Skip to content Skip to footer

4 Soruda Obsesif Kompulsif Hastalığı Nedir?

obsesif kompulsif hastalığı

4 Soruda Obsesif Kompulsif Hastalığı Nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk aynı zamanda obsesif kompulsif hastalığı (takıntı hastalığı) olarak da bilinmektedir.

Kişinin takıntılı düşüncelerinin varlığı ve bu düşüncelerin yarattığı sıkıntı ile başa çıkmak amacıyla gerçekleştirdiği zorlantı davranışlarının varlığıyla kendisini gösteren bir ruhsal sorundur.

Obsesif kompulsif hastalığı yaşayan bireylerin yaşamı bu hastalığı gösteren belirtiler sayesinde oldukça zor hale gelmektedir.

Obsesif kompulsif bozukluk tedavi edilebilir bir ruhsal sorundur. Bu noktada tedavi için en ideal yöntemler psikoterapi ve hastalığı fizyolojik yönden iyileştirebilen ilaçlardır.

Yazımızda okb nedir sorusundan başlayarak obsesif kompulsif hastalığı yazımızı okuyarak inceleyebilirsiniz.

Eğer siz de obsesif kompulsif hastalığı işaret eden bazı belirtilere sahipseniz, uzman psikolog kadromuzdan destek alabilirsiniz.

obsesif kompulsif hastalığı nedir

Obsesif Kompulsif Hastalığı Nedir?

Obsesif kompulsif hastalığı, tekrarlayan obsesif kompulsif düşüncelerde ve genellikle kronik olan, düzenli seyir gösteren ve kişinin günlük işleyişini önemli ölçüde etkileyen bir ruhsal hastalığı işaret eder.

Burada obsesif düşünceler, kişinin iradesi dışında sürdürülebilir ve ikna edici bir şekilde zihnine giren, tekrarlayıcı, kaygı uyandıran düşünce, dürtü veya imgeler olarak tanımlanır.

Kompulsif davranışlar ise kişinin obsesyonlara yanıt olarak veya belirli kurallara göre gerçekleştirmeye kendini mecbur hissettiği, tekrarlayıcı ritüelistik bazı davranışlardır.

Kaygıyı azaltmayı ve korkulan olay ve durumları önlemeyi amaçlayan bu törensel davranışlar, insanlar tarafından aşırı ve mantıksız olarak algılanır.

Obsesif düşünceler ve kompulsif davranışlar günlük hayatımızda büyük strese neden olur. Kişi bu hastalıklarla uğraşmak için çok ciddi  zaman harcar.

Kişinin normal günlük işlerini,  görevlerini veya normal sosyal aktivitelerini önemli ölçüde etkiler.

Obsesif kompulsif hastalığı bulunan bir birey, günlük rutinlerini hastalığı sebebiyle değiştirmek veya ertelemek zorunda kalabilir.

Bu nedenle bu ruhsal hastalığı yaşayan kişilerin sosyal yaşantıları kadar iş ve aile hayatları da olumsuz yönde etkilenebilir.

Kişinin obsesif düşünceleri kaygı içeriklidir. Çoğu durumda, bağlanma ile ilişkili hastalığı gösteren stres, sizi ve sevdiklerinizi incitme korkusuyla ilgilidir.

Örneğin takıntılı insanlar pencere kapısını kontrol ediyorsa: “Kapılar ve pencereler açık kalırsa biri içeri girip çocuğu öldürebilir ve para çalabilir. Bu olursa benim hatam  ve hesap sorulmayı hak ediyorum”.

Obsesif düşünceler bu şekilde kaygılı bir görünümde ortaya çıkar. Bir kişinin obsesif düşüncesinin mantıksız olduğunu bildiği anlar vardır.

Çoğu obsesif kompulsif hastalığı olan insan, hastalığı gösteren semptomların yokluğunda obsesif düşüncelerinin gereksiz olduğunu bilir.

Endişeler başladığında, bağlılıklarını unutabilir ve obsesif düşüncelerinin içeriğinden çok korkabilirler.

