Travma ve EMDR
Travma, diğer bir adı ile örselenme bireyin yaşantısını doğrudan etkileyen, yaşama büyük veya küçük tehdit oluşturabilecek durumlardan dolayı ortaya çıkar, hem fiziksel hem psikolojik bir tehdittir. Bir çok olayı, durumu kişinin öznel bakış açısı ile ele aldığımızda kişinin biricikliğini ön plana koyduğumuzda o duruma veya olaya travma dememiz mümkündür.
Birçok araştırma bize travma tedavisi için EMDR tekniğinin çok etkili olduğunu göstermektedir. EMDR tekniği sayesinde birçok travma tamamen iyileşebilmektedir. Eğer siz de travma yaşıyor ve uzman psikolog desteği arıyorsanız, bize ulaşabilir ve Mentalium Psikoloji danışanı olabilirsiniz.
Travma Nedir?
Bir çok olayı, durumu kişinin öznel bakış açısı ile ele aldığımızda kişinin biricikliğini ön plana koyduğumuzda o duruma veya olaya travma dememiz mümkündür. Psikolojik veya fiziksel şiddet de doğal afetler de büyük travmatik sonuçlara yol açan olaylardır. Depremler ve benzer doğal afetler, bu durumların içinde bizzat var olanlara ve de tanık olanlara travma yaşatırlar.
Kişiler can güvenliklerine karşı tehdit ve korku algılarlar ve bu da onların yoğun olarak travmaya maruz kalmasına sebep olur. Depremlerin yaratmış olduğu hem somut yıkımlar hem de soyut olan duygusal yıkımlar, kayıplar, korkular ve belirsizlikler kişiyi travmatize eder.
Bunun yanı sıra uzun süreli olarak şiddete maruz kalmakta, kısa süreli olarak şiddete maruz kalmakta travmaya sebep olabilmektedir. Şiddette kişiye depremler gibi can güvenliğine karşı tehdit ve korku hissettirir. Uzun yıllar boyu fiziksel şiddete maruz kalmanın sonucunda kişide oturmuş ve değişmesi zor olan travmatik etkiler oluşur. Araştırma, deprem sonrası ve fiziksel-psikolojik şiddet sonrası travmatize olan kişilerdeki psikolojik etkileri incelemektedir.
Aniden ve dış etkenler sonucu beliren, kişide çaresizlik ve korku duygularını uyandıran, dehşete sebebiyet veren olağandışı olayların yol açtığı ruhsal belirtilerdir travma. Ruhsal travmalar, istismar, yaralanma, doğal afet, psikolojik şiddet, ölüm veya ölüm tehdidi, istismar, tehdit, yas gibi durumları bizzat yaşama ve de bu durumlara tanık olma ile ortaya çıkar.
Travmatik olaylar ve durumlar kişiden kişiye göre değişiklik gösterebileceği gibi kişide bıraktığı etki ve yarattığı duygularda değişkenlik gösterir. Travmaya maruz kalan her kişi aynı duyguları yaşamamaktadır.
“Bir olayda;
Yaşama karşı risk algılama
- Vücudun bütünlüğüne karşı risk algılama
Sevdiklerimize karşı risk algılama - İnanç sistemlerimize karşı risk algılama
söz konusuysa bu durum kişi için psikolojik travma yaşantısıdır.”
Travma Kavramı
Travmanın genel hatlarına baktığımızda uzmanlar bu kavramı büyük T ve küçük t olarak ayırmaktadır. Genellikle akıllara doğal afet, savaş, patlama, ölüm, cinsel taciz, istismar, şiddet gibi felaketlerle sonuçlanan, büyük yıkıcı etkiye sahip olaylar akıllara gelse de uzmanlara göre daha küçük ve daha az belirgin gözüken olayların birikimleri de kişileri oldukça fazla şekilde travmatize edebilir.
Vücut bütünlüğünü tamamı ile tehdit altına sokan durumlar büyük T olarak tanımlanırken daha somutlaşmamış ufak etkilere sahip gibi gözüken durumlar küçük t olarak kavramsallaştırılmaktadır. Bunlara örnek verecek olursak da dışlanmak, kültürel baskı, ötekileştirme, cinsiyet ayrımları, ırk ayrımcılıkları, mobbing, akran baskısı, sosyal fobi gibi durumları ele alabiliriz.
