11 Soruda Çocuk Psikoloğu Nedir?
Çocuk psikoloğu, çocuklarda psikolojik rahatsızlık vakalarında destek verebilen bir uzmandır. Çocuk psikologları çocuklarla doğru iletişimi sağlar, psikolojik rahatsızlıkları ve nedenlerini ortaya çıkarır.
Ergen ve yetişkin psikoloğu ile farklı araştırma ve tedavi tekniklerine sahiptirler. Bu şekilde çocuk ile düzgün iletişim kurabilirler. Sadece çocuk ile anlaşmak önemli değildir.
Çocukların sorunları ve hastalıkları hakkında psikoloğu ile konuşmalarını sağlamak çok önemlidir. Çocuk psikoloğu da bu iletişimi sağlayabilen ve çocuk ile iletişimi kurarak ruhsal değişimi sağlayan uzmandır.
Çocuklara söylemek istediklerini ifade etme özgürlüğü verirler. Bu sayede doğru ve kaliteli iletişimi gerçekleştirebilirler. Eğer siz de bir çocuk psikoloğu ile görüşmek isterseniz, bizden destek alabilirsiniz.
Çocuk Psikoloğu Nedir?
Çocuk psikoloğu kavramı ne yazık ki günümüzde farklı çalışma alanlarıyla çok karıştırılan bir unvanı temsil eder.
Örneğin; birçok kişi pedagog ile çocuk psikoloğu arasındaki farkı bilmemektedir ve pedagog ile çocuğunun ruhsal tedavi sürecini yürütme yoluna gitmektedir.
Çocuk psikoloğu adından da anlaşılabileceği üzere çocuk alanında psikolojik destek sağlayan psikoloğu temsil eder. Üniversitelerin dört yıllık psikoloji lisans programlarını bitirir.
Ardından ya çocuk üzerine bir alanda yüksek lisans yaparak uzmanlık alır ya da klinik psikoloji yüksek lisans programını tamamladıktan sonra çocuk üzerine uygun eğitimleri alır.
Çocuk psikoloğu ile ergen psikoloğu da birbirinden farklı süreçlerle ilgilenmektedir. Birisi ergenlik dönemiyle daha fazla meşgul olurken birisi ise daha erken yaş grubu çocuklar ile çalışmaktadır.
Çocuk Psikoloğu Hangi Özelliklere Sahip Olmalı?
Çocuk psikoloğu öncelikle çocuklarla iletişim kurabilmelidir. Çocuk ile doğru ve kaliteli iletişim kurmak, psikolojik sorunların belirlenmesinde çok önemlidir.
Ayrıca çocuklarla iyi geçinmek onların sorunlarını anlamalarına da yardımcı olur. Çocuk psikologlarının çocuklarla anlayabilecekleri şekilde konuşabilmeleri gerekir.
Bazen çocuklarla anlayabilecekleri şekilde konuşmak için farklı teknikler kullanılabilir. Psikoloğu çocuk psikoloğu yapan da bu tekniklere hakim olabilmekten geçmektedir.
Bu teknikler bazen oyunlar, animasyonlar ve daha fazlası olabilir. Bu durumda çocuk psikoloğu bir çocuk gibi düşünür, anlayabilecekleri şekilde hareket eder ve anlayabilecekleri şekilde konuşur.
Çocuk anlaşıldığunı bilmek ister. Özellikle ergenler için anlaşıldıklarını görmek çok önemlidir. Sorunlarının çevreleri tarafından anlaşıldığını veya anlaşılabileceğini düşünmezler.
Bu nedenle çocuk psikologlarının onları dinlemesi, anlaması ve sorunlarına ortak olduklarını göstermeleri önemlidir. Kendilerini anlaşılmış ve duyulmuş bulan gençler ve çocuklar, psikoloğu ile daha iyi iletişim kurabilirler.
Çocuk psikologlarının sahip olması gereken özelliklerden biri de çocukların sorunları üzerinde hareket edebilmek ve onları anlayabilmektir.
Çocuğu anlasalar da psikolog aileyi de bilgilendirmelidir. Çocuğun yaşadığı durumlar söz konusu olduğunda bazı gizlilik sorunları vardır.
Ancak elbette çocukların karşılaştıkları sorun için öncelikle ailelerinden destek almaları gerekmektedir. Bu destek konusunda en doğru tavsiyeyi verecek kişi bir çocuk psikoloğu olacaktır.
