Skip to content Skip to footer

4 Müslüm Gürses Şarkısıyla Melankolik Depresyon

melankolik depresyon

4 Müslüm Gürses Şarkısıyla Melankolik Depresyon

Melankolik depresyon, dünya üzerinde en sık görülen rahatsızlık olan depresyonun bir türüdür. Depresyonun melankolik türünde depresyon belirtileri elbette görülmektedir ancak bazı belirtiler daha fazla görülmektedir. Melankolik depresyon yaşayan bireylerin hüzün, mutsuzluk, öfke, çaresizlik, karamsarlık ve uyku sorunları özellikle göze çarpmaktadır.

Yazımızda depresyon şarkıları denilince aklımıza ilk gelen sanatçılardan Müslüm Gürses üzerinden melankolik depresyon ve özelliklerini inceleyeceğiz. Bu konuda harika şarkı sözlerine sahip olan Müslüm Baba’nın şarkılarını irdeleyeceğiz ve depresyonun ne gibi bulguları olduğunu açıklayacağız. Eğer siz de melankolik depresyon yaşıyor ve bundan kurtulmak istiyorsanız, uzman psikolog kadromuzdan destek alabilirsiniz.

melankolik depresyon nedir

Melankolik Depresyon Nedir?

Dünyada hiçbir ruhsal rahatsızlık yoktur ki depresyonun yaygınlığını gösterebilsin. Depresyon gerçekten de en sık görülen ve yüz milyonlarca insanın yaşamı boyunca en az bir kez yaşayacağı bir ruhsal sorundur. Bu bir duygudurum bozukluğudur ve mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.

Melankolik depresyon gibi depresyonun tüm türleri tedavi edilmedikçe intihar başta olmak üzere ciddi sonuçları olan bir ruhsal rahatsızlıktır. Peki kendisini her mutsuz, öfkeli, hüzünlü, çaresiz veya karamsar hisseden depresyondan muzdarip olabilir mi? Bu sorunun cevabı kesinlikle hayır olacaktır.

Kendisini zaman zaman mutsuz hisseden herkese depresyonun tanısı koyulmuş olsa dünya nüfusunun tamamına bu rahatsızlığın tanısı alınmış olurdu. Bir kişinin melankolik depresyon tanısı alması için depresyon belirtileri yaşaması ve bu durumun iki haftadan daha uzun sürmesi gerekmektedir. Ayrıca kişide belirtilerin günün çoğunluğunda görülmesi önemli bir göstergedir.

Son olarak da, yaşanan durumun bir ilaca bağlı olmaması ve kişinin yaşamının bu duygudurumdan olumsuz yönde etkileniyor olması önemlidir. Melankolik depresyon eğer bu şartlar sağlanıyorsa tanısı koyulan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir ruhsal bozukluk olarak tanımlanabilir. Yazımızın devamında ülkemizin en büyük sanatçılarından Müslüm Gürses’in dillere pelesenk olmuş bazı şarkıları üzerinden melankolik depresyon analizi yapacağız.

melankolik depresyon ve müslüm gürses şarkıları

Melankolik Depresyon ve Müslüm Gürses Şarkıları

1953 yılında Şanlıurfa’da doğan Müslüm Gürses, Türkiye müzik camiasında ve sevenlerinin nezdinde Müslüm Baba olarak bilinmektedir. Hepimiz en az bir Müslüm Gürses şarkısını ezbere biliriz ve bazılarımız onu bir efsane olarak adlandırmaktadır.

Müslüm Gürses hakkında özellikle sosyoloji alanında tezler ve kitaplar yazılmış ve en sonunda yaşamı Müslüm filmiyle beyaz perdeye aktarılmıştır. Şarkılarına benzer acılarla bezenmiş bir yaşamı olan müzisyenin olağanüstü yorumu ve dillere pelesenk olmuş şarkıları birçok nesli doğrudan etkilemiştir.

Peki Müslüm Gürses’e ait olan şarkıların bu kadar sevilmesinin başka bir nedeni olabilir mi? Melankolik depresyon bu sevginin neresindedir? Yazımızın başında depresyonun çok yaygın bir ruhsal rahatsızlık olduğunu belirtmiştik.

Müslüm Baba’nın da olağanüstü yorumu ve kişiliğinin yanında depresif ruh haline bürünen bireylerde yaşattığı kendini ifade etme özelliği oluşturan şarkıları bu noktada onu efsane yapmıştır. Bir başka deyişle, ülkemizde milyonlar yaşadıkları depresyona dair duygu ve düşünceleri onun sayesinde ve onun şarkılarıyla ifade edebilmişlerdir.

