İntihar, kişinin yaşamına istemli şekilde son vermesidir. İlkel çağlardan beri süregelen bir sorun olan intihar sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015 verisine göre yılda ortalama 800.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Bu hesaplamalara göre dünyada her 40 saniyede bir olmak üzere bir kişi intihar ederek yaşamını sonlandırmaktadır. Uzmanlara göre intihar kaynaklı ölüm sayısının 2030 yılında 1 milyondan fazla olacağı düşünülmektedir. İntihar eden kişilerin çok büyük çoğunluğu ise intihar girişiminde bulunmakta ancak hayatını kaybetmemektedir. İntihar girişimlerinin ise ölen kişi sayısının 20 katına eşit olduğu belirtilmektedir. Dünyada her yıl bu kadar çok kişinin intihar girişiminde bulunduğu ancak yaşamını yitirmediğini düşünürsek intiharın toplumsal olarak ne kadar ciddi bir sorun olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Peki, intihar öngörülebilir mi? Öngörülebilir ve önceden risk tespit edilebilirse, intihar riski bulunan kişiye karşı ne yapılabilir? Yazımızın devamında bu konu çerçevesinde intiharın alarm sinyallerini inceleyeceğiz.
İntihar Edeceğini Söylüyorsa Dikkat Edin…
İntihar ile alakalı en önemli yanlış bilgilerden biri, kişinin çevresine intihar edeceğini söylüyorsa aslında intihar etmeyeceği düşüncesidir. İntihar edeceğini söyleyen kişi gerçekten de intihar edebilir. Bu risk yakınları tarafından göze alınamayacak kadar önemlidir. İntihar, bir yardım çığlıdır. Kişi aslında çevresinden bir yandan da yardım istiyordur. Ancak bu durumu kişinin gerçek amacının kendisini öldürmek olmadığı yönünde değerlendirmek oldukça tehlikelidir. Kişi intihar edeceğinden bahsetmişse veya intihar düşüncelerini bir yere yazmışsa, bu durum acilen bir alarm sinyali olarak değerlendirilmelidir.
Depresyon Varsa Dikkat Edin…
Majör depresyonda intihar görülme sıklığı ortalama %9 ila %15 arasındadır. Bu nedenle intihar riskini öngörebilmemiz için de majör depresyon bulgularına bakmamız gerekecektir. Majör depresyonda intihar oranları oldukça dikkat çekicidir, bu sebeple de kişinin yakınları ve ruh sağlığı uzmanının her majör depresyon vakasında bu durumu değerlendirmesi gerekir. Bu nedenle kişinin iştahında artış ya da azalışa bağlı olarak ağırlığının %5’inden fazla kilo alma veya verme hali varsa bu çevresindekilerde şüphe uyandırmalıdır. Buna ek olarak, majör depresyonda uyku sorunları baş gösterir. Depresyon tanısı alabilecek kişilerin %80-85’inde uykusuzluk görülürken, %15-20’sinde de aşırı uyku sorunu baş göstermektedir. Uykusuzluk yaşadığını belirten depresif hastalar, uykuya dalmakta zorluk yaşarlar. Ayrıca gece saatlerinde sık sık uykudan uyandıklarını ve tekrar uykuya dalmakta da zorlandıklarını belirtirler. Her zaman yaptığı rutin işlere karşı ilgisini kaybetmekle beraber rutini yerine getirmekte de zorlanırlar. Kişi kendini artık üzgün ve çaresiz hissetmektedir. Majör depresyonun saydığımız bu belirtileri de birer intihar alarm sinyalidir ve öngörülmelidir.
İçine Kapanıyorsa Dikkat…
Kişi eskiye göre aile üyelerinden, arkadaşlarından ve sosyal yaşantısından uzaklaşıyorsa, intihar riski mutlaka değerlendirilmelidir. Kişi artık evden çok fazla çıkmamaya başlar ve içine kapanır. Yakın arkadaşları ile dışarda buluşmamaya ve eskiden gerçekleştirdiği aktivitelerden uzak kalmaya başlar. Bu belirtiler depresyonun en tipik göstergeleridir. Kişi yaşamından ve yaptıklarından hiç zevk almamaya başlamıştır. Bu nedenle içine kapanır ve hiçbir aktiviteye katılmaz. Zorla bu aktiviteleri gerçekleştirmesi konusunda ısrarlar olursa da isteksizliği yüzünden okunur. Özellikle aile üyelerinin bu gözlemi yapması oldukça önemli ve müdahale için gerekliliktir.
Ani İyileşme Varsa Dikkat…
Depresyondaki kişinin yakınlarının özellikle dikkate alması gereken bir konu da uzun süren depresif dönemi takiben aniden gelişen bir iyileşme döneminin varlığıdır. Depresif kişinin çevresindekiler depresyon belirtilerinin ortadan kalkması ile birlikte kişinin tamamen düzeldiğini düşünürler ancak ani gelişen bu iyileşme durumu intihar gelişimi için kişilere bir fikir verebilir. Ayrıca kişide alkol, madde veya ilaç kötüye kullanımı ortaya çıkmışsa veya son zamanlarda artış göstermişse, intihar riski için bir gösterge olabilir. Depresyon ve madde kullanım bozukluğu eştanıları olan kişiler, kullandıkları maddeyi yüksek dozda alarak intihar etme yolunu da tercih edebilirler.
Ölüm Üzerine Konuşmalar Varsa Dikkat…
Yakınlarının kişinin son zamanlarda değindiği konulara dikkat etmesi önemlidir. Özellikle son zamanlarda ölüm üzerine konuşmaya başladıysa veya ölüm düşüncelerini size aktarıyorsa, intihar kapıda olabilir. Ayrıca özellikle ileri yaşlardaki kişilerde vasiyetini yazma vb. girişimler de önemli intihar göstergelerindendir. Ölümünden sonra kime neyi bırakacağını düşünmekte ve bununla alakalı planlar yapabilmektedir. Bu gibi planlar mutlaka ailesi veya yakınları tarafından dikkate alınmalıdır. Bazı ileri yaştaki intihar riski bulunan kişilerde vasiyet yazma vb. durumlar normal karşılandığı için yakınları tarafından bu gelişme atlanmakta ve ne yazık ki intihar gerçekleşebilmektedir.
İntihar önlenebilen bir durumdur ancak intihar riski olan kişinin yakınlarının intihar için alarm sinyallerini bilmeleri çok önemlidir. İntihar, anlık yaşanan bir süreç değildir. Birçok kişi intihar eylemini anlık ve dürtüsel şekilde alınmış bir karar olarak düşünmektedir ancak intihar bir plan doğrultusunda alınan uzun vadeli bir karardır. İntiharı önleyebilmek için intihar riski olan kişinin yakınlarının intihar öncesi beliren alarm sinyallerini bilmeleri ve önlemlerini alarak intiharı önleme konusunda destek olmaları beklenir.