Ailelerin mevcut travmatik durumlar hakkında bilgilendirilmesi, bir çocuğun ruhsal sürecinin tespiti ve tedavisi ya da farklı durumlarda doğru tedavinin uygulanması için gereklidir.
Çocuk Psikoloğuna Ne Zaman Başvurmalı?
Bir çocuk psikoloğu sadece çocuklarda psikolojik bozukluklarla ilgilenmez. Çocuk psikologları çocukların yeteneklerinin geliştirilmesinde yer alabilmektedir.
Bu nedenle çocuğun gelişimi boyunca çocuk psikologlarının desteğine ihtiyaç duyulabilir. 6. aydan itibaren çocuğun gelişim düzeyini görmek ve mevcut gelişimsel gecikmeleri tespit etmek için bir çocuk psikoloğuna danışılması mümkündür.
Bu aşamadaki görüşmeler genellikle 1.5-2 ayda bir yapılır. Daha sonra ise seans sıklığı arttırılabilir. Çocuk psikoloğunun ziyaret edilmesi, mutlaka travmatik bir olayın meydana geldiği veya çocuğun psikolojik bir sorunu olduğu anlamına gelmez.
Gelişimsel değişiklikleri izlemek için bir çocuk psikoloğu ile de iletişime geçilebilir. Ancak elbette travmatik olaylar, çocuğun hayatında ve gelişiminde önemli değişiklikler ve gelişmeler sonrasında bir çocuk psikoloğuna danışmak önemlidir.
Çocuk psikologları, çocukların ve gençlerin içinde bulundukları stresli durumlardan kurtulmalarına ve yeni bir düzene uyum sağlamalarına yardımcı olmak için destek seansları sağlar.
Özellikle davranış sorunları olan çocukların bir an önce çocuk psikoloğuna götürülmesi son derece önemlidir.
Çoçuk Psikiyatri Nasıl Tedavi Eder?
Çoçuk psikiyatri nasıl tedavi eder sorusu tıbbi destek almaya hazırlanan ebeveynlerin sıkça sorduğu bir sorudur. Çoçuk psikiyatri uzmanı tedavi sürecini genellikle bazı psikiyatrik ilaçlarla birlikte düzenler.
Psikoterapi süreci ise ilaçtan bağımsız gerçekleşen ve tamamen ilaçsız ruhsal değişim basamağıdır. Psikiyatri uzmanları da ister çocuk isterse ergen veya yetişkin alanlarında hizmet versin, psikoterapi yapabilirler.
Aynı çocuk psikoloğu gibi çocuk psikiyatri uzmanı da psikoterapi yapabilme yetkinliğini kazanabilmek için bazı eğitimlerden geçmelidir. Aksi takdirde, çocuğun ruhsal destek sürecine ilaç tedavisi uygulayarak katılabilecektir.
Bu süreçte ruhsal desteğe ihtiyaç söz konusu ise, psikoterapist olan bir psikiyatri uzmanına veya psikoloğa yönlendirme yapması en uygun olan yöntemdir.
Hem yetişkinler hem de çocuklar için bazı destek alanları vardır ki ilaç tedavisi mutlaka uygulanmalıdır. Ancak bazı ruhsal sorunlarda ilaç tedavisi uygulanmadan da değişimin gerçekleşmesi mümkün olabilir.
Örneğin; dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi bazı ruhsal bozukluklarda çocuk belli bir süre düzenli bir şekilde ilaç kullanmalıdır. Aynı zamanda psikoloğu ile görüşmelere devam ederse bu sürecin en iyi şekilde idare edildiğini gösterebilir.
Çocuk Psikoloğu Çocuklarda Kaygı Sorununa Bakar Mı?
Çocuklarda ve ergenlerde anksiyete bozukluklarının olması sık karşılaştığımız sorunlardan bir tanesidir. Çocukların endişeleri genellikle ayrılık ve sosyal kaygı gibi konularla ilgilidir.
Yabancılarla konuşmaktan korkan ve ailesi olmadan pasif bir sosyal rolü kabul eden çocukların kaygı bozukluğu yaşayabileceği unutulmamalıdır.
Ayrıca çocuğun topluluğa katılmada, konuşmada ve kendini ifade etmede güçlük çekmesi de kaygı bozukluğu belirtisi olabilir.
Özellikle yeni okula başlayan çocuklar, birincil bakıcılarından ayrılmak istemeyebilirler. Bu kişi genellikle annedir. Çocukların okula başladığında annelerinden ayrılması ve okula gitmesi genellikle sosyal kaygı bozukluğunu gösterir.
