Skip to content Skip to footer

Kadına Şiddet ve Etkileri

Şiddet, farklı nedenleri, farklı çeşitleri ve farklı sonuçları olan bir sosyal olgudur. Her sosyokültürel ve sosyoekonomik yapıdan kişi şiddet mağduru olabilir. Bu yazımızda kadına yönelik şiddetin kısa ve uzun vadedeki etkilerini inceleyeceğiz. Şiddetin etkilerine geçmeden önce kısaca kadınların şiddete ne şekillerde maruz kaldığını açıklamak istedik. Şiddet deyince birçok kişinin aklına ilk olarak kadının eşi, babası, abisi veya başka bir aile üyesi tarafından fiziksel olarak darp edilmesi gelir. Ancak şiddet sadece fiziksel yolla gerçekleşmez. Şiddet, yumruklanma, tokatlanma, bıçaklanma vb. fiziksel şekillerde olabileceği gibi para karşılığı ilişkiye zorlama, iradesi dışında cinsel ilişkiye girmeye zorlama vb. cinsel yolla da olabilir. Bu tür uygulanan şiddete cinsel şiddet denir. Ayrıca maddi imkanları elinden alma vb. yöntemler ile uygulanırsa ekonomik şiddet, eve hapsetme, hakaret etme vb. yöntemlerle uygulanırsa da psikolojik şiddet adını alır.

Şiddet Sonucu Ölüm

Şiddet, maruz kalan mağdur üzerinde kısa ve uzun dönemde bazı olumsuz etkilere sebep olur. Öncelikle fiziksel şiddet sebebiyle mağdur kadın ciddi şekilde yaralanabilir ve hatta hayatını kaybedebilir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan alınan veriye göre 2019 yılında ülkemizde 474 kadın uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetti. 2013 yılında kadın cinayetleri konusunda farkındalık yaratmak için sanatçı Zeren Göktan tarafından dijital bir anıt yapıldı. www.anitsayac.com adresi üzerinden ulaşılarak 2008 yılı ve sonrasında her sene öldürülen kadınların isimleri, demografik bilgileri ve ölüm haberlerini işleyen gazete kupürlerine ulaşılabilmektedir. Bu siteden aldığımız verilere göre 10 Nisan 2020 itibariyle bu yıl 66 kadın şiddet kurbanı olmuştur.

Şiddetin Ruhsal Sonuçları Olur

Fiziksel sonuçlara ek olarak şiddet mağdurlarında bazı ruhsal etkiler de görmekteyiz. Uyku bozuklukları da bu ruhsal etkilerden sadece biridir. Uzun yıllar şiddete uğramış kadınlarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu görülme sıklığı oldukça yüksektir. Travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine de baktığımız zaman birçok şiddet mağdurunda görülen uykusuzluk veya uykuya dalsa dahi kabuslar ile uyanmanın var olduğunu belirtmeliyiz. Birçok şiddet mağduru kadın, şiddet uygulanan anların benzerini kabuslarında gördüklerini ve uykularından sıçrayarak uyandıklarını ifade etmektedirler.

Şiddet Sonucu Yeme Bozukluğu

Kadına yönelik şiddetin bir diğer olumsuz etkisi de kişilerde bir süre sonra ortaya çıkan yeme bozukluklarıdır. Yeme bozuklukları, özellikle genç kadınlarda daha sık gördüğümüz, yeme davranışlarının bozukluğu ile karakterize olan bir ruhsal bozukluktur. Yeme bozukluklarına fiziksel, ruhsal, sosyal bazı etkenlerin yanı sıra kişilik özellikleri ve travma geçmişi de sebep olabilmektedir. Şiddetin farklı türleri olduğundan bahsetmiştik. Yeme bozukluklarına sebep olarak bu farklı şiddet türlerini inceleyelim. Yeme bozukluklarına ihmal ve ilgisizlik gibi öğelerle psikolojik şiddet sebep olabilmektedir. Buna ek olarak, uzun süreli fiziksel şiddet ve cinsel şiddet de yine yeme bozukluklarına sebep olmaktadır.

