7 Maddede Mutsuzluk Nasıl Geçer?
Yaşamımız boyunca her zaman mutlu olamayacağımız gibi her zaman da mutsuzluk yaşamayız elbette. Nasıl mutlu olmamız zaman zaman doğalsa mutsuzluk da zamanla geçer.
Ancak bazen kendi kendimize öyle yanlışlar yaparız ki mutsuzluk ya geçmez ya da ancak uzun zamanda geçer. Peki uzun bir süredir mutsuz isek mutsuzluk nasıl geçer?
Bugünkü yazımızda mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabını mutsuzluk yaratan yanlışlarımızı değerlendirerek bulmaya çalışacağız.
Mutsuzluk nasıl geçer sorusunu kendinize soruyor ancak cevabı bir türlü bulamıyorsanız bu noktada neden mutsuzluk yaşadığınıza odaklanmanız gerekir.
Bunun için de bir uzman psikolog ile görüşmek yararlı sonuçlar verebilir. Eğer siz de mutlu olmak istiyorsanız ve mutsuzluk halinden kurtulmayı amaçlıyorsanız, uzman psikolog kadromuzdan destek alabilirsiniz.
Mutsuzluk Nasıl Geçer?
Mutsuzluk nasıl geçer sorusuna cevap bulabilmek için öncelikle neden mutsuzluk yaşadığımıza odaklanmamız gerekir.
Nasıl bir sorun ile mücadele etmek istediğinizde o sorunu tanımanız gerekiyorsa genel geçer mutsuzluk yaratan süreçleri tanımak da sizi mutluluğa ulaştıracak yolu inşa etmenize yardım edecektir.
Bunun için yazımızın devamında mutlu olabilmenin önünde engel yaratan bazı nedenlere odaklanacağız.
Bu nedenleri kendi yaşamınızda somutlaştırmaya ve ne kadar zamandır nasıl sizi engellediğinizi düşünmeye çalışmanızı öneririz. Peki mutsuzluk nasıl geçer?
Mutsuzluk Mükemmeli Hedeflemezsen Geçer
Mükemmeli arıyorsan iki soruya cevap vermelisin. Mutlu olmak için hayat mükemmel mi olmalı? Mutlu olmak için mükemmel hareket etmeye ve mükemmel sonuçlara mı ihtiyacınız var?
Bu soruların her ikisine de “evet” yanıtı verenlerin mutlu olmaları pek olası değildir veya hiç olası değildir. Bu sorulara evet cevabı veren kişilerin mutsuzluk yaşaması bir kuşun nasıl uçması doğalsa o derecede doğaldır.
Gerçekçi olmayan beklentileri yükseltmek genellikle özgüvenin azalmasına ve özgüven kaybına yol açar. Özgüven eksikliği de mutsuzluk gibi olumsuz duyguları beraberinde getirir.
Pek çok olumlu niteliğe rağmen, olumsuza odaklanmak her zaman gerginlik ve mutsuzluk yaratır, insanları ve çevresini nasıl olursa olsun huzursuz eder.
Dünyadaki en güzel şeylerden en büyük farkı yaratan ve fark yaratan kusurlardır. Çünkü dünyada hiçbir şey mükemmel değildir. Edebi eserlerde geçer bir söz olan “İyiliğin düşmanı mükemmeldir” sözü faydalıdır.
Mutsuzluk Dünyanın Merkezinde Olmazsan Geçer
Onsuz, işlerin (ev temizliği, yemek yapma vb.) eksik veya yanlış olduğunu düşünmek, her zaman yapmanız gereken şeylerden sorumlu hissetmek çok yorucu geçer.
Bu da insanları duygusal ve fiziksel olarak yorar ve mutsuzluk yaratır. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak, çevrelerindeki insanlar ya rahatlık düzeyinden memnundurlar ya da tüm yükü gönüllü olanlara yüklerler.
Ya da sorumluluk almadıkları için gelişemezler. Mutsuzluk nasıl geçer sorusu için öncelikle duygularınıza odaklanmanız gerekir. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Eğer kendinizi dünyanın tam merkezinde hissediyor ve aşırı derecede önemsiyorsanız mutsuzluk da beraberinde gelebilir. Bu duyguların nasıl sizi mutsuzluğa sürüklediğini bir örnekle gösterebiliriz.
