebilir. 2018 itibariyle TÜİK verilerine göre ülkemizde boşanan çift sayısı 143 bin 573 iken 2019’da ise yüzde 8 artış ile 155 bin 47 olmuştur. Yüzde 8 artış ciddi bir boşanma artışını göstermektedir. Boşanma bu kadar sıklaştı ise boşanmayı önleme üzerine neler yapılabilir sorusu gündeme gelebilir. Yazımızın devamında boşanmayı önlemenin yolları üzerine inceleme yapacağız.
Partnerinizi Dinleyin
Boşanmayı önlemenin yolları arasında çiftin en zorlanabileceği önerimiz belki de partnerini dinlemektir. Boşanmaların en sık nedenlerinden biri partnerlerin yaşadığı iletişim sorunudur. Empati becerilerinin partnerlerdeki eksikliği birçok soruna yol açmaktadır. Aynı zamanda çiftlerin birbirlerine karşı tahammül gösterememesi de önemli sorunlara yol açar. Öfkeli tepkiler verilmeden önce partnerlerin birbirlerini dinlemesi ve sonrasında birlikte mantıklı kararlar alınması önerilir. Dürtüsel yaklaşımlarla birlikte çiftin yaşayacağı sorunlar da ciddi oranda artmaktadır. Her ne olursa olsun partnerinizin o durum karşısındaki düşüncelerini öğrenmelisiniz. Onun haklı olabileceğini veya hata yapabileceğini göz ardı etmeyin. Böylece fevri tepkileriniz giderek azalacaktır. Doğru iletişim yaklaşımlarıyla boşanma riskini giderek azaltabilme şansını elde edersiniz.
Ortak Kararlar Verin
Evlilik aynı zamanda bir ortaklıktır. İki kişinin aynı yaşamı paylaşmasıdır ancak bir yandan da kendi hayatını da sürdürmesidir. Çiftlerin en çok sorun yaşadığı alanlardan biri de ortaklığı tam anlamıyla kavrayamamış olmalarıdır. Ortaklık iki kişinin özerkliğini kaybetmesi ve bağımlı olması anlamına gelmez. Ortak karar vermek aynı gemide seyahat edip farklı noktalarda durmaktır. Farklı düşünebilirsiniz ancak farklı ve bağımsız kararlar alırsanız evliliğinizde sorunlar oluşacaktır. Ortak kararlar almaya özen gösterin. Ortak kararlar alarak alınan kararın da sorumluluğunu almış olursunuz. Çiftler arasındaki tartışmaların en önemli kaynaklarından biri karar almada fikrine danışılmamasıdır. Örneğin; Ahmet eşine sormadan birikim yaptıkları hesaptan bir miktar parayı kardeşine borç vermiştir. Eşi Zehra ise bu duruma oldukça sinirlenir ve birlikte biriktirdikleri para üzerinde kendisinin de hakkı olduğunu belirtir. Zehra paranın verilmesi konusuna karşı çıkmadığını, yalnızca kendisinin de fikrinin alınması gerektiği için öfkelendiğini söyler. Bu verdiğimiz örnek ve benzerleri boşanmaya giden süreçte basit ancak önemli basamaklardandır.
Uzmandan Destek Alın
Boşanmaya giden süreç çoğu zaman hızla alınan kararlar sonucunda olmaz. Çiftler tartışırlar, doğru şekilde kendilerini ifade edemezler, birbirlerine karşı nefret beslerler ve artık birbirlerini de sevmemeye başlarlar. Her şey güzel giden bir evlilikte boşanma olması çok rastlanan bir durum değildir. Her evlilikte sorunlar olabilir ancak sağlıklı devam eden evlilikler bu sorunların yaşanmadığı değil, çözüme ulaşılabilen evliliklerdir. Çiftler sorunlarına çözüm bulamadıklarında profesyonel destek yardımıyla sorun çözme becerilerini edinebilirler. Uzman desteği parçalanmaya giden bir evliliği tekrar rayına oturtmak için önemli bir araçtır. Bir evlilik terapistine gittiğinizde terapist ilişkide suçlu aramayacak, sorun çözme becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır. Boşanmayı önlemenin yolları düşünüldüğünde siz de kendi kendinize stratejiler üretebilir ve boşanmaya dur diyebilirsiniz.