İşte bu durum da Müslüm Baba’yı seven kitlelerin gözünde efsane yapabilmiştir. Bir dönem düşük sosyoekonomik kitlelerin daha çok takip ettiği Müslüm Gürses vefatından önceki son yıllarda daha popüler şarkıları da yorumlamış ve kitlesini genişletmişti. Pop şarkılarını kendi efsane yorumuyla birleştiren Müslüm Gürses’e daha önce ilgi göstermeyen kitleler de ilgi göstermeye başlamıştır.

Bunun nedenlerinden biri de melankolik depresyon rahatsızlığının hiçbir sosyoekonomik ve sosyokültürel değişkenle açıklanamamasıdır. Eğitim ve ekonomik seviyesi yüksek bireyler de yoksul bireyler kadar depresyona meyilli olabilir. Elbette zor yaşam koşulları depresyona yatkınlığı arttırabilmektedir. Yazımızın devamında Müslüm Gürses şarkıları ve şarkılarda melankolik depresyon ile bağlantılarını inceleyeceğiz.

melankolik depresyon

İsyankar Şarkısında Melankolik Depresyon

Bir bir kapandı ümit kapısı      

İçimde var benim gönül yarası

Gözyaşlarımın yoktur faydası

Yaşadığımız alem hayal dünyası

 

Toprak gibi ezdin beni kül ettin

Kullarına beni oyuncak ettin

Sanki yetmez gibi eziyet ettin

En sonunda beni isyankar ettin

 

Talihimizi yazmış kara deftere

Gideceğiz bir gün o meçhul yere

Rastladın mı hiç gidip dönene

Sen de boyun eğersin bir gün ecele

 

Melankolik depresyon kişinin karamsarlık ve çaresizlik duygularının zirveye çıktığı bir ruhsal rahatsızlıktır. Müslüm Gürses’in İsyankar şarkısında olduğu gibi kişinin ümit kapıları yüzüne bir bir kapanabilir. Tabi ki bu durum kişinin karamsarlık ve çaresizlik algısıyla ilgilidir. Elbette olumsuz yaşam olaylarına maruz kaldığımız dönemler olmuştur veya olacaktır.

Ancak şarkıda da söylendiği gibi ümitsizlik, umutsuzluk ve çaresizlik kişinin yaşamında var olan olumsuz olaylardan çok bir olumsuz olay doğrultusunda olumsuz hislerini göstermektedir. Şarkının sözlerinde kişinin aynı melankolik depresyon sürecinde olduğu gibi yaşanan olumsuzlukları abartmaya yönelik duygudurum da mevcuttur.

Yaşamını bir eziyet olarak yorumlayabilir, insanların elinde oyuncak olduğunu düşünebilir ve artık yaşadıklarına isyan etme konumuna gelebilir. İnsanların elinde oyuncak olduğunu düşünmesi elbette kişinin kendisini değersiz hissetmesiyle ilgilidir. Depresyondaki birey kendisini diğer insanlardan daha değersiz ve önemsiz hisseder.

Şarkının depresyonu anlatan en çarpıcı sözlerinden biri de talihinin kara bir deftere yazılmasıdır. Talihin kara deftere yazılması kişinin geleceğinin de aynı talihsizliklerle geçeceğini ve hiçbir zaman şansın ona gülmeyeceğini düşündürür. Şans ona gülmeyecektir ve onun da yüzü gülmeyecektir. Burada kişinin hissettiği karamsarlık duygusu melankolik depresyon belirtisidir.

 

melankolik depresyon

Canım Dediklerim Şarkısında Melankolik Depresyon

Canım dediklerim canımı aldı
Gönül sarayımı yıkıp gittiler
Bu mutsuz yaşantım onlardan kaldı
Beni ölenlerden beter ettiler

Haykırsam dünyaya ettiklerimi
Yine anlatamam çektiklerimi
Tanrım zalim yapmış sevdiklerimi
Beni sevdiğime pişman ettiler

Ben böyle değildim sonradan oldum
Bu kötü kaderi sonradan buldum
Aldana aldana ömrümden oldum
Beni bugünlerden dünden ettiler

Haykırsam dünyaya ettiklerimi
Yine anlatamam çektiklerimi
Tanrım zalim yapmış sevdiklerimi
Beni sevdiğime pişman ettiler

 

 

Müslüm Gürses ve İbrahim Tatlıses’in sesinden tanıdığımız bu şarkı da bir önceki şarkı gibi melankolik depresyon belirtilerini çok iyi tanımlamaktadır. En yakınındakiler tarafından ihanete uğrayan kişi bu durumu unutamamakta ve çok incindiğini belirtmektedir.