Annesinin onu terk edeceği korkusu olabilir. Henüz birincil bakıcıya güvenli bir şekilde bağlanamayan çocuklar, ayrılık kaygısı bozukluğu geliştirebilir.
Bu durumda annelerinden ayrılmak ve sınıf ortamına uyum sağlamak onlar için büyük bir sorundur. Ayrıca bir çocuk psikoloğu yardımıyla anksiyete bozukluğundan uzak durmak da mümkündür.
Sosyal kaygı özellikle ergenlerde görülmektedir. Bu yüzden ne giydiklerine, nasıl göründüklerine, nasıl davrandıklarına çok önem verirler.
Sosyal anksiyete bozukluğu olan gençler dışarı çıkmaktan veya bir şeyleri yalnız yapmaktan korkabilirler. İnsanların onları izlediğini, hareketlerini takip ettiğini, yargıladığını düşünebilirler.
Bu durumda yabancılarla konuşmak, toplulukta önemli bir rol oynamak ve sesini yükseltmek de zor bir süreç haline gelebilir.
Çocuk Psikoloğu Yeme Bozukluğu İle Çalışır Mı?
Yeme bozukluğu olan çocuklar yaygındır. Özellikle katı gıdalara yeni başlayan bebekler için katı gıda seçimleri yapılabilir. Bunun arkasında iğrenme, olumsuz deneyimler ve daha birçok sebep olabilir.
Bir çocuk psikoloğu yardımı ile bu sorunlar ortadan kaldırılabilir. Yeme bozuklukları bazen ergenlerde de görülür. Ancak bu yeme bozuklukları çocuklardan daha farklı olabilir.
Yeme bozuklukları, özellikle görünüşleri konusunda ciddi endişe duyan gençler arasında yaygındır. Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi farklı yeme bozuklukları vardır.
Bu üç yeme bozukluğu da ergenlerde çok yaygındır. Anoreksiya nervoza, kilo alma korkusu nedeniyle çok katı diyetlerin uygulanmasıdır. Ergenlerde sık görülen bu durum “yememe” programlarının gelişmesine neden olabilir.
Anoreksiya nervoza hastaları günlerce yemek yemeden geçebilir. Ayrıca sadece bir öğün yemek yerken tüm günlük işleri yapmaya çalışıyor olabilirler.
Bu durumda ani nöbetler, bayılma ve organ hasarı olur. İnsanlar sadece aşırı yememek için çabalar dururlar. Çocuk yaşlarda görülebilir olsa da genellikle bu ruhsal sorun ergenlerde daha sık görülür.
Çocuk psikoloğu bu noktada ergenlerde de çalışabileceği için ruhsal destek sağlayabilecektir. Bu kişiler aynı zamanda çok titiz egzersiz programları uygulayabilirler.
Sonuç olarak, kısa sürede çok fazla kilo verebilirler ve sağlıklarını riske atabilirler. Bu bozukluğu olan kişilerde ciddi bir kilo alma korkusu vardır. Bu nedenle aşırı yeme davranışı göstermezler ve kalıcı olarak kilo verirler.
Ergenlik döneminde aşırı kilolu olduğunu düşünen ve rahatsız hisseden gençler bunu uygulamaktadır. Ancak bunun sağlıklarını ciddi şekilde etkilediğinin farkında değillerdir.
Çocuk psikoloğu ergene bu farkındalığı kazandırma noktasında destek olabilmektedir. Bulimia nervoza ise ani aşermelerin ardından kusma ve aşırı egzersiz yapma isteğinin eşlik ettiği bir yeme bozukluğudur.
Bu bozukluğu olan kişiler yemek yemeden uzun süre oturabilirler. Ardından gelen ani gıda kriziyle, çok kısa sürede, adeta tıkınırcasına yiyormuş gibi birçok farklı şeyi aynı anda yiyebilirler.
Bu durumda aç olup olmamasının bir önemi yoktu. Kısa bir süre önce yemiş olsa bile, yemek sırasında tok olup olmamasının bir önemi yoktur. Aynı zamanda, kişinin ne yediği bile önemli olmayacaktır.
Tatlı, tuzlu, meyve, sebze ve daha birçok şeyi aynı anda yiyebilirler. Bu bakımdan yemek yerken rahatsızlık hissetmezler. Ancak, çılgınlık derecesinde yeme durumu sona erdiğinde, bu kişiler tekrar suçlu hissederler.
