Doğum Sonrası Psikoz
Gebelik dönemi bir kadının ömrü boyunca yaşadığı en güzel ancak en zor dönemdir. Gebelik dönemi sonrasında ise bazı kadınlar bir takım ruhsal sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Doğum sonrası psikoz da bu sorunların en önemlileri arasındadır. Eğer siz de doğum sonrası psikoz belirtileri gösteriyorsanız, zaman kaybetmeden uzman psikolog kadromuzdan destek alabilirsiniz.
Doğum Sonrası Psikoz Nedir?
Gebelik birçok anne için yaşamlarının en zor sürecidir. Bu zorluk hem fiziksel hem de ruhsal anlamda ortaya çıkmaktadır. Fiziksel olarak hormonların değişimi ve ruhsal olarak da annelik sorumluluğunun yüklenmesi gibi bazı sebepler gebelik ve doğum sonrası süreci anne açısından zorlaştırır. Doğum sonrasında birçok ruhsal sorun annede belirebilir.
Örneğin; en sık görülen ruhsal sorunlardan biri postpartum depresyon veya lohusa depresyonu bu doğum sonrası ruhsal sorunlardan biridir. Doğum sonrası psikoz da yine lohusa depresyonu gibi annelerde doğum sonrası görülen bir ruhsal sorundur. Doğum sonrası psikoz çok sık görülmese de oldukça önemli bir ruh sağlığı sorunudur. 500 anneden birinde görüldüğü bilinmektedir.
Ancak ikinci veya sonraki gebeliklerde farklı bir istatistik görülmektedir. Eğer bir annenin önceki gebeliklerinde psikoz sorunu görülmüşse doğum sonrası psikoz riski ciddi anlamda artar. Normalde her 500 anneden sadece birinde bu rahatsızlık görülüyorken, daha önceki gebeliklerde psikoz oluşmuşsa bu ihtimal 3 kişide bire kadar yükselmektedir.
Doğum Sonrası Psikoz Belirtileri
Doğum sonrası psikozun bazı belirtileri depresif bazı belirtilerle karıştırılabilir. Doğum sonrası psikoz yaşayan kişilerin genellikle uyku sorunları mevcuttur. Uyku sorunlarına bağlı olarak da gerçekleşebilen ancak bazen de uykudan bağımsız bir gerginlik hali görülebilir. Gerginliğin dışında baş ağrıları da sıklıkla gözlemlenen fiziksel belirtilerden biridir.
Doğum sonrası psikoz yaşayan kişiler duygusal açıdan aşırı tepkisel bireylerdir. Tepkisellik artık dürtüsel bir davranış modeli oluşturur. Öfkeli, huzursuz ve gergin bir görünümleri vardır. Duygudurumları oldukça dalgalıdır. Bir başka deyişle, ruh halleri oldukça değişkendir ve gün içinde bile değişkenlik gösterebilir.
Doğum sonrası psikozda hezeyan adı verdiğimiz bazı önemli psikiyatrik sorunlar da mevcuttur. Örneğin, anne kendisini yaşadığı bütün kötü ve olumsuz olayların sorumlusu olarak görmektedirler. Bazı psikotik anneler ise doğurduğu çocuğun aslında kendi çocuğu olmadığını da savunabilir. Bazı anneler ise neredeyse doğumu bile kendilerinin yapmadığını savunabilirler.
İntihar girişimleri mevcuttur. Bazı anneler bebeklerinde bazı fiziksel sağlık sorunları olduğunu ve ona yeterince bakamayacaklarını düşünürler. Onlara acı çektireceklerini düşündükleri için de kendilerini suçlar ve affedemezler. Bunun sonucunda da kendini öldürme girişimleri olabilir. Bazı halüsinasyon ve hezeyanlar hem bebek hem de annenin sağlığı ve geleceği açısından tehlike yaratabilir.
Anne bebeğini öldürmesi ve kurban etmesini emreden bazı sesler duyar. Anne hem kendine hem de bebeğine zarar geleceğini düşünebilir. Kendiyle alakalı olmayan herhangi bir olaydan kendisiyle ilgili bazı anlamlar çıkarabilir. Kendisinin hakkında konuşulduğu ve arkasından iş çevrildiğine yönelik bazı düşünceleri mevcuttur. Yerinde duramayacak kadar hareketli ve neşeli olabilir.
Buna ek olarak, daha az uykuya gereksinim duyabilir. Hikayesinde manik evreler mevcuttur. Grandiyöz hezeyanları bulunabilir yani kendisini çok büyük, başkalarına göre çok büyük güce sahip ve önemli bir kişi olarak görebilir. Kendisinin bu gücünü yücelten şekilde sesler duyma eğilimleri de vardır.
Doğum sonrası psikoz genelde doğum sonrası ilk iki hafta içerisinde başlamaktadır. Kişinin henüz ruhsal rahatsızlığı erken dönemde iken tedaviye başlaması durumunda bu ruhsal sorun kısa süre içerisinde kontrol altına alınabilmektedir. Ancak tedavi konusunda gecikilirse bu noktada kişide iyileşme ve düzelmeye karşı dirençli bir tablo oluşur ve hatta bu tablo şizofreniye dönüşebilir.
Bu ruhsal rahatsızlığın en tehlikeli yönü 100 hastadan dördünde kendi bebeğini öldürme davranışının olmasıdır. Bu nedenle yeni annenin eşine başta olmak üzere tüm yakınlarına önemli bir görev düşmektedir. Bir an evvel ilaç tedavisi başta olmak üzere psikolojik destek alınması oldukça önemlidir.
Doğum Sonrası Psikoz Tedavisi
Doğum sonrası psikozda erken tedaviye başvurma biraz önce de belirttiğimiz gibi oldukça önemlidir. İlerleme olmadan psikiyatrik müdahale önerilmektedir. İlaç tedavisi en majör müdahale olacaktır. İlaç tedavisi uzman hekim tarafından kontrol edilmeli ve ilaç tedavisi düzenli uygulanmalıdır. İlaç tedavisine ek olarak, doğum sonrası psikoz belirtileri gösteren kişinin psikolog desteği alması da tavsiye edilmektedir.
İlaç ve psikoterapinin birlikte yürütülmesi kişinin sosyal işlevselliğinin bozulmasının önüne geçebilir. Tedavi esnasında kişinin yakınları tarafından sağlanması gereken sosyal destek de oldukça değerlidir. Sosyal desteği olan ve özellikle eşi tarafından destek veren kişilerin daha kısa sürede ve daha başarılı şekilde tedavi sürecini gerçekleştirebildikleri bilinmektedir.