Çocuğun Okula Uyum Süreci İçin Ne Yapmalıyım?
Çocuğun okula uyum sürecinin desteklenmesi anaokulu, ilkokul ve ortaokul süreçlerinde çok sıklıkla yaşanır. Çocukların önem verdiği konulardan biri güven duyma ihtiyacıdır. Çocuklar evde var olan güven ortamını okulda da hissetmek ister.
Anaokuluna başlarken alışık olduğu ev ortamından tanımadığı bir ortama girer. Bu süreçte yaşanan belirsizlik duygusu, korku ve endişe çoğu çocukta görülmektedir. Yeni bir ortama giriş ve adaptasyon süreci yetişkin insanlar için bile bazen zorlayıcı olurken çocuklar için bu durum çok daha fazla zorlayıcı olabilir.
Çocuklar böyle durumlarda direnç gösterebilirler. Türkiye’de yapılan araştırmalarda okula uyum sürecindeki çocukların beşinden birinden bu uyum sorunu saptanmıştır.
Bu yeni gelişen ve yeni öğrenilen düzenin çocuklarda uyum sorununa yol açması normal karşılanmaktadır. Peki anaokulu çağındaki çocukta ne gibi uyum sorunları ile karşılaşılabilir, hangi konularda direnç gösterebilir ve veliler olarak neler yapılabilir?
Nasılsa Annem/Babam Yanımda
1) Kaygılanmaması İçin Konuşun
Evden ve aileden ayrılmak konusunda kaygı duyabilir. Kafasında kendince cevaplanamayan bazı sorular vardır. Neden anne ve babamdan ayrılıyorum? İhtiyaçlarım okulda da karşılanacak mı? Bu insanlar kim? Güvende miyim? Hata yapsam kızılır mı? gibi soruları cevapladığınızdan emin olun.
Bu durum, çocuğun alışık olduğu düzenin dışına çıkıp yeni bir sürece adapte olmaya çalışmasından kaynaklanır. Böyle bir durum yaşandığında, okulun çok eğlenceli bir yer olduğunu, kendi yaşıtınca bir çok arkadaşı olacağını, oyunlar oynayacağını, okul bittiğinde tekrardan yanınıza dönebileceğini, orada da güvende olacağını belirterek ayrılığı travmatik bir duruma sokmadan normalleştirerek anlatmalısınız.
2) Çocuğunuza Empati ve Saygı Aşılayın
Çocuk akranlarına uyumsuz tavırlar sergileyebilir. Onları sevmediğini belirtebilir. Ona kimseyi sevmek zorunda olmadığını ama saygı duyulması gerektiğini anlatın.
İkili ilişkilerinde empati kurmayı öğretmek çocuğa, yaşadığı ufak sıkıntıları yönetmesinde yardımcı olacaktır. Empati duygusu çocuklarda geliştirildiği takdirde çok fazla pozitif geri bildirim vermektedir.
3) Okula Sadece Onun Gidebileceğini Belirtin
Çocuk, aidiyet duygusunu yeterine hissedemediği için sizlerin de okulda kalmasını isteyebilir. Bu durumda çocuğunuza okulun sadece öğrenciler için olduğunu, büyüklerin işlerine gitmesi gerektiğini ama akşam eve geldiklerinde gene hep birlikte olacağınızı anlatın.
Okula bırakırken sadece belirlenen bir kısa sürede onunla okulda bulunun, çocuk bir zamandan sonra orada yaşıtları ile kalması gerektiğini anlamalı.
4) Kararlılığınızı Gösterin
Çocuk okula gitmek istemeyebilir. Bu durumda tüm aile bireyleri aynı kararda ve uyumda olmalıdır. Çocuğa okula gitmesi gerektiği, tüm çocukların gittiği anlatılmalıdır. Anlayışlı davranmalısınız ama asla kendisini okula göndermekten vazgeçeceğinizi umut etmemeli.
5) Çocuğunuza Saatlerinizi Ayarlayın
Sabah kalkış ve gece yatış saatleri okula olan uyum sürecinde önemli bir yer kapsar. Çocuğunuzun yaşına göre uygun bir saatte uyuması ve sabaha uykusunu almış şekilde kalkması onun daha mutlu ve pozitif bir gün geçirmesine olanak sağlayacaktır. Zorlayıcı ve katı bir şekilde planlamaktan ziyade ona doğruyu anlatarak onunda onayını alarak saatlerinizi planlayın.
6) Çocuğunuzun Günü Anlatmasına Fırsat Verin
Çocuğunuz anaokuluna alışma ve sevme sürecinde olduğu için o gün yaşadıklarını birilerine aktarıyor olması onu motive eder. Okuldan aldığınızda veya eve geldiğinde o gün neler yaptığını, ne oyunlar oynadığını, neler yediği, eve getirdiği resimler varsa neler çizdiğini ondan anlatmasını isteyin ve onu takdir edin. Sizinle gününü paylaşabildiğini ve karşılığında takdir edildiğini görmesi gereklidir.
Peki ilkokul ve ortaokul sürecinde direnç gösteren, uyum sorunu yaşayan çocuklar için neler yapılabilir? İlkokul ve ortaokul iletişim problemlerinin genellikle halledildiği, daha başarı odaklı ve daha başarı odaklı çözüm arayışlarının olduğu bir süreçtir. Süreçte bir başarı beklentisi mevcuttur. Karşılaşılan en sık sorunlar, dirençler, çözümler ve tavsiyeler şu şekildedir;
7) Çocuğunuzu Teşvik Edin
Çocuğunuz okula gitmekte isteksiz ise, okula teşvik etmelisiniz. Teşvik için düzenler geliştirebilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun odasını ders masasına odaklı bir düzenle değiştirebilirsiniz.