Aslında depresyondaki birçok kişi de yaşadıkları olaylardan bazı özetler ve mesajlar çıkarırlar. Bu mesajlarda hayal kırıklığı ön plandadır. Canı olarak tanımladığı kişilerin ihanetiyle yıkılan bireyin gönlünün saraylarında yer açtığı kişilerin oradan uzaklaşmasıyla yaşadığı hayal kırıklığını anlatmaktadır.

Yaşamının mutsuzluktan ibaret olduğunu ve bu olaylar sonucunda artık yüzünün gülmediğini ifade eder. Hatta o denli mutsuzdur ki ölmekten beter hale gelmiştir. Yaşayan bir ölü olarak bile tanımlayabilir kendisini. Çevresindekileri zalim kendisini ise mazlum şeklinde görmektedir. ,

melankolik depresyon

Sende Kalmış Şarkısında Melankolik Depresyon

Nerdeysen bir haber gönder
Diğer yarım yanında kalmış
Yaşayamam gelmezsen eğer
Yarınlarım hep sende kalmış

Ellerinde sıcaklığım
Saçlarında baharlarım
Yüreğinde umutlarım
Gözlerinde gözlerim kalmış

Karanlıklar ülkesindeyim
Işıklarım hep sende kalmış
Çekilmeyen dertlerimleyim
Sevinçlerim hep sende kalmış

 

Müslüm Gürses’in birçok şarkısına göre daha az bilinen ancak kesinlikle melankolik depresyon tanımına en çok uyan şarkılarından biridir. Şarkıda depresyondaki birey sevgilisi tarafından terk edilmiştir. Melankolik depresyon gibi tüm depresyon türlerinde nedenlere baktığımız zaman ayrılık veya terk edilme her zaman önemli yaşam olayları arasında yer almaktadır.

Kişi sevgilisi tarafından terk edilir ve artık yüreğinin yarısının onda kaldığını hissetmektedir. Artık kendisini eksik, yetersiz ve bundan dolayı da mutsuz hissetmektedir. Gelecekte artık sevgilisi yanında olmayacağı için yaşayamayacağını düşünür ve bu şarkıda aslında bir intihar düşüncesi ya da girişiminin de sinyalini vermektedir.

Melankolik depresyon bu şarkıda geleceğe yönelik karamsarlık duygularını çok iyi işlemesi nedeniyle çok iyi hissedilmektedir. Giden sevgilisiyle beraber umutlarının da beraberinde gittiğini düşünmektedir.

Kaybolan umutlar beraberinde çaresizlik, ümitsizlik ve karamsarlık duygularını getirir. Yaşamaya dair hiçbir heyecan, haz, merak veya ümidinin kalmadığını gösterebilir. Sevgilisinin gidişiyle beraber artık karanlıkların içinde kaldığını düşünen birey ışığına kavuşmak için hep sevgilisinin dönmesini bekleyecektir.

Bu durum zamanla artık olumsuz sonuçlarla karşılaştıkça daha da karamsar ve çaresiz olmasına neden olacaktır. Melankolik depresyon bu yalnızlığın en baskın olduğu duygudurum bozuklukları arasında ön sıralarda yer almaktadır.

Küskünüm Şarkısında Melankolik Depresyon

Yaşamak içimden gelmiyor artık
Öylesine dertli öyle üzgünüm
Bu dünya hiçbir tat vermiyor artık
Aldığım nefese cana küskünüm

Her şey boş anlamsız şimdi gözümde
Bin öfke bin nefret her bir sözümde
Yılların çilesi belli yüzümde
Aynada baktığım yüze küskünüm

Yalnızlık yaradır bende sarılmaz
Halimden derdimden kimse anlamaz
Nerde sevdiklerim neden aramaz
En yakın dostuma bile küskünüm

 

Melankolik depresyon dahil olmak üzere tüm depresif bozukluk belirtilerini çok iyi açıklayan bir Müslüm Gürses şarkısıdır. Yaşamanın içinden gelmediğini belirten kişi depresyonda sık sık görülen intiharın eşiğinde olabilir. Artık yaşamaktan zevk alamadığını ve yaşamanın eskisi gibi keyif veren bir süreç olmadığını düşünmektedir.

