5 Maddede Sosyal Anksiyete Belirtileri
Sosyal anksiyete belirtileri hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendisini gösterebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu aynı zamanda sosyal fobi veya sosyal kaygı bozukluğu olarak da isimlendirilmektedir. Sosyal ortamlarda veya herhangi bir toplulukla ilişki halindeyken meydana gelen kaygı, korku veya endişe halinin yansıması olarak tanımlanabilir.
Yazımızın devamında sosyal anksiyete belirtileri başta olmak üzere sosyal kaygı yaratan durumları daha detaylı şekilde inceleyeceğiz. Sosyal anksiyete bozukluğu yaşamı önemli ölçüde olumsuz etkileyebilen bir ruhsal rahatsızlık olduğu için belirtileri dikkate almak ve tedavi için başvurmak önemlidir. Eğer siz de sosyal kaygı bozukluğu tedavisi görmek isterseniz, uzman psikolog kadromuz size psikoterapi desteği sağlayabilir.
Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Hepimiz için bazen yeni birileriyle tanışmak, yeni bir ortama dahil olmak, yeni bir gruba girmek veya izleyicilerin karşısında sunum yapmak zor olabilir. Hayatımızda bu gibi durumlar karşımıza zaman zaman çıkar. Özellikle alışık olmadığımız ya da karşımıza çıkan yeni durumlarda biraz kaygı ve endişe duymamız gayet doğaldır.
Doğal olmasının yanında aynı zamanda bu kaygı ve endişe bizi başarılı kılar. Kaygı ve endişe duyduğumuz için sunuma hazırlanır ve donanım kazanırız. Sosyal anksiyete belirtileri görülmesi ise daha çok bu kaygı ve endişenin kişinin yaşamını zorlaştırdığı ve sosyal işlevselliğini bozduğu zamanlarda ortaya çıkar.
Sosyal kaygının arttığı durumlarda sosyal anksiyete belirtileri yaşanmaması amacıyla artık kişinin kaçınma davranışı da ortaya çıkabilir. Kişi sosyal kaygıyı yaşamamak için kaygı, korku ve endişeyi tetikleyen durumlardan kaçınmaya çalışır. Örneğin; sosyal ortamlarda mümkün olduğunca bulunmamaya çalışabilir. Bunun neticesinde yalnızlaşabilir ve içine kapanabilir.
Sunum yapmaktan kaçınabilir ve sunum yapması gereken dersten kalarak okulu uzatabilir. Sosyal anksiyete belirtileri bu nedenle kaçınma davranışına yol açtığı için ortadan kaldırılmalıdır. Sosyal anksiyete bozukluğu kişinin yaşamını zorlaştırır ancak neyse ki bu ruhsal rahatsızlığın tedavisi vardır.
Sosyal anksiyete bozukluğu tedavisi ilaç ve psikoterapi desteğiyle gerçekleşmektedir. İlaç desteği için uzman hekimle görüşmek gerekir. Öte yandan, ruhsal destek sağlanan psikoterapi süreci için ise klinik psikologlar destek sağlayabilir. Psikoterapi sürecinde kişinin duygu, düşünce ve davranışları incelenir.
Olumsuz duygu, düşünce ve davranışların olumlu duygu, düşünce ve davranışlar ile değişimi sağlanmaktadır. Bu nedenle sosyal anksiyete belirtileri yaşayan bireyin hem tıbbi destek hem de psikolojik destek alması tavsiye edilir. Yalnızca ilaç tedavisi ile sorunun çözümü sağlanamayacağı için sosyal anksiyete belirtileri ile mücadelede daha kayda değer ve kalıcı çözüm için psikoterapi önerilmektedir.
Psikoterapi sürecinin sosyal anksiyete belirtileri gösteren kişide ne kadar süreceğini tam olarak tespit etmek mümkün değildir. Daha doğrusu, herkes için aynı süreç işlemeyeceği için tedavi sürecinin ne kadar süreceği de kişiden kişiye göre değişmektedir.
Bu durumda bu ruhsal sorunun ne kadar süredir devam ettiği, kişinin farkındalığı ve sosyal anksiyete belirtileri için şiddetin ne derecede olduğu önemli belirleyiciler arasındadır. Bu noktada kişinin bir an evvel psikoterapi desteği alması da önemle tavsiye olunur. Peki sorun yaşamamıza neden olan sosyal fobi neden olur?
Sosyal Anksiyete Neden Olur?
