4 Maddede Deprem Korkusu İle Başa Çıkma Yolları
Yaşadığımız coğrafi konumdan kaynaklı sürekli bir deprem tehlikesi içerisinde, her gün bu tehlikeli durum için korku duymaktayız. Birçok insan bu korku ile yaşamaya çalışmaktadır.
Duyulan korkuları bastırmaya çalışırken panik atak, anksiyete ve depresyon gibi birçok rahatsızlıkla karşı karşıya kalınabilir. Bu yüzden deprem korkusunu yenmek için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü yaşanan deprem tecrübesinden kazançlı çıkmak da mümkündür.
Olumsuzluklar sonucu özgüvenini kaybetmeyen kişiler hayat için dersler çıkartmaktadırlar. Deneyimler sonucu öz eleştiri yaparak bireysel ve toplumsal olarak kazançlı çıkma yolunda ilerlemeliyiz.
Aynı zamanda deprem gibi durumlarda yaşanan korku ve kaygı hali savaş-kaç mekanizmasının getirdiği bizi koruyan, tehlikelere karşı hazırlayan yollardan biri olduğu için yaşanan anksiyetenin normal bir durum olduğu unutulmamalıdır.
Eğer siz de deprem korkusu yaşıyor ve bu korkuyla başa çıkma yollarını öğrenmek istiyorsanız, yazımızı okuyabilirsiniz. Eğer deprem korkusu sizin için artık içinden çıkılmaz bir hal aldıysa bize ulaşabilir ve destek almaya başlayabilirsiniz.
Deprem Korkusu Nedir?
Tıbbi adı “Sismofobi” olan deprem korkusu, güvenli bir dünya olmadığı düşüncesiyle kişinin kendisinin ve ailesinin zarar göreceği korkusuyla kapalı alanlarda kalamamasına neden olur. Ufak bir ses bile irkilmelerine sebep olabilir. Kelime kökenine baktığımızda deprem (sismo) ve fobi (phobia) kelimelerinden ortaya çıktığını görebiliriz.
Depremden sonra yaşanabileceği gibi bir depreme maruz kalmadan, başkalarının yaşadığı stresi sadece duyarak da gelişebilir. Depremden korkma, deprem konusu geçince endişelenme ya da orada duramama, sürekli olarak ilgili haberleri araştırma ve tetikte kalma durumudur. Asıl olarak sevdiklerini kaybetmeye, sonucunda oluşacak kötü sonuçlara karşı korku duyulur.
Deprem Korkusu Belirtileri
Yaşanan depremin şiddetine, kişinin savunma sisteminin gücüne, yaşına, herhangi bir kayıp yaşayıp yaşmamasına göre belirtiler ve şiddet değişkenlik gösterebilir.
Genel olarak yoğun bir huzursuzluk hali, kalp hızında artış, terleme, baş dönmesi, titreme, sallanma, kalp çarpıntısı, baş ve vücut ağrısı gibi fiziksel belirtiler görülebilir. Yaşanan depremden ağır düzeyde etkilenen kişilerde farklı belirtiler görülebilir.
Eve günlerce girmeyenler, o sırada bulundukları odaya giremeyenler olabilir. Ağır şiddette olmayan depremi birkaç gün içinde atlatabilenlerin aksine psikolojik bir tablo geliştiren kişiler Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayabilir.
Deprem korkusu yaşayan kişiler bazı belirtileri kendilerinde görebilirler. Deprem korkusu yaşayan kişi kendi ya da sevdiklerinin hayatıyla ilgili ciddi kaygı hissedebilir.
Ayrıca şoka girebilir, uyuşabilir veya inanmakta güçlük çekebilir. Öte yandan deprem korkusu yaşayanların alarm durumunda olmaları da olasıdır.
Belirgin şekilde deprem fobisi olan bireylerde ayrıca uyku bozuklukları, iştahta azalma ya da artma, korku yaratan önceki durumlarla ilgili anılan canlanması ve kabusların da görülmesi sıkça karşılaşılır.
Deprem Korkusunu Neler Tetikliyor?
Depremin kendisi değil olası sonuçları daha çok korku oluşturuyor ve en çok belirsizlikle tetiklendiği belirtiliyor. Kişi depremden kaçamayacağı düşüncesi ile stres ve kaygıya kapılıyor ve yaşanan her kötü olayda bu korku tetiklenebiliyor.
Çoğu kişi depremden sonra birkaç hafta içinde alışıp normal hayata devam edebilirken bazı kişiler için bu süreç uzadığında Akut Stres Bozukluğu ya da Travma Sonrası Stres Bozukluğu’na yol açabileceği unutulmamalıdır.
Deprem korkusu bu sebeple aslında direkt depremden kaynaklanan bir korku değildir. Daha çok kişinin depremin olası sonuçlarını felaketleştiren düşünceler içerisinde değerlendirmesi deprem korkusunu tetiklemektedir.
Deprem kaynaklı korku ile hem tıbbi hem de uzman psikolog desteğiyle başa çıkabilmek mümkündür. Uzman psikolog desteği deprem korkusundan kurtulmak için ilk seçenek olmalıdır. Aşağıda ise daha çok geçici bazı tavsiyeler verilmektedir.
