Genellikle 7 yaşına gelen çocuklar doğaüstü varlıklar hakkında ebeveynlerine bazı sorular sorarlar. “Anne, melek nedir? Melekler var mıdır? Varsa neredeler? Allah’ı neden göremiyoruz?” şeklinde sorulardır bunlar. Ebeveynler bu sorulara cevap verirken önemli hatalar yapabiliyorlar. Bazı ebeveynler soruyu geçiştiriyor ve çocuğun sorusunu cevaplamamayı tercih edebiliyor. Bazı ebeveynlerse oldukça ilginç ve mantıksız cevaplar verip çocuğun aklını daha da karıştırabiliyorlar. Örneğin; Allah’ın nerede olduğu konusunda bir soru soran çocuğa anne doğru ve mantıklı bir cevap vermez ise çocuğun zihni karışacaktır. Kişiler inandığı tanrıyı kalbinde hissedebilir ve manevi huzuru bu şekilde bulabilir ancak çocuğa “Allah yüreğimizde” şeklinde cevap vermek doğru değildir. Çocuk bu şekilde ebeveyninden beklediği sorunun cevabını alamamıştır. Çocuk bu şekilde aynı soruyu sormaya devam edebilir veya soruyu daha sonra tekrar gündeme getirebilir. Çocuğu aydınlatıcı ve merakını tatmin etmeye yönelik bir cevap vermek doğrudur. Çocuk, Allah’ın tam olarak yerini sormaktadır.
Dürüst Cevap Verin
Ebeveynin bu soruya vereceği aydınlatıcı herhangi bir cevap aslında yoktur. Tüm dinlere göre Allah’ın yeri tasvir edilemez. Allah mekân ve zaman ile tarif edemeyeceğimiz bir varlıktır. Hiç kimse Allah’ın mekanını ve yerini bilmemektedir ancak aileler genellikle çocuklar bu tip soruları sorduğunda mutlak bir cevap vermek isterler. Allah’ın gökyüzünde olduğu cevabı da en sık verilen cevaplardandır. Birçok yetişkin dahi aileleri tarafından bu öğreti ile büyütüldükleri için Allah’ı gökyüzünde olarak tarif etmektedirler. Ebeveynler sorunun cevabını bilmedikleri halde çocuğun zihnini karıştırma yöntemine giderler ancak bu yapılmaması gereken bir davranıştır. Ebeveyn bu sorunun cevabını bilmediğini çocuğa dürüstlükle anlatmalıdır. Herkes her sorunun cevabını bilemeyebilir. Ailelerin genellikle korktuğu şey, çocuğa sorunun cevabını bilmediğini anlattığında çocuğun gözünde alçalacaklarıdır. Bu şekilde verilen bir cevap hiçbir zaman çocuğun gözünde ebeveynleri küçük duruma düşürmez.
Dürüst Cevap = Güven
Çocuk ebeveyninden aldığı cevapla birlikte bu sorunun cevabından daha önemli bir şeyi keşfedecektir. Ebeveynine bir soru sormuştur ve bilmediği yönünde bir cevap almıştır. Ebeveyn açık yürekli ve dürüst bir biçimde çocuğa cevap vermiştir. Artık çocuk ebeveynini dürüst olarak kodlar. Sorduğu soruların cevabını dürüst bir şekilde alacağını öğrenmiştir. Artık sorularını rahat bir şekilde sorar çünkü cevapların doğruluğu artık onun gözünde teyit edilmiştir. Böylece dürüst şekilde cevap vererek ebeveyn çocuğunun güvenini de kazanmış olmaktadır. Çocuğun gözünde değer kaybetmemek amacıyla çocuğu oyalamaları halinde ise aileler gerçek değer kaybını yaşarlar. Örneğin; çocuğun dikkatini başka bir yöne çekmek için konuyu değiştirmeleri halinde hem çocuk öfkelenecek ve sorunun cevabını isteyecek hem de cevabı alamadığı için ailesinin kendisine yeteri kadar değer vermediğini düşünecektir. Bunun için ailenin lafı değiştirmek yerine dürüstçe cevabı bilmediğini anlatması gerekir.
Rol Modelsiniz, Dürüst Olun
Çocuğun sorduğu sorunun cevabından daha önemlisi ise çocuğun ebeveynlerine karşı güven kazanmasıdır. Ebeveynlerin yalan söylememesi veya çocuğu oyalamaması gerektiğini belirtmiştik. Bu davranışlar çocuğun ebeveynine karşı güven kaybı yaşamasına sebep olmaktaydı. Çocuk sorduğu sorunun cevabının ebeveyni tarafından dürüstlükle verilmediğini gördüğüne hayal kırıklığı yaşar. Hayal kırıklığına ek olarak çocuğun gelişimi de olumsuz yönde etkilenir. Örneğin; meleklerin neye benzediğini soran bir erkek çocuğuna babası dürüstlükle bu cevabı bilmediğini söylemelidir. Ancak baba bu sorunun cevabını vermek yerine çocuğu oyalar, konuyu değiştirir veya garip bir cevap verirse bu kez çocuk babanın bu dürüst olmayan davranışlarını kopyalayacaktır. Erkek çocuklar en yakınındaki rol model olarak babayı taklit eder. Eğer baba çocuğuna bilmediği bir cevabı verirken dürüst davranmaz ise çocuk da ileriki hayatında dürüst davranmayacaktır.