Obsesif düşüncelerine karşı direnmeye yönelik girişimler veya bunları unutmaya çalışmak işleri daha da kötüleştirir.

Obsesif düşünceler o kadar çok acıya neden olur ki insan onları zorlamak ister. Bu hastalığı kendi başına bitirmek ne kadar zorsa, bu fikri kafanızdan atmak da o kadar zor olur.

Kişi ne kadar korkarsa o derecede obsesif düşüncelerin varlığı artar. Kaçınma davranışı olarak da adlandırabileceğimiz davranışların varlığı hastalığı daha da şiddetlendirebilir.

Kompulsif davranışlar geçici bir rahatlama sağlar. Obsesif düşüncelerin ağır yükü altında, kişi kendini rahatlatacak bir şeyler arar ve sonunda rahatlamak için harekete geçer.

Örneğin kirlilik takıntısı olan kişiler ellerini yıkayarak rahatlayabilirler. Ancak bu etki geçicidir. Bir süre sonra sorun yeniden başlayacak.

Kompulsif davranışlar geçici bir rahatlık sağlasa da kişinin kirlilik temalı obsesif düşünceleri ortadan kalkmadıkça kompulsif davranışları da devam edecektir.

Hastalığı yaşayan kişilerde bu düşünceler ve davranışlar kısır döngüde devam ederler. Tekrarlayan eylemler ya da diğer adıyla kompulsif davranışlar genellikle belirli bir sırayla gerçekleştirilir.

Bu, kompulsif davranışlar kurallara göre belirli bir sırayla gerçekleştirildiğinde stresi azaltır. Bu kural bozulursa  aynı sırayla tekrar yürürlüğe konulur.

Kirliliğe kafayı takmış obsesif kompulsif hastalığı olan bir kişinin çamaşırları yıkama sırasında defalarca yıkaması ve çamaşır sırasında ne yaptığını hatırlamadan sıfırdan başlaması buna bir örnektir.

Temizlik hastalığı yaşayanların en sık görülen örneklerinden biridir. Obsesif kompulsif hastalığı olan insanlar ayrıca kompulsif davranışlara direnmeye çalışırlar.

Kompulsif eylemler, insanlara geçici bir rahatlama sağlayabilir, ancak bunları tam olarak uygulamak zor ve  zaman alıcıdır. Bu yüzden hastalığı olan bireyler kompulsif eylemlere direnmeye çalışırlar.

Ayda bir banyo yapmak ve temizlik ritüellerinin olmaması nedeniyle haftada bir kez dışkılamak bunlara birer örnektir. Bu kompulsif eylemler hastalığı yaşayan kişiler için oldukça zor olmaktadır.

Kişi ayrıca bazı koruyucu eylemler konusunda başkalarından  yardım alır. Örneğin; temiz mi kirli mi diye sorabilir, hastalığı olmayan kişilerin yıkandığını görmelerini isteyebilir.

Ayrıca temizleterek ya da kendileri temizledikten sonra kontrol etmesini isteyebilirler. Paylaşılan sorumluluk yoluyla hem kaçınma hem de çareler böylece sergilenebilir.

obsesif kompulsif hastalığı nedenleri nelerdir

Obsesif Kompulsif Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Hastalığı ortaya çıkaran nedenleri biyolojik ve psikososyal yönden ikiye ayrılabilir.

Yakın zamana kadar, bu bozukluğun öncelikle psikolojik kökenli olduğu düşünülüyordu, ancak bazı ilaçların yaygınlığı ve etkinliği, biyolojik  kökenin varlığını düşündürmeye başlamıştır.

Obsesif kompulsif hastalığı olan bireylerde, beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan kimyasal habercilerden biri olan “serotonin sistemi”nde işlev bozukluğu olduğu bilinmektedir.

Psikososyal açıdan sosyal kural ve yapıların bu hastalığı ortaya çıkarmada etkili olduğu düşünülmektedir.

