3 Başlıkta Kadın Erkek Eşitliği: Aslan Kızım Cici Oğlum
Aslan kızım, cici oğlum… Bu söze ünlü oyuncu Sumru Yavrucuk’un yazdığı bir dergi yazısında denk geldiğimizden beri ne kadar da anlamlı olduğunu fark ettik.
Ülkemizde hala sayısı azımsanmayacak kadar ebeveyn çocuklarının cinsiyetine göre farklı ebeveyn tutumları sergileyebiliyorlar. Bu tutumlar çoğu zaman aslında masum lakaplar ile başlayabiliyor ancak bir süre sonra tutum değişimlerine dahi yol açabiliyor.
Aslında kadın erkek eşitliği bilinci (aslında eşitsizliği) tam olarak da burada başlıyor. Yazımızın devamında erkek ve kız çocuklara nasıl farklı davranıldığını ve bunun hangi sonuçları doğurduğundan bahsedeceğiz.
Kadın Erkek Eşitliği Sağlanır Mı?
Bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. Evet çünkü nesiller değişiyor ve hayır çünkü nesiller değişse de geçmişimiz bizi bırakmayabiliyor. Kadın erkek eşitliği konusu ise uzun bir süredir konuşuluyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile kadın erkek eşitliği sağlanabiliyor mu?
Kadına bakış ile erkeğe bakış sadece doğu toplumlarında mı farklı? İşte bu soruların cevapları kadın erkek eşitliği ile ilişkili sorunları aydınlatabilir. Ülkemizde kadın erkek eşitliği ile ilgili gelişmeler yaşanmış olsa da hala geçmişin izleri tam olarak silinmemiş durumda.
Farklı coğrafyalarda farklı şekilde kendisini gösteren ayrımcılık belki de en çok eğitim sorunuyla göz önüne çıkabiliyor. Çok çocuklu bir ailede kız çocukları belli bir yaştan sonra okula gönderilmek yerine evlendirilirken erkek çocukları için ise okuması isteniyor.
Günümüzde dahi bu bakış açısı farkları nedeniyle birçok kız çocuğu hayallerini ve hedeflerini ertelemek ya da tamamen yıkmak zorunda kalabiliyor.
Kadının rolü ile erkeğin rolünü değerlendirmek kadın erkek eşitliği ile ilgili değerlendirmede önemli bir aşama olabilir. Yazımızın devamında işte bu nedenle kadın erkek eşitliği konusuna kadın ve erkek rolü üzerinden değineceğiz.
Aslan Oğlum Benim...
Sadece erkekler mi aslandır? Dişi aslan yok mudur? Eğer doğada sadece erkekler aslan oluyorsa, yavru aslanlar erkek aslanların çiftleşmesi sonucu mu dünyaya geliyorlar? Aslan, güç simgesi olup ormanların kralıdır. Peki bu ormanları sadece erkekler mi yönetir?
Bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz ancak yüzyıllar boyu süregelmiş toplumsal öğretiler sebebiyle cevapları göz ardı ediyoruz. Özellikle erkek çocuk annelerinin oğullarını yetiştirirken sergiledikleri davranışlar ile kızlarına karşı tutundukları tavır ne yazık ki aynı olmuyor.
Bu durum elbette ki kız çocuklarının sevilmemesi ile ilgili değildir. Toplumda erkeğe yüklenen anlam ve rol nedeniyle toplumsal öğretiler ile bu roller nesillerden nesillere aktarılıyor. Erkek aslandır, kız ise ceylan. Bu ne kadar gerçek? Hiç kırılgan erkek veya güçlü karaktere sahip kadın yok mu?
Ah Cici Kızım...
Kız çocuğu yetiştirilirken ise ona sürekli bir çiçek gibi davranılır. Çiçekler narindir ancak çiçeklerin sürekli ilgi ve bakıma ihtiyacı vardır. Kız çocuğu yetiştiren aileler kız çocuklarını pamuklara sararken erkek çocuklarını ise daha serbest yetiştirebiliyorlar.
Erkek çocuklarını Serengeti Milli Park’ında aslanlar gibi yetiştirirken kız çocuklarını ise tehlikelere karşı korumak adına ceylanlar gibi yetiştirebiliyorlar. Kadın erkek eşitliği toplumun öğretilerini yenemediği sürece de bu durum böyle gidecek gibi gözüküyor.
Ormanların Kraliçesi Olmaz Mı?
Erkek çocukları yetiştirirken onlara farklı ve olağanüstü güçler atfetmek çocukların yetişkin yaşamlarında ciddi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Kendisini kadınlardan üstün gören ve kadınlara karşı davranışlarına sınır koyamayan erkek modeli ile sonuçlanabilir.
Günümüzde kadına karşı şiddetin de önemli sebeplerinden biri erkek çocuklarının yetiştirilme tarzıdır. Örneğin; kendisini kadınlardan üstün gören ve kadınları ikinci sınıf insan konumuna koyan bir erkek fiziksel ve psikolojik şiddet hakkını da kendisinde görür.
Bazı şiddet vakalarında gördüğümüz şey erkeğin kadını adeta bir nesne olarak görmesi ve onun da kendisiyle eşit haklara sahip bir birey olduğunu unutmasıdır.
Belki de bu eşitliğin ailesi tarafından hiç öğretilmemiş olmasıdır. Özetle, erkek ve kız çocuklar eşit şekilde yetiştirilmelidir ki toplumda kadın erkek eşitliği konusunda gelişme sağlayalım.
Toplumsal roller her zaman olması gerektiği gibi yansıtılmamaktadır. Belki iyi niyetli amaçlarla kadın erkek eşitliği sağlamak için izlenen yöntemler de eşitsizliğe yol açmaktadır.
Kız çocuklarını ayrıcalıklarla yetiştirip daha sonra toplumda ayrıcalık beklemesini istemek de erkekleri güç simgesi olarak yetiştirmek de yanlış bir yöntemdir. Toplumda kadın ve erkek rollerini dağıtımı kadın erkek eşitliği oluşumunda sorunlar yaratmaktadır.