Sosyal anksiyete belirtileri yaşayan herkesin sosyal fobisi olduğu söylenemez. Bu durumun belli bir süredir devam etmesi, kişinin yaşamını olumsuz etkilemesi ve şiddetli kaygı, korku veya endişe yaşaması gerekmektedir. Bu ruhsal sorunun ortaya çıkması tetikleyiciler neticesinde olabilir ancak tetikleyici olaylar ya da durumlar ana belirleyici değildir.
Belirtileri ortaya çıkaran tetikleyiciler genellikle bir sosyal ortamda bulunmaktır. Örneğin; sunum yapmak, bir arkadaş ortamında bulunmak veya bir toplantıya katılmak kişide aşırı kaygıya ve sosyal anksiyete belirtileri yaşamasına yol açabilir. Ancak hepimiz bu tür olay ya da durumları yaşamışızdır. İnsan, çevresiyle entegre olan ve çevresinden bağımsız düşünülemeyen bir canlıdır.
Hiçbirimiz modern dünyada bir ormanda tek başımıza veya ıssız bir adada yalnız yaşamamaktayız. Bu nedenle sosyal ortamlara hepimiz dahil oluruz ancak bazılarımız sosyal anksiyete belirtileri yaşamaktadır. Bu ruhsal rahatsızlığın ortaya çıkmasında kişinin değersizlik, başarısızlık, yetersizlik ve eksiklik gibi pek çok olumsuz duygusunun da payı vardır.
Yazımızın devamında sosyal anksiyete belirtileri nelerdir sorusuna her bir belirtiyi en çok görüldüğü durumlar üzerinden detaylı örneklerle inceleyerek cevaplar bulacağız. Öncelikle görülen ruhsal ve fiziksel sosyal anksiyete belirtileri inceleyelim.
Sosyal Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
- Çarpıntı
- Yüz kızarması
- Sıcak veya soğuk basması
- Avuç içlerinde terleme veya ellerin buz kesmesi
- Tansiyon yüksekliği veya düşüklüğü
- Karın ağrısı ve mide bulantısı
- Bağırsak sorunları (ishal, kabızlık, gaz sıkışması vb.)
- Titreme
- Kas kasılması
- Baş dönmesi veya kafada basınç hissi
- Nefes darlığı
- Kekelemek
- Ses titremesi
Grup İçinde Bulunmaktan Kaçınır
İster iş ister eğitim hayatımızda olsun, zaman zaman grup aktivitelerinde yer almak durumunda kalırız. Üniversite eğitimi esnasında derslerimizden birisinden geçmek için grup çalışmalarında yer almak durumunda kalırız. Bazı sunumlar bireysel iken bazıları ise bir ekip çalışması şeklinde olabilir.
Sosyal anksiyete belirtileri var olan birey için grup aktivitelerinde bulunmak oldukça zorlayıcı bir durumdur. Kişi bireysel olarak bir konu üzerinde çalışıp sunum yapmak için hazırlandığında elbette heyecan ve stres yaşayabilir.
Ancak bu durum bir de sınıf arkadaşlarıyla ortak hazırladığı bir süreci barındıyor ise o zaman sosyal anksiyete belirtileri daha da şiddetli şekilde kendisini gösterebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan birey mümkün olduğu kadar grup aktivitelerinden kaçınmaya çalışır.
Kaçınma davranışının ortaya çıkması kişinin grup içerisinde aktif olması halinde yaşayacağı kaygı, endişe ve korku duygularından çekinmesidir. Bu noktada duygular kadar düşünceler de etkin rol oynar. Kişi ekip çalışmasında söz almaktan kaçınacaktır çünkü söz aldığında söyleyecekleri ve yapacağı paylaşımların ekipteki diğer bireyler tarafından eleştirileceğini düşünür.
Sosyal anksiyete belirtileri bu nedenle kişinin daha çok sessiz kalmasına ve silik bir görüntü çizmesine neden olabilir. Hatta pek çok kişi sosyal anksiyete belirtileri gösteren bireylerin aslında yaratıcı olmayan kişiler olduğunu düşünmektedir. Ancak gerçekte var olan belirtileri gösteren kişinin yetenekli ve fikirleri olan ancak bu fikirleri açığa çıkaramayan bir kişi olduğunu göstermektedir.