İntihar eden bireyler de çaresiz kaldıklarında ve gerçekten artık içinde bulundukları durumdan kurtulmak için hiçbir yollarının olmadığını düşündüklerinde intihar ederler. Çaresizlik tamamen kişinin kendi öznel değerlendirmesidir. Aynı durumda aynı koşullar altında bulunan başka biri içinde bulunduğu durumdan kurtuluş için kendisine bazı reçeteler oluşturabilir.

Kişilerin değişen ruhsal süreçleri bu noktada işini zorlaştırmaktadır. İntihar düşünceleri de işte bu zor dönemlerde kişinin zihninde gündeme gelmektedir. Keyifsizlik, isteksizlik, bezginlik ve durgunluk da melankolik depresyon sürecinde görülen diğer belirtilerdir ve şarkıda da çok iyi ifade edilmektedir.

Sözlerinde bin öfke bin nefret ifadesiyle melankolik depresyon belirtileri arasında yer alan öfke ve saldırganlıktan bahsedilmektedir. Kişi depresyonda eskiden öfkelenmediği şeylere dahi çok kolay öfkelenebilir. Öfke patlamaları sıklıkla görülebilmekte ve kişi daha sonra yaşadığı öfkeden de pişmanlık duyabilmektedir.

Yıllarca çile çektiğini ifade ettikten sonra yılların çilesinin yüzüne yansıdığını belirtir ve aynada baktığı kendi yüzünden hoşlanmadığını dile getirir. Depresyondaki bireyler aynaya her baktıklarında yaşlanmış, çökmüş ve çirkinleşmiş olduklarını belirtirler. Eskisi gibi güzel olmadıklarını ve artık herkesin onları çirkin gördüklerini ifade ederler.

Çirkin olduklarını düşündükleri için kimseyle zaman geçirmek istemedikleri gibi insanların da onlarla vakit geçirmek istemeyeceğini düşünürler. Çevresindeki kişilerin bile kendisinden artık uzaklaştığını düşünmekte ve o da kendini herkesten uzak tutmaya çalışmaktadır. Melankolik depresyon özellikle bu yalnızlık tablosunun ön planda olabildiği bir ruhsal süreci ifade eder.

melankolik depresyon tedavisi

Melankolik Depresyon Tedavisi

Depresyon tedavisi olan bir ruhsal sorundur. Melankolik depresyon yaşayan bireylerin özellikle durumlarının düzelmeyeceğine, hiçbir şeyin iyiye gitmediği gibi daha da kötüye gideceğine ve kendisinin bu yaşananları hak ettiğine dair düşünceleri mevcut olabilir.

Ancak depresyon müdahale edilmedikçe zorlaşan ve tehlikeli olan bir rahatsızlık olmasına rağmen müdahale edildiğinde ise kolay tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Depresyonun tedavi sürecinde birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Ancak bugün biz melankolik depresyon tedavi aşamalarında en etkili olan iki yöntemden bahsedeceğiz.

Bu yöntemlerden birisi ilaç tedavisi iken bir diğeri ise psikoterapidir. Psikoterapinin ilaç tedavisine, ilaç tedavisinin de psikoterapiye bir alternatif sunmadığını özellikle belirtmek isteriz. İki yöntemin de aynı anda gerçekleştirilmesi özellikle melankolik depresyon tedavisinde en iyi sonuçları verecektir.

On yıllar önce depresyonu tedavi ederken uygulanan prosedür daha çok ilaç tedavisinin gerçekleştirilmesiydi. Ancak geçen yıllar bize artık yalnızca antidepresan desteği alan kişilerin uzun vadede depresyona neden olan olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulamadığını göstermektedir. İlaçların kullanımı elbette çok önemli ve birçok durumda gereklidir ancak tek başına birçok vakada yeterli olmamaktadır.

Bu durumla alakalı bir araştırma sonuçlarını sizinle paylaşmak isteriz. Amerika Birleşik Devletleri’nde içlerinde melankolik depresyon hastalarının da olduğu bir grup hastayla bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma kapsamında iki ayrı grup oluşturulmuş ve bu gruplara iki farklı tedavi yöntemi uygulanmıştır.

Uygulanan bu tedavi yöntemleri neticesinde iki farklı gruptaki bireylerin tedavi sonrası süreçleri izlenmiştir. Tedaviden sonraki sürecin izlenme nedeni de depresyonun tekrarlayabilen bir ruhsal rahatsızlık olmasından kaynaklanmasıdır. İki farklı grup şu şekilde oluşturulmuştur.