Bu nedenle kilo almamak veya suçluluk duygusundan kaçmamak için kusmaya yönelik eylemi sergilerler. Karın kasları zamanla bu harekete alışır.
Vücuda giren yiyecekler mide bulantısına neden olmaya başlar. Her yemekten sonra kusma davranışı isteyerek bazen de istemeyerek gözlemlenebilir. Bu rahatsızlık özellikle fiziksel olarak yorucudur.
Yenilmesi gereken besinler de bir süre sonra kusma ile vücuttan atılır. Bu nedenle hiçbir şey yemeden yaşamaya devam etme gibi bazı sorunlarla karşı karşıya kalabilirler.
Hem fiziksel hem de psikolojik destek gerektiren bu durum bireyleri ciddi şekilde etkileyebilir. Bu bozukluğa genellikle ergenlik dönemindeki kilo ve görünümle ilgili problemler neden olur.
Bu bozukluk, gençlik çağındaki gençlerin sağlığını ve psikolojisini ciddi şekilde etkiler. Ölümcül sonuçlara yol açabilen bu rahatsızlık ebeveynler tarafından fark edilirse en kısa zamanda bir çocuk psikoloğu ile destek sürecine başlamakta fayda vardır.
Çocuk Psikoloğu Oyun Terapisi Yapar Mı?
Oyun terapisi çocuklarda kullanılan bir terapidir. Özellikle bu konuda eğitim alan çocuk psikoloğu oyun terapisi uygulayabilmektedir. Özellikle canlandırma tekniği sayesinde çocuğun problemlerini gözlemlemek bu yolla mümkündür.
Çocuklar oyunlarında karşılaştıkları farklı stres faktörleri, problemler ve olumsuzluklar üzerine derinlemesine düşünürler. Öte yandan, bu terapi çocuğun göstermek istediği olumsuz ifadeleri anlamasına yardımcı olur.
Konuşmak her zaman mümkün olmasa da oyun terapisi ile çocuğun duygu ve düşüncelerini anlamak ve doğru yorumlamak önemlidir. Oyun terapisi özellikle konuşmaktan korkan ve sosyal kaygısı olan çocuklar için etkili olabilir.
Çocuklar yabancı olarak gördükleri bir psikolog ile konuşmak istemeyebilirler. Bununla birlikte, beraber oynamak ve bir psikoloğun oyun sırasında davranışlarını izlemesi, çocuklarla iletişim kurmanın etkili bir yoludur.
Çocuklarda psikolojik bozuklukların yanı sıra çocuğun zihinsel gelişim durumunu izlemek için oyun terapisi uygulanabilir. Bu terapilerde çocuğun tam olarak gelişmiş olup olmadığını anlamak mümkündür.
Oyun terapileri ile belirli gelişim evrelerinin nasıl ilerlediğini ve çocukların yaşlarına göre farklı gelişim süreçleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğini görmek mümkündür.
Eğer siz de oyun terapisi almak istiyorsanız, Mentalium Psikoloji bünyesinde çocuk psikoloğu arkadaşımız size hizmet sunabilecektir.
Çocuğa Psikoterapiyi Nasıl Anlatırım?
Ebeveynlerin çocuğunu terapiye götürmeden önce en çok sordukları soru bu durumu ona nasıl anlatmalıyız odağındadır.
Bazı aileler durumu açıkça ifade ederken, bazı aileler ise kendisinin bir arkadaşıyla sohbet etmeye gideceğini söyleyerek açıklama yapmadan çocuk psikoloğu ile görüşmeye götürmektedir.
Çocuğun kendisini şeffaf bir şekilde göreceği psikoterapi sürecini anlatmakta fayda vardır. Çocuğunuzun terapisti yani çocuk psikoloğu hakkında sorular sorabileceğini unutmamanız gerekecektir.
Terapide söylenenlerin gizlilik içinde ele alınacağını bilmesi de çocuk için iyidir. Çocuğun yaşadığı sorundan yola çıkarak, çocuğun zaman zaman herkesin karşılaşabileceği sorunlarla karşılaşabileceği anlatılmalıdır.
Psikoloğun mesleğinin ve kuracakları ilişkinin çocuğun duygu, davranış ve korkularını anlamaya çalışmak olduğu ve aynı zamanda çocuk ile oynayarak ve konuşarak kendine yardımcı olabileceği söylenebilir.
Çocuk Psikoloğu Okul Fobisi İle Çalışır Mı?
