Klostrofobi (kapalı alanda kalma korkusu), kişinin dar ve kapalı mekanlarda nefes alamamak, boğulmak, panik atakları geçirmekten çok fazla korkması ve kaygı duymasıdır. Kişi bu korku ve kaygı nedeniyle uçak ve asansör gibi nispeten dar ve kapalı ortamlarda bulunmaktan kaçınmaktadır. Fobiler genel anlamda değerlendirildiğinde ABD ve Avrupa ülkelerinde ortalama her 10 kişiden birini etkilemektedir. Hayatın önemli bir kısmını işgal ettiği ve sosyal yaşamı oldukça fazla etkileyebildiği için önemli bir ruh sağlığı sorunudur. Örneğin; klostrofobi sebebiyle uçağa binemediği için bir yerden diğerine seyahati adeta bir işkence şeklini alabilir. Benzer şekilde asansöre binemeyen bir plaza çalışanı her gün onlarca katı yürüyerek çıkmaktan başka çare bulamaz.
Klostrofobi Belirtileri
Nefes darlığı yaşama hissi
Nefes almakta zorluk yaşandığı hissi
Boğulacak gibi hissetme
Bayılacak gibi olma hali
Terleme ve titreme
Uyku isteği
Ağlama nöbetleri
Kaçış isteği
Sosyal Hayata Etkisi
Kapalı alanda kalma korkusu olarak adlandırdığımız klostrofobi, bu hastalığı yaşayan kişinin yaşamını oldukça derinden etkiler. Diğer birçok fobi türü gibi kişinin yaşamını zorlaştırır. Klostrofobi sorunu olan kişi kapalı ortamlardan kaçınma ihtiyacı hisseder. Kaçınmaz ise yaşayacağı hisler kendisini oldukça zorlayacaktır. Dar ve kapalı alanda nefes alamayacağını, nefessiz kalacağını ve can çekişerek öleceğini düşünür.
Çevresindeki kişilerin onlara göre daha rahat ve sorgulayıcı tavırları karşısında öfkelenebilirler. Çoğu kişi için normal olan asansöre binmek, uçakla veya metroda seyahat etmek onlar için bir zulüm olarak tanımlanabilir. Biraz önce de belirttiğimiz gibi kişiler bu sıkıntı yaratan ve korkuyu tetikleyen durumlardan kaçınma davranışı sergilerler. Kaçındıkları zaman nispeten bazı şeylerin düzeldiğini görürler. Ancak bu kaçınma davranışları kişinin yaşamını büyük ölçüde olumsuz etkiler. Bir gökdelende çalışan kişi klostrofobisi sayesinde asansöre binmekten kaçınır. 25.katta çalışmasına rağmen her gün 25 katı inip çıkmak zorunda kalır. Bazen bu sebeple mümkün olduğunca öğle aralarında ofiste zaman geçirmeye çalışır.
Çoğu zaman iş arkadaşlarının bu durumu öğrenmesini istemez çünkü dışlanacağını düşünür. Bu sebeple herkesten gizli bir şekilde merdivenlerden inmeye çalışır. Bu durum her gün ter içinde kalmasına, dış görünümünün bozulmasına, yorulmasına ve bazı fiziksel sorunlar da yaşamasına sebep olur. Üstelik bazı vakalarda kalp hastalığı bulunan kişilerin merdiven çıkmakta da çok zorlandığını görebiliriz.
Klostrofobi sebebiyle gökdelende bulduğu ve kariyeri açısından daha iyi olacak bir iş yerine daha az katlı bir işyerini tercih edebilir. Benzer şekilde, uçağa binmekten korkan kişi denizaşırı ülkelere seyahat etmekten kaçınmak zorunda kalabilir. Yakınlık durumuna ve imkanlara göre de gemi yolculuklarını tercih eder. Örneğin; KKTC’ne 1,5 saatte uçakla seyahat etmek yerine İstanbul’dan Mersin’e 14 saatte karayoluyla daha sonra da 6 saatte gemiyle KKTC’ne gitmeyi tercih eder. Bu kaçınma davranışı da kişinin hem daha fazla yorulmasına hem daha fazla para harcamasına hem de zaman kaybetmesine sebep olmaktadır. Kaçınma davranışı her ne kadar anlık rahatlamalar sağlasa da kesin çözüm için ilaç tedavisi ve psikoterapi gerekmektedir.