Anksiyete (kaygı) bozukluğu, kişinin gerçekte herhangi bir tehdit veya tehlike olmamasına rağmen kendisini tehlikede hissettiği bir kaygı halidir. Hepimiz kendimizi zaman zaman kaygılı hissederiz ve bu durum çok doğaldır. Ancak kaygı bozukluğu kişinin kaygı seviyesinin tetikleyici olay sona ermesine rağmen normale dönmemesi ile belirgindir. Kişide anksiyete (kaygı) bozukluğu varsa bazı tetikleyiciler sebebiyle anksiyete atakları alevlenebilir. Bu atakları alevlendiren etkenlere tetikleyiciler diyoruz. Bu tetikleyicilerden biri de kafeindir.
Kafein Nasıl Bir Maddedir?
Kafein ilk kez Alman kimyager Friedich Ferdinand Runge tarafından 1819’da bulunmuştur. Kafein, guaranin olarak da adlandırılan bir alkaloiddir. Kafein kahvede, çayda, kolada ve kakaoda bulunmaktadir. Acı bir tada sahip olan kafein kolaya tadının değişmesi için konulmaktadır. Kafein kişi tarafından alındığında merkezi sinir sistemine etki eder. Beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırma özelliğine sahip olan kafein bu nedenle uyarıcı bir maddedir. Ayrıca solunum sistemi uyaranı olan kafein kalp atış hızını arttıran bir özelliğe sahiptir.
Kafeinin Fazlası Zararlı
Normal kafein seviyeleri kişide anksiyete (kaygı) sorununu tetiklememektedir. Her şeyin fazlası zarar sözünü hatırlatırcasına kafein tüketiminin de fazlası kişiyi daha kaygılı hale getirir. Kafein anksiyete bozukluğu bulunan kişiler için en sık karşılaştığımız tetikleyicilerden biridir. Fazla miktarda alınan kafein ise kişinin yaygın anksiyete bozukluğu ve panik bozukluk gibi ruhsal rahatsızlıklarını önemli ölçüde tetikler. Kahve kafeinin en yüksek olduğu sık tüketim ürünlerinden biridir. Toplumumuzda özellikle çay başta olmak üzere kahve ve kola hatırı sayılır boyutlarda tüketilmektedir. Kaygı bozukluğu yaşayan birçok kişi de bu alışkanlıklarından kopamamakta ve gün aşırı aşırı miktarlarda kafein almaktadırlar. Kaygı bozukluğu tedavisinde kişinin yaşamı düzenlenirken çay, kahve, kola vb. içeceklerin tüketimi sınırlandırılır. Günde 5 bardak çayın üzerinde tüketim kişinin anksiyete sorununu önemli ölçüde tetiklemektedir. Bu nedenle 5 bardak çaydan fazlasını kesinlikle içmemenizi önermekteyiz.
Ne Kadar Kafein Alınmalı?
Kaygı bozukluklarında kişinin yakınmalarını kendi başına gözlemlemesi de oldukça önemlidir. Genel tavsiye 5 bardak çayın geçilmemesi üzerine olsa da bu durum bazı vakalarda değişebilir. Bu nedenle 5 bardağa varmadan dahi anksiyete tetikleyicisi olduğu görüldüğünde çay ve kahvenin kesilmesi önerilir. Siyah çay yerine 2-3 bardağı geçmeden yeşil çay içilmesi de kişinin kaygı seviyesinin artmaması için önerilebilir. Özetle, anksiyete (kaygı) bozukluğu yaşayan kişilerde kafein içeren çay, kahve, kola vb. içeceklerin tüketimi mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Ortalama 5 bardağın üzerine çıkıldığında kaygı sorununun tetiklendiği bilinmelidir.