Birinci gruptaki melankolik depresyon hastalarının da içinde bulunduğu kişilere yalnızca antidepresanlardan oluşan birkaç ilaç grubu verilmiştir. Bu kişiler hastane ortamında yatış alarak ilaçlarını düzenli olarak almışlardır. İkinci gruptaki bireylere ise ilaç tedavisine ek olarak psikolojik destek de sunulmuştur.

Kişilere ihtiyaçları doğrultusunda belli bir süre psikolojik destek sunulmuş ve bu sürede antidepresan ilaçların da alımı devam etmiştir. İki grup ilaç tedavisi ve ruhsal destek süreçleri sonlandıktan sonra belli aralıklarla gözlemlenmiş ve çalışma ruhsal desteğin melankolik depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklarda ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur.

Araştırma sonuçlarına göre yalnızca antidepresanları kullanan her 100 melankolik depresyon hastasından 75’inde depresyonun en az bir kez daha tekrarladığı görülmüştür. Bu da ortalama her 4 kişiden üçünde hastalığın yinelediği anlamına gelmektedir. Peki ya hem ilaç hem de psikolojik destek gören melankolik depresyon hastalarında durum nasıldır?

İki tedavi yönteminin de uygulandığı 100 kişiden yalnızca 20’sinde tekrar depresyona rastlanmıştır. Üstelik psikoterapi sürecinden geçen kişilerin daha sonra tekrarlayan rahatsızlıklarının önceki ataklara göre daha hafif seyrettiğini de eklememiz gerekmektedir.

Özetle, tıbbi destek birçok melankolik depresyon vakasında çok etkili sonuçlar vermektedir ancak psikoterapi ile beraber sürdürülmedikçe depresyonun tekrarlama olasılığı bir hayli fazla olabilir.

melankolik depresyon tedavisi ne işe yarar

Psikoterapi Nasıl İşe Yarar?

Melankolik depresyon kendiliğinden geçen bir sorun değildir. Depresyonun diğer türleri gibi mutlaka bir ruhsal müdahale bazen de tıbbi müdahale gerektirmektedir. Psikoterapi süreci uzman psikolog ile beraber yürütülen bir ruhsal değişim süreci olarak tanımlanabilir.

Kişinin ruhsal sorunlarını herhangi bir gizlilik kaygısı duymadan anlatabileceği ve yaşam konforu yaratan bir süreçtir. Birçok farklı psikoterapi ekolü vardır ve kişi destek almaya karar verdiğinde bu ekolü kendisi de seçebilir.

Psikolojik destek süreci hangi ekol ile yürürse yürüsün kişide olumlu anlamda bazı ruhsal değişimleri hedefler. Örneğin; bilişsel davranışçı terapi melankolik depresyon ile çalışılabilen bir psikoterapi ekolüdür.

melankolik depresyon

Mentalium Psikoloji Kimdir?

Mentalium Psikoloji 2019 yılında Klinik Psikolog Onur Aydın’ın girişimleri sonucu kurulmuş bir psikolojik danışmanlık merkezidir. 2019 yılında ilk şubesi Kadıköy Göztepe sınırları içinde kurulmuş olan merkezimizin ikinci şubesi ise Şişli Mecidiyeköy semtinde 2021 yılında açılmıştır.

Merkezimizde klinik psikologlar çalışmakta olup bireysel terapi ve aile çift terapisi hizmeti sunulmaktadır. Bireysel terapi alanlarımız arasında başta melankolik depresyon olmak üzere kaygı (anksiyete) bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, DEHB, özgül fobi, sosyal kaygı bozukluğu, ilişki sorunları, travma, yeme bozuklukları, bağımlılık vb. birçok ruhsal sorun vardır.

Ayrıca aile ve çift terapisti olan uzman klinik psikologlarımız da mevcuttur. Eğer siz de melankolik depresyon tedavisi görmek ve artık kendinize yeni bir yaşam çizmek istiyorsanız bizden ruhsal destek alabilirsiniz.

Kadıköy Göztepe Şube

Göztepe Mh. Fahrettin Kerim Gökay Cd.

No: 240 D: 7 Eren Apt.

Kadıköy / İstanbul

Mentalium Psikoloji Kadıköy psikolog alternatifleri arasında öne çıkan bir psikolojik danışmanlık merkezidir. Eğer aradığınız İstanbul psikolog seçenekleri arasında uygun fiyatlı, etik çalışan ve kurumsal bir merkez ise bizi tercih edebilirsiniz.

Mentalium Psikoloji © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.