İnternet, günümüzün vazgeçilmez teknoloji öğesidir. 2019 verilerine göre dünyada internet kullanan kişi sayısı 2018 yılına göre %9 oranla artış göstererek 4,4 milyar olmuştur. Sosyal medyayı aktif kullananların sayısı üç buçuk milyarı bulmuş durumda. Bu sosyal medya kullanıcılarının 3.2 milyarı akıllı telefonlarından sosyal mecralara bağlanmaktadır. Aktif sosyal medya kullanıcılarının her yıl %10’luk artış göstermesi ise büyüme hızının yüksek olduğunu göstermektedir.
Ortalama bir insanın sosyal medyaya günde 2 saat zaman ayırdığını düşünürsek, ömrü boyunca 5 yıl 4 ayı sosyal medyada geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu sadece ortalama bir insanın günde ayırdığı süre ancak yapılan araştırmalar 20 yaş altındaki gençlerin günde 9 saate kadar sosyal medyada zaman geçirdiklerini göstermektedir.
Sosyal medya hesaplarına sahip olan ve aynı zamanda bu hesapları aktif bir şekilde kullanan herkesin bağımlı olduğunu söyleyebilir miyiz? Tabi ki hayır. Üç buçuk milyar aktif sosyal medya kullanıcısının 210 milyon kadarının bağımlı olduğu düşünülüyor; ancak bizlerin asıl kilitlenmesi gereken konu bu rakamın dünya üzerindeki diğer bağımlılıklardan fazla sayıda oluşudur. Peki kime sosyal medya bağımlısı diyoruz?
Kimler Sosyal Medya Bağımlısıdır?
Sosyal medya bağımlılığı, teknoloji bağımlılığıyla yakından ilişkilidir bu açıdan baktığımız zaman teknoloji bağımlılığı kriterlerinin sosyal medya bağımlılığı kriterleri yerine geçtiğini de söyleyebiliriz. Bir insanın sosyal medya bağımlısı olduğundan şüphelenebilmemiz için o kişinin sosyal medyada çok fazla vakit harcıyor olması gerekmektedir.
Günün çoğunu sosyal medyada geçirir
Günün çoğunu sosyal medya platformlarında geçirir. Örneğin; kişi sürekli sosyal medyada paylaşımlar yapar, ana sayfaya düşen paylaşımları beğenir, yorum yazar, aldığı beğeniler ve takipler sonucunda sevinç duyar veya hayal kırıklığı yaşar. Sosyal medya, kişinin hayatının merkezine oturmuştur.
Sosyal Medyada Geçirdiği Süre Hep Artar
Kişi, sosyal medyada git gide daha fazla zaman harcamaya ihtiyaç duyar. İlk başlarda keyifli zaman geçirmek, videolara bakmak, arkadaşlarını takip etmek veya takipçilerine bakmak için girdiği ve birkaç dakika süren bu eylemlerden aldığı keyfi alabilmek için şimdi daha fazla zaman geçirmeye ihtiyacı vardır.
Başarısız Azaltma ve Bırakma Girişimleri
Bağımlı kişiler sosyal medyada geçirdikleri süreleri bazen kendi istekleriyle, bazen de çevresindekilerin baskılarıyla azaltmak isterler ancak başarılı olamazlar. Ayrıca sosyal medyada geçirdiği zamanı kontrol edemediği için diğer işlerine zaman ayıramaz ve zaman yönetimi konusunda sınıfta kalır.
Yakınlarının Tepkisini Çeker
Sosyal medya bağımlılarında çevreden ciddi tepkiler alınır. Özellikle aile bireyleri, ailelerindeki bağımlı kişiden çok yakınırlar. Bunun dışında arkadaşlar, sevgililer ve öğretmenlerden de tepkiler gelebilir.
Harcadıkları Zamanla İlgili Yalanlar Söyler
Sosyal medyada harcanan zaman konusunda çevresine sürekli yalan söylerler. Elinden telefonu veya tableti alındığında veya internet kesildiğinde ve sosyal medyaya bağlanamadığında huzursuz, gergin ve sinirli olurlar.
