Skip to content Skip to footer

3 Maddede Çocuğun Teknoloji Kullanımı

3 Maddede Çocuğun Teknoloji Kullanımı

Teknoloji kullanımının son yıllarda yaygınlaşması sebebiyle çocukların oyunlara ayırdığı zaman da artmış durumdadır. Eskiden sokakta top oynadıkları için eve geç kalan çocukların yerini bilgisayar oyunlarından başını kaldıramayan çocuklar aldı.

Birçok aile de bu durumun yarattığı tedirginliği yaşamaktadır. Aileler bu durumda genellikle yanlış baş etme yöntemlerine başvurabilirler ve yanlış yöntemler hatalı sonuçları da beraberinde getirir.

Çocuğunuz eğer bilgisayar/internet/oyun bağımlısı ise ve siz çözümü yasaklar getirmekte buluyorsanız, bilmeniz gereken bunu yapmanın sonucu yalnızca çocuğu öfkelendirmektir.

Çocuğun Teknoloji Kullanımı Yasaklanmalı Mı?

Yasaklar çözüm getirmez, sadece yasaklanan şeye olan çekiciliği arttırır. Neden uyuşturucu madde kullanımı özellikle birçok genç için cezbedicidir? Yasaktır, yasak olan şey de kişiyi kendine çeker.

Özellikle çocuğunuza herhangi bir şeyi yasaklarsanız, çocuğunuz yasakladığınız şeyi inatla yapacaktır. Örneğin; eğer siz saatlerce oyun oynayan çocuğunuza yasak koyarak onun bilgisayarını elinden almaya çalışırsanız onu öfkelendirirsiniz.

Çok hoşunuza giden ve bağımlılık yapan bir şeyi sizin elinizden alsak, o anda tepkiniz nasıl olursunuz? Sigara tiryakisi olduğunuzu varsayalım ve sigarayı bırakmaya da hazır değilsiniz. Birileri gelip elinizden sigara paketini alırsa, muhtemelen sert bir tepki gösterirsiniz.

Sigara nasıl bağımlılık yapıcı ise teknolojik aletler de bir o kadar bağımlılık yapıcıdır. Yasak koymak veya onun elinden teknoloji unsurunu almak ile çözüme ulaşamazsınız.

Çocuğun Teknoloji Kullanımı Nasıl Ayarlanmalı?

Çocuğunuza yasaklar getirmenin çözüm olmayacağını belirttik. Yasak koymak yerine ona teknolojik aletlerden uzak kalabilecekleri bir zemin yaratmaya çalışın.

Çocuğunuz diğer arkadaşlarıyla dışarda gezmeyi, oyunlar oynamayı veya sinemaya gitmeyi artık kestiyse siz ona bu aktivite zeminini tekrar oluşturmasında yardımcı olun.

Dışarda zaman geçirmesi, insani ilişkilerin gelişmesi ve sosyalliğin geri kazanılması neticesinde bilgisayar başında geçirilen zaman da azalacaktır. Bunu yapabilmek için çocuğunuzu mümkün olduğu kadar onun yetenekleri doğrultusunda sportif faaliyetlere yönlendirin.

Her çocuğun gizli bir yeteneği vardır açığa çıkartamadığı. O yeteneği çıkartmak da artık sizin göreviniz. Örneğin; tenise meraklıysa ancak yapmak için çevrenizde imkanlara sahip değilseniz, onu bir tenis kulübüne yazdırın. Tenis kulübüne gitmeye karşı motivasyonu az ise onu cesaretlendirin.

Ayrıca arkadaşlar da önemli. Arkadaşların aileleriyle de iletişime geçin çünkü muhtemelen çocuğunuzun arkadaşları da birer teknoloji bağımlısıdır. Onları hep birlikte olacakları aktivitelere yönlendirmelisiniz.

Bunun öncülü siz olabilirsiniz ve onlar için eğlenceli partiler düzenleyebilirsiniz. İlk başta çocuğunuz da arkadaşları da düzenlediğiniz aktivitelere mesafeli yaklaşabilirler.

