Öfke, üzüntü, korku veya mutluluk gibi çok doğal ve hayatımızda her daim olacak bir duygudur. Öfke duygusuna sahip olmayan insan yoktur. İnsanın doğasında öfke vardır ve var olacaktır. Öfke, kişi çevresindekiler tarafından engellendiğinde, kırıldığında, haksızlığa uğradığında veya tehlike altında olduğunu hissettiğinde ortaya çıkar. Bu tetikleyici durumları yaşayan kişi çevresindekilere kızabilir, saldırabilir ve hatta şiddet bile uygulayabilir. Tam da bu noktada öfke tehlikeli bir hal almaya başlar. Aksi takdirde kontrol edildiğinde kişi için gerekli ve doğal bir duygudur. Hepimizin öfkeleneceğini belirttik ancak bazılarımız öfkemizi kontrol altına alabilirken bazılarımız öfkenin esiri olmaktadır. Yazımızın devamında hepimizi öfkelendiren durumları inceleyeceğiz.
Bizi Öfkelendiren Şeyler
Partnerler arasında yaşanan sorunlar en önemli öfke nedenlerindendir. Öfke patlamalarının en sık görüldüğü durumlar eşler arasındaki anlaşmazlıklardır. Eşlerden birinin çok fazla dargınlıklar yaşaması ve sağlıklı tartışma ortamının olmaması önemli bir öfke nedenidir. Partnerlerin birbirine saygı duymadığı ailelerde öfke patlamaları çok sık görülür. Ayrıca partnerlerin arasında kıskançlık varsa öfkenin olmaması beklenemez.
Özgürlüğümüz Kısıtlandığında
Kişileri en çok öfkelendiren durumlardan biri de kısıtlanma halidir. Özgürlükleri kısıtlanmış bireyler öfke patlaması yaşama konusunda her zaman daha riski durumdadır. İş ortamı kişilerin en çok öfkelendiği yerlerdendir. Farklı karakterlere, kültürlere ve inanç sistemlerine sahip bireylerin bir araya geldiği iş ortamında yaşanan çatışmalarda öfke çok önemli bir faktördür. Özellikle üzerinde baskı hisseden çalışanların hem çalışma arkadaşlarına hem de işverenlerine öfkeli davranışlar sergilemeleri oldukça olasıdır.
Trafikte
Koşulları değişmekle birlikte insanların öfke duygularının en çok tetiklendiği durumlardan biri de trafiktir. Özellikle İstanbul trafiğinde iş çıkış saatlerinde öfke patlamalarının tartışmalara, yaralamalara ve hatta ne yazık ki ölümlere dahi yol açtığını görmekteyiz. Bunlara ek olarak, özellikle aile içinde sorumluluk almayan bireyler diğer aile üyelerinde öfke patlamalarına sebebiyet verebilir. Patolojik bir rahatsızlığı olsun ya da olmasın haksızlığa uğrayan insanlar öfke tepkisini ortaya koymaktadırlar. Herkesin eşit kabul edildiği ortamda bazılarına diğerlerine göre farklı davranılması haksızlık hissini ortaya çıkarır. Birçok kişiyi en çok öfkelendiren uyaranlardan biri de hakaret edilmesidir. Hemen hemen herkes kendisine veya sevdiklerine küfredilmesi durumunda öfkelenir ancak bazıları öfkelerini kontrol altına alamazlar. İşlenen suçların ciddi bir kısmı küfür sonucu öfke patlamaları sayesinde gerçekleşmektedir.
Haksızlığa Uğradığımızı Düşününce
Kişi hak ettiğini düşündüğü ancak adaletin sağlanamadığı durumlarda öfke tepkisinin görülmesi kaçınılmaz hale gelir. Adalet öfke duygusunun ortaya çıkmasında hem toplumsal hem de bireysel yönden çok etkili bir kavramdır. Örneğin; bir kadın cinayeti haberinin ardından toplumun hemen hemen her kesiminden insan anlık öfke patlamalarıyla duruma isyan edebilmektedir. Cinayeti işleyen suçlu kişinin yeterli cezayı almadığı durumlarda yine bireysel öfkenin yanı sıra toplumsal öfke de ortaya çıkar. Genellikle toplumsal öfke devlet sisteminin iyi işlemediği, aksaklıkların sıkça gündeme geldiği ve gelişimini tamamlayamamış topluluklarda daha çok görülmektedir.