Eleştirileceği ve eleştirilerin acımasız olacağını düşünür. Eleştirileceğinden kaygı duyar ve korkmaya başlar. Kendisini yetersiz bulacaklarını ve bunun neticesinde değersiz birisi olduğunu düşüneceklerini hayal eder. Bu nedenle ekip çalışmasından fiziksel olarak kaçınamıyorsa da en azından mümkün olduğunca sesini duyurmamaya çalışır.
Sessiz kalır ve sadece kendisine sorulan soruları kısa cevaplarla cevaplamaya çalışır. Ekipteki en sessiz kişidir ancak aslında aklında çok yaratıcı düşünceler var olabilir. Sosyal anksiyete sorunu olan bireyler çevrelerinde yaratıcı olmayan, paylaşım yapmayan ve hatta çok da çaba sarfetmeyen kişiler olarak tanınır.
Ancak durum gerçekte böyle değildir. Aynı kişi çok yakın arkadaşları veya aile üyeleri ile aynı çalışmayı yapsa çok aktif rol alabilir. Sosyal anksiyete belirtileri sergileyen bireyler aynı belirtileri akrabaları ya da çok yakın arkadaşlarının yanında göstermezler.
Onların acımasızca eleştirmeyeceğini veya onlara karşı rezil olmayacağını düşündüğü için kaygı ve endişe hisleri de olmamaktadır. Ekip çalışmalarında yer almaktan kaçan bazı sosyal anksiyete vakaları da mevcuttur. Hatta bu sebeple dersten kalan ve hatta okulu sadece bu çalışmalarda bir ekiple gerçekleştirmekten korktuğu için bırakan kişiler bile mevcuttur.
Yetkili Kişiyle Konuşurken Zorlanır
Sosyal anksiyete belirtileri genellikle kişinin otorite ya da amir olarak gördüğü kişilerle diyalog halindeyken daha şiddetli gerçekleşebilir. Bir arkadaşı ya da kendi pozisyonunda çalışan başka bir iş arkadaşıyla gerçekleştirilen bir diyalog esnasında yaşadığı kaygı ile yetkili birisiyle konuşurken yaşadığı kaygı aynı değildir.
Yetkili bir kişiyle konuşurken sosyal kaygısı tetiklenen bireyin yaşadığı belirtiler onun daha sonra yetkili kişilerle tekrar görüşmesini de etkileyecektir. Bu zorlantı hali kaygı, korku ve endişe duygularının bir sonucudur. Duyguların tetiklediği bazı düşünceler mevcut olabilir. Sosyal anksiyete belirtileri bu düşünceler zihinde oluştuğunda tetiklenebilir.
Örneğin; Hasan üniversiteden mezun olduktan sonra birkaç iş görüşmesine gitmiştir. Bu iş görüşmelerinde insan kaynakları uzmanları ve görüştüğü şirketlerin üst düzey yöneticileri ile mülakatlar yapmaktadır. Bu mülakatlar esnasında Hasan aşırı kaygı ve endişe hissetmektedir. Sosyal anksiyete belirtileri bu noktada ortaya çıkabilir ve yaşadığı belirtiler nedeniyle fiziksel ya da ruhsal bazı sonuçlar oluşur.
Kaygılı olduğu anda aklından kaygı ve endişe içerikli bazı düşünceler geçmektedir. Bu düşünceler kişiye göre değişebilir. Örneğin; Hasan iş görüşmesi esnasında kendisine sorulan bazı mülakat sorularına yeterli cevaplar veremeyebileceğini düşünebilir. Bu cevapların neticesinde insan kaynakları uzmanının gözünde yetersiz ve başarısız olarak algılanacağını düşünebilir.
Kendisini iyi ifade edemeyeceğini ve rezil olabileceğini düşünebilir. Mülakat sırasında terleme, ellerde veya bacaklarda titreme, sıcak basması, yüzde kızarma gibi bazı sosyal anksiyete belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtileri daha önce deneyimlediği için de görüşmelere gitmekten dahi kaçınabilir.
Yetkili kişiyle karşılıklı gerçekleştirdiği mülakatta kaygı ve endişe yaşama sebebi karşıdaki kişinin yaptırım gücünün olmasıdır. Yetkili kişinin işe girmesini engelleyebileceğini bilmektedir ve her sözünü defalarca düşünebilir. Düşünme nedeni de yetkili kişinin soracağı sorulara rezil cevaplar vereceğini öngörmektedir.