Bunun sebebi değişimin zaman almasıdır ancak siz bıkmadan usanmadan onlara yardımcı olmak ve kişilerarası ilişkilerini geliştirmek için yardımcı olmaya devam edin.

Günümüzde teknoloji hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Dijital dünyada çocuk büyütmek son yıllarda hayatımıza giren bir kavram. Bu kavram ile birlikte çocuklarda telefon bağımlılığı veya bebeklerde telefon bağımlılığı gibi konularda gündeme geliyor.

Ebeveynler içinse en önemli konu çocuklar ve teknoloji oluyor. Peki çocuklara teknolojiyi yasaklamak doğru mu? Teknoloji yasağı ile çocuklara iyilik mi yoksa kötülük mü yapmış olursunuz? Soruların yanıtlarını içeriğimizde verdik.

Terapist Kimdir?

Terapist, üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olan psikologların yüksek lisans eğitimlerini klinik psikoloji alanında yapması ve sonrasında psikoterapi yönelimlerinden en az birini seçerek eğitimlerini almaları sonucu aldıkları unvandır. Tabi ki bunları yerine getirmekle terapist olunmaz.

Terapist olmak tecrübe gerektirir. Kendisini geliştirmek için yeterli sayıda vaka görmek bunun için çok değerlidir. Ne kadar çok vaka görür ve bu vakalar üzerine çalışmalar yaparlarsa daha fazla deneyim kazanırlar ve danışanlarına daha verimli psikoterapi hizmeti verebilirler. İstanbul terapist açısından oldukça zengin bir bölgedir.

Bir araştırmaya göre Türkiye’deki tüm terapistlerin yüzde 28’ini tek başına İstanbul terapist kadroları oluşturmaktadır. Her ne kadar çok fazla seçenek var olsa da özellikle İstanbul ve benzeri büyük şehirlerde yaşayan kişilerin terapist seçiminde önem vermesi gereken bazı kriterler vardır. Bunlardan ilki terapist hangi yönelimle çalışıyor sorusunu sormaktır.

Bunu tespit edebilmek için size en yakın İstanbul terapist seçeneklerini tek tek inceleyin ve tüm terapistlerin hangi psikoterapi yönelimini tercih ettiklerini inceleyin. Hangi psikoterapi yöneliminin sizin için daha uygun olduğuna bakabilir ve hatta uzmanınızla bu yönelim üzerine de konuşabilirsiniz. İstanbul terapist seçiminde ayrıca uzmanın hangi alanlarda daha önce çalıştığına da dikkat etmeniz gerekmektedir.

Örneğin; cinsel terapi üzerine eğitim, süpervizyon ve danışan almış, tecrübesini cinsel terapi üzerine almış bir uzmana cinsel sorunlarınız için gitmeniz terapi sürecinden daha iyi verim almanızı sağlayacaktır. Bağımlılık konusunda destek almak istiyorsanız ve İstanbul terapist aramalarında ön planda çıkan terapistiniz bu alanda hiç tecrübe edinmediyse size yeteri kadar yardımcı olmayabilir.

Bu nedenle mutlaka seçiminizi yaparken hangi alanlarda çalıştığına ve hangilerinin ilgi alanı olduğuna dikkat etmeniz bir danışan adayı olarak sizin lehinize olacaktır. Ayrıca terapistinizin hangi üniversitede psikoloji lisans eğitimini bitirdiği, hangi üniversiteden uzmanlığını aldığı, hangi eğitmenlerden psikoterapi eğitimlerini aldığı, kendisini alanda ne kadar geliştirdiği de dikkat etmeniz gereken önemli noktalardır.

Terapist sizin ihtiyacınıza ve terapiden beklentilerinize ne kadar cevap verebilecek nitelikteyse bu terapi sürecini de etkileyecektir. Bunlar terapi sürecinde terapistin belirleyici noktalarıdır ancak terapide verimliliği daha fazla etkileyebilecek olan bir dinamik daha vardır ki o da sizsiniz. Danışan adayı olarak sizin hangi beklentilere sahip olduğunuz oldukça önemlidir.