Hepimizin büyüklüğü nasıl olursa olsun bir sosyal çevresi vardır. En yakın arkadaşlarınızın olduğu bir grubu düşünün. Beş kişiden oluşan bu grupla zaman zaman buluşuyor ve güzel zaman geçiriyorsunuz.
Ancak bazen bu gruptan iki kişi bir yerde buluşurken siz o grubun içinde yer almıyorsunuz. Ya sizi davet etmiyorlar ya da siz davet edilebilecek bir konumda değilsiniz.
Bu durumda kendinizi grubun merkezinde görürseniz o zaman nasıl hissedersiniz? Bu durumda yaşadığınız mutsuzluk nasıl geçer?
Bu duygunun geçmesi için sizin düşüncelerinizi değiştirmeniz gerekmektedir. Dünyanın merkezinde olmak bir yandan da zamanla yalnız olmayı gündeme getirir.
Nasıl dünyada tek kalan kişi kendisini yalnız hissedebilirse, o derece de mutsuzluk hissetmesi de gayet doğaldır. Bu nedenle mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabı da dünyanın merkezinde olmaktan sıyrılmaktır.
Mutsuzluk Kendini Kıyaslamazsan Geçer
Mutsuzluk nasıl geçer sorusuna bir diğer cevabımız ise kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslamayı bırakmaktan geçer. Kendinizi diğer insanlarla karşılaştırmak, insanlığınızın bir uzantısıdır.
Bugün, herkesle birlikte ilerlersek mutsuzluk yaşayacağımıza, onların önüne geçersek mutlu olacağımıza inanıyoruz.
Psikolojinin önemli mihenk taşlarından birisi olan Jung, mutluluğa giden yolun iki gerçeği tanımaktan geçtiğini söylemektedir.
“Kendini kendi sınırların içinde kabul et ve sev.” “Yapmak istersen başarabilirsin” ruhu, insanlara haddini aşan beklentiler, gerçekleşemeyecek hayaller kazandırıyor.
Sonuç olarak, maalesef olmayacak şeylerin içinde bulunmasına yol açıyor. Mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabı bir yarış içinde olmamaktan geçer.
Bundan kaçınmak için, enerjinizi herkesten daha iyi hale getirmeye odaklanmak yerine, sizi daha iyi hissettiren şeylere odaklanmanız uygun olacaktır.
Böyle bir yolculuk için enerjisini kişinin kendini doğal olarak güçlü hissettiği alanlara odaklaması yerinde olacaktır. Unutmamalıyız ki “yaşam enerjiyi kullandığımız yerde gelişir.”
Mutsuzluk Basit Yaşarsan Geçer
Modern hayatta insanlar farklı roller oynamak zorunda oldukları için yeterince karmaşık bir hayat yaşıyorlar.
Bununla birlikte, bazı insanlar rollerinden bir veya daha fazlasına çok fazla önem vererek hayatlarını zorlaştırır. Mutsuzluk nasıl geçer böyle bir yaşam tarzında peki?
Mutsuzluk böyle bir yaşam tarzının kaçınılmaz duygusu haline geçer. Çocuğunu her şeyin mükemmel olmasını umarak “proje çocuğu” olarak yetiştiren bir ev hanımı tam anlamıyla çocuğa mutsuzluk yüklemektedir.
Hayatı aşırı derecede karmaşık hale getiren insanlar genellikle mükemmeliyetçidir ve kendilerini başkalarıyla karşılaştırmaya eğilimlidirler.
Bu nedenle önemli kriterler olup olmadıkları ve başkalarıyla alakalı olup olmadıkları yerine, bunun tersini hayatınıza entegre edin. Böylece mutsuzluk nasıl geçer sorusunun yanıtını da bulabilirsiniz.
Annenin yanlış davranışına nasıl müdahale edeceğini bilmeden katılan baba, çocukta tenis yeteneği olmasa da “herkes” tenis dersi aldığı için hem kendisi hem de çocukları için hayatı zorlaştırır.
Yaşam aslında çok basit bir yapıdır. Mutsuzluk ise bizim yaşamımızı karmaşık hale getirmemizin bir sonucudur.
Mutsuzluk nasıl geçer dediğimizde yanıtını bulamamamız da aslında karmaşık düşündüğümüzü gösterir. Mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabı hayatı basit yaşamaktan geçer.