Travma yaratmasına ihtimal verdiğimiz olaylar her zaman travmaya neden olacak diye bir kural yoktur aslında. Kişinin olaylara bakışı, algılama biçimi, öğrendikleri, kültürel yapısı vb. durumlarda buna etkendir. Bir kişi başkasına ufak gelebilecek bir olaydan da oldukça faza etkilenerek travmatize olmuş da olabilir.
Travmaya yüklenen anlam, kişinin geçmiş yaşantıları ve onlara yüklediği anlamlar, stresle başa çıkma yöntemleri, sosyal desteği, genetik yapısı, düşünce sistemi de travma üzerine belirleyici faktörlerdendir. Örneğin bir kişi trafik kazası geçirebilir ve ciddi anlamda travmatize olabilir ve bu durum başkası için normal sayılabilecek bir durumdur.
EMDR Nedir?
EMDR, “Eye Movement Desensitization And Reprocessing” kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen bir terapi tekniğidir ve Türkçeye “göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme olarak çevrilmektedir. EMDR terapisi ile yaşanan ve etkisinden kurtulunamayan rahatsız edici olay, travmatik anı, olumsuz ve kalıcılaşmış düşünceler, huzursuzluklar anlamdırılır ve etkisinden çıkarılmaya çalışılır.
EMDR bir psikoterapi tekniğidir. EMDR terapisinde zihnimizde yer alan olumsuz anıları, düşünceleri önce duyarsızlaştırırız ve daha sonrasında da yerine yeniden işleriz. Depolanan olumsuz ve travmatik anılar yanlış inançlara, düşüncelere ve etiketleme gibi düşünce sistemi bozulmalarına neden olur.
Bu çalışılacak olan hedef anılara ulaşılır ve bunlar EMDR terapi tekniği ile duyarsızlaştırılır ve yeniden işlenir. Sonrasında diğer yaşam tecrübeleri ile birleştirilir ve kişiye yeni bir bakış açısı, düşünce sistemi, algılama ve baş etme becerisi kazandırılır. Yeni ve doğru bir inanç sistemi üzerinde çalışılır.
EMDR Nasıl İşler?
Danışan ve terapist öncelikle bir anı listesi oluşturur ve hedef anı planlanır, ardından gereken formülasyon tamamlandıktan sonra iki yönlü uyaran dediğimiz EMDR temeli uygulanır. Bu iki yönlü uyaran kişinin vücudunun her hangi sağ sol bölgesine sırayla dokunması, avuç içine titreşim verilmesi, kulaklık ve sesli uyaran yöntemi veya temelde kullanılan göz hareketleri ile takip şeklinde uygulanır.
Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresinde geçiş ve iletişim sağlanır. Bu nedenle de olumsuz anılar ve yaşantılar hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Böylelikle EMDR tekniği sayesinde korku ve kaygıya neden olan depolamış belleğimiz yerine, güvende ve güçlü olunan, korunaklı yeni bilgiler ve düşünce sistemi oluşturulur.
Hangi Durumlarda EMDR Uygulanır?
Yoğun kaygı, üzüntü, korku yaratan durumların hepsinde EMDR kullanılabilmektedir. Depresif duygu durum, anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozuklukları, olumsuz düşüncelere sahip olan kişiler, taciz, şiddet, istismar, kaza ve doğal afete birinci veya ikinci dereceden maruz kalmış veya tanık olmuş tüm kişilerde EMDR kullanılabilmektedir.
Ayrıca yaşadığımız travma ve olumsuz yaşam olayları, kaygı bozukluğu, depresyon, kızgınlık ve öfke nöbetlerine de neden olduğu için bunlar da EMDR terapisi ile tedavi edilebilir. Kısacası küçük veya büyük tüm zorlayıcı olaylar ve durumlardan sonra EMDR terapisine başvurulabilmektedir. EMDR tekniği birçok alanda oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.
EMDR Terapisi Ne Kadar Sürer?
Bu konu her terapi tekniğinde olduğu gibi hastanın ruhsal durumuna, eşlik eden ek semptomlarına veya hastalıklarına, travmanın büyüklüğüne, etkileniş ve algılama biçimine ve baş etme becerilerine göre değişkenlik göstermektedir. Travma sonrasında hasta için psikososyal destek de oldukça önemlidir. Öncelikle 2-3 seansta hasta ve danışan arasında iyi bir ilişki kurulması gerekmektedir. Ardından hedef anının ve kalan formülasyonun belirlenmesi ile seanslarda EMDR başlayabilir. Karmaşık travmalar 10-15 seans kadar devam edebilmektedir.