Doğum sonrası depresyon (postpartum depresyon), doğumun ertesinde ortaya çıkan bir depresyon türüdür. Bu depresyon türünü yaşayan kadınlar mutlaka ilaç tedavisine ek olarak psikolojik destek de almalıdırlar. Doğum sonrası depresyonun erken tanı ve tedavisi oldukça önemlidir. Ancak tanı ve tedavi kadar önemli olan bir başka konu ise doğum sonrası depresyon yaşayan kadının bu konuda bilgilenmesi ve tedavi adımını atmadan önce başa çıkabileceği şeyleri bilmesi gerekir. Yazımızın devamında doğum sonrası depresyon yaşayan kadının yapması gerekenleri anlatacağız.
Düşünceleri Değiştir
Depresyondaki birçok kişi kendisinde depresyon yaratan olayı ve bu olayın ortaya çıkardığı duyguları bilirler. Ancak bu duyguların ve olayın kendisinde yarattığı düşüncelerin farkında bile değillerdir. Depresyonla mücadelede belki de en önemli noktalardan biri düşüncelerin farkına varabilmektir. Şimdi depresyon yaşamanıza sebep olan bir olayı bir kâğıda yazın. Ardından bu olayın sizde yarattığı duyguları kâğıda ekleyin. Bu olay aklınıza geldiğinde ne gibi düşünceler aklınızdan geçiyorsa onları da kâğıda ekleyin.
Olay: Bebeğim yeterince beslenmiyor
Duygu: Kaygı (endişe)
Düşünce: Ona yeterince süt veremiyorum, ben iyi bir anne olamayacağım.
Bu olay örgüsünün gerçekleşmesi halinde sizin kaygı yaşamanız oldukça doğaldır. Birçok kişi sadece yaşanan kaygıya odaklanır. Kaygı kişide depresif belirtilerden ve duygulardan yalnızca biridir. Üstelik kaygının yaşanması sadece bir detaydır bu örnekte. Kaygıyı besleyen düşüncenin değişmesi gerekir ki kişi kaygı duymasın. Depresyon sorunu yaşamayan biri de bebeğine yeterince süt veremediğini düşünürse kaygılanır. Kişinin depresyonunu besleyen şey, devamlı olarak bebeğini yeterince besleyememe düşüncesidir. Eğer bu düşünce değişebilirse, o zaman olay hakkındaki hisleriniz de değişecektir.
Aktivite Listesi Yap
Depresyondaki kişi hiçbir aktiviteyi gerçekleştirmek istemez. Aktiviteleri gerçekleştirmekten de öte hangi aktiviteleri gerçekleştireceğine karar veremez. Bu kararsızlığa çözüm olarak liste yapması önerilebilir. Öncelikle yapmak istediğiniz aktivitelerin bir listesini oluşturun. Ardından da listeye aldığınız aktiviteleri gerçekleştirebilmek için nasıl bir plan yürüteceğinizi kararlaştırın. O gün içerisinde yaptığınız işlerin yanına bir ✓ işareti koyun. Günün sonunda başardığınız işleri görmüş olacaksınız ve kendinizle gurur duyabileceksiniz.
Dengeleme Yöntemini Kullan
Bu yöntemi uygulamak için öncelikle bir kâğıdı ikiye bölün. Aklınıza otomatik olarak gelen ve size karamsarlık, umutsuzluk, hüzün vb. duyguları yaşatan düşüncenizi kâğıdın sol yanına yazın. Kâğıdın sağ tarafına ise bu durumla ilgili olumlu bir gerçeği yazın. Bu yöntemi bir örnekle anlatalım. Bebeğinize iyi bakamadığınızı veya yeterince iyi bir anne olmadığınızı düşünüyorsanız, kâğıdın sol köşesine bu düşünceleri yazın. Ardından kâğıdın sağ köşesine doktorunuzun bebeğinizin hakkındaki olumlu düşüncelerini yazın. Siz kendinizi iyi bir anne olarak görmüyorsunuz ancak doktorunuz tam tersini söylüyor. Kişilerin duygularını yaşanan olay veya durum belirlemez, olumsuz düşünceleri belirler. Bu düşünceleri değiştirmeniz gerekir. Kötü bir anne olduğu düşüncesine sahip biri dengeleme yöntemiyle doktorunun bebekle ilgili söylemlerini düşünürse o zaman ortaya çıkacak duygu da değişir.
Profesyonel Destek Al
Doğum sonrası depresyon çoğu zaman ne yazık ki ihmal edilen bir ruhsal bozukluktur. Doğum sonrasında yaşanan belirtiler bebekle birlikte yeni sürece alışamama durumu ile karıştırılabilir. Doğum sonrası depresyon mutlaka erken şekilde tespit edilmeli ve gerekli tedavi başlanmalıdır. Depresyonun tedavisi iki aşamalıdır: Psikoterapi ve ilaç tedavisi. Depresyonun hafif formlarında yalnızca psikoterapi yeterli olabiliyorken orta ve ağır şiddette depresyonda ise ilaç tedavisiyle psikoterapinin beraber yürütülmesi gerekir. Depresyon nükseden bir hastalıktır. Geçmişinde depresyon atağı olan hastaların bir kısmı yaşamlarının belli bir döneminde tekrar depresyon atağı yaşayabilirler. Yalnızca ilaç desteği alan her 100 depresyon vakasından 70’inde depresyon yineleyebilirken hem ilaç hem psikoterapi alan her 100 kişiden 30’unda depresyonun yinelediği görülmüştür. Bu durum bize depresyonda psikoterapinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.