Çocuk psikoloğu çalışma alanları arasında en yaygın konulardan bir tanesi de çocuğun yaşadığı okul fobisidir.
Diğer birçok konuda olduğu gibi, okul reddine erken müdahale, çocuğun okula yeniden kazandırılması sürecinde önemlidir.
Değerlendirme ve tedavi aşamalarında ailelerin, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve okul psikolojik danışmanlarının ekip olarak çalışması faydalıdır.
Yukarıda bahsedildiği gibi, her çocuk için devamsızlık çeşitli faktörlere bağlı olabilir ve her çocuk için özel bir müdahale planı tasarlanmalıdır.
Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de budur. Çocuklar problemlerle uğraşırken yetişkinlerden daha az duygusal kaynaklardan yararlanabilirler.
Bu nedenle, ebeveynler çocuklarını korumak için daha çok çalışabilir veya çocuklarının acısını görmekten korkabilir. Çünkü ebeveynler bir yandan çocuğun okula gitmesini istiyorlar ama bir yandan da evde kalmasına izin veriyor ve bu yüzden üzülmüyor olabilirler.
Bu nedenle veliler, çocuklarının okul desteğine ek olarak bilgilendirilmelidir. Aile sorunları herkesi etkileyebilir, okula devam etmeyenleri değil, bu nedenle tüm aileyi ele almak faydalıdır.
Çocuk psikoloğu bu noktada aile ilişkilerinde neyin vurgulandığını ve nelerin düzenlenmesi gerektiğini belirler. Ebeveynler, çocuklarının korkularını ve endişelerini anlamaya çalışmalı ve eleştirmeden dinlemelidir.
Lütfen bunun tedavi edilebilir bir durum olduğunu unutmayın. Tedavi sonrasında hem siz hem de çocuğunuz hayatınıza yeni anlayışlar ve gelişmelerle devam edeceksiniz.
Aile ortamını olabildiğince organize etmek ve anlamak, okul hakkında iyi şeyler söylemenin abartı olmadığını vurgulamak ve sürekli olarak okula devamı teşvik etmek çocuk psikoloğu için önemlidir.
Ebeveynler, çocuğunu önce okula götürüp sonra okul süresini azaltarak kademeli olarak geri çekilebilir ve bu başarı, çocuk ebeveynsiz okula gittiğinde haftalık olarak ödüllendirilebilir.
Çocuğun özerkliği kademeli olarak artırılmalıdır. Sorun büyümeye devam ediyorsa veya ebeveynler sorunla baş etmekte zorlanıyorsa bir çocuk psikoloğu ile görüşmeye başlamak mantıklı olabilir.
Bu konu, çocuklar ve aileler için psikoeğitim, ebeveyn-çocuk etkileşimlerini içeren aile terapisi, eğitim ve destek terapisi, ebeveyn-öğretmen müdahalesi, bilişsel davranış terapisi ve gerektiğinde ilaç tedavisini içeren çok yönlü bir yaklaşımı içermektedir.
Yakın gelecekte tatiller yaklaşıyorsa, tatillerin çocuğun kademeli eğitimine engel olmaması için bu müdahalelerin başında dikkatli olunmalıdır.
Çocuk Psikoloğu Öfke Kontrolüyle Çalışır Mı?
Öfke kontrolü, kendinize veya çevrenizdekilere zarar vermeden öfkeyi doğru şekilde ifade etme yeteneğidir. Öfke kontrolü aile, okul ve danışmanlık merkezlerinde öğrenilebilir.
Çocuk psikoloğu çocuğun öfkesini doğru şekilde yönetebilmesi konusunda çocuk ile çalışabilir. Ruhsal destek sırasında öncelikle öfkenin temel nedenini bulmak ve netleştirmek çok önemlidir.
Ne zaman, ne sıklıkta, önce ve sonra ne oldu, nerede ve kiminle gibi soruların cevaplarını bulmak önemlidir. Bunu yapmak için çocuk psikoloğu iyi bir gözlemci olmalıdır.
Daha sonra çocuk sakinleştiğinde, durumu tartışmak ve bir çözüm bulmak için onlarla birlikte çalışmak faydalı olacaktır. Süreç çocuk psikoloğu, anneler, babalar ve okullarla birlikte tasarlanmalıdır.
Çocuklara öfkeyle nasıl başa çıkacakları öğretilmelidir. Çatışmalarda ve problem çözmede yardım etmek çocuk psikoloğunun ana hedefleri arasındadır.
