Kişinin partner seçimi ve evliliğe karar verme süreci, kişinin yaşamında aldığı en kritik kararlardan birisidir. Kişinin yıllarca birlikte yaşayacağı ve bir hayatı paylaşacağı partnerini seçmesi alelade bir süreç değildir. Evlilik ve partner seçimi birçok açıdan çok önemlidir. Birincisi, bu seçim, kişinin geri kalan yaşamını kiminle, nerede ve nasıl şekilde devam ettireceğini belirleyecektir. İkincisi, bu seçim, kişinin üstleneceği yeni sorumlulukları belirleyecektir. Örneğin; evleneceği kişiyle yapacağı çocuk sayısı da yine evleneceği kişinin istek ve tercihlerine göre değişebilecektir. Kişi evlilik kararını verirken sadece kendine partner seçmekle kalmayacak, aynı zamanda çocuklarının da annesi/babasını seçecektir.
Partner seçimi konusunda kişinin ilk yapması gereken, kendi karakteristik özelliklerini bilmesi ve kişiliğinin farkında olmasıdır. Bundan sonra ise partneri olacak kişinin kişilik özelliklerini tanıyabilmek hedef olarak koyulmalıdır. Evlilik kararı çift tarafından verilmeden önce, partnerlerin birbirleriyle olan uyumu gözden geçirilmelidir. Kişilerin hayata dair bakış açıları evliliğin mutluluğunu önemli derecede etkileyebilir. Aynı zamanda, çiftlerin sahip oldukları alışkanlıkları ve değer yargıları da mutluluklarını etkileyecektir. Politik görüşleri ve ailelerinin birbirine benzeyip benzemediği de çiftin uyumunu belirleyecektir. Bahsettiğimiz tüm bu önemli noktalar dikkate alındıktan sonra, partnerlerin evliliğe yönelik fikirleri olumlu yönde ise, partnerlerin evlilikten neler bekledikleri tartışılmalıdır. Örneğin; partnerlerden biri çok hayalperest olup diğeri ise fazlasıyla gerçekçi hedefler koyuyorsa, çiftin iletişimi ve uyumu zamanla olumsuz yönde etkilenecektir.
Kendinize Soracağınız Sorular
- Gerçekten evlenmeye hazır mıyım ki?
- …. ile evleneceğim ama onunla düşüncelerimiz birbirine uyuyor mu acaba?
- Ona karşı hissettiğim duygular pozitif duygular mı?
- Onunla sağlıklı ve mutlu bir aile hayatı kurabilecek miyim?
- Evliliğimizde yaşanacak sorunlar ile mücadele edebilecek gücümüz var mı?
- Karakterlerimiz birbiriyle uyumlu mu?
- İyi birer ebeveyn olabilecek miyiz?
- Flört süremizde onu yeterince tanıyabildim mi?
- Onu sadece sevmek yetmez, saygı da duyuyor muyum?
- Duygularımı ve düşüncelerimi ona şeffaf bir şekilde aktarabiliyor muyum?
- O gerçekten çekici biri mi?
- Onu farklı şartlarda ne tepki vereceği konusunda gözlemledim mi?
- Evlilikte ailelerin de önemi büyük. Ailelerimiz de anlaşabilecek mi acaba?
Yukardaki soruların yarısı veya daha fazlasına “evet” cevabını verdiyseniz evlenmeye hazır olduğunuzu söyleyebiliriz.