İlişki Kurmakta Zorlanır
Sosyal anksiyete belirtileri yaşayan birisi partner bulmakta, duygusal veya cinsel ilişki kurmakta oldukça zorlanabilir. İlişki arayışında partner adayıyla tanışmakta zorluk yaşayabilir. İlişki kurma konusunda da sosyal kaygı yaşayan bireyi de bir örnekle inceleyelim. Barış 19 yaşındadır ve üniversitedeki ilk senesidir.
Okul hayatı boyunca ikili ilişkilerde hep zorlanmıştır ve arkadaşlık ilişkisi kurmak Barış için adeta bir eziyet olmuştur. Barış’ın çok az sayıda arkadaşı vardır ve sadece en yakın iki üç arkadaşının yanında kendisini rahat hissetmektedir. Sadece en yakın arkadaşlarının ve yakın aile üyelerinin yanında kaygı hissetmeyebilir.
Barış okul hayatında ilişkilerde zorlandığı gibi üniversiteye geçince de aynı şekilde ilişki kurmakta zorlanmaya başlamıştır. Sosyal anksiyete belirtileri sebebiyle yeni bir ortam ve yeni arkadaş grubuyla da kaynaşmakta zorlanabilir. Yepyeni bir ortama dahil olduğu için lisedeki ilişkileri bile aslında özlemeye başlar.
Bu durum ciddi bir sıkıntı yaratır ve bu sıkıntı akademik başarısını da etkileyebilir. Sosyal anksiyete belirtileri zaten akademik başarıyı da farklı yönlerden olumsuz etkileyebilmektedir. Üniversitede duygusal ilişkiler kurmakta da zorlanabilir. Aslında Barış bir kız arkadaşının olmasını istemektedir ancak iletişim kurmakta zorlanır.
İletişim kurmakta zorlanma sebebi iletişime geçeceği kızın kendisiyle ilgili olumsuz düşünceleri olabileceği kaygısıdır. Onu beğenmeyeceğini, reddedeceğini ve bunların sonucunda kızın gözünde rezil olacağını düşünür. Aynı zamanda, rezil olacağı için onunla kız ve arkadaşlarının alay edebileceğini ve küçük düşeceğini düşünmektedir.
Bu durumu aşabilmek için üniversitede bazı alıştırmalar ve denemeler yapabilir. Ancak yaptığı denemeler yaşadığı aşırı ve sağlıksız kaygı, korku, endişe vb. duygular nedeniyle olumsuzlukla sonuçlanabilir. Olumsuz sonuçlanan duygusal ilişki deneyimleri zamanla onun duygusal ilişki girişimlerinden kaçınmasına neden olabilir.
Duygusal ilişkiler kuramadığı için cinsel ilişki de kuramamaktadır. Ancak cinselliğe karşı soğuk ya da ilgisiz değildir. Hatta cinsel yönden çok sağlıklı fiziksel ve ruhsal yapıya sahiptir. Ancak sadece bir kızla tanışamadığı için duygusal ve cinsel birliktelik yaşayamaz hale gelebilir.
Barış’ın erkek arkadaşları bu durum nedeniyle ona yardım etmek isteyebilirler ve para karşılığı cinsel ilişki yaşarsa bu durumun düzelebileceğini düşünebilirler. Ancak sosyal anksiyetenin bir ruhsal bozukluk olduğu ve çivi çiviyi söker mantığıyla yaklaşmanın hiç de doğru olmadığı asla unutulmamalıdır. İster duygusal ister cinsel ilişki kurmak amacıyla olsun, sosyal anksiyete belirtileri bulunan kişi tanışmak ve ilişki kurmakta oldukça zorlanabilir.
Dikkat Çekmeyi Sevmez
Sosyal anksiyete belirtileri sergileyen birey çevresindekilerin dikkatini üzerinde toplamak istemez. Çevredeki kişilerin dikkatini üzerinde topladığında ciddi bir rahatsızlık duyar. Bu rahatsızlık farklı şekillerde ve farklı hisler aracılığıyla ortaya çıkar. Kaygı, korku veya endişe bu duyguların başında yer alır.
Ön planda olmaktan bu nedenle kaçınabilir çünkü ön planda olduğunda çevresindeki herkesin dikkatini çekecektir. Ön planda olan bazı aktivitelerden bu şekilde uzak durmaya çalışabilir. Bazen kaçınılamayacak durumlar da olabilir. Sosyal anksiyete bozukluğu bir ruhsal rahatsızlıktır ve belirli kişilerin yaşayabileceği bir sorun değildir.
