Skip to content Skip to footer

Korkularımdan Nasıl Kurtulurum?

Korkularımdan Nasıl Kurtulurum?

Korku hepimizin içinde var olan doğal bir duygudur. Doğduğumuz andan itibaren korkarak dünyayla tanışırız. Bakım veren anneden ayrılmaktan korkan bebek yetişkinlikte sevdiği kişiden ayrılmaktan korkabilir. Bazen uçağa binmekten bazen ölümden bazen ise çok ufak şeylere karşı bile aşırı korku hissedebilir. 

Bu korku kişinin yaşamını etkilediği zaman ise mutlaka müdahale edilmesi gerekir. Peki korkularımdan nasıl kurtulurum? Korkulardan kurtulmanın kalıcı yolu uzman psikolog desteği almaktır. Eğer siz de korkularınızdan kurtulmak isterseniz bize ulaşabilirsiniz. 

 

 

Korku ve Fobi

Korkukişinin kendi düşüncelerinin sebep olduğu bir duygudur. Bu düşüncelerin temelinde “tehlike” olduğu için korku reaksiyonu verilir. Bu nedenle aynı durumla karşı karşıya kalan kişiler, farklı düşünceleri sonucunda farklı reaksiyonlar verebilirler. 

Ancak çoğu zaman korkuyu yaşayan kişiler bunun kendi düşüncelerinden kaynaklandığını bilmedikleri için etkili bir çözüm bulabilme yoluna gitmezler ve çaresizlik yaşayarak, korkularını kriz boyutlarına taşıyabilirler. Yaşanan bu krizler de kaçınma davranışlarını arttırarak hayattan zevk alma seviyesini azaltırlar.

Diğer yandan, korku hissini oluşturan ortamdaki düşüncelerini sorgulayan ve bu ortamdan kaçmayan kişiler, bu duygularını yenmeleri sonucunda hem önemli beceriler kazanırlar hem de yeterlilik ve kendilerine olan güven hislerinin artması gibi önemli gelişmeler gösterirler. 

Aslında hepimiz bir şeylerden korkuyoruz ve bu korkularımızın bir çoğu genetik miras yani hayatında hiç yılan, böcek ya da fare görmemiş biri ilk karşılaşmasında bile güçlü bir korkuya kapılabiliyor, ya da çocukluk dönemindeki bir travmayla özdeşleştirdiğimiz bir olay veya bir hayvandan ömür boyu korkabiliyoruz.

Ya da öğrenme yoluyla korkularımız oluşabiliyor. Örneğin öfkeyle köpeği, özgürlükle kuşu özdeşleştirebiliyoruz. Yani eğer özgür tarafımı bulabilirsem şu an içinde bulunduğum “hapishaneyi” farkederim ve  sevdiklerimden uzaklara gidebilirim ve en iyisi kuştan korkayım ve evden çok uzaklaşmalıyım”. 

Böcek, fare, yılan, köpek, sosyal fobi, yükseklik fobisi gibi yüzlerce fobi çeşidi bulunmaktadır. Peki bu korkular ne zaman tedavi edilmeli?; hayatımızda önemli bir yer tutuyorsa, iş, sosyal hayat ve ilişkilerimizi bozuyorsa korkuları ya da fobileri uzman psikolog yardımıyla tedavi ediyoruz. Korkularımdan nasıl kurtulurum sorusunu yazımızın devamında cevaplıyoruz.

Korkularımdan Nasıl Kurtulurum: Fobi Tedavisi

Fobi tedavisi için ilk basamak korkularımdan nasıl kurtulurum sorusuna kişinin çözümler bulmasını içerir. Bu çözümlerin başında da uzman psikolog desteği gelir. Tedavide ilk basmakta farkındalıkla korkunun ya da fobinin kişi için neyi temsil ettiği, ne anlama geldiği, onu bilinçaltı hangi korkudan koruduğu gibi farkındalığı arttırıcı çalışmaları uzman psikolog desteğiyle yapıyoruz. 

Birey tanımadığı, korktuğu yanlarını tanıdıkça artık fobilere ihtiyaç duymuyor. Korkularımdan nasıl kurtulurum sorusuna böylece vereceğimiz ilk cevap da korktuğunuz yanlarınızı tanımanız olacaktır.  

Korkunun, insanları daha çok ilgilendiren tanımı, ağırlıklı olarak işin bedensel boyutta yaşanan duygularında yatar. Genel olarak incelendiğinde: eli ayağı kesilmek, korkudan eli ayağı tutmamak, beti benzi atmak, nefesi kesilmek, dili tutulmak gibi yan etkileri güçlü olan bir duygu ile karşı karşıya kaldığımızı anlarız. Korkularımdan nasıl kurtulurum diyen birinin bu bedensel belirtileri de tanıması gerekmektedir. Fobi tedavisi bu farkındalığı arttırma yönünden oldukça etkilidir. 