Yeni materyaller (kitap, defter, kalem, sırt çantası vb.) alarak onu bu konuya daha çok teşvik edebilirsiniz. Unutmayın ki çocuk, odasını düzenlerken de materyallerini seçerken de kendi fikirleri olmalı, siz sadece ona yardımcı olan kişilersiniz.
8) Başarısızlıklarını Tekrarlamayın
Başarısızlıklar yaşayabilir. Ona, bir önceki başarısızlıklarını tekrardan göstermeyin. Bu durum onun motivasyonunu düşürüp kendini yetersiz hissetmesine yol açabilir.
9) Kaç Aldığını Değil Ne Öğrendiğini Sorun
Her çocuk öğrendikleri için sınavlara ve sözlülere tabi tutulur. Her birinden iyi not alamayabilir. Ona düşük not alsa bile bu konuya odaklanmaktan ziyade ne öğrendiğini sormalısınız.
Kaç aldığı değil, ne öğrendiği çok daha önemlidir. Nicelikten ziyade öğrenilen konunun niteliği ve onu anlayabilmiş olması çocuk için çok daha faydalıdır.
10) Ulaşılabilir Hedefler Koyun
Hedeflerine ulaşmakta zorlanıyor olabilir. Hedeflerinizi kısa ve daha ulaşılabilir şekilde şekillendirin. Çocuk, hedeflere ulaşmakta kaygılanıp zorlanmamalı.
Aksine kısa süreli ufak gözüken hedefleri yapabildiğini gördükçe çalışma arzusu git gide artacaktır. Adım adım ilerleme her zaman daha çözüm odaklıdır.
11) Okul İle İşbirliği İçinde Olun
Çocuğunuza tam anlamıyla bir destek sağlamak için okulunuzun rehberlik servisi ve sınıf öğretmeni ile işbirliği içinde olmalısınız. Okul ile işbirliği halinde sorunu daha sağlıklı ele alabilirsiniz.
Çocuğunuzun okul içinde de nasıl olduğunu, derslerde nasıl bir tutum sergilediğini, davranışlarını kendilerinden öğrenerek ona daha iyi bir uyum süreci sağlamış olursunuz. Bir sorun olduğunda sorunun nedenleri ortak şekilde bulunabilir ve birlikte çözülebilir olacaktır.
12) İdealist Olmayı Çok Abartmayın
Çocuğunuzun kendi hakkında ve sizin onun hakkında ideallerinizin olması başarı yolunda doğru bir davranıştır. Fakat fazla idealist olma duygusu çocuğunuzun üzerinde olağanüstü bir baskıya sebep olabilir.
Kendisi baskı altında gören çocukta kaygı bozukluğu ortaya çıkabilir. Git gide artan kaygı çocukta bir süreden sonra “okul fobisi” adı verilen duruma sebep olabilir.
13) Çocuğunuza Özgüven Aşılayın
Çocuğunuzun okulda yaşadığı her problemde onun problemini çözen kişi siz olmayın. Kendisi, yaşadığı problemleri konuşarak ve anlaşarak arkadaşları ve öğretmenleriyle çözmeyi öğrenmelidir.
Her probleminde sizin orada çözebileceğinizi farkına varan çocuk, hayatının diğer anlarında yaşadığı sorunları tek başına çözebilecek yetkiyi kendinde göremez.
Sorunları ile baş etme konusunda kendine güvenli olmalı. Fakat bu değildir ki yaşadığı büyük olaylarda yardımcı olmayın. Siz yalnızca çocuğunuzun çözemeyeceği durumlarda devreye girmelisiniz.
14) Ne Çok Disiplin Ne De Çok Esnek Olun
Çocuğunuzun başarıları için kamp havasında bir disiplin yaratmanıza gerek yoktur. Ortak kararlarla sınırların belirlendiği, kuralların koyulduğu bir düzen ona yeterli olacaktır.
Çok esnek olmakta çocuğun başarısını etkiler. Derslerini ve okul içi aktivitelerini de zamanında yapmayacak kadar da esnek davranılmamalıdır. Hem dersleri hem de sosyal aktiviteleri kapsayan bir plan ve program yapılmalıdır.
15) Çocuğunuzla Tartışmayın
Çocuğunuzun yanında veya onun duyabileceği şekilde tartışmamanız gerektiği gibi eğitimi hakkında da tartışmamalısınız. Çocuklar sizin aktardığınızın dışında söylenenlerden veya beden dilinden çok daha farklı, yanlış anlaşılmaya müsait anlamlar çıkarabilirler. Bu konuları aile büyükleri kendi aralarında sakince ve çocuğun olmadığı bir ortamda yapıcı bir dile ile konuşmalıdırlar.
16) Çocuğunuzu Takdir Edin
Büyük veya küçük fark etmez, çocuklar her başarıda takdir edilmeyi ve onaylanmayı sever. Bu şekilde beslenmek onlara iyi gelir ve başarıya odaklı hevesini arttırır.
Çocuğunuz sayısal veya sözel alanlarda da başarılı olabilir fiziksel aktivitelerde veya yarışmalarda da başarılı olabilir. Ona her şekilde ve her konuda aferin diyebiliyor olmalısınız.