Özellikle çocukluk döneminde yüksek oranda aşırı disiplinli ve ritüel gelişim sağlayan toplumlarda hastalığın görülme sıklığının daha yaygın olduğuna inanılmaktadır.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar obsesif kompulsif hastalığı belirtilerinin kaynağının sadece biyolojik faktörlerden kaynaklanmadığı bilinir.

Aynı zamanda yaşam deneyimi, stres, travma, inançlar ve tutumlar gibi psikolojik faktörlerin de neden olduğunu göstermiştir.

Birçok ruh hastalığı, obsesif kompulsif belirtilerle bir arada bulunabilir. Obsesif kompulsif bozukluk ile aynı aralıktaki hastalıklara örnek olarak alkolizm, madde kötüye kullanımı,  kumar ve yeme bozuklukları dahildir.

Obsesif kompulsif hastalığı olan bireylerin üçte ikisi, majör depresyon için tanı ölçütlerini karşıladıkları ölçüde depresyon belirtilerine sahiptir.

obsesif kompulsif hastalığı cinsel obsesyon

Cinsel Obsesif Bozukluk Nedir?

Obsesif kompulsif hastalığı tanısı konan kişilerin %25’inde cinsel obsesif kompulsif bozukluk olduğu bilinmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk çeşitleri incelendiğinde cinsiyetler arasında herhangi bir ayrım yoktur.

Erkeklere ve kadınlarda birbirine eşit düzeyde görünür. Obsesif kompulsif hastalığı olan bireyler cinsel obsesyonları ve kompulsif davranışları nedeniyle yoğun bir sıkıntı, korku ve utanç yaşarlar.

Bu durumun kişilerin cinsel yaşamları üzerinde büyük etkisi vardır. Buradaki en önemli farklılıklardan biri cinsel fantezidir. İnsanlar bazen cinsel saplantılı düşünce ve eylemleri fantezi olarak sınıflandırır.

Ama bu doğru değildir. Fantezi neşe verir ve haz duyulur. Ancak cinsel saplantılar kişiyi rahatsız eder ve bu düşüncelerden kurtulmak ister. Cinsel obsesyonlar cinsel bir sorun değildir.

İnsanların bu ayrım konusunda kafası karışabilir. Cinsel işlevle obsesif düşünce ve kompulsif davranışların ilgisi yoktur. Bu tamamen bir düşünce ve kaygı bozukluğudur.

Obsesif kompulsif hastalığı olan birinin cinsel işlevi oldukça normaldir. Ancak bu tür fikirler yoğun olduğu sürece cinsel dirence yol açabilir. Bunun sebebi ise bu fikirlerden kaçınmak ve onları uzak tutmaktır.

Ancak, kaçınmak veya uzaklaşmak bu fikirleri ortadan kaldırmaz. Aslında tetiklenme olasılığı daha yüksektir çünkü tam tersine kompulsif davranış gösterir.

Eşcinsel olma yönünde bir obsesif düşünce en yaygın cinsel takıntı olarak görülebilir. Bu fikir, ergenlik yaşayan bireylerde daha yaygındır.

Okul döneminde gençler birbirlerine lakap takarlar ve bu lakaplarla dalga geçerler. Bunlardan bazıları; “yuvarlak”, “gay”, “nasıl bir adamsın”, “kız gibisin” gibi lakaplardır.

Kimlik bunalımı yaşayan bazı bireyler, bu tür kelimelere maruz kaldıklarında zarar görürler. Cinsel kimliklerinden şüphelenirler. Bu sorular insanların çok fazla düşünmesine ve kanıt aramasına neden olabilir.

Kendini etiketlemeye başlar. Bu, kişinin bir istismar geçmişi varsa ve kişide “ben eşcinselim” gibi geçmeyen bir fikir varsa, bu durum daha da kötüleşir. Bu bağlılık azaldıkça, insan davranışı değişmeye başlar.

Örneğin, “Ya hoşuma giderse?” diye düşündükleri için akranlarıyla zaman geçirmeyi bile bırakırlar. Bazı insanlar eşcinsel olmadıklarını  kanıtlamak için eşcinsel erkeklerle seks yaparlar.