Evlilikte Pişmanlık Yaşayanların Ortak Özellikleri
- Evlilik öncesinde partnerlerinde var olan sorunları önemsemezler
- Evlilik öncesinde ilişkideki sorunları önemsemezler
- Evlilik ile alakalı gerçekçi olmayan ve hayalperest düşünceleri vardır
- Partnerinin tabiatı yerine fiziksel özelliklerine odaklanmayı tercih ederler
- Aşkın tüm sorunları çözmeye gücünün yeteceğine inanırlar
Evlenmeden önce partnerlerinde var olan sorunları görmezden gelen kişiler evlilik sonrası süreçte zaman zaman pişmanlıklar yaşayabilirler. Örneğin; sevgiliyken kumar bağımlılığı sorunu olan partnerinin kumar sorununu görmezden gelen kişi, evlendikten sonra bu sorunla yüzleşmeye başlar ancak soruna müdahale etme konusunda geç kalmış olabilir. Öte yandan, flört döneminde dahi defalarca aldatılan kişi bu durumu o dönemde önemsemez ve evlilikle birlikte partnerinin sorumluluk alacağını ve bir kez daha aynı sorunu yaşamayacağını düşünebilir. Ancak genellikle gördüğümüz vakalarda ise tam tersi gerçekleşir ve aldatmalar devam eder. Bu da aslında patolojik bir soruna işaret edebilir. Aldatma durumunda neler yapılabileceği ile ilgili yazımızı okumak için TIKLAYIN.
Bazen partnerlerden birinin evlilik ile ilgili çok da gerçekçi olmayan beklentileri olduğunu görmekteyiz. Örneğin; 2000’li yıllarda modern şehirlerimizde beyaz atlı prensleri beklemek hiç gerçekçi olmamalı. Bu noktada, beklentilerin de evlilik öncesinde partnerler arasında detaylı şekilde konuşulması tavsiye edilir. Böylece partnerlerin hayal kırıklığı yaşamasının da önüne geçilebilecektir. Karakter ve davranışların yerine sadece fiziksel özelliklerin odak noktası olması da zamanla evlilikte mutsuzluğu getirecektir.
Örneğin; sadece gür saçlı diyerek uyumu olmayan biriyle evlenen kişi, eşinin ilerleyen zamanlarda saçları döküldüğünde hayal kırıklığı yaşayabilir. Bu da evliliğin çatırdamasına sebep olacaktır. Fiziksel özelliklerin hem partner seçiminde hem de evlilik kararında önemli bir kriter olması kaçınılmazdır ancak tek kriter fiziksel özellikler olmamalıdır. Aşk, ne yazık ki tüm sorunları çözemez. Aşk, çiftler arasında kesinlikle olması gereken bir duygudur ancak tek duygu değildir. En az aşk kadar sevgi, saygı, ilgi, şefkat, dürüstlük, güven, bağlılık, sadakat, hoşgörü, vefa ve sabır da var olmalıdır. Saydığımız bu duyguların yokluğunda aşk da ilişkiyi toparlama konusunda çaresiz kalır.
Evlilik Öncesi Plan Yapmak
Yukardaki bilgiler ışığında evliliğe hazırlanan çiftlerin bir plan yapmasını önermekteyiz. Evlendikten sonra boş zamanlarında neler yapmayı planladıklarını not almalarını öneririz. Bazen kendilerine zaman ayırırken bazen de birlikte gerçekleştirecekleri ortak aktiviteleri de planlarına ekleyebilirler. İş hayatının ilişkilerini nasıl etkileyebileceğini konuşmaları oldukça önemlidir. Örneğin; partnerlerden birinin işi gereği sürekli mesaiye kalma ihtimali konuşulabilir. Yakın zamanda bebek sahibi olma ile ilgili planlar üzerine de konuşulmalı ve mümkünse ortak bir zaman da belirlenmelidir.
Geldik ev işlerine. Özellikle birçok erkek için zor bir durum. Evlilikte partnerlerin ev işlerini paylaşımı da önemli bir konu olacaktır. Örneğin; çamaşırların yıkanması, ütünün yapılması, yemeğin hazırlanması ve alışverişin yapılmasından kimlerin sorumlu olacağı mutlaka önceden belirlenmelidir. Eve yapılacak harcamalardan kimlerin sorumlu olacağı da önemli bir konudur. Bazı çiftler, bir partnerin kazancıyla giderlerin ödenmesini tercih ederken bazı çiftler de giderleri karşılamak için geliri bölüşürler. Bu tamamen çiftin kendi kararıdır ancak bu tercihin de evlilik öncesinde konuşulması gerekir.