Yaşam boyunca, korkular ile birlikte yöneltilmeye ve terbiye edilmeye çalışılmış bireyleriz, yani korkuların özelliklerinden birisi de kuşaktan kuşağa aktarılmalarıdır. Özellikle ebeveynlerin, aile büyüklerinin çocukları nasıl masallarla ve öykülerle korkutmaya çalıştığını hepimiz biliriz. 

Çevredeki insanların, bilinmeyenin, yabancıların ve hatta yaşamın kötülüklerinden, söz edilirken hiç düşünülmediğini duyabiliyoruz. Bunu kimse çocuğa zarar vermek amacıyla söylemiyor, sadece koruma amacıyla dile geliyor.

Çocukken, fazla sevgi, ilgi, fark edilme yavaş yavaş artık büyüdün dendiğinde, korkuların değiştiğini görürüz. Artık okul çağı başlamıştır, başaramama korkusu, sınavlar,  düşük not alma korkusu, arkadaşlar tarafından alay edilme derken, adım adım yaşamın içine gireriz derken aşık olma zamanları başlar, bu kez kaybetme korkusu, kendini ifade edememe korkularıyla yaşamın yeni bir dönemine adım atılır. 

Artık yetişkinlik dönemi başlar, iş yaşamı dönemi başlar, bu kez işimizi kaybetme korkusu, kabul görememe korkusu… Sonrasında evlilik devreye girince, çocuk sahibi olmanın sorumluluğu, para yetiştirmeme korkuları derken yeni korkular devreye girer. Ve yaşamın ileri evrelerine gelince de işte burada, korkunun en büyüğüyle yüz yüze geliriz ve tam bu esnada, ölüm korkusunun karşısında, bütün korkularımızın anlamsızlığını fark ederiz. Korkularımdan nasıl kurtulurum diye sorduğunuzda belki de ilk fark ettiğiniz şey ölüm korkusu olabilir. 

Korku, içinde bulunduğumuz olaya değil, bu olay için geliştirdiğimiz düşüncelerimize verdiğimiz bir tepkidir. Bu nedenle, korkuyu yenmek için kontrolün bizde olduğunu fark edip, korku hissi yaratan düşünce tarzımızın doğruluğunu sorgulamamız gerekir. Korkularımdan nasıl kurtulurum diye sorgularken bir şeyi daha sorgulamalısınız: Bu olayla ilgili düşüncem ne kadar doğru ve gerçekçi?

Bu sorgulama sonucu korktuğumuz ortamla, olayla yüzleşip, korkumuzu yenebilirsek bu bize hem yeni beceriler kazandıracak, hem de kendimize olan güvenimizi arttırarak mücadeleci bir kişilik geliştirmemize önemli katkılar sağlayacaktır. 

Korku duygusu oldukça rahatsız edici olduğu için,  bu korkuyu hisseden kişiler bu hissi uyandıran durumlardan veya nesnelerden mümkün olduğu kadar kaçmaya çalışırlar. Korkularımdan nasıl kurtulurum diyen birinin korku uyandıran durumlardan kaçınması korkularıyla yüzleşmeyi geciktirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.

Bu kaçınma davranışı kişinin bu ortamı bir kez daha değerlendirme fırsatını, yani geliştirdiği düşüncelerin gerçekliliğini değerlendirme fırsatını kişiye tanımaz. Bunun neticesi olarak da kaçma kaçınma davranışı kişiyi rahatlattığı için, kişi “tekrar bu tehlikeli durumdan kurtuldum” düşüncesiyle, bu durumun tehlikeli olup olmadığını kontrol etme şansını kendisine tanımadan bu düşüncesini güçlendirmiş olur. 

Korkularımdan nasıl kurtulurum düşünceniz varsa öncelikle yaşadığınız durumun ne kadar tehlikeli olduğunu kendi kendinize sormalısınız. Uzman psikolog desteği almadan belki korkularınızı aşamayabilirsiniz ancak kaçınarak korkuları da yenmeniz mümkün olmayabilir. 

Korkuya neden olan bu durumdan mümkün olduğunca uzak kalmaya başlandığında insan, hareket serbestliğini kendi kendine kısıtlar. Bu kısıtlanma da, günlük hayatta yerine getirmek zorunda olduğumuz görevlerimizi, hayatı zengin bir biçimde yaşayarak tecrübe edebileceğimiz olumlu duyguları kısıtlar.