Ancak burada kritik nokta haz alması durumunda bu hazzı obsesif düşüncesiyle birleştirir ve eşcinsel olduğuna artık emin olmaya başlar.

Daha doğru bir ifadeyle, obsesif düşüncesi pekişir ve obsesif kompulsif hastalığı ilerlemeye başlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili endişeler de bir başka sık görülen cinsel obsesyondur.

Bir kişi ilk kez gördüğü biriyle cinsel ilişkiye girdiğinde AIDS veya cinsel yolla bulaşan başka bir hastalığı olduğunu düşünür.

Bu her ilişkide tekrarlanabilir ve partneriyle birlikteyken bu obsesif düşünceden kurtulamaz. Bu takıntı insanı tekrar tekrar sınanmaya zorlar.

İnsanlar ilişkiler sırasında korunur, ancak bu fikirler azalmaya yardımcı olmaz, enfekte olmadıklarına inanmakta zorlanırlar. Bu takıntıya sahip bazı kişiler, hastalıktan kaçınmak için cinsel aktiviteye girmezler.

Sperm bulaşacak korkusu da bir diğer cinsel obsesyondur. Bu tarz obsesif düşüncelere sahip kişiler, başka birine sperm bulaştırmaktan veya hamile kalmaktan korkarlar.

Örneğin semen bulaşmış iç çamaşırlarınızı annenizin iç çamaşırlarıyla aynı makinede yıkarsanız, annenizin hamile kalmasından endişe eder ve çamaşırları aynı sepete atmazsınız.

Bir diğer korku ise, eğer kişi mastürbasyon yaptıktan sonra ellerini tam olarak yıkamazsa, sperm orada kalabilir ve başkalarıyla temas halinde kişi hamile kalabilir korkusudur.

Bu obsesif düşünce ile insanlar mastürbasyon yaptıktan sonra ellerini defalarca yıkarlar. İşte bu yıkama eylemi de kompulsif davranıştır ve obsesif kompulsif hastalığı gösterir.

Obsesif kompulsif hastalığı olan bireylerde aile için cinsel istek yaşama korkusu da önemli bir yer kapsamaktadır. Bu saplantıya sahip erkeklerin anneleri veya kız kardeşleriyle cinsel saplantıları vardır.

Ayrıca, bir kız babası veya kardeşleri hakkında böyle hissettiğinde, bu takıntıyı içerir. Kişi, “Elinizi tuttuğunuzda veya sarıldığınızda heyecanlanır ve şehvet duyarsınız” diye düşünür.

Kişi bunları düşünürken çok fazla utanç ve suçluluk duyar. Bir diğer cinsel obsesif duygu ise sapıklık korkusudur.

“Ben sapık mıyım?” “Tecavüzcü müyüm?” “Ya birine tecavüz edersem?” “Ya bir çocuğa tecavüz edersem?” benzeri düşünceler söz konusu olabilir. Kişi bu obsesif düşünceleri kontrol edemez, istemeden aklına gelir.

Bu takıntılara sahip kişiler evden çıkmaktan kaçınabilirler. Toplumdan uzak dururlar. İşte bu da kaçınma kompulsif eylemidir.

Cinsel obsesif kompulsif bozukluk nedenlerine baktığımızda her şeyden önce, biyolojik faktörler olabilir. Obsesif kompulsif hastalığı, beynin ön ve alt bölgelerinde serotonin düşük olduğunda ortaya çıkar.

Diğer herhangi bir ruh hastalığı gibi, ailede  cinsel obsesif kompulsif hastalığı varsa bu da etken olabilir.

Ebeveynlerden biri ya da ikisi de çok baskıcı, suçlayıcı, normatif bir yapıya sahipse çocukta obsesif kompulsif hastalığı cinsel türden ortaya çıkabilir.

Ayrıca bu cinsel saplantılara sahip bir aileniz varsa, kişi bunları biliyor ve onlardan etkileniyor olabilir. Cinsel obsesyonlar ergenlik veya gelişim döneminde travmaya maruz kalındığında da ortaya çıkabilir.