Bir bilgisayar mühendisi de bu sorunla mücadele edebilirken gözler önünde olması işi nedeniyle gereken bir tiyatro oyuncusu da bu sorunu yaşıyor olabilir. Elbette bilgisayar mühendisi çalıştığı ortam sebebiyle kaçınma davranışını daha rahat sergileyebilir. Ancak tiyatrocu ise kaçınma konusunda ciddi anlamda zorlanabilir.
Kaçınma davranışı kendisinin işini yapmasına engel olabilir. Yaşamı bu nedenle alt üst olabilir. Sosyal anksiyeteyi tetikleyebilecek durumlardan kaçınmak aslında hiçbir zaman çözüm sağlamaz. Dolayısıyla kaçınma davranışı kimseye önerilmemektedir. Kaçınmanın çözüm olmadığı bir durum içerisinde bazı baş etme yöntemleri geliştirilebilir.
Ancak bu baş etme yöntemlerinin bazıları doğru ve sağlıklı iken bazıları ise yanlış ve sağlıksız olabilir. Sosyal anksiyete belirtileri ile mücadele ederken yanlış bazı yöntemler de ortaya çıkabilir. Bir tiyatrocunun sahne alması gerektiği halde belirtileri yaşıyor olması onun tiyatro salonundan kaçınamayacağını göstermektedir. Bu durumda başka bir yöntem bulmalıdır ve geçici olarak rahatlamasını sağlamalıdır.
Sosyal anksiyete belirtileri bulunan birçok kişinin yaptığı yanlışlardan biri bu durumda uyuşturucu madde veya alkol kullanımıdır. Tiyatrocu sahne almadan önce yaşadığı sosyal anksiyete belirtileri ile mücadele edebilmek için rahatlamak amacıyla bir tek viski içebilir.
Ancak bu zamanla sosyal kaygının artışına ve dolayısıyla mücadele edebilmek için de aldığı alkol miktarının artışına neden olabilir. Zamanla sahnede belirtileri yaşamamak için bir duble viski içmeye başlar. Kuliste içtiği bir duble viski zamanla onu rahatlatmamakta ve iki dubleye çıkmaktadır.
Zamanla daha da artan alkol miktarı ve düzenli alkol kullanımı nedeniyle alkol bağımlılığı gelişebilir. Alkol sorunu yaşayan tiyatrocu bu kez de alkol yoksunluğu sebebiyle içmediği takdirde sahneye çıkamaz. Alkol miktarı arttıkça içerek sahneye çıkabilir ve bu durum işlerinin bozulmasına yol açabilir.
Artık sahneye çıkamaz hale gelebilir ve meslek hayatı dahi sonlanabilir. Belirtileri ortadan kaldırmak için alkol almak adeta yağmurdan kaçarken doluya tutulmak misali alkol bağımlısı olmaya doğru bir seyir izler. Alkol veya uyuşturucunun etkisiyle rahatlamak ve kaygıyı dindirmeye çalışmak bu nedenle doğru olmayan bir yöntemdir.
Bunun yerine uygun ilaç tedavisi ve psikoterapi desteği kesinlikle çok daha doğru bir çözüm yöntemi oluşturacaktır. Ön planda olmanın birçok kaygı tetikleyici düşünce yarattığını bu ruhsal rahatsızlıkta görmekteyiz.
Örneğin; tiyatrocu oyun sırasında söyleyeceği bir cümleyi unutacağını ve insanların bu durumu farkettiklerinde rezil olacağını düşünebilir. Yaşayacaklarını rezil olma, yargılanma, eleştirilme düşünceleriyle birleştirir ve bu durum onu çok derin bir çıkmaza sokabilir.
Gözlendiği Sırada Çalışamaz
Sosyal anksiyete belirtileri bazı tetikleyici durumlarda çok daha fazla ortaya çıkabilir ve rahatsız edici olabilir. Bir sosyal ortamda ön plana çıkması illa ki bir grubun içinde yer alma şeklinde olmayabilir. Benzer şekilde, illa ki söz alınan ve fikirlerini beyan ettiği bir ortamın oluşması da gerekmez.
Bir sınav sırasında veya kütüphanede ders çalışırken de sosyal anksiyete belirtileri ortaya çıkabilir. Kütüphanede ders çalışırken çevresinde birilerinin olması gözlendiği gibi bir düşünceyi ortaya çıkarabilir. Gözlendiğini düşündüğü anda çalıştığı konuya odaklanmakta zorlanabilir.