Örneğin; kısa süreli terapi beklentiniz varsa bilişsel davranışçı terapi sizin için daha uygun olabilir. Öte yandan, kendinizi anlamaya ve uzun süreli içsel bir yolculuğa çıkmayı daha uygun görüyorsanız psikodinamik veya psikanaliz gibi başka yöntemler sizin için daha uygun olabilir. Bu noktada zihninizde karışıklıklar ve soru işaretleri varsa ilk görüşmede terapistinize de sorarak bazı cevapları alabilirsiniz.

Ulaşılabilirlik de elbet İstanbul terapist seçiminde önemlidir. İstanbul terapist seçenekleri açısından oldukça zengin bir şehirdir ve dolayısıyla psikolog ücretleri de çok değişken olabilir. Örneğin; bir psikoloğun seans ücreti 1000 TL olabilirken bir diğerinin 300 TL olabilir. Eğer sizin bütçeniz 1000 TL seans ücreti olan psikoloğa devam etmeye yetmeyecekse bu süreci 2-3 seansta tamamlanabileceğini düşünerek adım atmamanız gerekir.

Kendi bütçenizi seanslara başlamadan ve hatta İstanbul terapist seçeneklerine göz atmadan önce belirlemeniz gerekir. Bu durum aslında kendinize yatırım yaptığınız her alan için geçerlidir. Örneğin; estetik uzmanına gidecekseniz ve bu sürecin en az birkaç seans süreceğini biliyorsanız kendi vücudunuza fiziksel bir yatırım yapmayı planladığınız için bütçenizi de hesaplarsınız.

Terapist ile görüşmek ve terapi sürecine dahil olmak da ruhsal açıdan kendinize yatırım yapmaktır. Daha verimli, kaliteli ve iyi bir yaşam elde etmektir ve yaşamınıza yatırım yapmaktır. Bu yatırımın henüz başında da yatırıma hazırlıklı olmanız gerekmektedir.

Ne yazık ki birçok kişinin psikolojik destek alırken verim alamamasının sebeplerinin başında kısa vadede terapi sürecini yarım bırakmak gelmektedir. Plansız girilen terapi süreci beraberinde kısa vadede terapiden vazgeçmeyi ve sorunların biraz daha ertelenmesini beraberinde getirir.

Terapist Kimdir?

Terapist, üniversitelerin dört yıllık psikoloji bölümlerinden mezun olan psikologların yüksek lisans eğitimlerini klinik psikoloji alanında yapması ve sonrasında psikoterapi yönelimlerinden en az birini seçerek eğitimlerini almaları sonucu aldıkları unvandır. Tabi ki bunları yerine getirmekle terapist olunmaz.

Terapist olmak tecrübe gerektirir. Kendisini geliştirmek için yeterli sayıda vaka görmek bunun için çok değerlidir. Ne kadar çok vaka görür ve bu vakalar üzerine çalışmalar yaparlarsa daha fazla deneyim kazanırlar ve danışanlarına daha verimli psikoterapi hizmeti verebilirler. İstanbul terapist açısından oldukça zengin bir bölgedir.

Bir araştırmaya göre Türkiye’deki tüm terapistlerin yüzde 28’ini tek başına İstanbul terapist kadroları oluşturmaktadır. Her ne kadar çok fazla seçenek var olsa da özellikle İstanbul ve benzeri büyük şehirlerde yaşayan kişilerin terapist seçiminde önem vermesi gereken bazı kriterler vardır. Bunlardan ilki terapist hangi yönelimle çalışıyor sorusunu sormaktır.

Bunu tespit edebilmek için size en yakın İstanbul terapist seçeneklerini tek tek inceleyin ve tüm terapistlerin hangi psikoterapi yönelimini tercih ettiklerini inceleyin. Hangi psikoterapi yöneliminin sizin için daha uygun olduğuna bakabilir ve hatta uzmanınızla bu yönelim üzerine de konuşabilirsiniz. İstanbul terapist seçiminde ayrıca uzmanın hangi alanlarda daha önce çalıştığına da dikkat etmeniz gerekmektedir.

