Zaman zaman hepimiz kendimizi kötü hissedebiliriz. Nasıl kendimizi iyi hissetmemiz doğal bir duygu ise zaman zaman kendimizi kötü hissetmemiz de doğaldır. Beyninizde bu duyguların süregelen şekilde sizi olumsuz etkilemesi halinde depresyon halinden bahsedebiliriz. Depresyonun birçok farklı türü vardır ancak akla ilk gelen depresyon türü Majör Depresif Bozukluk’tur. Biz de bu yazımızda depresyon dediğimizde majör depresif bozukluktan bahsedeceğiz. Depresyon, kişinin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen yaygın ve ciddi bir ruhsal bozukluktur. Depresyon kişinin devamlı şekilde üzüntü halinde olmasına ve daha önce zevk aldığı şeylerden artık zevk alamamasına yol açar. Bu iki belirti en önde gelen belirtilerdendir ancak depresyonda bunlardan başka belirtiler de görülür. Yazımızın devamında bu belirtileri inceleyeceğiz.
Değersiz, Ümitsiz ve Çaresizlik Hisleri
Depresyondaki kişi hayatındaki her şeyin kötüye gittiğini düşünür ve bu kötüye gidiş sebebiyle de kendini suçlar. Yaşadığı olayların veya başına gelen şeylerin olumlu yanlarını görmek yerine olumsuz taraflarına odaklanır. Ayrıca depresyonda bu belirtileri sergileyen kişi geçmişe çok fazla takılı kalır. Geçmişte yaşanan şeylerin sürekli muhasebesini yapar ve geçmişte yaşananların da tek suçlusu olarak kendisini görür. Gelecek onun için hiçbir zaman aydınlık değildir ve olamaz. Geçmiş ne kadar siyah renkteyse gelecek de hep siyah renkle tasvir edilebilir. Geçmişte yaşanan kötü şeyleri hatırladığı gibi gelecekte olacak kötü şeylere de sürekli odaklanmaktadır. Bu şekilde bir düşünce yapısı kişinin kendisini umutsuz, çaresiz ve değersiz hissetmesine sebep olur
İntihar Düşünceleri
Depresyondaki kişilerden bazıları intiharı düşünür, bazıları intihar eder, bazılarıysa intihar değilse bile ölüm hakkında düşüncelere sahiptir. Örneğin; intiharı düşünmeyen biri “Keşke ölmüş olsaydım, yaşamaya değer bir hayatım yok” şeklinde bir cümle kurabilir. Depresyondaki çok sayıda kişinin intihar ve ölüm üzerine düşünceleri vardır ancak bu kişilerin hepsi intihar girişimlerinde bulunmaz. Girişimde bulunmayanların onları intihardan alıkoyan birçok gerekçesi olabilir ki tedavi sırasında da bunların üzerinde durulmalı ve bu gerekçeler pekiştirilmelidir.
Halsizlik
Halsizlik ve yorgunluk, depresyonun önemli belirtilerindendir ancak yalnızca depresyonda gerçekleşmez. Birçok fiziksel rahatsızlıkta da yorgunluk ve halsizlik görülebilir. Aralarındaki ayrımı yapabilmek için kişinin isteğini incelemek önemlidir. Örneğin; hepimizin her yıl başına gelen grip de yorgunluk yapar. Gripte yaşanan yorgunluk ile depresyonda yaşanan yorgunluk arasında belirgin bir fark vardır. Gripte kişi yorgunluk sebebiyle yatak döşek yatar ancak içinde kalkıp işe gitme, arkadaşlarıyla buluşma veya herhangi bir aktiviteyi yapma isteği vardır. Depresyondaki kişi ise hem yorgun hem de herhangi bir aktivite yapmaya karşı isteksizdir. Hiçbir şey yapmak istemez çünkü eskiden yaptığı hiçbir şey artık ona zevk vermez hale gelmiştir.
Cinsel İstek Azlığı
Depresyondaki kişilerin cinsel isteklerinde önemli ölçüde azalmalar mevcuttur. Depresyondayken kişi cinsel birlikteliği arzulamaz. Eğer bir şekilde cinsel birliktelik yaşanırsa da cinsellikten zevk almaz. Cinsel istek azlığı depresyondaki kişinin yaşadığı tek cinsel sorun değildir. Depresyon ayrıca erkeklerde sertleşme ve boşalma problemlerine sebep olabilir. Depresyondaki erkek önemli derecede erken veya geç boşalma sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır. Kadınlarda ise depresyon daha çok orgazm sorunlarına yol açar. Depresyondaki kadın cinsel ilişkiye girse dahi haz alamadığı ve istek duymadığı için orgazm yaşayamadan cinsel birlikteliği tamamlayacaktır. Depresyonda kadın veya erkek fark etmeden, hangi cinsel işlev bozukluğu meydana gelirse gelsin cinsel sorunlar mutlaka yaşanacaktır.
Aşırı Uyku veya Uykusuzluk
Depresyon ve uyku arasında çok yakın bir ilişki vardır. Depresyondaki kişilerde sıklıkla uyku sorunları görülür ancak uyku sorunlarının nasıl baş gösterebileceği değişebilir. Bazı depresyon hastaları bu süreçte çok fazla uyurken bazılarıysa uykusuzluk sorunu yaşamaktadır. Çok fazla uyuyan depresyon hastaları günün büyük bir bölümünü uyku ile geçirebilir. Ayrıca uyandıklarında da yataktan kalkmak istemez ve yatakta vakit geçirebilirler. Uykusuzluk yaşayanlar ise kendi imkanlarıyla ne yaparlarsa yapsınlar uykuya dalmakta zorluk yaşayabilirler. Bu noktada bazı depresyon vakalarında alkol kullanımı görülebilir. Kişi uykuya dalabilmek için alkol almaya başvurabilir. Belki ilk başlarda alkol uykuya dalmayı kolaylaştırsa da kişi bir süre sonra alkol bağımlısı haline gelebilir. Bağımlılık geliştiğinde ise kişinin uyku düzeni daha da çok bozulacaktır. Uyku sorunları yaşayan depresyon hastası sabah kalktığında ise yorgun uyanır. Bu durum kişinin tüm gün iş ve sosyal hayatındaki performansını da etkileyecektir.
Öfke ve Gerginlik
Depresyondaki kişilerin öfkeli ve gergin olduklarını görürüz. Süregelen bir huzursuzluk hali vardır. Sık sık öfke patlamaları yaşarlar. Depresyon öncesi yaşamında hiç tepki vermeyeceği ufak şeylere bile çok ciddi tepkiler verirler. Örneğin; depresyon öncesi eşinin sergilediği bir davranışa hiç tepki vermeyen kişi artık ani öfke patlamaları göstermektedir. Öfke patlamaları sonucu çevrelerindeki kişilerin kırılmasına sebep olabilirler. Öfke sonucu etrafı kırıp dökebilirler. Genellikle huzursuz ve gergin bir yapıları vardır. Alınganlık gösterebilirler ve çevrelerindeki kişiler eskiden bu tip davranışlar sergilemediklerini söylerler.