Psikoloji biliminin üzerinde uzun zamandır çeşitli araştırmalar yaptığı konulardan biri de kişisel alandır. “Kişisel alan” terimi genellikle bir sosyal, aile veya iş ortamında iki kişi arasındaki fiziksel mesafeyi ifade eder. Araştırmalar, insanların başkalarının varlığında kendilerini rahat hissedememelerini sağlayan fiziksel bir yakınlık bölgesi olduğunu tespit etmiştir. İnsanlar, bir yabancıya fiziksel olarak yakın olmaktan başka seçeneği olmadığı zamanlarda ( kalabalık bir otobüste ya da asansörde ), yakınlığın bir sorun haline gelmesini önlemek için bir çeşit görünmez bariyer oluşturlar. Kişisel alan, herhangi bir ilişki için insanların kendi etrafında oluşturduğu görünmez bir kalkan olarak düşünülebilir. Sizinle kalkanınız arasındaki mesafe, kişiyi ne kadar iyi tanıdığınız, o kişiyle olan ilişkiniz, ona ne kadar güvendiğiniz ve kültürünüz gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye değişir.
Kişisel alan zaman zaman bölgesel boyuta da ulaşabilir. Örnek vermek gerekirse, kişi bir sınıfta veya toplantıda belirli bir koltukta oturmaya alışkınsa, bir seferliğine bile olsa koltuğa başka biri oturduğunda, o kişinin kendi alanını işgal ettiğini düşünerek rahatsızlık duyabilir ve muhtemelen bir dahaki sefere aynı durumun yaşanmaması için daha erken gidecektir.
Kişisel Alanınızı Nasıl Koruyabilirsiniz?
Bir bireyin ne kadar kişisel alana ihtiyaç duyduğunu belirlerken göz önünde bulundurulması gereken bir takım faktörler vardır. Bireylerin önceki deneyimleri, kültürel geçmişleri ve kişilerle olan ilişkileri gibi faktörlere dayalı olarak kişisel alan belirlenebilir. Örneğin, bir birey partnerine aşırı derecede yakın olmaktan rahatsızlık duymazken, bir iş arkadaşı çok yaklaştığında uzaklaşabilir ve kendini rahatsız hissedebilir. İnsanların koyduğu fiziksel sınırlara dikkat etmek, kişinin kişisel mesafe tercihi hakkında ipuçları vermeye yardımcı olabilir.
Kişisel Alanın Kültürlerarası Etkileri
Kişisel alanın etkileri geniş kapsamlı olabilir. Etkileşimlerin kalitesi, kişilerarası ilişkilerin kalitesi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Farklı boyutlardaki kişisel alanlara sahip iki kişinin etkileşimi yanlış anlaşılmaya neden olabilir. Örneğin, bireyci kültürdeki bir ülkenin üyesi (ABD vatandaşı) muhtemelen daha geniş bir kişilerarası mesafeyi tercih ederken, kollektivist bir ülkenin üyesi (Hindistan vatandaşı) muhtemelen daha dar bir kişilerarası mesafesi tercih edecektir. Bu iki üye etkileşime girdiğinde, Hindistan vatandaşı, ABD vatandaşının kişilerarası mesafe algısına göre çok yakın durabilirken, büyük bir olasılıkla Hindistan vatandaşı, ABD vatandaşının sohbet etmek için çok uzak durduğunu düşünecektir. Uygulamalı bir perspektif ile, kişisel alan ve yakınlık davranışı alanındaki artan bilgi birikimi, kişilerarası mesafeyi ayarlama ve insanları belirli durumlarda diğer kişilere daha yakın veya daha uzak durmaları için eğitme fırsatları sağlar. Bu, etkileşimleri yumuşatmaya yardımcı olabilir.
Özetle
Bu yazımızda psikoloji biliminin uzun yıllar üzerinde durduğu kişisel alan konusundan bahsettik. Nasıl korumanız gerektiğinden kültürlerarası etkilerinden bilgiler verdik. Umuyoruz ki sizler için yararlı olmuşuzdur.
İnsan sosyal bir canlıdır. Hayatımızın değişik alanlarında değişik sebeplerden dolayı insan topluluklarıyla iletişime geçeriz. Ancak bu herkes için kolay bir durum değildir. İnsanlarla iletişim kurarken aşırı utangaç ve çekingen misiniz? Veya çevrenizde böyle birileri mi var? o halde “Sosyal Fobi” kavramıyla tanışma zamanınız geldi. Sizler için sosyal fobi belirtilerini anlattığımız yazımızı okumak için mentaliumist.com/sosyal-fobi-belirtileri/ linke tıklamanız yeterli.
İnsanlarla iletişime geçerken çok fazla mı utanıyorsunuz? İnsanlarla iletişime geçerken aşırı stres mi yaşıyorsunuz? Bunlar sosyal fobi belirtileridir. Eğer bu sorulara cevabınız evetse sosyal fobiye sahip olabilirsiniz bunu daha net anlayabilmek için sizler için hazırladığımız sosyal fobi testini çözmenizi öneririz testi hemen çözmek için mentaliumist.com/sosyal-fobi-testi/ linke tıklayabilirsiniz.
Toplumun huzurunun sağlanması için birçok kural ve kanun mevcuttur. İnsanların çoğu bu kurallara riayet eder ve birbirinin hakkına saygı gösterir. Bazen insanlar bu kuralları çiğneyebilir ve cezasını çeker ve bir daha o cezayı yapmamaya dikkat eder. Ancak bazıları da vardır ki özellikle suç işlerler suç işlemeye meyilleri vardır. Bu insanlar anti sosyal kişilik bozukluğuna sahip olabilir. Bu tanımı yeni duymuş olabilirsiniz hemen okuyup öğrenmek için mentaliumist.com/antisosyal-kisilik-bozuklugu/ linke tıklayabilirsiniz.