Bu obsesif düşüncelerin yoğun stres ve kaygı nedeniyle yaşamın ilerleyen dönemlerinde de ortaya çıkmaya devam ettiği ortaya çıkmıştır.

Kişi bu cinsel obsesif düşünceleri kendini cezalandırmak amacıyla yaşamış olabilir. Yani bunu ödediğiniz bedel olarak düşünebilirsiniz kişinin yaşadığı obsesif düşünceyi anlayabilmek açısından.

Bir kişi kendini suçlu veya sorumlu hissettiğinde, bu takıntılar bir tür kendini cezalandırma biçimidir. Kişinin kendi değer yargısıyla çelişen bir obsesyon ile kendisini cezalandırmasına izin verir.

Bu genellikle ahlaki değeri yüksek ailelerin çocuklarında görülür. İster cinsel türde isterse başka bir türden olsun obsesif kompulsif hastalığı (obsesif kompulsif bozukluk) tedavi edilebilir bir ruhsal sorundur.

Bilişsel davranışçı terapi ile hastalığı iyileştirme girişimleri oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Eğer siz de obsesif kompulsif bozukluk tedavisi görmek isterseniz, uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.

 
obsesif kompulsif hastalığı (obsesif kompulsif bozukluk) tamamen geçer mi

Obsesif Kompulsif Bozukluk Tamamen Geçer Mi?

Obsesif kompulsif bozukluk ya da diğer adıyla obsesif kompulsif hastalığı en iyi şekilde hem ilaç desteği hem de psikoterapiden yararlanarak geçer.

Bilişsel davranışçı terapi, hastalığı tedavi aşamasında ve tekrarlamanın önlenmesinde çok önemli bir yere sahiptir.

Bilişsel terapi bazen tek yöntem olarak kullanılır, ancak bazı durumlarda süreç ilaç tedavisi veya bilişsel terapi ile paralel olarak yönetilir.

Amaç hastaya kaygıya neden olan obsesif düşünceler ve obsesyonlara neden olacak kaçınmalar sunmak ve karşılaştırmanın neden olduğu kaygı çevresinde oluşan tekrarlayıcı davranışları ya da kompulsif davranışları önlemektir.

Bilişsel süreç, tehdit, tehlike ve  sorumluluk algısının ne kadar gerçekçi olduğunu ve akıl yürütmedeki hangi hatanın abartılı bir tehdit ve tehlike algısına yol açtığını belirler.

Düşünmenin bir amaç değil bir araç olmasını ve işlevsel olmayan düşünmenin yerini gerçekçi ve işlevsel düşünmenin almasını sağlar.

Bir kişinin yaşadığı kaygı ve duygudurum sorunları, yakın ilişkide olduğu kişileri de etkiler.

Obsesif kompulsif hastalığı olan bireyler, başkaları tarafından fark edildiğinde obsesif düşüncelerin ve kompulsif davranışların nasıl karşılandığı konusunda güçlü bir endişe duyabilir ve duygularını paylaşmaktan kaçınabilir.

Aslında bu kaçınma da hastalığı gizlemeye çalışma girişimi olarak değerlendirilebilir.

Ailesi ve arkadaşları, obsesif düşünce ve kompulsif davranışlarının kontrolden çıktığının farkında olmalı ve  tedaviye uyum konusunda destek olmalıdır.

Eylemlerinin nedenini sorgulamak değil, anlamalarını ve yanlarında olduklarını hissetmelerini sağlamak da önemlidir.

Obsesif kompulsif hastalığı olan kişiler, kendilerini rahatsız eden obsesif düşüncelerin neden olduğu endişe ve korkuyu önlemek için kendilerini tekrarlayan zihinsel ve davranışsal kalıplar içinde bulmayı da hatırlamaları gerekir.