Öte yandan, akran bağlantılı araştırmaların yapılması gerekmektedir. Öfke yönetimini ve öfkeyi nasıl yöneteceğinizi desteklememiz gerekir. Kişilerarası ilişkiler ve sosyal beceriler dikkate alınmalıdır.
Bilişsel-davranışçı terapi desteği ile olumsuz düşünceleri olumlu düşüncelerle değiştirmeyi deneyebilir hale gelmek hedeflenir.
Çocuk uyumlu davranışlar sergilemeyi öğrenmeli ve çocuğu topluma kazandırmak için çaba sarf edilmelidir.
Çocuk Psikoloğu Özgüven Eksikliği İle Çalışır Mı?
Çocuklarda özgüven oluşumu doğumla başlar ve yaşam boyu gelişir. Özgüvenin gelişmesinde en önemli rol anne babaya aittir. Anne babaların çocukları ile birlikte kullandıkları ifadeler ve davranışlar oldukça önemlidir.
Bütün bunlar çocuk tarafından algılanır ve kaydedilir. Algılanan ve kaydedilen mesajların da çocuk üzerinde önemli bir etkisi vardır. Kendine güven, ailenin verdiği mesajlarla büyür ve okula girerken sosyal çevreyle birlikte büyümeye devam eder.
Çocuğun kendisi hakkında olumlu düşünceler geliştirmesi için önemli faktörler vardır. Bu; ebeveynlerin çocuklarına yönelik tutumları, ebeveynlik tarzları ve çocuklarından beklentileri ile şekillenebilir.
Güvenin iki temel mesajı vardır. Birincisi: “Sen kıymetlisin”. Çocuğa ebeveynlerin koşulsuz bir sevgi sunması çok önemlidir. Başarıya götüren sevgi zaten koşulsuz sevgidir.
Yatağını toplarsan seni sevebilirim gibi sözler koşullu sevgiye örnek olarak verilebilir. Çocuğunuza onu sevdiğinizi sık sık söyleyin. İkincisi: “Sen yeterlisin”.
Çocuk ebeveynleri tarafından yaşına uygun sorumluluklar verilmeli ve takdir edilmelidir. “Harika bir iş çıkardın” diyebildiği zaman kendini güçlü hissedecektir.
Çocuğun sevilmeye, danışılmaya ve değer verilmeye, yetkilendirilmeye, ilgi ve yakınlığa ihtiyaç duymaya, eleştiri ve karşılaştırmadan uzak, öyle kabul edilme güveni gelişecektir.
İlgi ve yakınlık görmeyen, koruyucu tutumlarla sınırlı, mükemmeliyetçi ve ebeveyn beklentileri uyuşmayan, katı kuralları olan, sevilmeyen, karşılaştırılan ve eleştirilen, kendini değersiz hisseden ve kendini geliştirmeden yoksun bir çocuk olacaktır.
Eğer siz de özgüven eksikliği konusunda çocuk psikoloğu ile görüşmek isterseniz bize ulaşabilirsiniz.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
Mentalium Psikoloji 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın tarafından Kadıköy Göztepe semtinde kurulmuş bir psikolojik danışmanlık merkezidir.
İkinci şubesi ise Şişli Mecidiyeköy semtinde 2021 yılında kurulmuştur. Merkezlerimizin tamamında çocuk psikoloğu, ergen ve yetişkin psikologları çalışmaktadır.
Merkezlerimizde hem bireysel hem de aile çift terapisi desteği sunulmaktadır. Bireysel destek alanlarımız çocuk, ergen ve yetişkin yaş gruplarına hizmet vermektedir.
Çocuk psikolojisi ile yetişkin psikolojisi birbirinden birçok bakımından farklılıklar göstermektedir. İşte bu yüzden çocuk psikolojisi alanında uzmanlaşmış bir psikolog ile görüşmeniz daha yararlı olacaktır.
Çocuk psikoloğu hem aileler hem de çocuklarla görüşmeler yapmaktadır. Çocuk psikoloğu ile görüşme yapabilmek için yalnızca Kadıköy Göztepe merkezimizden randevu alabilirsiniz.
Eğer siz de çocuğunuzun ruhsal desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız, hemen çocuk psikoloğu olan uzmanımızla bir görüşme planlayabilirsiniz.
Çocuğunuz psikolojik destek alma konusunda henüz karar vermiş değilse ve bu sürece mesafeli yaklaşıyorsa, ebeveynler olarak psikoloğumuzdan destek alabilirsiniz.