Mutsuzluk Olumsuzluklardan Uzaklaşarak Geçer
İnsan çevresinden nasıl olursa olsun bir biçimde etkilenebilir. Çevresindeki bireylerden olumsuz yorumlar ve mesajlar almak, kişiyi her zaman olumsuzun bir parçası yapar.
Peki bu durumda mutsuzluk nasıl geçer ki? Bu olumsuz yorumlar o kişiye, çevresindekilere ya da genel hayata yönelik olabilir. Bu gibi durumlarda, yorumlara cevap vermemek en iyisidir.
Bu durumda cevap vermemek olumlu hissetmenizi sağlar, bu yüzden ona direnmek sizi yenilmez bir tartışmaya sokar. İyi bir mizah anlayışı olan ve hayata olumlu bakan birinin yanında olmak en iyisidir.
Hep olumsuzlukların konuşulduğu ve mutsuzluk tablosunun hüküm sürdüğü bir ortam düşünün. Bu ortamda mutsuzluk herkesi esir almış ve herkes karamsar bakış açısıyla diyaloglar kurmakta.
Bu durumda hissettiğiniz mutsuzluk nasıl geçer? Eğer siz ortamı değiştiremiyorsanız ki çoğu zaman değiştiremezsiniz, o zaman yapabileceğiniz şey o olumsuz ve mutsuzluk yaratan ortamdan uzak durmaktan geçer.
Mutsuzluk Geçmişte Kalmazsan Geçer
Mutsuzluk nasıl geçer sorusunun en kıymetli yanıtlarından birisi de geçmişe takılmamaktan geçer. Geçmiş geçmişte kalmıştır ve geleceği olumlu yönden etkileme ya da belirleme gücü yoktur.
Tam aksine olumsuz etkileme gücü vardır ve mutsuzluk duygusunu tetikler. Hangimizin geçmişinde olumsuz yaşantılar yoktur ki?
Bir yakınımızı kaybetmemiz bizde mutsuzluk yaratabilir ancak zamanla bu olumsuz duygu geçer. Nasıl bu duygu zamanla geçer ise, bu duyguya takılıp kalmak da zamanla sadece mutsuzluğun seviyesini arttırır.
Mutsuzluk nasıl geçer bu olumsuz yaşantılara rağmen? Bu durumda an’a odaklanmak en iyi yöntemdir. Geçmişe odaklanan geçmişle yaşamaya devam eder ve an’a odaklanamaz.
An’a odaklanamayan kişi de nasıl mutsuzluk hissetmez ki? Geçmişte yaşanan olayları yeniden yaşama veya yaşantıyı değiştirme gücümüz yoktur.
Mutsuzluk olumsuz olay ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapan kişinin kendisini yargılaması ve suçlaması sonucu gelişir. Bazı durumlarda ise bu yeniden değerlendirmeyi kendi başımıza gerçekleştiremeyiz.
İşte bu durumda mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabı da bir uzmanla görüşmekten geçer.
Yaşadığınız olaylara karşı farklı bakış açıları geliştirmenin en değerli ve kolay yollarından birisi de nasıl yapılacağı konusunda bir psikolog desteği almaktır.
Eğer siz de mutsuzluk nasıl geçer diye düşünüyorsanız, uzman psikolog kadromuz size yardımcı olabilir.
Mutsuzluk Endişelenmezsen Geçer
Mutsuzluk nasıl geçer diye kendinize soruyorsanız, son olarak mutsuzluğun gelecek hakkında endişelenmemekten geçtiğini söyleyebiliriz.
En yaygın yanlış görüşlerden biri de iyimserliğin bir erdem olarak görülmesidir. Ancak hayatta kalmak ve sağlıklı olmak için biraz korkuya ihtiyacınız vardır.
Bazı kaygılar, kişinin olası hatalara dikkat etmesini ve önlem almasını sağlar. Ancak her konuda olduğu gibi burada da “fazla doz zehirlidir” ifadesi geçerlidir.
Hep gelecekte olacakları düşünmek, yaşama sevincini mahveder ve endişenin olumsuzluğu gibi insanı perişan eder.
Hayattaki en önemli derslerden biri, endişelerimizin çoğunun gerçekleşmediği ve olanın korktuğumuz kadar kötü olmadığıdır.
Gelecek hakkında aşırı endişelenmezseniz mutsuzluk da elbette geçer. Peki aşırı endişe ve sağlıklı endişe arasındaki fark nedir? Bu farkı bir örnek üzerinden anlatalım.