Depresyon Belirtileri Gösterir
Sosyal medya bağımlılarında sıkça karşılaştığımız durumlardan biri de depresyondur. 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medya platformlarında günde 5 saat geçiren gençlerin aynı sosyal medya platformunda 1 saat zaman geçirenlere göre iki kat fazla depresif belirtileri gösterdiği belirtilmiştir. 23,500 kişi üzerinde yapılan başka bir araştırmaya göre bekar genç bayanların sosyal medya bağımlılığı geliştirme açısından diğer tüm bağımlı gruplarına göre daha riskli olduğu saptanmıştır. Düşük benlik algısı da sosyal medya bağımlılığı geliştirme hususunda oldukça etkili bir yere sahiptir.
Kendisini Benzersiz ve Üstün Görür
Sosyal medya bağımlılarında narsistik kişilik örgütlenmelerinin de büyük payı vardır. Sosyal medyayla içli dışlı olan bazı kişilerin paylaşımları incelendiğinde kendisini toplumda bulunduğu sosyal statüden daha yukarda göstermeye çalışan kişiler olduğunu görebiliyoruz.
Bu durum aslında sadece sosyal medya bağımlılarında görülmez. Aynı zamanda oyun bağımlılarında da narsisistik kişilik örgütlenmesinin etkilerini görebiliriz. Örneğin; diğer oyunculardan kendisini üstün gören, özel ve benzersiz bir oyuncu olduğunu düşünen ve diğer insanların kendilerine hayranlık duymasını bekleyenleri özellikle online oyun bağımlılarında görürüz.
Uyku Sorunları Baş Gösterir
Sosyal medya bağımlılarının büyük çoğunluğu uyku sıkıntısı çeker. Özellikle gece yatmadan önce sosyal medya hesaplarını kontrol eden ve telefonunu yatağının başına koyan kişilerde uyku sorunları artış göstermektedir. Yapılan araştırmalara göre gençlerin %10 u geceleri uykularından uyanıp sosyal medyayı ziyaret etmektedir, daha da vahim olan konu ise bazıları gece 10 defa kadar uyanabilmektedir.
Kazalar Yaşanır
Sosyal medya bağımlılığının bir diğer kötü yönü de bağımlılık yüzünden trafikte yaşanan trafik kazalarıdır. Özellikle trafikte araç kullanırken bir yandan da sosyal medya hesabını kontrol edenler arasında kazaların yaşandığını bilmekteyiz. Amerika Birleşik Devletleri’nde Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre ABD’de her gün 9 kişi, araç kullanırken sosyal medyaya girmek sebepli kazalarda hayatını kaybederken yine her gün 1000 kişi de yaralanmaktadır.
Aile İlişkileri Etkilenir
Sosyal medya bağımlılığı aile içi iletişimi çok kötü etkilemektedir. Sosyal medyayı yeni kişilerle tanışmak ve flört etmek için kullanan kişilerin sayısı her geçen gün artmakta olup bir yandan da sosyal medya platformları da amacı dışında kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca ergenlerin sosyal medya kullanım süresi arttıkça aileleriyle geçirdikleri vakit süreside azalmıştır. İletişim sorunlarının yaşanması aile üyeleri arasında şiddetli çatışmalara yol açmakta ve bir şiddet unsuru haline de gelmektedir.
Aile Bu Konuda Ne Yapmalı?
Anne ve babalar alacakları küçük tedbirler ile sosyal medya bağımlılığını engelleyebilirler. Çocuğun veya ergenin kullanımına kısıtlama getirilmeli ancak bu kısıtlama aile tarafından dayatılmamalıdır. Aile üyeleri ve çocuk/ergen karşılıklı olarak bir anlaşma imzalamalı ve saat konusunda ortak karar alınmalıdır. Anlaşma imzalanırken de mutlaka anlaşmanın bozulması halinde ne gibi yaptırımlar uygulanacağı da kesin ve net şekilde ortaya koyulmalıdır.
Haftalık belirli bir saat sınırı koyulduktan sonra çocuğun bu saatleri günün hangi saatinde veya haftanın hangi günü kullanacağı kararı kendisine ait olacaktır. Çocuk ister haftalık 7 saati aynı gün kullanır isterse her gün 1’er saat kullanır. Anne ve babalar çocuklarını sosyal medya dışında vakit geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirmelidir. Bu durumda çocuğun ilgi ve alakasının olduğu bir spor dalı önerilebilir.
Çocukların sosyal medya bağımlılıkları oluşmadan önce ebeveynler alacakları tedbirler ile tedaviye ihtiyaç duymadan bu durumun önüne geçebilirler. Aksi takdirde bağımlılık oluşmuş ise ve kişi kendini kontrol edemiyorsa profesyonel destek alınmalıdır.