Otizm spektrum bozukluğu, kişilerin sosyal etkileşim ve iletişim kurma yeterliliklerini olumsuz şekilde etkileyen, kısıtlı ilgi ve yinelenen davranışlara sebep olan gelişimsel bir bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğunun bulguları erken çocuklukta ortaya çıkmakta ancak ömür boyu sürmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi’nden alınan rakamlara göre, 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inde ve 2012 yılında her 88 çocuktan 1’inde görülürken, 2014 yılında her 68 çocuktan 1’inde görülmektedir. Ayrıca erkeklerde kızlara göre 3-4 kat daha fazla görüldüğü belirtilmektedir. Ancak erkeklere göre kızlarda daha ağır seyretmekte ve zekâ geriliğinin yine erkeklere göre kızlarda daha fazla görüldüğü belirtilmektedir. Otizm spektrum bozukluğunda çocuklarda farklı farklı belirtiler görülür ancak genel anlamda sosyal ve iletişim eksikleri ve yinelenen davranışlar göze çarpmaktadır. Otizm olan çocuklarda yaşlarına göre farklı davranışlar görülebilmektedir. Yazımızın devamında yaşlara göre değişen bu farklılıkları inceleyelim istedik.
6-9 ay arasında çocukta
- Ba ba ba veya na na na biçiminde hece yinelemeleri yoksa veya çok az görülüyorsa,
- Çocuğun karşısındayken ona gülüyorsunuz ancak tepki alamıyorsanız,
- Ona ismi ile sesleniyorsunuz ancak yine tepki alamıyorsanız,
- Kucağınıza aldığınızda ya çok tepki verir ya da hiç tepki vermez,
- Bazı oyuncaklarına karşı aşırı tepki gösteriyorsa,
- Karşısına geçip konuştuğunuzda yüzünüze bakmıyorsa,
1-3 yaş aralığındaki çocuklarda
- Siz ona gülersiniz ancak ondan karşılık alamazsanız,
- Ya 1-2 saniyeliğine göz teması kurar ya da hiç kuramaz,
- İstediği nesneyi işaret parmağı ile gösteremiyorsa,
- Ona gösterdiğiniz objeye bakamazsa,
- İsmiyle seslendiğinizde bakamıyorsa,
- Konuşması yaşıtlarına göre gecikmiş ise,
- El çırpma, sallanma vb. yinelenen ve obsesif davranışlara sahipse,
- Işıklı, parlak ve dönmekte olan objelere karşı ilgisi fazla ise,
- Oyuncaklarıyla o oyuncağın amacına yönelik oynamıyorsa,
- Akranlarıyla zaman geçirmekten kaçınıyorsa,
- Ağrıya karşı hissizlik gözlemliyorsanız,
4-5 yaşlarındaki çocuklarda
- Karşısındaki kişi ile konuşma başlatmakta ve başlatıyorsa da konuşmayı devam ettirme konusunda zorluk yaşıyorsa,
- Acayip sesler çıkarıyor veya karşısındaki kişinin söylediklerini sürekli tekrar ediyorsa,
- Yinelenen ve obsesif hareketleri varsa,
- Değişime direniyorsa, örneğin, her gün aynı elbiseleri giymek veya aynı oyuncakla oynamak istiyorsa, her yaş aralığına özel olarak otizm spektrum bozukluğu açısından ciddi bir değerlendirme yapmak gerekebilir.
Çocuğunuza Otizm Tanısını Nasıl ve Kim Koyabilecek?
Tanı, birçok vakada çok geç alınmakta ve geç tanı alan çocuk doğal olarak eğitime de geç başlamaktadır. Dışardan bakıldığında çocuğunuzun dış görünüşünün diğer çocuklardan hiçbir farkı yoktur. Farklılık dış görünüşte değil davranışlarda ortaya çıkar. Bu sebeple sadece uzman bir hekim tanı koyabilmektedir. Uzmanlar çocuğu gözlemler, gelişim testleri yapar ve ebeveynlere çocuğun gelişimi hakkında bazı sorular sorarak tanıyı koyacaktır. Çocuğa otizm tanısı koyabilmek için çocuğun en az 1 yaşına gelmesi gerekmektedir. 1 yaşından önce belirtilerin bulguların doğruluğundan emin olmak zor olduğu için tanı bu dönemden sonra koyulabilmektedir.
Erken tanı birçok diğer alan gibi otizmde de oldukça önemlidir çünkü erken tanı konan çocuğun özel eğitim süreci de hızlıca başlayacaktır. Bu sayede çocuğun ilerde diğer çocuklardan gelişimsel açıdan farkının olmaması sağlanabilmektedir. Otizm tanısını koyma yetkisine sahip uzmanlar, çocuk psikiyatristleri ve çocuk nörologlarıdır. Çocuğunuzun takibinin sağlanması ve ihtiyaç dahilinde düzenlemelerin yapılması için periyodik aralıklarla (çoğunlukla yılda 1-2 kez olmak üzere) çocuk psikiyatristlerine gitmeniz gerekir. Tanı koyma sürecinde nörolog da görev alabilmektedir. Nöroloğun bu sürece dahil olması çocuğunuzun epilepsi gibi otizmle alakalı olan bazı rahatsızlıkların varlığı durumunda çok faydalı olmaktadır.
Otizm Tanı Kriterleri
DSM V kitapçığında yer alan kriterlere göre Otizm, “Otizm Açılımı Kapsamında Bozukluk” olarak adlandırılmaktadır. Otizm, temel anlamda iki yönden yetersizlikle kendini göstermektedir.
1) Toplumsal İletişim ve Etkileşimde Güçlükler
- İlişki kurma ve sürdürmede zorlanma
- Göz kontağı kuramama
- Duyguları ifade edememe
- Etkileşim başlatma ve sürdürmede zorlanma
2) Sınırlı-Yineleyici Davranış Örüntüler (Tekrarlayıcı Davranışlar)
- Basmakalıp ve tekrarlayıcı motor hareketler
- Aynılıkta ısrar, rutine sıkı bağlılık
- Sınırlı ve yoğun ilgi alanı
- Duyusal az veya çok uyarılma