Üniversite sınavlarına hazırlanan bir öğrenci olduğunuzu düşünün. Çok stresli bir dönemden geçiyorsunuz ve geleceğe dair bazı kaygılar yaşıyorsunuz.
Bu kaygılar üniversite sınavında başarısız olma üzerine yoğunlaşmaktadır. Eğer sınavda başarısız olursa, geleceğin onun için karanlık olacağını düşünür.
Her şeyin sonu olduğu ve artık hiçbir çıkış kapısının kalmayacağını düşünmektedir. Eğer sınavda başarısız olursa kimsenin yüzüne bakamayacağını ve herkese rezil olacağını düşünür.
Peki sınavlar yaklaşırken hiç kaygı yaşamamak nasıl mümkündür? Mümkün olmasının da ötesinde bu şekilde çalışma periyodu nasıl geçer? Hiç kaygılanmayan bir öğrenci sınava nasıl hazırlanabilir ki?
Elbette sınav kaygısı yaşamak çok doğaldır ve hatta sağlıklıdır. Eğer öğrenci sınav ile alakalı hiç kaygılanmıyorsa, sınavı önemsemiyor demektir.
Sınava atfedilen değer bu noktada önemlidir. Aşırı önemseme nasıl öğrenciye zarar veriyorsa, hiç önemsememek de zarar verir ve öğrenci sınava bile hazırlanmaz.
Devamlı Mutsuz Hissetmek Depresyon Mu?
Mutsuzluk nasıl geçer sorusunu soran bireylerin cevabı bulmakta en çok zorlandığı nokta depresyon tanısı alınması durumunda gerçekleşir.
Mutsuzluk depresyonda en sık yaşanan duygulardan biri olmakla beraber kendiliğinden geçmez. Mutlaka bir psikolog ve psikiyatrist ile görüşmeyi gerektirir.
Klinik depresyonun ana özellikleri, hoş olmayan ruh hali, ilgi ve neşe eksikliği, umutsuzluk ve karamsarlıktır. Kişi herhangi bir olaydan bağımsız şekilde derin bir üzüntü ve mutsuzluk yaşar.
Gelecekleri ve deneyimleri hakkında her zaman karamsardırlar. Hastalar çeşitli aktivite ve sorumluluklara karşı depresif ve ilgisizdir. Normal aktivitelerden zevk alamaz hale gelmektedir.
İşten, kişisel zevkten, ilişkilerden, cinsel aktiviteden veya başka hiçbir şeyden zevk alamazsınız. Bazı durumlarda, ana semptom korku olabilir.
Kaygı düzeyi keskin bir şekilde yükselebilir ve huzursuzluk ve mutsuzluk gösterebilir. Depresyon tanısı alabilecek bireylerin herhangi bir şeye karşı ilgileri azalır.
Umutsuzluk ve çaresizlik o kadar yoğundur ki bu durumun hiçbir zaman giderilemeyeceğine inanırlar. Depresif hastalar basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler.
İş, aile, para ve kendi sağlıkları ile aşırı biçimde kafaları meşgul olur. Enerji düzeyi azalır. Bazı olgularda önde gelen bazı somatik belirtiler olabilir. Tepkisel davranırlar.
Umutsuzluk, karamsarlık, düşük benlik saygısı ve suçluluk intihar düşüncesini ve davranışını teşvik eder. Sevdiğiniz kişiyle tekrar görüşmeyi düşünebilirsiniz.
Geçmiş olaylar düşüncenin içeriğinde önemli bir yer tutar. Şiddetli anksiyete belirtilerinin (anksiyete, korku) depresyonda intihar girişiminin belirleyicisi olduğu düşünülmektedir.
İntihar düşüncesi ve girişimi, depresyonun önemli belirtileridir. Çoğu depresyonda, ruh hali değişimleri iştah ve kilo kaybına yol açar. Uykusuzluk, depresyonun çok yaygın bir belirtisidir.
Dikkatsizlik ve unutkanlık olabilir. Bazen, en kötü durumda, zihinde olup bitenler, dış dünyada olup bitenlerle karıştırılabilir.
Depresyon Nasıl Oluşur?
Bu hastalığın gelişmesinde beyindeki kimyasal dengenin bozulması büyük rol oynar.