Yaptığı hareketlerin başkaları tarafından gözlendiğini düşünür ve eleştirilere açık hale geldiğini düşünebilir. Derse odaklanması güçleştiği için mümkün olduğunca ders çalışabilmek için kütüphanede uzak veya kuytuda köşede kalan yerlerde oturmaya çalışabilir. Bazı öğrencilerde sınav esnasında da sosyal anksiyete belirtileri görülebilir.
Yazılı bir sınavda sorulan soruları cevaplamaya çalışırken başında duran bir öğretmen tüm odak noktasını dağıtabilir. Bazı öğretmenler sınav esnasında sıraların arasında gezinebilir ve öğrencilerin cevaplarına göz ucuyla bakabilir.
Birçok öğrenci bu durumda kaygı veya endişe yaşamaz iken sosyal anksiyete belirtileri görülen öğrenci ise öğretmen başında durduğu sürece sorulara odaklanmakta zorlanabilir. Bu durumda ya öğretmenin gitmesini bekler ve sorulara odaklanamaz ya da belirtileri yansıtarak ortamdan kaçmaya çalışabilir.
O sırada tuvalete gitmek veya sınav kağıdını teslim edip çıkmak gibi kaçınma davranışları da sergileyebilir. Sosyal anksiyete belirtileri işte sadece bu sebeple dahi öğrencinin derslerinde akademik başarısızlık yaşamasına da neden olabilir. Sosyal anksiyete belirtileri itibariyle mutlaka müdahale edilmesi gereken bir ruhsal sorun olarak görülmelidir.
Sosyal kaygı bozukluklarında tedavi seçenekleri arasında özellikle psikoterapi ve tıbbi destek modeli ön plana çıkmaktadır. İlaç tedavisi uzman hekim kontrolünde ruhsal rahatsızlığın tanısı koyularak psikiyatrik ilaçlarla iyileştirilmesi amacını taşır.
İlaç tedavisi sosyal anksiyete belirtileri için bir çözüm olarak görülebilir ancak psikoterapi sürecinden geçmedikçe belirtilerin tekrarlaması da olasıdır. Bu nedenle psikoterapi desteğinin alınması oldukça önemlidir. Psikoterapi süreci bir ruhsal destek ve değişim sürecidir.
Olumsuz otomatik düşüncelerin, duyguların ve davranışların değişimi esasına dayanan psikoterapi süreci psikolog ile yürütülmektedir. Sosyal anksiyete belirtileri için bir kurtuluş arıyorsanız, psikoterapi sürecine ek olarak eğer gerekiyorsa ilaç tedavisinin de uygulanması en doğru mücadele yöntemidir.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
Mentalium Psikoloji 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın’ın girişimleriyle kurulmuş bir psikolojik danışmanlık merkezidir. İlk olarak 2019’da Kadıköy Göztepe psikolog ihtiyacını karşılamak amacıyla hizmete giren kurumumuz ikinci şubesini ise 2021 yılında Şişli Mecidiyeköy bölgesinde açmıştır.
Mecidiyeköy psikolog ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan merkezimiz danışanlarına hem bireysel hem de aile çift terapisi desteği sunmayı amaçlamaktadır. Kurumumuzda birçok ruhsal sorunla ilgili psikolojik destek sunulmaktadır.
Bireysel çalışma alanlarımız arasında başta majör depresyon, yaygın kaygı bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, özgül fobi, panik atak, travma, obsesif kompulsif bozukluk, bağımlılık olmak üzere birçok ruhsal rahatsızlık mevcuttur. Biraz önce de belirttiğimiz gibi ruhsal sorunlar elbette sadece bireysel olmayabilir.
Bazen de partnerler arasında sorunlar yaşanabilir ve partnerler bu sorunları tek başlarına çözemezler. Bu nedenle çift terapisine gitme ihtiyacı duyabilirler. Hem Kadıköy hem de Mecidiyeköy şubelerimizde bu nedenle çift terapisi hizmeti de sunmaktayız. Sosyal anksiyete belirtileri yaşayan bireylere de kaygı bozukluğu konusunda tedavi desteği sunmaktayız.
Olumsuz duygulara eşlik eden olumsuz düşünce ve davranışların değişmesinde kişinin ruhsal desteğe ihtiyacı olabilir. İşte bu durumda psikoterapi süreci sorunu çözme noktasında kişiye yardımcı olmaktadır. Eğer siz de sosyal anksiyete belirtileri yaşıyor ve tedavi görmek istiyorsanız, bizden psikolog desteği almak için randevu alabilirsiniz.