Bu obsesif düşüncelerle ilişkili kontrol edilemeyen bağlanmaları ve kompülsif davranışları olan kişiler, bu düşünce ve davranış bozukluğunun günlük yaşama ve kişilerarası ilişkilere engel olması durumunda derhal profesyonel yardım almalıdır.

obsesif kompulsif hastalığı OKB testi ile tespit edilebilir

Obsesif Kompulsif Bozukluk Testi

Maudsley obsesif kompulsif bozukluk ölçeğinde her “evet” yanıtı 1 puan, hayır yanıtı ise “0” puanı temsil eder. Kararsız kalacağınız sorularda “evet” cevabını işaretlemenizi öneririz.

Maudsley obsesif kompulsif bozukluk ölçeğinden yüksek puan almanız obsesif kompulsif hastalığı ile ilgili fikir verirken bu hastalığı gösteren bazı vakaların ise düşün puan aldığı görülebilir.

  1. Bir hastalık bulaşır korkusu ile herkesin kullandığı telefonları kullanmaktan kaçınırım.
  2. Çoğunlukla hoşa gitmeyen şeyler düşünür, onları zihnimden uzaklaştırmakta güçlük çekerim.
  3. Dürüstlüğe herkesten çok önem veririm.
  4. İşleri zamanında bitiremediğim için çoğu kez geç kalırım.
  5. Bir hayvana dokununca hastalık bulaşır diye kaygılanırım.
  6. Normalden fazla bir şekilde, doğalgazı, su musluklarını ve kapıları bir kaç kez kontrol ederim.
  7. Değişmez kurallarım vardır.
  8. Aklıma gelen hoş olmayan düşünceler hemen her gün beni rahatsız eder.
  9. Kaza ile birisiyle çarpışırsam rahatsız olurum.
  10. Her gün yaptığım basit günlük işlerden bile emin olamam.
  11. Çocukken annem de babam da beni fazla zorlarlardı.
  12. Bazı şeyleri tekrar tekrar yaptığım için işimden geri kaldığım olur.
  13. Çok fazla sabun kullanırım.
  14. Bana göre bazı sayılar son derece uğursuzdur.
  15. Mektupları, e-mailleri postalamadan önce onları tekrar tekrar kontrol ederim.
  16. Sabahları giyinmek için uzun zaman harcarım.
  17. Temizliğe aşırı düşkünüm.
  18. Ayrıntılara gereğinden fazla dikkat ederim.
  19. Pis tuvaletlere giremem.
  20. Önemli sorunlarımdan biri bazı şeyleri tekrar tekrar kontrol etmemdir.
  21. Mikrop kapmaktan ve hastalanmaktan korkar ve kaygılanırım.
  22. Bazı şeyleri birden fazla kez kontrol ederim.
  23. Günlük işlerimi belirli bir programa göre yaparım.
  24. Paraya dokunduktan sonra ellerimi kirli hissederim.
  25. Alıştığım bir işi yaparken bile kaçkere yaptığımı sayarım.
  26. Sabahları elimi yüzümü yıkamak çok zamanımı alır.
  27. Çok miktarda mikrop öldürücü ilaç kullanırım.
  28. Her gün bazı şeyleri tekrar tekrar kontrol etmek bana zaman kaybettirir.
  29. Geceleri giyeceklerimi katlayıp asmak uzun zamanımı alır.
  30. Dikkatle yaptığım bir işin bile tam doğru olup olmadığına emin olamam.
  31. Kendimi toparlayamadığım için günler, haftalar hatta aylarca hiçbir şeye el sürmediğim olur.
  32. En büyük mücadelelerimi kendimle yaparım.
  33. Çoğu zaman büyük bir hata ya da kötülük yaptığım duygusuna kapılırım.
  34. Çoğunlukla kendime bir şeyleri dert edinirim.
  35. Önemsiz ufak şeylerde bile karar verip işe girişmeden önce durup düşünürüm.
  36. Reklamlardaki ampuller gibi önemsiz şeyleri sayma alışkanlığım vardır.
  37. Bazen önemsiz düşünceler aklıma takılır ve beni günlerce rahatsız eder.
 