Travmatik olaylar sonucunda duygusal durumunuzda, muhakemenizde, hedef ve çözümlerinizde önemli beyin fonksiyonlarına sahip olan frontal lobun hasar görmesi depresyona girmenize neden olabilir.
Depresyon, uzun süreli ilişkilerin sona ermesi, doğum, sevilen birinin ölümü, işsizlik, uyuşturucu ve alkolizm gibi bizi yoran ve beynimizi etkileyen olaylardan dolayı daha olasıdır.
Depresyon genetik geçiş yoluyla insandan insana da geçer. Ailesinde depresyon öyküsü ve diğer ruhsal rahatsızlıkları olan kişilerin depresyon geçirme olasılığı daha yüksektir.
Depresyondaki Mutsuzluk Nasıl Geçer?
Mutsuzluk nasıl geçer sorusuna en net vereceğimiz cevap depresyon tedavisidir.
Majör depresyon tedavisi, kişinin ruh halini ve ruh halini etkileyen olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı amaçlayan bir tedavi planına verilen isimdir.
Bugün, çoğu insan zaman zaman üzgün veya depresyonda hissediyor. Zor yaşam koşullarına karşı verilen mücadelede bu normal bir durum olarak görülebilir.
Ancak aşırı mutsuzsa, yoğun üzüntü içinde kendini işe yaramaz hissediyorsa ve bu duygular günlerce devam ediyorsa durum artık bir patolojiye dönüşmüştür.
Bu durumdaki kişiler depresyon tedavisi görmelidir. Majör depresyon, bir uzman tarafından teşhis ve tedavi edilmesi gereken tehlikeli bir hastalıktır.
Yapılacak ilk şey teşhis ve tedavi için bir uzmana danışmaktır. Tedavide antidepresanlar ve psikoterapi kullanılabilir. Hastalara uygun dozlarda antidepresanlar psikiyatrist tarafından verilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri ve yüz yüze terapi uygulanabilir. Majör depresyon ilaçları ve psikoterapinin birlikte kullanıldığı bütünsel bir tedavi uygulanmalıdır.
Düzenli olarak kullanılan antidepresanlar genellikle 3 hafta sonra etkisini göstermeye başlar. İlaç tedavisine ek olarak psikoterapi, bireylerin olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaşmasını ve onları daha aktif hale getirmeyi amaçlar.
Hipnoz da bu uygulamaların yanında kullanılan depresyon tedavileri arasında yer almaktadır. Hafif ila orta şiddette depresyonun teşhis edilmesi daha zordur.
Semptomlar genellikle hastaya yakın olanları rahatsız etmez. Hasta semptomların farkında olmayabilir. Etkili tedavi ile birkaç hafta içinde kısmi iyileşme, 3-4 ay içinde tam iyileşme sağlanabilir.
Peki şiddetli bir depresyondan nasıl çıkılır? Bir başka deyişle; depresyonun neden olduğu mutsuzluk nasıl geçer? İlk kez depresyona giren kişilerde tedaviye en az altı ay devam edilir.
Bundan sonra hastanın durumuna göre tedavi sonlandırılabilir. Birkaç depresyon atağı geçirmiş hastalarda, önlem olarak tedaviye daha uzun süre devam etmek gerekebilir.
Majör depresyon, bireyin günlük yaşamını etkileyerek üretkenliğin azalmasına ve ilişkilerin bozulmasına neden olur. Aslında, genellikle sağlıkta bozulmaya yol açabilir.
Majör depresyon için tedavi edilmeyen kişilerde kanser, astım, kardiyovasküler hastalık, diyabet ve obezite gibi hastalıkların ilerlediği bildirilmektedir.
Majör depresyon tedavisi bireyselleştirilmelidir çünkü herkes depresyondan aynı şekilde etkilenmez. Bir kişi için işe yarayan bir tedavi, bir başkası için işe yaramayabilir.
Depresyon psikiyatrik bir bozukluktur ancak tedavi edilebilir. Depresyonu olan kişilerin yaklaşık %80’i iyi tedavi görmektedir.
Tedavi sonrası hastaların neredeyse tamamının şikayetlerini azalttığı ve yaşam kalitelerini iyileştirdiği gözlendi.
Mutsuzluk ve İntihar
Depresyondaki insanlar intiharı düşünmeseler bile genellikle ölümü düşünürler. Bazı insanlar intiharı düşünmezler ama “Keşke ölseydim” derler.