Öğrenilmiş Çaresizlik

Şiddet mağduru kadın bir süre sonra şiddet karşısında sessiz kalmaya başlayabilir. Şiddet uygulayan kişiye karşı mücadele vermek ve direnmek noktasında kendisini yetersiz hissedebilir. Öğrenilmiş çaresizlik şeklinde görülebilecek kadının bu davranışı şiddetin sıklığı ve boyutunu da değiştirebilir. Örneğin; yıllardır eşinden şiddet gören bir kadın artık mücadele etmekten ve karşı koymaktan bıkmıştır. Yıllardır şiddet gördüğü için bu durumun hep böyle gideceğini düşünmektedir. Bazı durumlarda da geçmiş yıllarda eşinden şikayetçi olmuş ancak eşine herhangi bir yasal yaptırım uygulanmayınca karşı koymaktan vazgeçenlere ne yazık ki oldukça sık rastlıyoruz.

Şiddet Sonucu Kaygı

Bazı kadına şiddet vakalarında da mağdurun kendini koruma amacıyla şiddet uygulayan tanıdığını öldürdüğünü görmekteyiz. Her ne kadar hukuken ceza indirimi alınsa da kişinin kendini koruma amacıyla işlediği cinayetin ardından da travma geliştiğini bazı durumlarda görebiliyoruz. Şiddet mağdurunun her an ciddi fiziksel yaralanmalara açık olması sebebiyle yaşadığı korku süreklilik arz etmektedir. Buna ek olarak, süregelen şekilde şiddet gören kadında kaygı seviyelerinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Uzun süreli şiddete maruz kalan kadınlarla yapılan bir çalışmada, kadınların şiddet gördükleri ortamdan uzaklaşıp bakımevine alındıklarında ise kaygı düzeylerinin azalmaya başladığı belirtilmiştir.

Şiddet ve Depresyon

Uzun süreli şiddet mağduru kadınlarda hayattan keyif alamama ve diğer majör depresyon belirtilerini gösterdikleri bilinmektedir. Majör depresyonun tedavi edilmediğinde intihara sebep olduğunu biliyoruz. Süregelen şekilde şiddet gören kadınlarda da hiç şiddet görmeyenlere göre intihar oranlarının daha yüksek olduğunu belirtmeliyiz. Şiddet ortamından uzaklaşamayan ve şiddet görmeye devam eden kadınlarda geleceğe dair umudun kaybı, çaresizlik, hayattan keyif alamama, yeme bozuklukları sonucu ya aşırı kilo alımı ya da aşırı kilo verme, uyku sorunları vb. tüm depresyon belirtilerini görebilmekteyiz.

Şiddet Gördükçe Alkol Alır

Şiddet gören veya geçmişinde şiddet öyküsü olan kadınlarda alkol veya madde kullanımı daha fazladır. Bağımlılığın oluşumu oldukça sinsidir. Şiddet gören kadın alkol alır ve gerek fiziksel ağrılarını gerekse ruhsal açıdan yaşadıklarını unutur. Ancak bu unutma sadece alkol etkisindeyken geçerlidir. Bir süre sonra alkol kullanımının sıklığı ve miktarı arttıkça kişi alkol almadan duramaz hale gelir. Şiddet gördükçe alkol almaya, alkol aldıkça şiddet görmeye devam eder ve sonucunda alkol bağımlılığı gelişir. Alkol ve madde kullanan şiddet mağdurları, alkol ve maddeyi bir başa çıkma yöntemi olarak görmekte ve bu şekilde bağımlı olmaktadırlar.

Özgüven Sorunu Yaşar

Duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalan kadının özgüveni kaybolur. Kadın kendini değersiz ve yetersiz hissetmeye başlar. Örneğin; eşi tarafından devamlı şekilde eleştirilir ve bu da kadında suçluluk duyguları oluşmasına sebep olur. Kadın böylece kendini her durumda suçlu hissetmeye başlar. Ne yapsa ne etse eşi onu hep aşağılayacak ve küçük düşürecektir. Şiddet gören kadınlarda gördüğümüz fiziksel yaralanmalar sadece maruz kalınan şiddetin kısa vadeli fiziksel sonuçlarıdır. Yukarda saydığımız gibi, süregelen şiddetin sonuçları arasında fiziksel yaralanmalar, ölüm, travma, uyku ve yeme sorunları, alkol ve madde kullanımı, intihar, depresyon, özgüven kaybı ve yetersizlik sayılabilir. Bu sebeple şiddet gören kadınların şiddet ortamından uzaklaştırıldıktan sonra mutlaka ruhsal açıdan da desteklenmesi gerekmektedir.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.