Yas, kişinin sevdiği bir şahsın ölümü sonucunda meydana gelen doğal ve insani bir tepkidir. Yas sürecini derinden etkileyen birçok faktör vardır. Yas sürecinin nasıl devam edeceği konusunda en önemli etkenlerden biri yası yaşayan kişinin kim olduğudur. İkinci önemli faktör kaybı yaşayan kişinin ölen kişiyle olan ilişkisinin ne denli yakın olduğudur. Üçüncü önemli faktör ise kaybedilen kişinin nasıl ve ne şekilde kaybedildiğidir. Bu belirleyicilere göre yas süreci şekillenir ve değişkenlik gösterir ancak genel anlamda yas süreci dört evreden oluşur.
1. Evre
Bu evrede kaybı yaşayan kişi yaşanan ölümün gerçek olduğunu anlamakta zorlanmaktadır. Yaşadığı kayba şaşırmakta, tepki göstermemekte ve boşlukta olabilmektedir. Kişinin duygudurumundaki bu değişiklikler çevresindekiler tarafından rahatlıkla gözlemlenebilecek durumdadır. Bu evre boyunca kişinin hafıza sorunları yaşadığı gözlemlenebilmektedir. Ayrıca yas sürecinde fiziksel bazı belirtiler ve yakınmalar da bu evrede daha sık görülmektedir.
2. Evre
Kişide birinci evreye göre daha fazla kayba yönelik acı hakimdir. Kayıpla ilgili yoğun hüzün duyguları vardır. Yas sürecindeki kişi kaybettiği kişiye karşı ciddi anlamda özlem yaşamaktadır. Ölen yakınını devamlı aramaktadır ve bu evrede ağlama krizleri sık sık gelmektedir. Kişide öfke, huzursuzluk, gerginlik, korku, heyecan, odaklanma güçlükleri, eskiden keyif aldıkları şeylere karşı ilgisizlik sık sık görülebilir. Kişinin aklında daima kaybettiği şahıs vardır ve hep onu düşünmektedir. Bu evre haftalarca sürebilmektedir.
3. Evre
Kişi bu evrede artık kaybın telafisinin olmadığını anlar. Bir başka deyişle artık kaybettiği şahsın geri dönüşünün olmadığının farkına varmaya başlamıştır. İşte bu farkındalık ile birlikte, kişi kendini bu gerçekle yüzleştiği için umutsuz ve çaresiz hisseder. Bu duygular doğrultusunda kendisini artık yorulmuş ve bitkin görmektedir. Eskiden ilgi duyduğu şeylere artık ilgi duymamaya başlamıştır. İsteksizlik bu evrede kişinin başına gelen önemli engellerden biri olmaktadır.
4. Evre
Kaybı yaşayan kişinin kaybettiği kişiye yönelik özlem ve hüzün duyguları aylar içerisinde kaybolmaya başlamaktadır. Kişi artık yaşanan vefatı kabullenmeye ve vefatın kesin bir şekilde gerçekleştiğini kabul etmeye başlamıştır. Ölen kişiyi tabi ki tamamen unutmaz ve unutma zaten beklenmemektedir. Ancak kişi kayıptan önceki yaşamına geri dönmeye başlamıştır. Gelecekte kendi yaşamına dair planlar yapmaya, yaşam sevincine yeniden sahip olmaya ve yaşamına kaldığı yerden devam etmeye başlamıştır.