“Dini inancım olmasaydı veya ailemi rencide etmeyeceğimi bilseydim binlerce kez intihar ederdim” diyen hastalara da sık sık rastlanır. Ancak depresyon şiddetli olduğunda, dini inançlar bile intiharı engelleyemez.
Hasta ailesinin yaptığı en büyük hatalardan biri, “güçlen, depresyonu yen, kendi doktorun ol, eğlen, boşver” gibi saçma sapan bir yaklaşım kişiye iyi gelmez.
Depresif hastalar seyahat etmeyi, eğlenmeyi, kısacası hayattan zevk almayı sevmezler. Hiçbir şeyden zevk alamadığını görmek onu hayattan soğutur.
Öte yandan, “kendini yen, güçlen” gibi tavsiyeler, zaten değersizlik duygusuna sahip hastaların kendilerini tamamen tatminsiz hissetmelerine neden olur.
Çevrenizdeki biri depresyondaysa, yanlış tavsiyenin ölümcül olabileceğini unutmayın. Mutsuzluk nasıl geçer sorusunun cevabı bu yüzden psikoterapi ve ilaç desteği almaktır.
Ne yazık ki, depresyondaki her yedi kişiden biri yaşamına kendi kendine son veriyor. İntihar, 25 yaşın altındaki insanlar için ikinci veya üçüncü önde gelen ölüm nedenidir.
40 yaşının altında ise ikinci veya üçüncü sırada yer alacaktır. İntihar ölümleri yaşla birlikte artmakta, ancak kardiyovasküler hastalık ve kanser ölümleri arttıkça ölüm nedeni sırasına göre intiharlar azalmaktadır.
Belirli bir intihar yöntemi kişinin zihninde dolaşıyorsa (örneğin boyun asmak, silahla ateş etmek, yüksekten atlamak, uyuşturucu kullanmak vb.) riskin artması demektir.
İntihar etmek istediğini söyleyen depresif insanlar çok ciddiye alınmalıdır. Şiddetli intihar düşüncesi için hastanın yatarak tedavisi şarttır.
Bu gibi durumlarda birkaç hafta psikiyatri servisinde kalmak hastanın hayatını kurtarabilir.
Mentalium Psikoloji Kimdir?
2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın tarafından Kadıköy Göztepe sınırları içerisinde kurulan Mentalium Psikoloji bir psikolojik danışmanlık merkezidir.
İkinci şubesini ise Şişli Mecidiyeköy bölgesinde faaliyete sokan kurumumuzda uzman psikologlar hizmet vermektedir.
Kurumumuzda çalışan tüm uzmanlarımız gerekli eğitimleri ve süpervizyonlarını tamamlamış klinik psikologlardır. Merkezimizde hem bireysel hem de aile çift terapisi hizmetleri sunulmaktadır.
Bireysel terapi alanında başta mutsuzluk nasıl geçer konusu olmak üzere depresyon, panik atak, yaygın anksiyete bozukluğu, özgül fobi, travma, obsesif kompulsif bozukluk ve kişilik bozuklukları olmak üzere birçok farklı ruhsal sorun vardır.
Bireysel terapi hizmeti almak isteyen bireylere klinik psikoloji alanında uzmanlığını tamamlamış ruh sağlığı profesyonelleri destek sunmaktadır. Merkezimizde yalnızca bireysel terapi hizmeti sunulmamaktadır.
Ayrıca aile ve çift terapisi hizmeti de verilmektedir ve bu konuda uzman olan psikologlar çiftlere kendileri başa çıkamadıkları sorunlarında destek sunmaktadırlar.
Mutsuzluk ve özellikle depresyon atakları hem tıbbi hem de ruhsal desteğin alınmasını gerektirebilir.
Bu rahatsızlıkla mücadele etmek ve depresyon atakları ile başa çıkabilmek için ilaçların kullanımına ek olarak kişinin bireysel ruhsal değişimi de oldukça önemlidir.
Mutsuzluk nasıl geçer sorusuna doğru cevap verebilmemiz için mutsuzluk benzeri duyguların kökeni ve nedenlerini araştırmak gerekir.
Bu araştırma mutsuzluk nedenlerini incelememize sebep olur ve böylece çözüme ulaşmak çok daha kolay hale gelebilir.