Bir Korku Örneği

Korkularımdan nasıl kurtulurum sorusuna cevabımızı bir örnek üzerinden açıklayalım. Tüm bu süreç için şöyle bir örnek verilebilir, değişik kişilerle tanışıp beğenilemeyeceğini ve eleştirilere maruz kalacağını düşünen bir genç, davet edildiği partiye orada yaşayacağı kaygı seviyesinin yüksekliğini düşünerek gitmemeyi tercih edebilir. 

Bu karar söz konusu genci rahatlatacaktır, ancak orada bulunan kişilerin onu gerçekten eleştirip eleştirmeyeceğini hiç test etmediği için bu sorunun doğru cevabını bilemeyecek ve hep kötümser bakış açısıyla “ya olursa?” diyerek kaçma-kaçınma tarzını sürdürecektir. 

Kısa vadedeki bu rahatlama, uzun vadede söz konusu gencin yaşıtlarından ve bir çok sosyal ortamda yaşayabileceği güzel duygulardan uzak kalmasına neden olabilecektir. Bu türde kaçma/kaçınma kararları üst üste geldikçe de kişilerin bu ortamlarda geliştirmesi beklenen sosyal becerileri geliştiremeyecek ve zaman ilerledikçe bu girişim gittikçe daha da zorlaşacaktır.

 Bunun sonucu da kişinin yalnızlık ve belki tekrar çaresizlik hissederek hayatı anlamsız, kendisini değersiz, geleceği ise daha ümitsiz olarak değerlendirmesine kadar uzanabilecektir. Bu kaçma ve kaçınmaya dayalı hayat tarzında kişi kriz seviyesinde bir korku yaşamayacağı için tercih ettiği bu çözümün en güvenilir ve sağlam yol olduğunu düşünebilir. 

Oysa ki sorunlarını kaçma ve kaçınma tarzı ile çözerek yaşamayı tercih eden bir birey, kendisi için önemli ve zevkli olabilecek bir çok faaliyeti de yaşama ihtimalini kısıtlamış olacaktır. Bu kısıtlamanın yanı sıra, korkudan kaçmayı karakter haline getiren bir kişi bir çok beceriyi geliştirme fırsatını da kaçıracak ve bunun neticesinde de problemli olayların üstesinden gelme gücünü de genellikle kendisinde bulamayacaktır.

 Bu da geliştirdiği korkudan kaçmaya dayalı karakteri daha da güçlendirecektir. Dolayısıyla, korkularımız kendimize verdiğimiz değerin de düşmesine neden olabilirler. Kendimize verdiğimiz değer, günlük olaylar karşısında gösterdiğimiz performansın değerlendirilmesiyle ortaya çıkar. 

Korkular nedeniyle bazı durumlardan uzak kalmak bu değerlendirmenin neticesini olumsuz yönde etkileyecektir. Yani bir anlamda geliştirdiğimiz fikirler bizi daha dar bir dünyaya hapsederken, kendimize verdiğimiz değerin düşmesini de beraberinde getirecektir.

Yukarıda anlatıldığı gibi korku, çoğu kez aslında kendi kendimize geliştirdiğimiz fikirlere verilen bir reaksiyondur. Dolayısıyla korkuyla baş edilmesi amaçlandığında bu fikirlerimizin doğruluğunun test edilmesi çok önemli bir basamak olacaktır. Fakat bu fikirlerin ilk test edilişlerinde korku boyutunun yüksekliği kişilerin etkili bir fikir değerlendirmesi yapmalarını engellemeye yol açabilir. 

Bu nedenle korku uyandıran olaylardan kaçmama kararı alındığında, kişilerin kullanacakları rahatlama teknikleri çok önemli bir rol oynamaktadır. Korkuyu yenme yolunda atılacak ilk adımlar çok önemlidir, çünkü kişi ilk kez cesaretle korkuyu meydana getiren fikirlerini test etmeye ve bu durumlarla yüzleşmeye karar vermiştir. Korkularımdan nasıl kurtulurum sorusunu soruyorsanız, o önemli adımı mutlaka atmalısınız.

Korkularımdan nasıl kurtulurum sorusunu soran kişinin cesaretini topladığı bu ilk deneyiminde, kendine olan güvenini, “ben bunu yapabilirim”, “heyecanlansam da bunun üstesinden gelebilirim” gibi destekleyici düşüncelerle arttırması ve olumsuz düşüncelerini azaltmaya çalışması faydalı olacaktır.

klinik psikolog onur aydın kimdir? istanbul uzman psikolog

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.