Deprem Korkusu İle Başa Çıkma Yolları
Deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında ilk başvurulması gereken uzman psikolog desteğidir. Deprem sonrası kişilere uzman psikolog tarafından uygulanacak psikolojik destek ile yaşadıklarını ve hissettiklerini açıkça ifade edebilecekleri bir ortam sağlamak gerekir. Zihinsel rahatlığını sağlarken fiziksel olarak da rahat bir ortam oluşturmak gerekir.
Deprem korkusunu yaşayan bireyler travmanın yaratabileceği sorunlar hakkında bilgiler verilmeli ve aydınlatılmalıdır. Bunlarla birlikte deneyimini anlatmak istemeyen kişiyi zorlamamalı, istediği ve hazır olduğu zamanda anlatabileceğini belirtmek kişi için rahatlatıcı olacaktır. Özetle, deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında ilki kişinin kendisini rahat ifade edebilmesi ve uzman psikolog desteği almasıdır.
Deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında bir diğer etkili yöntem de depremin ne zaman geleceği konusunda kişinin zihnini meşgul etmemesidir. Bunu tahmin etmeye çalışmak kişiyi daha çok endişelendirecektir.
Bunun yerine olacağını kabul edip hazırlıklı olmak, korkmasına rağmen hayatına devam etmek işlevsel bir çözüm olacaktır. Bu kaygı eğer kişinin yaşantısını olumsuz yönde etkileyecek kadar güçlüyse mutlaka uzman psikolog desteği alınmalı ve olumsuz düşüncelerden kurtulunmalıdır.
Deprem anında deprem korkusu nedeniyle kaçmak, pencereden atlamak gibi tehlikeli yollara başvurmamak için öncesinde deprem anında yapılması gerekenler hakkında doğru bilgi sahibi olmak gerekir.
Bunun için önlemler doğru şekilde alınmalıdır. Bu sayede her an deprem yaşanacak korkusu hafifletilebilir ve deprem gerçekleştiği anda bu korku daha iyi kontrol edilebilir.
Acil durum çantası hazırlamak, hazır olunduğu düşüncesi ile kişiyi rahatlatabilir. Kolay ulaşabilecek bir yerde saklarken bir yandan da sürekli gözünün önünde olmamasına da dikkat edilmelidir. Sürekli maruz kalmak da deprem korkusu tetikleyicisi olabilir.
Duygu durum düzelmesinde dengeli beslenme, uyuyabilme ve beynin oksijen kaynağını artırmak için hafif egzersizler çok önemlidir. Uykuya dalmayı kolaylaştıracak aktivitelere zaman ayırılmalıdır. Yaşanan kaygıyı artırmamak adına kahve, kola, sigara tüketimi kısıtlanmalı, alkol ve uyuşturucu kullanımından kaçınılmalıdır.
Anksiyete ve depresyonu hafifletmek için rahatlatıcı müzik dinlemek ve alarm halinde olan bedeni yatıştırmak için gevşeme ve nefes egzersizi yararlı olacaktır. Bu sayede yaşam kalitesi artacak ve kaygılar azalacaktır.
Sürekli bu korku ile zamanını harcamak yerine günlük yaşam aktivitelerine devam etmek ve rutinlerini gerçekleştirmek daha iyi hissettirecektir. Bozulan rutinleri düzene sokmak sürece adapte olmak için kritik durumlardır.
Deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında kişinin kendisini oyalayıp zihninizi meşgul edecek etkinliklere zaman ayırması da önemli yer tutar. Bir günlük tutarak duygu ve düşüncelerini yazmak kişinin kendisini anlatmak ve dışa vurmak açısından önemlidir.
Bununla birlikte dini baş etme, sosyal destek arama, olumlu yeniden değerlendirme gibi yollar tercih edilebilir. Özetle, deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında meşguliyet yaratan aktiviteler önemli yer tutar.
Bu korku ile zamanını geçiren kişiler izlediği, okuduğu haberlere dikkat etmelidirler. Aslı olmayan, yanlış verilen haberleri okumak daha çok telaşlanmaya ve korkmaya neden olacaktır. Deprem korkusuyla başa çıkmak için kaçınma davranışlarını beslememek gerekir.
Yavaş yavaş bu davranışlardan vazgeçmeye çalışmak deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında yer almalıdır. Destek almak istemeyen kişiler için “kendi kendine yardım” alanında bilgilenmek amacıyla kendine yardım el kitapçığı edinebilir.
Deprem anından sonra kişilerin yapabilecekleri ise kendilerini o yerden uzaklaştırıp güvenli bir alana geçmek, odak noktalarını farklı yerlere çevirip “artık güvenli bir alandayım ve şu an bir şey olmayacak” şeklinde iç telkinlerde bulunmaları yardımcı olacaktır.
Nefes egzersizleri bu noktada destekleyici olacaktır. Deprem korkusuyla başa çıkma yolları arasında bahsettiğimiz iç konuşma yöntemini göz ardı etmemek gerekir.
Tüm bunların önerilmesindeki amaç korkunuzu bastırmamanız, anlaşılmayacağınız endişesi ile anlatmaktan çekinmemeniz, paylaşmanız ve çevrenizdekilerden destek almanızdır.
Kaygınızı dile getirdiğinizde düşüncelerinizin daha organize olarak şekil bulduğunu, bakış açınızın değiştiğini görebilirsiniz. Bu noktada destek için en doğru yer de uzman psikolog olmalıdır.