  • 0-12 puan arası: Ruh sağlığı uzmanını ile görüşme sonrası obsesif kompulsif hastalığı olma ihtimali vardır ancak bu ihtimal düşüktür.
  • 13-17 puan arası: Ruh sağlığı uzmanını ile görüşme sonrası obsesif kompulsif hastalığı olma ihtimali vardır.
  • 18 puan ve üstü: Ruh sağlığı uzmanını ile görüşme sonrası obsesif kompulsif hastalığı olma ihtimali yüksektir.
obsesif kompulsif hastalığı

Mentalium Psikoloji Kimdir?

Mentalium Psikolojik Danışmanlık Merkezi, 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın tarafından Kadıköy psikolog ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştur.

Kadıköy psikolog seçenekleri arasında kısa sürede kendisine yer edinen Mentalium Ailesi zaman içerisinde büyümüş ve ikinci şubemiz 2021 yılında Şişli ilçesi Mecidiyeköy semtinde açılmıştır.

Hem Kadıköy hem de Şişli şubelerimizde tamamı klinik psikolog olan uzmanlarımız ruhsal destek hizmeti sunmaktadır.

Uzmanlarımızın tamamı lisans eğitimlerini üniversitelerin dört yıllık psikoloji lisans programlarını bitirerek gerçekleştirmişlerdir.

Psikolog olduktan sonra da biraz önce belirttiğimiz gibi klinisyen olarak çalışabilmek için klinik psikoloji yüksek lisans programlarını tamamlamışlardır.

Ardından en az bir psikoterapi ekolüne yoğunlaşan eğitimlerini tamamlamışlardır ve bazı gerekli test eğitimlerini almışlardır.

Bunun dışında süpervizyon süreçlerinden geçmiş ve kendilerini danışan alma konusunda geliştirmişlerdir.

Merkezimizde çalışan tüm uzmanlarımız gerek yurtiçi gerek ise yurtdışı saygın üniversitelerden mezun olan uzmanlardır. Merkezimiz bünyesinde tüm yaş gruplarına ruhsal destek sunulmaktadır.

Bir başka deyişle, çocuk, ergen ve yetişkin tüm danışanlarımıza uygun psikologlar bulunmaktadır. Hem Kadıköy hem de Şişli şubelerimizde hem bireysel hem de aile çift terapisi hizmeti sunulmaktadır.

Bireysel psikoterapi destek alanlarımız arasında başta depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif hastalığı, sosyal fobi, panik atak, DEHB, özgül fobi, travma vb. birçok ruhsal sorun vardır.

İlişki sorunları, iletişim problemleri, ergenlik sorunları ve kayıp yas süreçleri de çalışma alanlarımızdan bazılarıdır.

Hem Kadıköy hem de Şişli şubelerimizde bilişsel davranışçı terapi, dinamik yaklaşım ve şema terapi kullandığımız bazı yönelimlerdir.

Ayrıca EMDR gibi bazı teknikler de kullanılmaktadır. Aile terapisi ve çift terapi desteği de merkezimizde bazı uzmanlarımız tarafından sunulmaktadır.

Kadıköy psikolog ve psikolojik danışmanlık merkezleri arasında etik anlayışıyla ön plana çıkan Mentalium Psikoloji uzman psikologlarının detaylı özgeçmişlerine UZMANLARIMIZ bölümünden ulaşabilirsiniz.

Psikolog seçimi oldukça önemlidir çünkü ruhsal değişim sürecinizde belki de bir süre bir kişi ile ortak yola çıkacaksınız demektir.

Bu yolculukta yanınızda hem profesyonel olan hem de size destek olan kişinin de donanımı elbette önemli olacaktır.

Bu nedenle psikoloğunuzu ararken ve bulma aşamasında iyi değerlendirme yapmanızı kesinlikle tavsiye etmekteyiz. Bu sizin için çok değerli bir sürecin başlangıcıdır.

Eğer siz de obsesif kompulsif hastalığı karşısında destek almak istiyorsanız psikologlarımız size en uygun ruhsal desteği sunmaya hazırdır.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.