Örneğin; cinsel terapi üzerine eğitim, süpervizyon ve danışan almış, tecrübesini cinsel terapi üzerine almış bir uzmana cinsel sorunlarınız için gitmeniz terapi sürecinden daha iyi verim almanızı sağlayacaktır. Bağımlılık konusunda destek almak istiyorsanız ve İstanbul terapist aramalarında ön planda çıkan terapistiniz bu alanda hiç tecrübe edinmediyse size yeteri kadar yardımcı olmayabilir.

Bu nedenle mutlaka seçiminizi yaparken hangi alanlarda çalıştığına ve hangilerinin ilgi alanı olduğuna dikkat etmeniz bir danışan adayı olarak sizin lehinize olacaktır. Ayrıca terapistinizin hangi üniversitede psikoloji lisans eğitimini bitirdiği, hangi üniversiteden uzmanlığını aldığı, hangi eğitmenlerden psikoterapi eğitimlerini aldığı, kendisini alanda ne kadar geliştirdiği de dikkat etmeniz gereken önemli noktalardır.

Terapist sizin ihtiyacınıza ve terapiden beklentilerinize ne kadar cevap verebilecek nitelikteyse bu terapi sürecini de etkileyecektir. Bunlar terapi sürecinde terapistin belirleyici noktalarıdır ancak terapide verimliliği daha fazla etkileyebilecek olan bir dinamik daha vardır ki o da sizsiniz. Danışan adayı olarak sizin hangi beklentilere sahip olduğunuz oldukça önemlidir.

Örneğin; kısa süreli terapi beklentiniz varsa bilişsel davranışçı terapi sizin için daha uygun olabilir. Öte yandan, kendinizi anlamaya ve uzun süreli içsel bir yolculuğa çıkmayı daha uygun görüyorsanız psikodinamik veya psikanaliz gibi başka yöntemler sizin için daha uygun olabilir. Bu noktada zihninizde karışıklıklar ve soru işaretleri varsa ilk görüşmede terapistinize de sorarak bazı cevapları alabilirsiniz.

Ulaşılabilirlik de elbet İstanbul terapist seçiminde önemlidir. İstanbul terapist seçenekleri açısından oldukça zengin bir şehirdir ve dolayısıyla psikolog ücretleri de çok değişken olabilir. Örneğin; bir psikoloğun seans ücreti 1000 TL olabilirken bir diğerinin 300 TL olabilir. Eğer sizin bütçeniz 1000 TL seans ücreti olan psikoloğa devam etmeye yetmeyecekse bu süreci 2-3 seansta tamamlanabileceğini düşünerek adım atmamanız gerekir.

Kendi bütçenizi seanslara başlamadan ve hatta İstanbul terapist seçeneklerine göz atmadan önce belirlemeniz gerekir. Bu durum aslında kendinize yatırım yaptığınız her alan için geçerlidir. Örneğin; estetik uzmanına gidecekseniz ve bu sürecin en az birkaç seans süreceğini biliyorsanız kendi vücudunuza fiziksel bir yatırım yapmayı planladığınız için bütçenizi de hesaplarsınız.

Terapist ile görüşmek ve terapi sürecine dahil olmak da ruhsal açıdan kendinize yatırım yapmaktır. Daha verimli, kaliteli ve iyi bir yaşam elde etmektir ve yaşamınıza yatırım yapmaktır. Bu yatırımın henüz başında da yatırıma hazırlıklı olmanız gerekmektedir.

Ne yazık ki birçok kişinin psikolojik destek alırken verim alamamasının sebeplerinin başında kısa vadede terapi sürecini yarım bırakmak gelmektedir. Plansız girilen terapi süreci beraberinde kısa vadede terapiden vazgeçmeyi ve sorunların biraz daha ertelenmesini beraberinde getirir.

Kadıköy Göztepe Şube

Göztepe Mh. Fahrettin Kerim Gökay Cd.

No: 240 D: 7 Eren Apt.

Kadıköy / İstanbul

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.